"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/198 E., 2022/366 K.
DAVALILAR : 1- ... ve diğer 9 davalı vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 25.09.2014
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2017/462 E., 2021/124 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı arsa malikleri ile davalı yüklenici Ulusoy İnş. Ltd. Şti. arasında 26.01.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkilinin ise davalı yükleniciden 14.05.2011 tarihli sözleşme ile 90.000,00 TL bedel karşılığında daire satın aldığını, ancak dairenin teslim edilmediğini ileri sürerek; müvekkilinin satın aldığı bağımsız bölüme isabet eden arsa payının müvekkili adına tesciline, olmadığı takdirde 90.000,00 TL’nin avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1-Davalı ... İnş... Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile arsa malikleri ile arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkilinin önceki yüklenici şirketlerle ve davacı ile ilgisinin bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2-Davalı Ulusoy İnş....Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin zamanaşımına uğradığını ve haksız olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
3- Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu uyuşmazlığın davacı ile davalı yüklenici arasındaki harici satış sözleşmesinden kaynaklı olarak satın alınan bağımsız bölümün tapuda devrinin yapılıp teslim edilmemesi nedeniyle sözleşme gereğince ödenen bedelin tahsili talebine ilişkin olduğu, satış sözleşmesinde davalı arsa sahipleri ve diğer davalılar KGH İnşaat Ltd. Şti. ve Hozarak İnşaat Ltd. Şti. taraf olmadığı gibi bu kişilerin sorumluluğu yüklendiğine dair delil de ibraz edilmediği, davacı sözleşmeden döndüğüne göre artık aynı sözleşmeye dayanarak davalıdan kira kaybı ve cezai şart talebinde bulunmasının mümkün olmadığı, davalı Ulusoy İnşaat Şirketi üstlendiği borcu yerine getirmediğinden davacının akdi feshederek ödediğini geri isteme hakkı olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davacının dava konusu taşınmaz karşılığında ödemiş olduğu bedelin 90.000,00 TL olduğunun tespitine, 90.000,00 TL'lik alacağın davalı Ulusoy İnşaat Ltd. Şti.'den alınmak üzere dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Ankara İflas (21. İcra) Müdürlüğü 2015/42 İflas sayılı dosyasında açılan iflas masasına kayıt ve kabulüne, kira bedeline ilişkin talebin reddine, davalılar KGH İnşaat A.Ş., Hozarak İnşaat Ltd. Şti. ve arsa sahipleri ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin ek karar ile vekalet ücretine hükmedemeyeceğini, davalı yüklenici Ulusoy İnşaat şirketinin inşaatı belirli bir aşamaya kadar getirdiğini, bu aşamadan sonra sözleşmenin feshedildiğini ve arsa sahiplerinin sebepsiz olarak zenginleştiğini, davalı KGH İnşaat ve Ulusoy İnşaatın sahiplerinin aynı olup, inşaat devrinin muvazaalı olarak gerçekleştirildiğini, davalı ... şirketinin de taraflar arasındaki tüm bu hukuki süreçleri ve ticari ilişkiyi bilerek inşaatı devraldığından dolayı bu şirket yönünden de sorumluluğa gidilmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, kira alacağına yönelik talebin reddedilmesinin de yasal dayanağının söz konusu olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı yüklenicinin edimini yerine getirmediği, yüklenicinin arsa sahipleri ile arasında yaptığı sözleşme hükümleri uyarınca inşaata başladığı, ancak yaklaşık 1/3'lük kısmını tamamladığı, temlik sözleşmesinin davacı ile davalılardan yüklenici Ulusoy İnşaat arasında düzenlendiği, sözleşmede davalı arsa sahiplerini ve onların yeni bir sözleşme imzaladığı diğer davalı şirketi bağlayıcı bir imza bulunmadığından hüküm altına alınan tazminat miktarından sorumlu tutulamayacakları, arsa malikleri yönünden yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil davasının reddedilmesi ve sebepsiz zenginleşen yüklenici yönünden tazminata karar verilmesinin yerinde olduğu, yüklenicinin edimini yerine getirmemesi ve yükleniciye düşen daire bedellerinin davacı tarafından yükleniciye ödenmesi nedeniyle arsa maliklerinin tazminattan sorumlu tutulmalarının mümkün olmadığı, kira tazminatı menfi zarar olmayıp, müspet zararlardan olduğundan, tescile karar verilmeyip bedele hükmedilmesi gereken durumlarda sözleşmenin ifası durumunda hükmedilebilecek müspet zarara hükmedilmesi yerinde olmadığından kira bedeli yönünden red kararı verilmesinin de usule ve yasaya uygun olduğu, HMK’nın 305/A maddesi gereğince nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde talep edilmesi halinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesi mümkün olduğundan dava arsa sahipleri lehine ek kararla vekâlet ücretine hükmedilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, harici satış sözleşmesinden kaynaklanan temliken tescil, mümkün değilse tazminat ve kira bedeli istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369, 370 ve 371. maddeleri, 6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 1987/2 Esas - 1988/2 Karar ve 30.9.1988 tarihli Kararı.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davacı vekilince istinaf dilekçesinde de belirtilen gerekçelerle karar temyiz edilmiş ise de; istinaf mahkemesince yukarıda belirtilen değerlendirmeler usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.