Logo

6. Hukuk Dairesi2022/2780 E. 2023/2405 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hizmet sözleşmesi kapsamında güvenlik şirketi çalışanı tarafından gerçekleştirilen hırsızlık nedeniyle meydana gelen maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı işverenin zararının miktarını ispatlayamaması ve bozma kararında hırsızlık miktarının davalı çalışanın ceza dosyasındaki kabul beyanı ile sınırlı tutulması gerektiği belirtilmesi gözetilerek, yerel mahkemenin bozmaya uygun kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2019/572 E., 2019/1314 K.

DAVALILAR : 1-... (İşçi) 2-... vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : 05.06.2013

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı işveren vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 01.12.2006 tarihli güvenlik hizmet sözleşmesi imzaladığını, davalının kendi güvenlik personelleri ile güvenlik ve gözetim işini yapmayı üstlendiğini, 11.04.2013 tarihinde müvekkilinin idari binasından 60.000,00 TL kadar paranın çalındığını, başlatılan soruşturmada davalı şirket tarafından istihdam edilen güvenlik görevlisi diğer davalı ...'ın hırsızlığı gerçekleştirdiğinin ispatlandığını, TBK'nın 116. maddesi uyarınca davalı şirketin, çalıştırdığı kişilerin ve ifa sırasında kullandığı yardımcı kişilerin verdikleri zararlardan sorumlu olduğunu ileri sürerek,60.000,00 TL maddi zararının tazmini ile 20.000,00 TL manevi tazminatın 11.04.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin 6.i. maddesinde kilitsiz, kasa dışı, ortalıkta muhafaza edilen kıymetli evrak ve paraların müvekkili şirket sorumluluğu dışında olduğunun açıkça belirtildiğini, hırsızlığa konu açıkta muhafaza edilen paranın sağlanan güvenlik hizmeti dışında kaldığını ve davacının ağır kusurlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 22.10.2015 tarihli ve 2014/736 Esas, 2015/877 Karar sayılı kararı ile; davalı şirketin adam çalıştıran sıfatıyla ve sözleşmeden doğan güvenlik hizmeti sağlama borcu nedeniyle meydana gelen zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle, 60.000,00 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi zararın koşullarının oluştuğu kanıtlanamadığından manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı yüklenici şirket vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 23.Hukuk Dairesinin 07.03.2019 tarihli ve 2016/5350 Esas, 2019/902 Karar sayılı kararıyla; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi gereği taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olup; davalı ... davacının 60.000,00 TL zararının bulunmadığını savunmuş, zararın miktarı konusunda davacı yetkilisi beyanından başkaca hiçbir delil sunulamadığından, diğer davalı ...'in ceza dosyasında alınan ifadesinde 13.000,00 TL-14.000,00 TL civarında parayı kasadan aldığını kabul beyanından fazlasına hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamı doğruştusunda diğer davalı ...'ın ceza dosyasında alınan ifadesinde 13.000,00 TL-14.000,00 TL civarında parayı kasadan aldığını kabul ettiği, davacının hırsızlık yoluyla uğradığı zararının bu miktardan fazla olduğunu ispatlar başkaca bir delilinin mevcut olmadığı anlaşılmakla, davalı şirketin çalıştırdığı kişinin adam çalıştıran sıfatıyla ve sözleşmeden doğan güvenlik hizmeti sağlama borcu nedeniyle meydana gelen zarardan sorumluluğu söz konusu olduğundan, 14.000,00 TL alacağın 08/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalı ... Güvenlik Sistemleri ve Tic. Ltd. Şirketinden, ... yönünden temyiz edilmemekle kesinleşen miktar yönünden mükerrerlik teşkil etmemek kaydı ile tahsili ile davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebi ile ... aleyhindeki maddi tazminata yönelik mahkemenin önceki hükmü temyiz edilmemekle, bu yönden ayrıca karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı işveren vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin zararının 60.000,00 TL olduğunun savcılık dosyasında alınan tanık beyanlarıyla ispatlandığını, ayrıca manevi tazminat taleplerinin reddinin de hatalı olduğunu beyanla, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, hizmet sözleşmesinin ifası sırasında meydana gelen zarardan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 436, 437. maddeleri, taraflar arasındaki Hizmet Alım Sözleşmesinin ilgili hükümleri, Türk Borçlar Kanununun 61. maddesi, 136. Ve 137. madde hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 428 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda, çalınan paranın miktarı kesin olmayıp, davacı her ne kadar 60.000,00 TL zararı olduğunu iddia etmiş ise de ispata yarar evrak sunulmamıştır. Usuli kazanılmış hak ilkesi gözetildiğinde mahkemece bozma ilamı doğrultusunda, davalı ...'ın ceza dosyasındaki kabul beyanı dikkate alınarak, 14.000,00 TL alacak yönünden tahsil hükmü kurulmasında isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı harcın temyiz eden davacıdan alınmasına,

Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.