Logo

6. Hukuk Dairesi2022/2686 E. 2023/2954 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirket tarafından, davacı şirket yetkilisi ile imzalanan eser sözleşmesi kapsamındaki bir icra takibine yapılan itirazın iptali talebinin, husumet yönünden incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu icra takibinin ve sözleşmenin davacı şirket ile değil, şirket yetkilisi şahıs ile imzalandığının tespit edilmesi ve sözleşmenin nispiliği ilkesi gözetilerek, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/3346 E., 2022/695 K.

HÜKÜM/KARAR : Onanması

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2019/335 E., 2021/590 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirketler arasında bir imar planı hazırlandığını, ilgili resmi mercilerden gerekli izinleri alma şartlı bir sözleşme yapıldığını, şirket yetkilisi olan ... kendisine Avrupa Konseyi tarafından Türkiye'de imar planı yapma yetkisi verildiğinden bahisle, idarelerin veremeyeceği oranda yüksek bir imar planı yapacağını vaad ederek 19/06/2015 tarihli sözleşme gereğince makbuz mukabilinde 258.175 TL ödeme yaptığını, ancak aradan uzun bir süre geçmesine rağmen davalı şirket yetkilisi olayla ilgili olmayan bir takım hayali çizim ve yazılarla imar planı yaptığını, yapılan araştırmalarda idareler nezdinde herhangi geçerli bir imar planı yapılmadığını, davalılar aleyhine İstanbul 11. İcra Müdürlüğünün 2018/22738 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve davalıların işbu takibe karşı haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini belirterek, haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... Ltd.Şti. Vekili cevap dilekçesinde, davacı şirket ve şirket yetkilisi ... ile müvekkili şirket arasında toplamda 5 tane ayrı ayrı sözleşme imzalandığını, dava konusu sözleşme karşılıklı edimlere bağlandığını, dava dilekçesinden ödendiği belirtilen ödemelerin bir an gerçek olduğu kabul edildiğinde davacının yaklaşık bir yıl boyunca müvekkili şirkete belli aralıklar ile ödeme yaptığını, davacının kandırıldığı iddiasının olduğunu ancak birinci ödemeden sonra diğer ödemeleri neden gerçekleştirdiğini, taraflar arasında yapılan diğer tüm sözleşmelerde sorun olmadığını veya davacının böyle bir iddiası bulunduğu dikkate alındığında müvekkili davacıyı dolandırdığı şeklindeki bir beyanın gerçek ile bağdaşmadığını belirtmiş, 02.02.2021 tarihli dilekçesinde, davacının dayanağı olan 19.06.2015 tarihli sözleşmenin davacı ile değil dava dışı ...'ın şahsı ile imzalamış olduğunu, gerek hizmet talep eden evrakında gerek sözleşmede ...'ın davacı şirketi temsil ettiğine dair ibare bulunmadığını, davacının talep ettiği 258.175,00 TL ödemenin ... ile imzalanan sözleşmede yer aldığını, davacının kendi beyanı ile de 19.06.2015 tarihli sözleşme gereğince makbuz mukabilinde 258.175,00 TL ödeme yapıldığının kabul karşısında icra takibinin davacı tarafından değil sözleşmenin tarafı olan dava dışı ... tarafından başlatılması ve işbu davanın da ... tarafından açılması gerektiğinden davanın husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Tasfiye Halinde ... A.Ş. davaya karşı cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu sözleşmenin davacı şirket ile değil, ... ile imzalandığı, taşınmazın da bu kişiye ait olduğu, ödeme belgelerinde de kişinin adının yazılı olduğu gerekçesi ile, davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; söz konusu 416/6 parsel bakımından yalnızca müvekkili şirket yetkilisi ...'ın davalı ... mühendisliğinde talep dilekçesi bulunduğunu, ayrıca bir sözleşme bulunmadığını, ancak dava dışı olup İstanbul 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/34 esas sayılı dosyası ile müvekkili ... aleyhine açılan davaya konu 491/5 parsel bakımından müvekkili şirket yetkilisi ... ile davalı ... Mühendislik arasında sözleşme imzalanmadığını, müvekkili şirketin davalı şirkete yaptığı ödemelere ilişkin olarak davalı şirketin müvekkili şirkete fatura kestiğini, ödemelerin üçünün müvekkili şirket yetkilisi ... tarafından, diğerlerinin ise müvekkili şirket tarafından yapıldığını, davalı tarafın hiçbir işlem yapmamasına rağmen müvekkilinden tahsil ettiği paralarla ilgili fatura kestiğini, icra takibine konu ödemelerin müvekkili şirket tarafından parsel numarasının yazıldığı açıklamalarla davalı şirkete yapıldığını, açıkça görüldüğü üzere davalıya ödeme yapan taraf ile takip baylatan tarafın aynı olduğunu, bu nedenle husumet yokluğundan dolayı davanın reddinin hatalı olduğunu, davalı şirketin müvekkili şirkete gönderdiği 10/06/2016 tarihli ihtarname ile müvekkili şirket yetkilisi ...'ın şirket adına hareket ettiğine ve karşı yana başvurduğunu ikrar ettiğini, bu dosya ile birleşen İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/70 Esas sayılı dosyasında dava konusu parsele dayanarak alacak davası açan davalı şirketin, müvekkili şirkete husumet yönelttiğini, şimdi ise husumet itirazında bulunmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar istinaf dilekçesinde dava 416/2 parsele ilişkin açılmış gibi anlatım ve iddialarda bulunulmuş ise de, yukarıda belirtilen dava dilekçesi ve 30/09/2021 tarihli duruşmadaki beyan göz önünde bulundurulduğunda HMK'nın 357/1-Son maddesi gereğince ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen bu iddianın istinaf aşamasında dinlenemeyeceği, buna göre sözleşmelerin nispiliği ilkesi de göz önünde bulundurulduğunda mahkemece, sözleşmenin tarafı olmayan davacı şirket bakımından davanın husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olmasının İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dava, taraflar arasında yapıldığı iddia olunan "Özel İmar Planlamasına Esas Hizmet Sözleşmesi" kapsamında, davalılara ödemelerde bulunulması rağmen, olayla ilgisi olmayan bir takım hayali çizimler gönderildiği, herhangi bir imar planı yapılmadığı, bu nedenle ödenen paraların iadesi için davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığı iddiasıyla, davalı tarafça bu takibe yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir. Davacı iş sahibi, davalılar ise yüklenicidir.

Davalı ... Müh. Müşavirlik Ltd. Şti. vekilince davacının iddiaları reddedilmiş, yargılama sırasında sunulan 02/02/2021 tarihli dilekçe ile, davaya konu sözleşmenin davacı şirketle değil, şirketin yetkilisi olan ...'la kişisel olarak yapıldığı belirtilerek husumet itirazında bulunulmuştur.

Dosya kapsamı değerlendirildiğinde, dava dilekçesinde açık bir şekilde davaya konu İstanbul 11. İcra Müdürlüğünün 2018/22738 Esas sayılı icra takibinin, davacı şirketi yetkilisi olan ... ile yapılan 19/06/2015 tarihli sözleşme gereğince yapıldığı belirtilen 258.175,00 TL lik ödemenin iadesi talebine ilişkin olduğunu belirtildiği, ayrıca 30/09/2021 tarihli duruşmada da mahkemece sorulması üzerine davacı vekilince yine 19/06/2015 tarihli sözleşmeye istinaden yapılan ödemelerin iadesi için yapılan icra takibine itirazın iptalini talep ettiklerinin belirtildiği, 19/06/2015 tarihli sözleşmeye konu Büyükçekmece ilçesi 491 Ada 5 Parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının ... adına kayıtlı olduğu, buna göre istinafa konu davanın dosya arasında yer alan, davacı şirket yetkilisi ... ile davalılardan ... Ltd. Şti. arasında 491 Ada 5 Parsele ilişkin olarak imzalanan 19/06/2015 tarihli sözleşme kapsamında yapılan ödemelerin istirdadı talebine ilişkin olduğu anlaşılmış olup, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.