Logo

6. Hukuk Dairesi2022/2779 E. 2023/4389 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında satın aldığı dairenin, arsa sahibi ve yüklenici tarafından muvazaalı olarak devredildiği iddiasıyla tapu iptali ve adına tescil talebinde bulunmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Dairenin teslim edilmediği, kat mülkiyetine geçilmediği, davalıların edimlerini tam olarak yerine getirmediği ve davacının üçüncü kişinin kötü niyetini ispatlayamadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/3442 E., 2022/320 K.

DAVA TARİHİ : 17.10.2011

HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 4. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2012/212 E., 2021/524 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ... ile diğer davalı ... arasında 29.04.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkilinin ise 28.09.2005 tarihinde davalı yüklenici aynı zamanda arsa maliki olan ...’dan 170.000,00 TL bedel karşılığında bir adet daire satın aldığını, ancak davalı ...’nun taşınmazdaki hisselerini 27.03.2007 tarihinde davalı ...’a muvazaalı şekilde devrettiğini, dairenin müvekkiline teslim edilmediğini ileri sürerek; dava konusu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1-Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığından husumet yöneltilemeyeceğini, davacının sunmuş olduğu sözleşmenin adi yazılı olduğunu, davalı ...’nun üzerine düşen edimleri yerine getirmediğini, muvazaa iddiasının doğru olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2-Davalı ... ve davalı ... davaya cevap vermemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın imara, projeye ve ruhsata aykırı olarak inşa edildiği, yapı kullanım izin belgesinin alınmadığı, binanın projeye aykırı kısımları için Belediye tarafından yıkım kararının alındığı, imar barışı kapsamında yapılan başvuru nedeniyle yıkım kararının iptal edildiği ve yapı kullanım kayıt belgesinin verildiği, ancak kat mülkiyetine geçilmediği ve imar barışı ile ilgili sürecin tamamlanmadığı, yüklenicinin arsa sahiplerine karşı edimini tam olarak yerine getirmediği, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davalıların birlikte hareket ederek kötüniyetli şekilde kat mülkiyetine geçmekten imtina ettiklerini, taraflarına yetki verilmesi halinde eksiklerin tamamlanabileceğini, davanın tazminat davası olarak ıslah edilmesine izin verilmediğini, dava konusu olayda tapu iptali ve tescile karar verilmesinin tüm şartlarının oluştuğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazda dava tarihi itibariyle kat mülkiyetine geçilmediği, ödemelerin tamamlanmadığı, davacıya teslim yapılmadığı, taşınmazın 3.kişiye satıldığı, üçüncü kişinin kötü niyetinin ispat edilemediği, bu haliyle mülkiyetin nakline imkan bulunmadığından eksik edimlerin neler olduğu ve yerine getirilmesi hususunda inceleme ve değerlendirme yapılmasına gerek bulunmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesi içeriğini tekrar etmiş, ödemelerin tamamlandığını, inşaatın kat mülkiyetine tabi olarak yapılmasının yeterli olduğunu, yapı kayıt belgesinin alındığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, harici satış sözleşmesinden kaynaklanan temliken tescil, mümkün değilse tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369, 370 ve 371. maddeleri, 6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 1987/2 Esas - 1988/2 Karar ve 30.9.1988 Tarihli Kararı.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde belirtilen gerekçelerle temyiz edilmiş ise de, istinaf mahkemesince yapılan ve yukarıda belirtilen değerlendirmeler usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı (tüketici) muaf olduğundan peşin alınan harcın istek halinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.