"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1963 E., 2022/243 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ( Tic. Mahk. Sıf.)
SAYISI : 2015/186 E., 2018/1015 K.
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın asıl ve birleşen davada taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurularak asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1-Asıl davada Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı işçi tarafından açılan işe iade davası sonucu tevdi mahalli tayin ettirilerek işçi hesabına toplam 8.441,40.-TL yatırıldığını, damga vergisi, gelir vergisi, SGK primi, işsizlik sigortası primi dahil olmak üzere toplam 10.090,16.-TL’dan TBK nın 167.maddesi gereğince işe iade davasının tarafları eşit miktarda sorumlu olduğundan davalı sayısına göre 1/5 miktar davacı yönünden mahsup edilerek kalan 8.072,12.-TL nın davalılardan tahsilinin gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 8.072,12.-TL nın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2-Birleşen davada Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı işçiler tarafından işe iade davaları açıldığını, bu davaların davacı yönünden kabul edilip diğer davalılar yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddedildiğini, işçilerin davalı şirketlerin işçisi olduğunu, sözleşme ve şartnamelere göre davalıların sorumlu olduğunu, işçilere toplam 132.188,40.-TL ödeme yapıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 132.188,40.-TL ’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1-Asıl davada davalılar ....San. Tic. Ltd. Şti., .... San. Ltd. Şti ve.... San. Tic. Ltd. Şti. vekili ve davalı ..... San. Tic.Ltd. Şti. cevap dilekçelerinde özetle, davanın görevsiz ve yetkisiz mahkemede açıldığını, dava dışı işçinin davacının işçisi olmadığına ilişkin iddianın gerçek olmadığını, mahkeme kararı ile işçinin davacının işçisi olduğunun kesinlik kazandığını, işçinin TİGEM işyerine iadesinin gerektiğini, tazminatlardan da davacının sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemişlerdir.
2-Birleşen davada davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dışı işçilerin çeşitli tarihlerde TİGEM de çalıştıkları ve iş akitlerinin feshi sebebiyle işe iade davaları kabul edilerek işe iade kararı verildiği, taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesi, idari ve teknik şartnamelerde şirketlerin işçilik alacaklarının hangi miktarından sorumlu tutulacaklarının şartnamede belirtilmediği, tarafların yarı yarıya ve dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemi kapsayan kısmından sınırlı sorumlu olacağı gerekçesiyle davalıların sorumluluklarını belirleyen bilirkişi raporu doğrultusunda asıl davanın kısmen kabulüne, 499,10.-TL ( iç ilişki de ¼ sorumlu olmak üzere ) alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişen talebin reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne, 35.852,64.-TL ( iç ilişki de ¼ sorumlu olmak üzere ) alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1-Davacı vekili, ilamın hatalı bilirkişi raporu üzerinden kurulduğunu, kurum tarafından ödenen miktarların davalılar açısından yalnızca çalıştıkları süre açısından sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, işe iade kararında tarafların müteselsilen sorumluluğuna karar verildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2-Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde, işçilerin açtığı dava sonrası verilen kararlar ile işçilerin Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü işçisi olduğunun kabul edildiğini, onamaya ilişkin Yargıtay kararında da, işçinin Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü işyerine işe iadesine ilişkin kararın yerinde görüldüğünü, davalı şirketler yönünden herhangi bir sorumluluk öngörülmediğini, dava dışı işçinin davacının işçisi olduğu sabit iken, karar gereği işe iade başvurusunun da davacı kuruma yapıldığını, işçinin işe başlatılmaması sonucu oluşan işe başlatmama tazminatına ilişkin kusurun tamamen davacıya ait olduğunu, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü ile davalılar arasındaki iç ilişkide rücuya tabi kuralların uygulanacağını, muvazaalı olduğu kesinleşen sözleşme hükümlerine dayanılmasının mümkün olmadığını, işe başlatmama eylemine neden olanın doğrudan davacının kendisi olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere hesaplama yapılan miktarlar yönünden de sözleşmeye dayalı bir rücu ilişkisi olmayacağından en fazla alt üst işveren arasında 1/2 sorumluluk ilkesine göre paylaştırma yapılması gerekirken aksine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalılar lehine husumetten red kararı verilen dava dışı işçiler ...., ..., ... ve ... yönünden davacının işçilere ödediği miktarı rücuen tahsil talebinde bulunma hakkı olmadığından bu işçiler yönünden davacının talebinin reddi gerekmekte ise de, bu işçilerden ..., ... ve ...'e yapılan ödemeler ile ilgili hüküm altına alınan tutarların aynı zamanda 6100 sayılı HMK'nun 341.maddesine göre davalılar yönünden de kesin olması nedeniyle bu davalılar yönünden davalıların istinaf talebinin reddi gerektiği ancak hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda kesinlik sınırının üzerinde tazminat hesaplanan ..., ..., ..., ... yönünden hesaplanan tutarlar için davanın reddi gerektiği, asıl davada dava dışı işçi ..., birleşen davada dava dışı işçiler ..., .... ve ... yönünden ise, diğer işçilere ilişkin verilen kararlarda olduğu gibi iş mahkemesi kararları ile davalı şirketler lehine kazanılan usuli bir hak bulunmadığından davacı ile davalılar, işçilere ödenen tazminatlardan birlikte sorumlu olup sözleşme ve teknik şartnamelerde açık hüküm bulunmaması nedeniyle taraflar ödenen tazminatlardan 6098 sayılı TBK'nun 167.maddesi gereğince yarı yarıya sorumlu olduklarının kabulü gerekirken davalıların kendi dönemleri ile sınırlı olarak tam sorumlu olduğunu kabul eden bilirkişi ek raporuna dayanarak davacı aleyhine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; asıl dava yönünden dava dışı işçiye ödenen 10.090,16 TL lik miktarın tamamından davalıların müştereken ve müteselsilsen sorumlu olduğunu, birleşen dava yönünden asıl-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun tespiti nedeniyle müvekkil kurumun davalılara rücu hakkının olmadığı gerekçe gösterilerek birleşen davanın kısmen reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, uyuşmazlığın sözleşme hükümlerine göre çözülmesi gerektiğini, dava dışı işçiye ödenen ücretlerin tamamından davalıların sorumlu olduğunu temyiz sebepleri olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.