"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/482 E., 2022/567 K.
DAVA TARİHİ : 05.05.2010
HÜKÜM/KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2010/298 E., 2021/504 K.
Taraflar arasında açılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geçmişe etkili feshi ve tapu iptali tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların İstanbul İli, Sultangazi İlçesi, Zübeyde Hanım Mahallesi, 620 ada 10 parsel sayılı taşınmazda hissedar olduklarını, davacıların davalı müteahhit ile Gaziosmanpaşa 4. Noterliğinin 14.06.2001 tarih 10185 yevmiye sayılı tanzim ve tasdikli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıklarını, bu sözleşmeye göre arsa üzerine bir bodrum, zemin, 3 normal kat ve bir çekme katlı, bodrum katta kömürlük ve sığınak, bir adet daire, zemin ve diğer normal katlarda ikişer adet daire ve çekme kat olmak üzere çekme kat hariç 9 bağımsız bölüm inşa etmeyi ve 240 hisse itibariyle 144 hisseyi müteahhite vermeyi karşılıklı kabul ettiklerini, 144 hisseye karşılık ise davalı müteahhidin yapacağı binanın zemin katta binaya ön cepheden bakınca sol taraftaki daire kaba olarak, 1. Normal katta binaya ön cepheden bakınca sağ taraftaki daire kaba olarak, 2. Normal katta iki adet dairenin biri kaba biri anahtar teslimi olarak yapılacak ve arsa sahiplerine teslim edileceğini, davalı müteahhit bodrum katta kömürlük ev sığınak olması gereken yeri daire olarak yaptığını ve sözleşmede çekme kat olarak belirtilen yeri de projede çatı arası piyesli daire olarak gösterdiğini, çekme kat olarak yapılan yeri harici satış sözleşmesi ile davacı ...'e kaba inşaat olarak sattığını, mevcut binanın ne sözleşmeye ne de projeye uygun yapıldığını, davalı müteahhitin kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yüklenmiş olduğu edimini yerine getirmediğini, kat irtifakını kurmadığını ve hem sözleşmeye hem de projeye aykırı bir bina inşa ederek kat irtifakının kurulmasını da imkansız hale getirdiğini belirterek, Gaziosmanpaşa 4. Noterliğinin 14/06/2001 tarih 10185 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine, davalılar adına tescil edilen payların iptali ile davacı müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının kat karşılığı inşaat sözleşmesinden habersiz olarak tapu ve belediye kayıtlarını kontrol ettikten sonra tapuda devir için imza attığını ve bu esnada satış bedelini de ödediğini, davalının gayrimenkuldeki hissesini satış vaadi sözleşmesi yolu ile noterden değil, bizzat ve doğrudan tapuda yapılan satış ile malikinden iktisap ettiğini, müvekkilinin dava konusu olan gayrimenkuldeki dairesini tapuda malik olarak gözüken ...'dan satın aldığını, müvekkilinin inşaat bitmeden yer almadığını, inşaatı tamamlanmış olan binada bir daireye tekabül eden hisse iktisap ettiğini, toprak sahibi davacıların bir kısım hisselerini ...'a devir ederek yapılacak satışları kontrol etme imkanlarını kendileri bertaraf ettiklerini, bu sebeple tapu maliki sıfatıyla ...'ın da gayrimenkuldeki hisseler üzerindeki tasarruf hakkını serbestçe kullandığını belirterek, fesih davası ile tapu iptali ve tescil davasının tefrikine ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafça müteahhit tarafından taşınmaz üzerindeki binanın imar yasasına aykırı olarak yapıldığı iddia edilerek taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile tapu iptali ve tescil talep edildiği, mahkemece Sultangazi Belediye Başkanlığına dava konusu taşınmaz üzerinde inşa edilen binanın onaylı projeye aykırı kısımlarının yıkılması ile veya tadilat projesi hazırlanarak yapı ruhsatı verilip verilemeyeceğine ilişkin müzekkereye taşınmazda yapılan değişikliklerle ilgili tadilat projesi sunulması ve aykırılıkların yıkılarak giderilmesinin ardından müdürlüklerine müracaat edilmesi halinde yerinde yapılacak tahkikatla yapı ruhsatı verilip verilemeyeceği hakkında bilgi verilebileceği cevabının geldiği, bu yazışmalardan sonra 2803.2018 tarihli 26. celsede davalı ... ile asli müdahil ...'a inşaatı yasal hale getirmek için 6 aylık kesin süre verildiği, mahkemece Sultangazi Belediye Başkanlığı’na 27.11.2019 tarihinde dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın yasal hale getirilmesi için ... veya vekili veya ... tarafından herhangi bir başvuruda bulunulup bulunulmadığı, başvuruda bulunulmuş ise başvuru ile ilgili işlemlerin ne aşamada olduğuna ilişkin yazılan müzekkereye yapı ruhsatı yenileme başvurularının olmadığı, yapı kayıt belgesi alınmış olsa bile Belediye Başkanlığına sunulan herhangi bir belge olmadığı cevabının verildiği, davalı yüklenici ... ile asli müdahil .... binayı yasal hale getirmek için 28/03/2018 tarihinde süre verilip Sultangazi Belediye Başkanlığının cevabi yazılarından 06.12.2019 tarihine kadar yani yaklaşık 1,5 yıl içinde Sultangazi Belediye Başkanlığına binayı yasal hale getirmek için herhangi bir başvuruda bulunulmadığı bu nedenle binanın ruhsata bağlanıp bağlanmayacağının belirlenemediği, bu haliyle binanın İmar Kanununa aykırı olduğu, yüklenicinin üzerine düşen edimi yerine getirmediği, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin geriye etkili olarak feshi gerektiği, davacının diğer talebinin tapu iptali ve tescil olduğu, tüm dosya kapsamından satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazın ilk etapta 120/240'ar hisse ile .... ile ... adlarına kayıtlı olduğu, ... ile Satı Mehmet Yiğit mirasçıları ..., ... ile davalı yüklenici ... arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesinden sonra ... ile ...'in adlarına kayıtlı 60/240 hisseden 36/240'ar hisselerini, davacı ...'in adına kayıtlı 120/240 hisseden 72/240 hissesini davalı yüklenici ...'a devrettikleri, davalı ...'ın taşınmazda toplam 144/240 hisseye sahip olduğu, davacı ...'ün üzerinde kalan 24/240 payı 13/10/2003 tarihinde ...'a sattığı, güncel tapu kaydında davacı ...'ün hissesinin bulunmadığı, davacı ...'in 48/240 hissesinin, davacı ...'in 1/10 hissesinin bulunduğu, davalı ... tarafından adına kayıtlı 144/240 hisseden 20/240'ar hissenin ..., ..., ..., ..., ... ile Mehmet Sıdık Alış'a, 24/240 hissenin ...'e satıldığı, Mehmet Sıdık Alış tarafından da 20/240 hissenin ...'a satıldığı, davalıların henüz inşaatına kısmen başlanmamış binadan bağımsız bölüm edinmeyi amaçlığı, bunun içinde bağımsız bölümle bağlantılı, arsa payı aldığı anlaşılmakla alıcının arsanın gerçekte, yükleniciye ait olmadığını, arsa payı karşılığı ona bu payın verildiğini, yüklenicinin edimini yerine getirmemesi halinde kendisine bırakılan bağımsız bölümler ve arsa paylarında hakkının doğmayacağını bilmekte ve dolayısıyla arsa maliki tarafından arsa payının iptal edileceği riskini göze alarak tapuyu devraldığı, yani yükleniciye devredilen pay, avans niteliğinde olduğundan yüklenicinin edimini yerine getirmediği durumlarda ondan pay devralan üçüncü kişilerin hak sahibi olmadığı, böyle bir durumda üçüncü kişilerin Türk Medeni Kanununun 1023. maddesindeki iyiniyet kuralından faydalanmalarının mümkün olmadığı, yüklenici edimini tam ve yasal olarak yerine getirmediğinden aynı Yasanın 1024. maddesine göre yükleniciden pay satın alan kişilerin bu alımlarının korunmasının mümkün olmadığı, açıklandığı üzere davalılar ..., ..., ..., ... (20/240 hisse yönünden) ... ile ...'in adlarına kayıtlı hisseleri davalı yükleniciden satın aldıkları, yüklenicinin avans olarak devraldığı arsa payını, arsa sahibi davacılara geri vermesi gerektiğinden, yükleniciden şahsi hakkı temlik almak suretiyle bağımsız bölüm satın alan 3. kişi davalıların yüklenicinin edimini yerine getirmesi halinde hak sahibi olacağından, iyiniyetinin korunmayacağı gözetilerek belirtilen davalılara karşı tapu iptali ve tescil talebinin kabulü gerektiği, davalı ...'ın ise adına kayıtlı diğer hisse olan 1/12 hisseyi davalı yükleniciden pay satın alan Mehmet Sıdık Alış'tan satın aldığı, her ne kadar davalı ... adına kayıtlı diğer hisse olan 1/12 hisseyi davalı yükleniciden pay satın alan Mehmet Sıdık Alış'tan satın almış ise de; ...'ın belirtilen payı satın almadan önce 19.122002 tarihinde davalı yükleniciden 20/240 payı satın aldığı, sonraki tarih olan 21.11.2008 tarihinde yükleniciden pay satın alan Mehmet Sıdık Alış'tan almış olduğu 1/12 paya ilişkin iyiniyet kuralından faydalanamayacağı, her ne kadar asli müdahil ... davacılardan ...'ün 24/240 payını 13/10/2003 tarihinde satın aldığından asli müdahil olarak davaya katılmış ise de; kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafının ... olup ... tarafından sözleşmeden sonra asli müdahil ...'a üzerinde kalan 24/240 payın satışının yapıldığı, işbu dosyada husumetin ...'e ait olduğu anlaşıldığından asli müdahil ...'ın davasının aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerektiği, ancak her ne kadar bu şekilde karar verilmiş ise de; asli müdahil ...'ın mahkemenin 22.02.2017 tarihli 24. Celsesinde verilen 2 nolu ara kararı ile "Davacı taraf vekillerine dava konusu taşınmazda paydaş olduğu anlaşılan Ali Tektaş'ın davaya muvafakatını almaları veya vekaletnamesini alıp dosyaya ibraz etmeleri, mümkün olmadığı takdirde davaya dahil etmeleri için iki haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde dava şartı yokluğundan davanın usulden reddedileceğinin ihtarına" karar verilmesi nedeniyle ...'ın davaya asli müdahale talebinde bulunduğu bu nedenle aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği gerekçeleriyle asli müdahil ...'ın davasının aktif husumet yokluğundan reddine, davacılar tarafından açılan davanın kabulü ile; davacılar ile davalı ... düzenlenen taşınmaz mal satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine, İstanbul İli, Sultangazi İlçesi, Zübeyde Hanım Mahallesi 620 ada 10 parsel sayılı taşınmazda davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... adlarına olan tapu kayıtlarının iptali ile 72/240 hissenin davacı ... adına, 36/240 hissenin davacı ... adına, 36/240 hissenin davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili dışındaki tüm davalıların müteahhitden noterde satış vaadi yolu ile daire satın alan kişiler olduğunu, satış vaadinde bulunan kişinin müteahhit olduğunu ve inşaatı yaparak tamamlama şartıyla hak sahibi olacağını bizzat imza attıkları evrak nedeniyle bildiklerini, müvekkilinin ise noterlikte düzenlenmiş satış vaadi yolu ile değil tapuda yapılan kat'i satış ile hisse iktisap ettiğini ve de tapu kaydında kat karşılığı inşaat ilişkisine dair herhangi bir şerh bulunmadığından, kendisine hisselerini satan kişinin müteahhit olduğunu ve satışa konu olan hisselerin kat karşılığı inşaat ilişkisi nedeniyle satıcıya verildiğini bilmediğini, dahası ne belediye ne de tapu kayıtlarında bu hususa dair bir şerh, kısıtlama veya bilgi mevcut olmadığından bilmesinin de mümkün olmadığını, müvekkilinin tapu kaydına güvenerek hisse iktisap eden iyiniyetli 3. şahıs olduğunu, teslimden 5 yılı geçkin süre sonra dava açılmasının hem hak düşürücü süre hem de hakkın kötüye kullanılmaması açısından mümkün olamayacağını, mahkemenin bina bittikten sonra tapuda malik olarak gözüken kişiden hisse iktisap eden olan müvekkili ile kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden yapılan satış vaadi ile daire alan kişiler arasındaki hukuki ayrımı yapmamasının hatalı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; davaya konu sözleşmenin ayıp nedeniyle feshi talebinin konu şeyin tesliminden itibaren 5 yıllık süre içerisinde istenmesi gerektiğini, 5 yıllık süre zaman aşımı süresi olduğunu, davaya konu taşınmazın sözleşme gereğince eksiksiz olarak yapılıp teslim edildiğini, davacıların söz konusu gayrimenkulü 20 yıldır sorunsuz bir şekilde fiilen kullanmalarına rağmen sözleşmenin feshini istemelerinin iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı arsa sahipleri ile davalı yüklenici arasında, Gaziosmanpaşa 4. Noterliğinin 14.06.2001 tarih ve 10185 yevmiye numaralı, düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, sözleşme ile kararlaştırılan hisse devirlerinin davacı arsa sahipleri tarafından yapıldığı, davacı ...'ün üzerinde kalan hisseyi 2003 yılında asli müdahil ...'a sattığı, dava tarihi itibarıyla pay sahibi olmadığı, davalı yüklenicinin iktisap ettiği hisselerin 2002 yılında davalılar ..., ..., ..., ...'a, 2004 yılında ...'ye, 2005 yılında Mehmet Sıdık Alış ve ...'e satarak devrettiği, davalı yüklenicinin taşınmazda hissesinin kalmadığı, Mehmet Sıdık Alış'ın da hissesini 2008 yılında davalı ...'a sattığı, mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporuna göre yapı ruhsatının 18.07.2001 tarihinde alındığı, binanın onaylı mimari projesine aykırı olarak inşa edildiği, kat irtifak tapularının oluşturulmadığı, yapı kullanma izin belgesinin bulunmadığı, bu hali ile dava konusu binanın yapı kullanma izin belgesi almasının mümkün olmadığının bildirildiği, mahkemece ilgili belediyeye yazı yazılarak davaya konu binanın onaylı projesine aykırı kısımlarının yıkılması veya tadilat projesi hazırlanarak yapı kullanma izin belgesi alıp alamayacağının sorulduğu, belediye cevabından davaya konu taşınmazda bulunan inşaata 18.07.2001 tarihinde 450 sayılı inşaat ruhsatı verildiği, ancak mahallinde yapılan kontrolde inşaatın ruhsat, proje ve eklerine uygun olmayan aykırılıklarının tespit edildiği ve yasal işlem başlatıldığı, söz konusu proje aykırılıklarının giderilmesi ve belediye imar ve şehircilik müdürlüğüne müracaat edilmesi halinde yerinde yapılacak tahkikatla yapı ruhsatı verilip verilmeyeceği hakkında karar verileceği bildirildiği, bunun üzerine mahkemece davalı ...'a ve asli müdahil ...'a davaya konu taşınmazda inşa edilen bina için tadilat projesi hazırlayıp belediyeye sunmaları ve binayı yasal hale getirmek için girişimde bulunmak üzere 6 aylık kesin süre verildiğine ilişkin muhtıra gönderildiği, mahkemece davaya konu taşınmazda bulunan inşaatın yasal hale getirilmesi için müracaat olup olmadığı hususu ilgili belediyeden tekrar sorulduğu, belediyenin 06.12.2019 tarihli cevabi yazısından yazı tarihi itibarıyla binanın yasal hale getirilmesi yani yapı kullanma izin belgesi alınması için yapı ruhsatı yenileme başvurusu yapılmadığının anlaşıldığı ayrıca 3194 sayılı İmar Kanunu geçici 16. maddeden faydalanarak yapı kayıt belgesi alınmadığı, alınmış olsa bile belediyeye müracaat edilmediği yönünde bilgi verildiğinin anlaşıldığı, tüm bunlara göre, davaya konu binanın ruhsat, proje ve eklerine aykırı yapıldığı yani yasal olmadığı, mahkemece yargılama aşamasında taraflara aykırılıkların giderilmesi için yetki ve süre verildiği halde verilen süre içinde haklı neden ileri sürülmeksizin aykırılıkların giderilerek yapı kullanma izin belgesi alınması yönünde her hangi bir girişimde bulunulmadığı, binanın mevcut hali ile yapı kullanma izin belgesi almasının mümkün olmadığı anlaşılmakla davalı yüklenici aşamada ve istinafta sözleşme yükümlülüklerini yerine getirdiğini, inşaatı tamamlayarak binayı teslim ettiğini ve oturulacak vaziyette olduğunu savunmuş ise de yapı kayıt belgesinin alınmış olması binayı yasal hale getirmediği gibi verilen süre içinde aykırılıklar da giderilmediğinden sözleşmenin geçmişe etkili olarak feshedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığının anlaşıldığı, davaya konu inşaatın hukuken bitirilip teslimi söz konusu olmadığından zaman aşımı süresi başlamayacağından istinafa başvuran davalıların bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde olmadığı, davalı ... vekilinin müvekkilinin taşınmazda hisse satın alan iyi niyetli malik olduğu yönündeki istinafı açısından; davaya konu binada kat irtifakı kurulmamış olup (iskan belgesi alınamadığından) gelen tapu kayıtlarına göre davalı ... 28.12.2005 tarihli resmi senetle taşınmazın 24/240 hissesini yükleniciden satın aldığını, inşaatın 2005-2006 yıllarında bitirilmiş olup tapu kayıtlarına göre de kat irtifakı kurulmadığından bu davalı da diğer davalılar gibi yükleniciden hisse satın alan kişi olduğunu, Yargıtay içtihatları doğrultusunda henüz inşaatın tamamen bitirilip teslim edilmediği, kat irtifakının tesis edilmediği, binadan bağımsız bölüm edinmeyi amaçlayarak, bunun içinde bağımsız bölümle bağlantılı, arsa payını yükleniciden satın alan alıcıların, arsanın gerçekte, yükleniciye ait olmadığını, arsa payı karşılığı ona bu payın verildiğini, yüklenicinin edimini yerine getirmemesi halinde yükleniciye bırakılan bağımsız bölümler ve arsa paylarında hakkının doğmayacağını bilmekte ve dolayısıyla arsa maliki tarafından arsa payının iptal edileceği riskini göze alarak tapuyu devraldıkları, yükleniciye devredilen pay, avans niteliğinde olduğundan yüklenicinin edimini yerine getirmediği durumlarda ondan pay devralan kişilerin hak sahibi olmalarının mümkün olmadığı, böyle bir durumda üçüncü kişilerin Türk Medeni Kanununun 1023. maddesindeki iyiniyet kuralından faydalanmayacakları, yüklenici edimini tam ve yasal olarak yerine getirmediğinden TMK 1024. maddesine göre yükleniciden pay satın alan kişilerin bu alımlarının korunmasının mümkün olmadığı, geriye fesih koşullarının oluşması halinde bu nedenle davalı üçüncü kişiler adlarına kayıtlı olan tapu paylarının da iptal edilerek davacı arsa sahibi adına tesciline karar verilmesi gerektiği açık olduğundan davalının bu istinaf sebebi de yerinde görülmediği, ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı ... ve ... vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; istinaf sebepleri ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle BAM kararının bozulmasını talep etmiştir.
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; istinaf sebepleri ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geçmişe etkili feshi ve tapu iptali tescil davasıdır.
2. İlgili Hukuk
TBK 470. madde vd maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.