"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/661 E., 2022/227 K.
DAVA TARİHİ : 10.11.2014
HÜKÜM/KARAR : Asıl ve Karşı Dava Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı ... vekilince duruşmalı, davacı-karşı davalı ... vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 10.10.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde davalı-karşı davacı vekili Avukat ... ile davacı-karşı davalı vekili Avukat ...'nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; yüklenici dernek ile 11.07.1998 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlediklerini, bu sözleşme uyarınca, yüklenici derneğe tapu devri yaptığını, fakat yüklenicinin buna karşılık edimini yerine getirmediğini, inşa edilen yapının halen kaçak olduğunu, belediye tarafından yıkım kararı alındığını ileri sürerek, sözleşmenin geriye etkili feshi ile sözleşmeye dayalı olarak devrettiği tapunun iadesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının 1985 yılında taşınmazı satın aldığında imar durumunun olmadığını bildiğini, bu nedenle inşaatın bitmediği, teslim edilmediği yönündeki beyanının iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiş, karşı davada ise davacının işbu davayı açarak taraflar arasındaki sözleşmenin 4. ve 5. maddelerini ihlal ettiğini ileri sürerek 6.000,00 TL cezai şartın tahsilini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 15.01.2020 tarihli ve 2016/569 Esas, 2020/24 Karar sayılı kararıyla; yapı için imar affına başvurulduğu, davacı arsa sahibinin kendisine teslim edilen dükkanları uzun yıllardır kiraya vererek kullandığı, talebinin iyiniyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle, asıl davanın reddine, karşı davada ise davacının davasının kabulü ile 6.000,00 TL cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 19.10.2021 tarihli ve 2021/336 Esas, 2021/947 Karar sayılı ilamıyla; davacı-karşı davalı vekilinin, karşı davada verilen hükme ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediği, davacı arsa sahibince, tapu devir yükümlülüğü yerine getirildiği halde, sözleşmeden itibaren dava tarihine kadar yaklaşık on altı yıl geçmiş olmasına rağmen, sözleşmeye konu parsel üzerine, yüklenici dernek tarafından inşa edilen yapının halen ruhsata bağlanmadığı, kaçak yapı niteliğinde olduğu ve belediye tarafından bu yapı hakkında yıkım kararı verildiği, yargılama sırasında, 3194 sayılı Kanun'un geçici 16. maddesi kapsamında imara aykırılığın giderilmesi hususunda yüklenici derneğe süre ve yetki verilmiş ise de yapının yasal hale getirilmediği, yalnızca yapı kayıt belgesi alınmakla yetinildiği, bu durumda, yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan edimlerine yerine getirmeyerek temerrüde düştüğü sabit olup, mahkemece, asıl davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeye dayalı olarak davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile karşı dava yönünden verilen karara ilişkin temyiz itirazlarının reddedildiği, asıl dava yönünden ise bozma ilamındaki gerekçelerle ve sözleşme kapsamında davalının aldığını, sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında iade etmesi gerektiği gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davalı vekili ile karşı davada davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Asıl davada davalı vekili temyiz dilekçesinde; yapı kayıt belgesi ile dava konusu taşınmazın hukuka uygun hale geldiğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, tapuda cins değişikliği ve kat mülkiyeti tesisinin yapılması için makul bir süre ve yetki verilmesi gerektiğini, kat mülkiyeti tesisine izin vermeyerek yapı kayıt belgesi ile edindiği kazanılmış hakkı ortadan kaldırdığını, 3194 sayılı Kanuna eklenen geçici 16.maddeye göre tanınan hakların gözardı edildiğini, senelerdir kullanılan ve kullanılmaya devam edilen anılan kanunun ekonomik değer atfettiği yapının ekonomik değerinin olmadığının kabulünün hakkaniyete aykırı olduğunu, yapı kayıt belgesi ile yürürlükte olan imar planına göre kısmen yol kısmen konut alanında olan ve konut alanında kalan kısım H=9.50 mt irtifa aldığına göre kat irtifak tapusu almasına yasal engel bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
2.Karşı davada davalı vekili temyiz dilekçesinde; yüklenicinin edimini yerine getirmediğini, sözleşme koşullarının davacının kaçak bina yapmasından kaynaklı ağır kusurdan kaynaklı yerine getirilemediğinden dolayı cezai şart koşulunun geçersiz olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshi ve bu sözleşme uyarınca, davalı yükleniciye devredilen tapunun iptali ile davacı adına tescili, karşı dava ise cezai şartın tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraflar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin taraflardan karşılıklı alınarak Yargıtaydaki duruşmada vekille temsil olunan taraflara verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden taraflara yükletilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.