Logo

6. Hukuk Dairesi2022/2774 E. 2023/2868 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, devredilen hissenin iptali ve davacı adına tescili ile vekalet ücreti miktarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı yüklenicinin temerrüdü nedeniyle sözleşmenin fesih koşullarının oluştuğu, hisse devrinin sözleşmenin ifası amacıyla yapıldığı ve gerçek bir satış olmadığı gözetilerek tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne, ayrıca vekalet ücretinin dava konusu taşınmazın değeri üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/106 E., 2021/106 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasında görülen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile tapu iptali ve tescil istemli davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 22.07.2013 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını ancak inşaata başlanılmadığını, sözleşme konusu taşınmazın 4/5 hissesinin müvekkilinin iradesi fesada uğratılarak davalı şirkete tapuda satış işlemi ile devredildiğini, bu satış işleminden dolayı müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, sözleşmenin geriye etkili olarak feshi ile davalı şirket adına hile sonucu geçen hissenin iptaline ve müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacıya 75.000,00 TL ödeyerek dava konusu taşınmazın 4/5 hissesini satın aldığını, belediyeden imar çalışma ruhsatı verilemediğinden müvekkilinin inşaat ruhsatı alamadığını ve inşaata başlayamadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 02.12.2015 tarihli, 2014/220 Esas ve 2015/182 Karar sayılı kararı ile sözleşme uyarınca yüklenicinin 22.07.2014 tarihinde temerrüde düştüğü, inşaata başlamadığı, edimini süresinde yerine getirmediğinden sözleşmenin geriye etkili olarak fesih koşullarının oluştuğu ancak davacının hile iddiasını ispat edememesi sebebiyle tapu iptali ve tescil isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı arsa sahibi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 14.05.2019 tarihli ve 2016/5158 Esas, 2019/1948 Karar sayılı kararıyla davacının satmak istediği taşınmaz ile ilgili olarak davalı ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, hisse devrinin sözleşmenin yerine getirilmesi maksadıyla yapıldığı, buna göre mahkemece davalı tarafından davacıya gönderilen bedelin iadesi şartı ile tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek hükmün davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.

3. Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 01.06.2020 tarihli ve 2019/3322 Esas, 2020/1181 Karar sayılı kararıyla davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar verimiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı arasında 22.07.2013 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiği, aynı gün banka havalesi ile davacıya 75.000,00 TL gönderildiği ve sözleşmeye konu taşınmazın 4/5 hissesinin 25.07.2013 tarihinde davalı şirkete tapuda temlik edildiği, davacının satmak istediği taşınmaz ile ilgili olarak davalı ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, hisse devrinin sözleşmenin yerine getirilmesi maksadıyla yapıldığı, davacı ve davalı şirket arasındaki satışın gerçek bir satış olmadığı gerekçesiyle ;

1-Davacının sözleşmenin feshine yönelik davasının kabulüne, davacı ... ile davalı ... arasında yapılan 22/07/2013 tanzim tarihli Ceyhan .... Noterliğince tanzim edilen 4488 yevmiye no.lu düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geçmişe etkili olarak feshine,

2-... İlçesi, ... Mahallesi 312 ada, 25 parselde.... San. Ve Tic. Ltd. Şti adına kayıtlı olan 4/5 oranındaki hissenin iptali ile davacı ... adına kayıt ve tesciline,

3- Davalı ... San. Ve Tic. Ltd. Şti tarafından davacıya gönderilen ve mahkememiz veznesine depo edilen 75.000 TL'nin karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesine,

4-Alınması gerekli 5.123,25 TL harç başlangıçta alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, fazladan yatırılan 290,55 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,

5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 10.550,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,

7-Davacı tarafından yapılan 5.123,25 TL başlangıçta ve sonradan alınan harç, 25,20 TL başvurma harcı, dosya giderleri ve bilirkişi ücretleri olarak 915,80 TL, olmak üzere toplam 6.064,25 TL yargılama giderinden davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; sözleşme değerinin 48.469,00 TL olarak gösterildiğini, davaya konu taşınmazın değerinin 268.448,40 TL olduğunu, bu tutarlar üzerinden eksik harç ikmal edildiğinden müvekkili lehine hükmedilecek vekalet ücretinde bu tutarların esas alınması gerektiğini ancak eksik vekalet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek hükmün vekalet ücreti yönünden bozulmasına yahut düzeltilerek onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; gerekçenin akıl ve mantık kuralları ile bağdaşmadığını, müvekkiline devredilen pay avans kabul edilmesine rağmen durumun avans tabirine uymadığını, taleple bağlılık ilkesiyle bağdaşmadığını, tarafların avansa dair anlaşma yapmadıklarını, hile iddiasının da ispat edilemediğini, havale tarihi 22.07.2013 olup davacının davayı açma tarihi ise 02.09.2014 olduğundan hileyi öğrendiği tarih üzerinden geçen 1 yıllık hak düşürücü sürenin hakim tarafından re'sen gözetilmesi gerektiğini, davanın tapu tescili istemi yönünden reddini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini geriye etkili olarak feshi ile davalı şirkete devredilen taşınmaz hissesinin iptali ile davacı adına tescili talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428 nci maddesi, 438 nci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; 6100 sayılı HMK'nın 330. maddesi uyarınca davada haklı çıkan tarafın davasını vekille takip etmesi durumunda, diğer yargılama giderlerinin dışında, lehine vekalet ücretine de hükmedilmesi gerekmektedir.

Davacı arsa sahibi, davasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yüklenici temerrüdü nedeniyle geriye etkili feshine ve taşınmaz hissesinin tapusunun iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Dava dilekçesinde dava değeri 10.000,00 TL gösterilmiş ve 170,80 TL nispi harç yatırılmıştır. Taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde sözleşme değerine yer verilmemiş olup sadece taşınmazın arsa rayiç bedeli (emlak vergi rayiç değeri) olarak 48.469,00 TL olarak gösterilmiş, tapu iptal ve tescil davasına konu taşınmaz hissesinin değeri de keşif neticesinde aldırılan bilirkişi raporu ile 268.448,40 TL olarak tespit edilmiştir. Davacı vekili tarafından yargılama sırasında, bu miktarlar toplamı (316.917,40 TL'nin binde 68,31'inin dörtte biri) üzerinden ve kendiliğinden 09/07/2015 tarihli sayman mutemedi alındısı ile 5.243,00 TL harç ikmal edilmesine rağmen, mahkemece harç ve vekalet ücreti hesaplamasında davacı tarafa depo ettirilen 75.000,00 TL esas alınmıştır.

Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin "Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret" başlıklı 13 ncü maddesinin birinci fıkrasına göre (1) Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.

Yukarıda yer verilen açıklamalar karşısında somut olay değerlendirildiğinde; davacı tarafın usulünce harçlandırılıp da kabulüne karar verilen ve konusu para ile değerlendirilebilen tapu iptali ve tescil talebi bakımından, hisse bedeli olan 268.448,40 TL üzerinden davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 27.241,38 TL nispi avukatlık ücreti tayinine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde 75.000,00 TL üzerinden vekalet ücreti tayinine ve dava değerinin 75.000,00 TL olarak kabulüyle kamu düzeninden olmakla re'sen gözetilebilecek hususlardan olan nispi karar ve ilam harcının da, 268.448,40 TL üzerinden (binde 68,31'i olan) 18.337,71 TL olarak alınması gerekirken, eksik şekilde tahsiline karar verilmiş olması hatalıdır.

Her ne kadar vekalet ücreti ve nispi karar ve ilam harcı bakımından hükmün bozulması gerekmiş ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 438 nci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle ;

1. Davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı vekilinin Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının, hüküm fıkrasının ;

(4) numaralı bendinde yer alan cümle tamamen metinden çıkartılarak yerine “4-Alınması gerekli toplam 18.362,91 TL (18.337,71 TL + 25,20 TL) harçtan başlangıçta alınan ve tamamlama harcı olarak yatırılan toplam 5.439,00 TL'nin mahsubuyla bakiye 12.923,91 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına" cümlesinin yazılmasına,

(5) numaralı bendinde yer alan “ 10.550,00 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “ 27.241,38 TL” ibaresinin

yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının davalılardan alınmasına,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının davacıya iadesine,

Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

20/09/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.