Logo

6. Hukuk Dairesi2022/2909 E. 2023/1251 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli, sözleşme dışı iş bedeli, gecikme faizi ve fiyat farkı alacaklarının tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı yüklenicinin sözleşmedeki sorumluluklarını yerine getirmemesinden kaynaklanan işin uzamasından dolayı davacının fiyattaki artışları talep edebileceği, ibranamenin şarta bağlı olup şartın gerçekleşmemesi nedeniyle geçersiz olduğu ve bilirkişi raporuna göre bakiye iş bedelinin bulunduğu gözetilerek, davalının temyiz itirazları reddedilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 28.03.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..

Belli edilen günde davalı vekili Avukat ... ile davacı vekili Avukat ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamamalır dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 19.03.2010 tarihli Garzan Hes Hidromekanik Teçhizat işleri ile 20.08.2010 tarihli Garzan Hes Elektromekanik Teçhizat işlerini konu alan iki adet sözleşme imzalandığını, sözleşmelerin konusu olan işlerin 09.12.2012 tarihinde eksiksiz olarak teslim edildiğini, geçici kabullerinin yapıldığını, ancak davacının söz konusu işlere ilişkin hak edişlere istinaden kesilen faturalardan gecikmiş alacakları ile sözleşmeye istinaden yerine getirilmesi gereken bazı ek ödemelerinin yapılmadığını belirterek bakiye iş bedeli alacağı, sözleşme dışı iş olan salyangoz kapaklarının tekrar kapatılması bedeli, hidromekanik işler kapsamındaki alım satım kur farkı, hidromekanik sözleşmenin 19. maddesi uyarınca erdemir baz fiyat farkı, Garzan Proje Malzemeleri Erdemir Baz fiyat listesinde tanımlı malzeme ekstraları farkları, elektromekanik işler için 2010 yerine 2012 yılında işlerin bitirilmesinden kaynaklanan enflasyon ve zam farkı, hidromekanik işlerin uzaması nedeni ile 2011 ve 2012 yılları için gecikme faizi alacakları olan 894.629,49 TL ve 531.707 USD'nin temerrüt tarihi olan 23.01.2013 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yapımını üstlendiği işi sözleşmede belirtilen tarihte bitirmediğini, davacı taşeronun süre uzamasından kaynaklı ana montaj bedeli enflasyon farkı olarak 52.206,00 TL, imalat ve montaj işlerini uzaması nedeniyle de 2011 yılı için 414.167,00 TL + yasal gecikme faizi, 2012 yılı için 239.114,00 TL + yasal gecikme faizi talep edilmesinin haksız olduğunu, bu taleplerinin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, yapılan 19.03.2010 tarihli sözleşmenin 6. maddesinde ön görüldüğü üzere; işin en geç 31.12.2010 tarihinde bitirilmesi gerektiğini, süre uzatımının gerekli kılan bir sebebin varlığı halinde taşeronun olayın meydana gelişini izleyen en geç 3 iş günü zarfında yazılı olarak kendilerine bildirilmesi gerektiğini, bu sürenin geçirilmesi halinde ek süre talebinin yapılmamış sayılacağının sözleşmede açıkça düzenlendiğini, verilen işi 2 yıllık bir gecikme ile 2012 yılının son ayına kadar sarktığını, taşeron firmanın kendilerinden süre uzatma talebinde bulunmadığını, davacı ile yaptıkları 22.03.2013 tarihli "182.500,00 TL ilave fiyat farkı, kesin hak edişlerden ... alacakların nakdi teminatın ve sözleşmenin 19. maddesi gereğince ... malzeme fiyat farkı hariç her ne nam altında olursa olsun herhangi bir fiyat farkı ve malzeme fiyat farkının istemeyeceğimi beyan ve taahhüt ederim" şeklinde ibraname düzenlediklerini, alacak kalemlerinin tek tek sayıldığını, taşeron firmanın bunlar dışında herhangi bir alacak talebinde bulunmayacağını beyan ettiğini ve herhangi bir alacağının kalmadığını kabul ettiğini, ibranamede talep edilecek alacakların sayıldığını, taşeronun bunlar dışındaki alacaklarından feragat ettiğini, bu alacak kalemleri için de gecikmeden kaynaklı ... her hangi bir alacak sayılmadığını, ibranamede ödenecek alacak fiyat farkının 182.500,00 TL olduğunun net bir biçimde ifade edildiğini, bu miktarın da davacıya ödendiğini, teminatların ise davacı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmediği ve Diyarbakır İş Mahkemelerinde işçilerin, işçi alacakları için açmış oldukları davalar dikkate alınarak iade edilmediğini, ayrıca davacı tarafın 423.622,23 TL hak ediş alacağı iddiasının yersiz olduğunu, böyle bir alacağının bulunmadığını, diğer alacak kalemleri için talep ettiği miktarın kabul edilmesinin mümkün olmadığını, sözleşmede açıkça herhangi bir kur ve fiyat farkı ödenmeyeceğinin belirtildiğini, kur farkına ilişkin alacak talebinin de hukuki dayanağının olmadığını, ayrıca Erdemir baz fiyat farkı olarak talebinde kabulünün mümkün olmadığını, muhtelif zamanlarda malzeme alımı için talep edilen bedellerin davacı şirkete ödendiğini, davacının böyle bir alacağının bulunmadığını, davacı taşeron firmanın yapmış oldukları sözleşmenin 5. maddesi gereğince anahtar teslimi malzeme imalat ve montajında dahil olduğu sözleşme yapıldığını, taşeron firmanın daha sonra fiyat farkı olarak talep ettiği malzeme, makine, işçilik, araç ve gereç gibi isimler altında yapmış olduğu giderlerden dolayı ekstradan ücret talep etme hakkının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 05.04.2017 tarihli ve 2013/542 Esas, 2017/306 Karar sayılı kararıyla; ibranamenin geçerli olduğu kabul edilerek toplanan deliller, taraflar arasında eser sözleşmesine ilişkin 2 adet taşeronluk sözleşmesi, taraflar arasında yapılan ibraname, dosyaya sunulan tüm deliller ile her iki tarafın ticari defter ve kayıtları incelenerek hazırlanan bilirkişi raporu da dikkate alınarak davalının dava tarihinden sonra ödemiş olduğu 215.350,00 TL'nin her iki tarafın da ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre davacı alacağının 611.274,73 TL olarak tespit edildiği, dava tarihinden sonra ödenen 215.350,00 TL'nin ödenmesi ile davacının bakiye alacağının 395.924,73 TL olduğu, bu alacağın taraflar arasında yapılan ibranamedeki koşullara da uygun olduğu değerlendirilerek davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine, dava tarihinden sonra ödenen 215.350,00 TL hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kabul edilen 395.924,73 TL alacak üzerinden dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte (konusu kalmayan 215.350,00 TL için bu miktara özgü olarak ödeme tarihine kadar faiz uygulanmak sureti ile) davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin 21.10.2020 tarihli ve 2017/1224 Esas, 2020/1014 Karar sayılı kararıyla; mahkemece taraflar arasındaki 22.03.2013 tarihli ibranamenin geçerli olduğu yönündeki savunmaya itibar edilerek hüküm kurulmuş ise de, ibranamenin taliki şarta bağlı olduğu, dosya kapsamından ibranamede belirtilen şartların davalı tarafından yerine getirilmediği, bu kapsamda davacı tarafından davalının temerrüde düşürüldüğü ve 182.500,00 TL+KDV alacağının dava açıldıktan sonra davalı tarafından davacıya ödendiği, taliki şartın gerçekleşmemesi nedeniyle ibranamenin geçersiz hale geldiğinin kabulü gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmelerin "teminatlar ve teminat kesintileri" başlıklı 17. madde hükümleri dikkate alındığında maddede belirtilen SGK ilişiksizlik veya borcu yoktur yazısının ibraz edilmediği, davacı taşeron tarafından açılan davaların derdest olduğu anlaşılmakla iade koşullarının oluşmadığı, dosyaya kazandırılan hakedişlerin re'sen incelenmesi suretiyle yapılan hesaplamada nakdi teminat kesintisi miktarının 175.004,03 TL olduğu, bunun da hakediş alacağı olan 395.924,73 TL'den düşülmesi halinde talep edilebilecek hak ediş bedelinin 220.920,70 TL olduğu, taraflar arasındaki 19.03.2010 tarihli sözleşmenin fiyat farkları başlıklı 19. maddesinde, 19.03.2010 tarihinden sonra malzemeye gelebilecek birim fiyat zamlarından davalının sorumlu olacağı düzenlendiğinden bu alacak kalemi yönünden 221.247 USD talebinin yerinde olduğu, proje malzemelerinin Erdemir Baz Fiyat listesinde tanımlı malzeme ekstralı farkları yönünden talebin yerinde olduğu ve taleple bağlı kalınarak 265.821 USD'nin kabulü gerektiği, davacının diğer alacak kalemleri yönünden taleplerinin kök ve ek bilirkişi raporunda oluşan uygun ve denetlenebilir gerekçeler dikkate alınarak reddine karar verilmesi gerektiği bildirilerek taraf vekillerinin istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05.04.2017 gün ve 2013/542 Esas, 2017/306 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile 220.920,70 TL bakiye hakediş alacağının dava tarihinden değişen oranlarda avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu kaleme ilişkin fazla talebin reddine, davada talep edilen hidromekanik sözleşmesinin 19. maddesi kapsamında fiyat farkı talebine ilişkin kısmının kısmen kabulü ile, 221.247 USD'nin dava tarihinden itibaren 395 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının USD cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesaplarına ödediği en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının Erdemir Baz Fiyat listesinde tanımlanan malzemelerin ekstraları farkına ilişkin talebinin kabulü ile, 265.821 USD'nin dava tarihinden itibaren 395 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının USD cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesaplarına ödediği en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, diğer kalemlere ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairemizin 17.06.2021 tarihli ve 2020/3247 Esas, 2021/2834 Karar sayılı ilâmı ile; tarafların diğer temyiz itirazları reddedilerek; 19.03.2010 ve 20.08.2010 tarihli sözleşmelerin 5. maddesinde; ifa süresi zarfında malzeme ve işçilik artışları olduğundan bahisle hiçbir nedenle sözleşme bedelinin arttırılamayacağı, işçi ücretleri ile SGK’ya ödenmesi gereken primlerin artması gibi nedenlerle birim fiyat veya fiyatlarda değişiklik yapılamayacağının düzenlendiği, 19.03.2010 tarihli sözleşmenin “İşin Süresi” başlıklı 6. maddesinde, sözleşmenin imzalanmasını takip eden on gün içerisinde veya davalının yazılı talimatından sonra yapılacak yer tesliminden sonra 10 gün içerisinde işe başlanıp, en geç 31.12.2010 tarihinde bitirileceği, 20.08.2010 tarihli sözleşmenin “İşin Süresi” başlıklı 6. maddesinde ise işe sözleşmenin imzalanmasını takip eden on gün içerisinde yapılacak yer tesliminden sonra işe başlanacağı ve ön montajın iki ay, ana montajın ise altı ay içerisinde tamamlanacağının hüküm altına alındığı, her iki maddenin birlikte yorumlanmasından işin ifa süresinin sözleşmelerin “İşin Süresi” başlıklı 6. maddesinde belirtilen süreler olduğu ve bu süreler içerisinde malzeme ve işçilik artışları olduğundan bahisle hiçbir nedenle sözleşme bedelinin arttırılamayacağı, işçi ücretleri ile SGK’ya ödenmesi gereken primlerin artması gibi nedenlerle birim fiyat veya fiyatlarda değişiklik yapılamayacağının hüküm altına alındığı, bu sürelerin bitiminden sonra ve davacının kusurundan kaynaklanmayan nedenlerle işin uzaması halinde fiyattaki artışların talep edilebileceğinin kabulü gerektiği, bu husus dikkate alınmadan hatalı değerlendirme ile taleplerin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, ayrıca dosya kapsamından davalının davacıya, dava tarihi 15.08.2013’den sonra 31.08.2013 tarihinde 215.350,00 TL ödediği, ödenen bedelin TBK'nın 100. maddesi gereğince icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına karar verilmesi gerekirken, dava tarihinden sonra yapılan ödemenin de davacının bakiye alacağından mahsup edilerek karar verilmesinin hatalı olduğu, mahkemece hüküm altına alınan rapordan Garzan Proje Malzemeleri Erdemir Baz fiyat listesinde tanımlı malzeme ekstraları farklarının hangi sözleşme kapsamındaki işler için talep edildiğinin anlaşılamadığı, ayrıca 20.08.2010 tarihli sözleşme götürü bedelli olduğundan talep edilen malzeme farklarının götürü bedel içerisinde olup olmadığı incelenmediği gibi işlerin 19.03.2010 tarihli sözleşme kapsamında kalması halinde de sözleşmenin ekindeki birim fiyat tariflerindeki bedellere dahil olup olmadığının araştırılmamasının da hatalı olduğu belirtilerek mahkemece; Garzan Proje Malzemeleri Erdemir Baz fiyat listesinde tanımlı malzeme ekstraları farklarının hangi sözleşme kapsamında talep edildiğinin taraflara açıklattırılıp hükme esas alınan bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak, bakiye iş bedeline yönelik hesaplamanın dava tarihine kadar olan ödemeler dikkate alınarak belirlenmesi ile sözleşmelerin 6. maddesindeki ifa sürelerinden sonra davacının kusuru dışında bir uzama olup olmadığının tespiti ve davacının kusurundan kaynaklı olmayan uzama varsa elektromekanik ve hidromekanik işlere yönelik yıllık asgari ücret zam/ enflasyon oranındaki fark, gecikme faizi taleplerinin değerlendirilmesi, Garzan Proje Malzemeleri Erdemir Baz fiyat listesinde tanımlı malzeme ekstraları farkları 19.03.2010 tarihli sözleşme kapsamında talep edildi ise sözleşmeye ek birim fiyat tariflerindeki fiyatlar içerisinde olup olmadığı, 20.08.2010 tarihli sözleşme kapsamında ise götürü bedele dahil olup olmadığının tespiti ile sözleşme ve birim fiyat tarifleri kapsamında kalmaları halinde talebin reddi, sözleşme kapsamı dışında ve birim fiyat tariflerindeki fiyatlara dahil olmamaları halinde ise bu imalâtlar halen davalı tarafından kullanılmakta olduğu dikkate alındığında davalı iş sahibinin yararına olduğunun kabulü ile sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nın 413. maddesi (dava tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı TBK'nın 526 ve devamı maddeleri) uyarınca yapıldığı tarihteki piyasa fiyatlarıyla hesaplattırılarak ya da hesaplanan fiyatın piyasa rayicine uygun olup olmadığı tespit ettirilerek sonucuna göre hüküm kurulması ve bakiye iş bedeline yönelik olarak dava tarihi 15.08.2013’den sonra 31.08.2013 tarihinde 215.350,00 TL ödenen bedelin TBK'nın 100. maddesi gereğince icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınması gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Dairemizin bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacılar vekilinin Garzan Proje Malzemeleri Erdemir Baz Fiyat Listesinde tanımlı malzeme ekstraları farkları talebinin 19.03.2010 tarihli Hidro Mekanik Teçhizat Sözleşmesi kapsamında temin edilen Erdemir ürünlerine ilişkin olduğunun beyan edildiği, bozma ilamı doğrultusunda ek rapor uyarınca; 425.707,49 TL bakiye hakediş alacağının dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava tarihinden sonra yapılan 215.350,00 TL ödemenin TBK 100. maddesi gereğince icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına, 19.03.2010 tarihli sözleşmenin 19. maddesi kapsamında fiyat farkına ilişkin talebin kısmen kabulü ile, 221.247 USD'nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının USD cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının Erdemir Baz Fiyat listesinde tanımlanan malzemelerin ekstraları farkına ilişkin talebinin kabulü ile, 265.821 Doların dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının USD cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesaplarına ödediği en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 20.08.2020 tarihli sözleşme kapsamında davacıdan kaynaklanmayan sebeplerden dolayı uzayan süreye ilişkin montaj fiyat farkına yönelik talebin kabulü ile 52.206,00 TL 'nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 19.03.2010 tarihli sözleşme kapsamında davacıdan kaynaklanmayan sebeplerle uzayan süreye ilişkin imalat ve montaj için fiyat farkı talebinin kısmen kabulü ile 97.305,86 TL'nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu kalem yönünden davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine ve davacının diğer alacak kalemlerine ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; sözleşmede açıkça fiyat farkı ve ek ücret talep edilmeyeceğinin kararlaştırıldığı, Yargıtay ilamının maddi hataya dayalı olduğu, sözleşmelerin 6. maddelerinin beşinci paragraflarındaki süre uzatımı ile ilgili bu düzenlemenin, sözleşmelerin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'nın 287. ve 01.11.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan 6100 sayılı HMK'nın 193. maddesi uyarınca delil sözleşmesi niteliğinde olduğunu, davacı taşeronun haklı olup olmadığının incelenebilmesi için öncelikle kendi kusurundan kaynaklanmayan süre uzatım hallerinde ortaya çıkmasından itibaren en geç üç gün içinde yazılı talepte bulunması gerektiğini, 6. maddenin son cümlesinde, iş sahibince süre uzatımı verilmesi halinde dahi taşeronun hiç bir hak ve ücret talep edemeyeceği kararlaştırıldığını 19.03.2010 ile 20.08.2010 tarihli sözleşmelerin 6. maddesinin beşinci fıkrasındaki süre uzatımı ile ilgili delil sözleşmesi niteliğindeki hükümler ve aynı paragrafın son cümlesindeki süre uzatımı verilmesi halinde dahi taşeronun hiç bir hak ve ek ücret talep edemeyeceğine dair geçerli ve bağlayıcı sözleşme hükmü gözden kaçırılarak, uzayan süre ile ilgili yıllık asgari ücret zammı/enflasyon farkı, gecikme faizi ile ilgili değerlendirme yapılmasına dair bozmanın bu kısmı açıkça ve tartışılmayacak şekilde maddi hataya dayalı olduğundan usulü kazanılmış hak oluşturmayacağını, davacının bakiye hakediş alacağı bulunmadığını, bu konuda raporlara yaptıkları itirazlarının değerlendirilmediğini, taraflarca akdedilen sözleşmenin 5. maddesine göre, davacı taşeronun ifa süresi zarfında malzeme ve işçilik artışlar olduğundan vs. bahisle hiçbir nedenle sözleşme bedelinin arttırılmasını isteyemeyeceği, bu sözleşmenin imzalanmasından sonra vergi, resim ve harçlar konması, mevcutlarından artışlar yapılması, işçi ücretleri ve SGK’ya ödenmesi gerekli primlerin artması gibi nedenlerle birim fiyat ve fiyatlarda değişiklik yapılamayacağının hüküm altına alındığını, açıklanan nedenlerle ilaveten malzeme fiyatlarından artışlar olduğundan bahisle hiçbir nedenle sözleşme bedelinin arttırılmasının istenemeyeceği de belirtilmiş olup, fiyat farkına ilişkin mahkemenin “davada talep edilen hidromekanik sözleşmesinin 19. maddesi kapsamında fiyat farkı talebine ilişkin 221.247 USD ödenmesine ilişkin verdiği karar açıkça sözleşmeye ve hukuka açıkça aykırı olduğunu, taraflarca akdedilen sözleşmenin 3. maddesinde görüleceği üzere sözleşmenin götürü bedelli olduğu, malzeme alımı için talep edilen bedellerin avans olarak ödendiğini, alınan ... malzemelerin bedellerinin müvekkil şirket tarafından fiyat farklarıyla beraber tümüyle karşılandığını bu nedenle bu kaleme yönelik fiyat farkına hükmedilmesinin de hatalı olduğunu, söz konusu işin yaklaşık 2 yıllık bir gecikme ile 2012 yılının son ayına kadar sarktığını, sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmeyen davacının kendisinden kaynaklı iş uzamalarından ötürü doğduğunu iddia ettiği taleplerinin hiçbirinin sözleşmesel ve hukuki dayanağı bulunmadığını, ibranamenin tacirler arasında yapıldığını ve geçerli olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli, sözleşme dışı iş bedeli, gecikme faizi ve fiyat farkı alacağının tahsili istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369., 370. ve 371. maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 vd. maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün olmamasına ve özellikle sözleşmelerin 6. maddesinin 5. fıkrasındaki " Taşeron, kendi tutumu dışında kalan ve evvelden tayini mümkün olmayan nedenlerden dolayı süre uzatımı talebini olayın meydana gelişini izleyen en geç üç işgünü zarfında yazılı olarak Şirkete bildirir. Bu sürenin geçirilmesi halinde talep yapılmamış sayılır. Şirket yapacağı değerlendirme sonucunda süre uzatımı için koşulların oluştuğunu kabul ederse gerekli süre uzatımını verir. Ancak talebin reddi halinde taşeron hiçbir hak, talep ve itiraz hakkını kullanmayacağını talep eder." düzenlemesinin davacı taşeronun kusuru dışında önceden bilinmesi mümkün olmayan durumlar için hüküm altına alındığı, maddenin uygulanması için kusur haricinde beklenmedik bir olayın meydana gelmiş olması gerektiği, somut olayda işin süresinin uzamasının davalı yüklenicinin sözleşmedeki sorumluluklarını yerine getirmemesinden kaynaklandığı, açıklanan nedenlerle davalının kusurundan kaynaklanan süre uzatımlarının bu madde kapsamına girmediği, bu durumda sözleşmelerin 5. ve 6. maddelerinin birlikte yorumlanması sonucu sözleşmede hüküm altına alınan ifa süreleri içerisinde fiyatlarda değişiklik yapılamayacağı, bu sürelerin bitiminden sonra davacının kusurundan kaynaklanmayan ve davalının sözleşmelerdeki sorumluluklarını yerine getirmemesinden kaynaklan süre uzatımlarında davacının fiyattaki artışları talep edilebileceğine yönelik kabulde maddi hata bulunmadığından bozma ilamı ile birlikte usuli kazanılmış hakkın oluştuğu, ibranamenin şarta bağlı olup şartın gerçekleşmemesi nedeni ile geçersiz olduğu ve Yargıtay denetimine elverişli bulunan rapor uyarınca bakiye iş bedelinin bulunduğunun anlaşılmasına göre davalının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden ilgiliden alınmasına,

8.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

28.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.