Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3051 E. 2023/3205 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, cezai şart, munzam zarar, kira alacağı ve maddi zarar istemlerinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı yüklenicinin iflası nedeniyle davanın kayıt kabul davasına dönüşmesi ve bu tür davalarda maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, mahkemenin nisbi vekalet ücretine hükmeden hükmü düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2021/850 E., 2022/221 K.

DAVA TARİHİ : 26.03.2012

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul-Kısmen Ret

Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasından dolayı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne-kısmen reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 10.10.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde davacılar vekili Avukat ... geldi. Tebligata rağmen karşı taraftan gelen olmadığı anlaşılmakla onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı arsa sahipleri vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, ancak davalı yüklenicinin süresinde işi bitirip taraflarına düşen bağımsız bölümleri teslim etmediğini belirterek sözleşmenin feshine, şimdilik 120,000,00 TL ceza-i şart, davalı tarafından yıkılan ev, bahçe duvarı vs. bedeli olarak 3.000,00 TL tazminat, 1.000,00 TL munzam zarar ve 1.000,00 TL kira alacağının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı yüklenici vekili cevap dilekçesinde özetle; imar durumunun netlik kazanamamasından dolayı müvekkilinin inşaata başlayamadığını, kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİNİN İLK KARARI

İlk Derece Mahkemesi 2012/177 Esas 2013/193 Karar ve 18.07.2013 tarihli kararıyla özetle; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; 120.000,00 TL cezai şart ve 3.000,00 TL yıkılan ev, bahçe duvarı v.s. sebebi ile uğranılan zarara karşılık tazminat olmak üzere toplam 123.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, davacıların munzam zarar ve diğer alacak taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.

IV. BİRİNCİ BOZMA KARARI

A. Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 2013/8509 Esas, 2014/1902 Karar ve 13.03.2014 tarihli kararı ile özetle; mahkemece, kısa ve gerekçeli kararda sözleşmenin feshi talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği gerekçesiyle kararın bozulduğu anlaşılmıştır.

V. İLK DERECE MAHKEMESİNİN İKİNCİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi 2014/190 Esas, 2014/239 Karar ve 17.07.2014 tarihli kararıyla özetle; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; sözleşmelerin feshine, 120.000,00 TL cezai şart ve 3.000,00 TL yıkılan ev, bahçe duvarı v.s. sebebi ile uğranılan zarara karşılık tazminat olmak üzere toplam 123.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline, davacıların munzam zarar ve diğer alacak taleplerinin ise reddine. karar verilmiştir.

VI. İKİNCİ BOZMA KARARI

A. Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 2013/8509 Esas, 2014/1902 Karar ve 13.04.2021 tarihli kararı ile özetle; davacı arsa sahiplerinin sözleşmeye konu taşınmazı inşaat yapılacak şekilde davalı yükleniciye teslim etmedikleri, davalı yüklenicinin kusuruyla sözleşme gereklerini yerine getirmediğinden bahsedilemeyeceği, arsanın imar durumundaki belirsizliğin beklenenden uzun sürmesi nedeniyle arsa sahibinin sözleşme ile belirsiz bir vakte kadar bağımlı tutulmasının da arsa sahibinden beklenemeyeceği, bu nedenle arsa sahibinin sözleşmenin feshini istemekte haklı olduğunun kabulü gerektiği, ancak sözleşmenin feshinde davalı yüklenicinin bir kusuru bulunmadığından mahkemece ceza-i şart isteminin reddine karar verilmesi gerektiği, ayrıca dava konusu edilen eski ev ile bahçe duvarının davalı tarafça yıkıldığı da ispat kapsamı ile tespit edilemediğinden, mahkemece maddi tazminat talebinin de reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulduğu anlaşılmıştır.

VII. İLK DERECE MAHKEMESİNİN SON KARARI

İlk Derece Mahkemesi 2021/8500 Esas, 2022/221 Karar ve 26.04.2022 tarihli kararıyla özetle; sözleşmenin feshine, davacıların fazlaya ilişkin istemlerinin (gecikme tazminatı, eski ev ve bahçe duvarı, havla doldurulan sondaj kuyusu, ağaç bedeli, gecikme nedeni ile munzam zarar ve kira alacağına yönelik sair diğer taleplerin) reddine karar verilmiştir.

VIII. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; sözleşmenin imzalandığı tarihte taşınmazın davalı yükleniciye teslim edildiği, taşınmazın inşaat yapılmasına uygun hale getirilmesinin davalının sorumluluğunda olduğu, davalının evi ve bahçe duvarını yıktığının delillerle sabit olduğu, kiracının sözleşmeden sonra tahliye edildiği, cezai şart taleplerinin reddinin hatalı olduğu, davalı yüklenici iflas ettiğinden maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, cezai şart, munzam zarar, kira alacağı, maddi zarar istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4/2/1959 tarih ve 1959/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 1086 sayılı Kanun'un 437 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Davacılar vekili; taşınmazın inşaat yapılmasına uygun hale getirilmesinin davalının sorumluluğunda olduğu, davalının evi ve bahçe duvarını yıktığının delillerle sabit olduğu, kiracının sözleşmeden sonra tahliye edildiği, cezai şart taleplerinin reddinin hatalı olduğu gerektiği gerekçesiyle kararı temyiz etmiş ise de; bu hususların bozma kapsamı dışında kalarak kesinleştiği anlaşıldığından temyiz itirazları yerinde görülmeyip, reddi gerekmiştir.

3. Davalı yüklenici kooperatifin Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/911 Esas sayılı dava dosyasında iflasına karar verildiği, kararın kanun yollarından geçerek 09.03.2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Davalının iflas etmesiyle dava kayıt kabul davasına dönüşmüştür. Kayıt kabul davaları maktu harç ve vekalet ücretine tabidir. Bu sebeple davacı arsa sahipleri aleyhine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Kararın belirtilen bu nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3 üncü maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 438/7 nci maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.

IX. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Yukarıda “Değerlendirme” bölümünün “2” inci bendinde belirtilen sebeplerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, “3” bendinde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, mahkeme kararının hüküm fıkrasının “11. bendinde” yer alan “15.825,00 TL nisbi,” rakam ve kelimesinin hükümden çıkartılmasına, yerine “5.100,00 TL maktu” rakam ve kelimesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacılara verilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde davacılara iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.