Logo

6. Hukuk Dairesi2022/2884 E. 2023/3360 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yüklenici ile taşeron arasında, taşeronluk sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve itirazın iptali davalarının birleştirilmesinden sonra asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın temyiz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Birleştirilen davaların bağımsızlıklarını koruyacağı ve her davanın ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, asıl davada yüklenicinin alacak talebinde bulunduğu gözardı edilerek bilirkişilerce kesin hesap yapılmasından dolayı yüklenici alacağının taşeron alacağından kesin hesap hakedişinde mahsubu suretiyle asıl davada ret hükmü kurulmasının doğru olmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/1117 E., 2022/602 K.

TEMLİK ALAN : HSN Metal Makina Sanayi Tic. Ltd. Şti. Vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : 21.06.2016 -Birl. Dava 22.07.2016

HÜKÜM/KARAR : Esastan Red

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2016/697 E., 2018/1157 K.

Taraflar arasındaki alacak ve itirazın iptali istemli davalardan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı-birleşen davalı yüklenici vekili ile birleşen davada temlik alan vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-birleşen davalı yüklenici vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. ASIL VE BİRLEŞEN DAVA

1.Davacı yüklenici vekili asıl dava dilekçesinde; taraflar arasında Mavibahçe Alışveriş Merkezi çatı imalatını konu alan 15.05.2015 tarihli taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, davalının 04.08.2015 tarihinde teslim etmesi gereken işi 15.10.2015'de teslim ettiğini, 71 gün gecikmesine rağmen günlüğü 15.000 TL'den 20 günlük ceza kesintisi olarak 300.000,00 TL talep edildiğini, gönderilen 25.03.2016 tarihli ihtarname ile kesin hakedişin tebliğ edildiğini, 27.04.2016 tarihli ihtarnameyle de gönderilen hakedişte yer alan kesintilere ilişkin faturaların detaylı olarak gönderildiğini, sözleşme uyarınca iş sağlığı ve güvenliği kurallarına aykırı davranılması sebebiyle 7.500-TL ceza bedeli ile davalının ödemekle yükümlü olduğu 40.006,50-TL şantiye saha gideri ile, 35.714,75-TL şantiye saha giderlerine katılım payı tutarı olmak üzere toplam 383.221,25-TL'nin temerrüt tarihi itibariyle en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

2.Birleşen davacı taşeron vekili birleşen dava dilekçesinde; ödenmeyen bakiye hakedişleri nedeniyle davalı hakkında İstanbul 6. İcra Müdürlüğünün 2016/13677 esas sayılı dosyasında 433.030,09-TL asıl alacak 3.950,66-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 436.980,75-TL tutarlı alacağın tahsili için icra takibine girişmesi üzerine davalının takibe itiraz ettiğini belirterek takibe itirazın iptaline, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında 26/04/2018 tarihli temlikname ile dava konusu alacağını HSN Metal Makina Sanayi Tic. Ltd. Şti.ne temlik etmiştir.

II. ASIL VE BİRLEŞEN CEVAP

1.Davalı taşeron vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin iş sahasını 19.05.2015 tarihinde teslim aldığını, çatı kaplamasının yapılabilmesi için ilk önce A bloktaki oluk imalatlarının yapılması gerektiğinden teslim alınan iş sahasında hemen işe başlanamadığını, şantiye sahasını teslim eden davacı yetkilisinin 25.06.2015 tarihli mailinde, müvekkilinin A bloktaki işe 25.06.2015 tarihinde başlayabileceği bildirildiğinden işe başlama tarihinin 25.06.2015 tarihi olarak kabulü gerektiğini, 01.09.2015 tarihli mailden B blok torklama işleminin 31.08.2015'de tamamlandığı anlaşıldığından müvekkilinin 01.09.2015 günü B blok çatı kaplama işine başlayabildiğini, iş miktarında %30 artış meydana geldiğinden ek süre verildiğini, ilave işler ile birlikte sürenin 04.10.2015'e tekabül etmesine rağmen müvekkilinin 01.10.2015'de imalatları tamamladığını, şantiyenin 02.10.2015 günü SGK'dan kapatıldığını, işi davacıya teslim ettiğini ve davacının ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin teslim aldığını; davacının bakiye alacağı ödenmediğini, iş tesliminden 4 aya yakın bir zaman sonra ihtarnameye dercedilen talebin davacıya talep hakkı vermeyeceğini, gecikme olmadığını, müvekkili tarafından her türlü güvenlik önleminin alındığını, şantiye gideri ve şantiye saha giderlerine katılım payı adı altında borçları bulunmadığını, bu giderlerin aylık olarak hakedişlere yansıtılacağını ve %3 oranında kesinti yapılması gerektiğini ve ödendğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Birleşen davalı yüklenici 07/11/2016 tarihinde usule uygun tebliğe rağmen davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sözleşmenin 5. maddesinde iş sonu tarihinin 04.08.2015 olarak belirlenmesine ve iş programına da harfiyen uyulacağı belirtilmesine rağmen işin tamamını kapsayan onaylı iş programı bulunmadığı, birden fazla taşeronun hangi tarihte hangi alanda imalat yapacağı ve gecikmenin neye göre belirleneceği yönünde bir program olmadığı, işlerin günlük olarak ve zımni kabullerle yürütüldüğü, mail yazışmalarında davacının süre uzatımına onay verdiği, davacı tarafından en son 06.10.2015 tarihinde değerlendirme raporu düzenlendiğinden işin bu tarihte teslim edilmiş olduğu, bilirkişi raporunda eksik ve hatalı imalatların 4 gün içinde yani 10.10.2015 tarihine kadar bitirilebileceği kanısı ile teslim tarihinin 10.10.2015 olarak kabul edildiği, yapılan işte davacı kaynaklı gecikme olduğu tespit edildiğinden davalı tarafından ek süre kullanılacağı, teslimin 06.10.2015 tarihinde yapıldığı, eksik işler olsa da iş kabul edildiği ancak davacı tarafından hiçbir ön koşul ileri sürmeksizin işin teslim alındığı, davacının onayıyla ek süre kullanıldığından davalı tarafından işin geç teslim edildiğinin söylenemeyeceği, iş geç teslim edilmiş olsa dahi davacının ön koşul ileri sürmeksizin işi teslim aldığından işin geç tesliminden dolayı davacının ceza-i şart alacağı talep edemeyeceği, dava dışı asıl iş sahibince de açılış tarihinde eksik işler arasında çatı işlerinin olmadığı, ayrıca gecikilen işler nedeniyle davacı yükleniciye herhangi bir ceza uygulanmadığı bildirildiğinden davacı yanın 20 gün üzerinden talep ettiği gecikmeden kaynaklı cezai şart talebinin reddi gerektiği, davacı yanın tek taraflı düzenlediği ve dayandığı ancak her iki taraf yetkililerin imzası bulunmayan tutanaklara itibar edilemediğinden davacının İSG cezası talep edemeyeceği, davacının, sözleşmenin 15. maddesine dayalı olarak şantiye saha gideri ve saha giderine katılım payı talep ettiği, bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere kesin hesaplarda kesintiler kısmında görünen cezalar, malzemeler, yemekler kalemi için taraflar arasında herhangibir ihtilaf olmadığı, 40.006-TL'lik kesintinin her iki tarafında düzenlediği hakedişte mevcut olduğu, 40.006,50-TL'lik bedelin detayı incelendiğinde, yemek, iş güvenliği hizmet bedeli, sarf malzeme bedelinin bu kalem içinde olduğu, ancak su, elektrik, konaklama, iş iskelesi, vinç vb. giderler olmadığı, kalem içinde yer alan yemek, iş güvenliği giderleri, sarf malzeme (yelek gibi) bedeli olarak 20.285,15-TL' nin bahsedilen iş kalemine dahil olduğu, yani 19.721,35-TL davalı şirketin kendi harcaması, 20.285,15-TL ise sözleşmenin 15. maddesinde bahsedilen %3' lük kesinti kapsamında yapıldığı, %3'ten bakiye kalan bedelin davalının hak edişinden düşülmesi gerektiği, bununda kesin hesapta nazara alındığı, dolayısıyla davacının şantiye harcamaları ve saha gideri katılma payı kesin hesapta ve bilirkişi ek raporu kesin hakediş hesabında DELTA adına şantiye harcamaları 19.721,35-TL ve %3 saha giderleri katılım payı 35.354,75-TL olarak hesaba alınmakla artık bu bedellerin ayrıca ve yeniden talep edilemeyeceği anlaşıldığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davada bilirkişiler tarafından ve asıl davada talep edilen alacaklar incelenirken hesap edilen kesin hakediş raporuna göre kesin hakkediş tutarının toplam 1.339.790,32-TL olarak tespit edildiği, davalının toplam 889.478,94-TL ödeme yaptığı, davacı taşeronun ancak birleşen davada alacak temlik edilmekle davacı HSN Metal Makina Sanayi Tic. Ltd. Şti.nin kesin hakedişten bakiye 450.311,38-TL alacaklı olduğu anlaşıldığı gerekçesiyle davacı Delta - temlik alan HSN Metal Makina Sanayi Tic. Ltd. Şti. İstanbul 6. İcra Müdürlüğünün 2016/13677 Esas sayılı takip dosaysı ile giriştiği takipte 433.030,39-TL asıl alacak talebinde bulunmuş olmakla taleple bağlı kalınmak kaydı ile itirazın bu miktar asıl alacak üzerinden iptaline, alacağa takip tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilmesine, alacak miktarı teknik hesaplamalarla tespit edildiğinden likit ve muayyen olmadığından davacı yanın koşulları bulunmayan icra inkar tazminatı taleplerinin de reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-birleşen davalı yüklenici vekili ile birleşen davada temlik alan vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-birleşen davalı yüklenici vekili istinaf dilekçesinde; sözleşme gereğince müvekkilinin İSG cezası kesebileceğini, işin çekincesiz teslim alındığı değerlendirmesinin hatalı olduğunu, 01/09/2015 tarihli mailde sözleşme süresinde gecikme başladığının ihtar edildiğini, sözleşmeye göre iş tesliminin ve kabulünün ne şekilde yapılacağı belirtilmemiş olmasına ve davalının usule uymamasına rağmen bu hususun mahkemece değerlendirilmediğini, geçici kabulü ve kesin hak edişi yapılmayan işin fiili bir tesliminin olmaması ve kesin hak edişte dahi ceza-i şart talebinin mümkün olabileceği gerçeğine rağmen cezai şart talebinin kabul edilmemesinin hatalı olduğunu, müvekkili tarafından fatura edilen ve takibe dayanak edilen şantiye saha gideri ve yönetim giderlerine katılım payı mahkemece kabul edilmesine ve kesin hesapta dikkate alınmasına rağmen, bu talepler bakımından asıl davada kabul kararı verilmemesi ve buna bağlı yargılama giderlerine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Birleşen davada temlik alan vekili istinaf dilekçesinde; alacağın likit olduğunu ve borçlunun icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesi gerektiğini ileri sürerek birleşen davada icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-birleşen davalı yüklenici vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-birleşen davalı yüklenici vekili temyiz dilekçesinde; sözleşme gereğince müvekkilinin İSG cezası kesebileceğini, işin çekincesiz teslim alındığı değerlendirmesinin hatalı olduğunu, 01/09/2015 tarihli mailde sözleşme süresinde gecikme başladığının ihtar edildiğini, sözleşmeye göre iş tesliminin ve kabulünün ne şekilde yapılacağı belirtilmemiş olmasına ve davalının usule uymamasına rağmen bu hususun mahkemece değerlendirilmediğini, geçici kabulü ve kesin hak edişi yapılmayan işin fiili bir tesliminin olmaması ve kesin hak edişte dahi ceza-i şart talebinin mümkün olabileceği gerçeğine rağmen cezai şart talebinin kabul edilmemesinin hatalı olduğunu, müvekkili tarafından fatura edilen ve takibe dayanak edilen şantiye saha gideri ve yönetim giderlerine katılım payı mahkemece kabul edilmesine ve kesin hesapta dikkate alınmasına rağmen, bu talepler bakımından asıl davada kabul kararı verilmemesi ve buna bağlı yargılama giderlerine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, asıl davada geç tesliminden dolayı cezai şart, İSG ceza bedeli ve şantiye saha gideri ile şantiye saha giderlerine katılım payının tahsili ; birleşen davada bakiye kesin hakediş bedelinin tahsili için girişilen takibe vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 112 nci, 117 nci, 179 uncu maddeleri ile 470 - 486 ncı maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-birleşen davalı yüklenici vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davaların birleştirilmesinden sonra asıl ve birleşen davanın yargılama ve tahkikatı birlikte yürütülür. Ancak bu davaların bağımsızlıkları tamamıyla ortadan kalkmamaktadır. Davalar şeklen tek olsa da madden ayrı kabul edilmeli, her davadaki talep de birbirinden ayrı ve müstakil olduğundan ayrı ayrı değerlendirilip karar verilmelidir. Yargılama sonunda tek bir karar verilse de hüküm fıkralarında her bir dava için ayrı ayrı hüküm fıkrası tesis edilmelidir. 6100 sayılı HMK’nın hükmün kapsamı başlıklı 297. maddesinin 2. bendi hükmüne göre; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli ve zorunludur.

Somut olayda, hem yüklenici tarafından açılan asıl dava hem de taşeron tarafından açılan birleşen dava birleştirme kararına rağmen, bağımsızlıklarını koruyacağından, her dava ayrı ayrı değerlendirilip sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, asıl davada yüklenicinin alacak talebinde bulunduğu gözardı edilerek bilirkişilerce kesin hesap yapılmasından dolayı yüklenici alacağının taşeron alacağından kesin hesap hakedişinde mahsubu suretiyle asıl davada yazılı şekilde ret hükmü kurulması doğru olmamıştır.

Bu durumda mahkemece, asıl davada talep edilip de bilirkişilerce kesin hesap hakedişinde yüklenici alacağı olarak hesaplanan şantiye harcamaları 19.721,35 TL ve % 3 saha giderleri katılım payı 35.354,75 TL olmak üzere toplam 55.076,10 TL + %18 KDV = 64.989,79 TL alacağın birleşen davada taşeron alacağından mahsup edilmemesi, şantiye harcamaları ve saha giderleri katılım payı alacakları olan toplam 64.989,79 TL üzerinden asıl davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla hükmün açıklanan sebeple asıl davacı yüklenici yararına bozulması uygun bulunmuştur.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle ;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18/10/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.