Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3156 E. 2024/518 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı şirket tarafından yapılan elektrik dağıtım varlıkları yatırım bedelinin davalı dağıtım şirketinden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dağıtım varlıklarının davacı tarafından inşa edilip davalıya devredildiği, geçici kabulünün yapıldığı ve davalının bu varlıkları kullanarak gelir elde ettiği gözetilerek, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında açılan davacı tarafça yaptırılan dağıtım varlıklarının bedelinin davalıdan tahsili talebine ilişkin davadan dolayı yapılan yargılama sonunda mahkemece davanın kabulüne, alacağa avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kararın kaldırılması ve yeniden hüküm kurulması ile davanın kabulüne karar verilmiş, alacağa yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının ... ili ... İşletme Müdürlüğü hizmet alanında mevcut olan ... İnşaat A Ş. ... Konutları projesi yer altı kablosu tesisi işine ait geçici kabul işlemlerinin davalı tarafından 24.06.2009 tarihinde yapılıp, 03.01.2009 tarihinde onaylandığını, söz konusu dağıtım varlığının Mülga Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 38. Maddesi ve 28.01.2014 tarihli 28896 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yonctmeliğinin 21. Maddesine dayanılarak hazırlanan 27.08.2014 tarih ve 5187 -2 karar no'lu ... Kurul Kararı ile yayımlanan metodoloji ve sair mevzuat gereği yatırım bedelinin iadesinin gerektiğini davalı şirket yetkilileriyle çeşitli aşamalarda sözlü görüşmeler yapılıp en nihayet 15.10.2018 tarih ve 67530 sayı ile yatırım bedelinin iadesi talepli olarak başvuruda bulunulduğunu ancak talebin 07.11.2018 tarih ve 8941 sayı ile reddedildiğini, davalı şirketin red cevabına karşılık 01.12.2018 tarihinde ... Piyasası Düzenleme Kurulu'na yapılan yazılı başvuruya dava tarihine kadar herhangi bir yanıt verilmediğini, davacı firmanın yasa hükümlerine güvenerek yapmış olduğu yatırım ile maddi külfetin idarece defaten ödenmesi yönünde haklı beklentisi bulunduğu dikkate alınarak yatırım bedelinin mevcut piyasa koşulları da göz önüne alınarak şebeke isletmecisi tarafından tesisi kurana geri ödenmesinin gerektiğini, Danıştay 13. Dairesi 31.03.2015 tarih 2010/2546 esas 2015/1256 karar sayılı kararıyla yapılan yatırım tutarının tesisi inşa eden veya finanse eden kişilere geri ödeneceğinin kanunda kurala bağlanmış olduğunu, davalının ... ili ... İşletme Müdürlüğü hizmet alanında mevcut olan ... İnşaat A Ş. ... konutlarına ait yer altı kablosu tesisi işine ait 825.350,00 TL yatırım bedelinin 03.09.2009 tarihinden itibaren aylık TFE oranında faiz güncellemesi yapılarak dava tarihindeki güncel bedelinin tespiti ile yasal faiziyle birlikte davacı şirkete ödenmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket kayıtlarında yapılan incelemede davacı şirket adına dava konusu taşınmazlar için akdedilmiş herhangi bir abonelik (bağlantı)sözleşmesi tesis edilmediğinin görüldüğünü, mevzuat gereği bağlantı ya da sistem kullanım anlaşması olmadan tesis bedellerinin iadesinin söz konusu olamadığını, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 38.maddesinin 6.bendinde ödeme koşullarının açıklandığı, ayrıca Elektrik Piyasası Dağıtım Yönetmeliğinin 10/2 maddesine göre; "Sisteme bağlantı yapılması halinde, sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finansmanın mevcut olmadığı hallerde, söz konusu yatırım dağıtım şirketi adına bağlantı yapmak isteyen tüzel kişi tarafından mevzuat kapsamındaki teknik standartlar sağlanarak yapılabilir veya finansman koşulları dağıtım şirketi tarafından uygun bulunması halinde tüzel kişi tarafından finanse edilebilir. Bu durumda; gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarı, sisteme bağlantı yapan tüzel kişi ile dağıtım şirketi arasında yapılacak bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşması çerçevesinde kullanıcının sistem kullanım bedelinden düşülür." hükmüne havi olduğunu, yapılan yatırımların bedellerinin dahi söz konusu bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşması çerçevesinde belirleneceğini, yasal mevzuat kapsamında bu anlaşmalar imzalanmadan söz konusu yatırım tutarlarının hesaplanamayacağını ve talep edilemeyeceğini, dava konusu taleplerin geri ödenmesi için bağlantı ya da sistem kullanım anlaşmasının mevcut olması gerekliliği yanında ilgili kullanım yerlerinin mevcut maliklerinin geri ödemeye muhatap taraf olarak başvuru yapması gerektiğini, bu durumda davacının malik olmadığı bağımsız bölümler yönünden ödeme talebinde bulunmasının mümkün olamayacağını, ilgili kullanım yerinin mevcut malikinin geri ödemeye muhatap taraf olacağı, müşterek mülkiyet halinde pay sahiplerinin birlikte müracaatta bulunması gerektiğini, bir bağlantı noktasında birden fazla bağımsız bölüm bulunması (Toplu konut, AVM vb) halinde tesisin devir sözleşmesinin yetkilendirilmiş gerçek ya da tüzel kişi ile yapılabileceğini ancak ödemenin hak sahibi olan bağımsız bölüm maliklerine ayrı ayn yapılması gerektiğini, davacı müteahhit şirket tarafından yapılan tesis bedellerinin konutların maliklerinden alınıp alınmadığının incelemesi gerektiğini aksi halde çift ödeme söz konusu olacağını beyanla davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya konu alt ... tesislerinin bedellerinin söz konusu konut projesinin maliklerinden tahsil edildiğine dair bir durumun tespit edilmediğinden ve trafo, kablolama işlerine ilişkin olarak taşeronlara yaptırılan ihale konusu işler yapılmış olan dairelerin maliyetlerine dahil edildiği ve dolayısıyla inşaatı yapan davacı şirketin trafo ve kablolama maliyetleri kadar kardan mahrum kaldığı değerlendirilerek aktif husumet yokluğu itirazlarına itibar edilemeyeceği, gene davalı ...'ın elektrik tesislerini davacıya yaptırmayı sağlayarak davacı tarafından bedeli ödenmek suretiyle yeni yapılan tesisin mülkiyetinin dava dışı ...'a geçmiş olması pasif husumet yokluğundan ziyade müteselsil sorumluluk kapsamında değerlendirilerek ...'a husumetin yöneltilebileceği, eser sözleşmesi kapsamında zamanaşımı hususunun değerlendirilebileceği, alacağın muaccel hale gelmesinin kesin kabul ile başlayacağı ancak geçici kabul sonrası yıllardır davalı kurumun kullanımında olan elektrik tesisi ile ilgili kesin kabullerin yapılmadığı anlaşıldığından ve davalı kurumun bu yönde ağır kusuru olduğu kabulüyle TBK 146. Maddesi uyarınca 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğinden zamanaşımı def'ilerinin yerinde olmadığı, yine mülga yönetmeliğin değişik 36/6 maddesi uyarınca dağıtım tesisinin dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından geçici kabulünün yapıldığı ayı takip eden aydan itibaren tutar Tüketici Fiyat Endeksi oranında güncellenebileceğinden davanın kabulüne, 1.983.000 TL 'nin ( 825.350 TL sine dava tarihinden itibaren 1.157.650 TL sine ıslah tarihi olan 26/11/2020 tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte hesaplanarak ) davacının kullanacağı ... dağıtım tarifesinden mahsubuna dair karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu elektrik alt ... tesislerinin, davacı şirket tarafından davalı kurumdan izin alınmak suretiyle davalı kurumun belirlediği şartlara ve projesine uygun olarak inşa edildiğini, geçici kabullerinin de yapıldığını, tesisin davalıya devredildiğini ve işletmeye açıldığını, dava ve ıslah dilekçelerinde her hangi bir talepleri bulunmadığı hukuken şartları oluşmadığı halde ilk derece mahkemesinin mahsup kararı verdiğini beyanla hükümden "davacının kullanacağı ... dağıtım tarafından mahsubuna" ibaresinin çıkarılması suretiyle hükmün düzeltilerek onanması talebiyle hükmü istinaf etmiştir.

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; zamanaşımı ve husumet itirazları olduğunu, ...'nun 15/02/2018 ve 7698-4 sayılı kararı gereğince geri ödemede muhatap kişilerin bağımsız bölüm malikleri olduğunu, davacının dava konusu tesis bedellerini bağımsız bölüm maliklerinden tahsil edip etmediğinin araştırılmadığını, davacının müvekkili şirketin şartlarını itirazi kayıt ileri sürmeksizin kabul ettiğini, dava konusu dağıtım varlığının işletme ve bakım karşılığında devredildiğini, Elektrik Piyasası mevzuatı gereğince dava konusu alacağın müvekkili şirketten tahsilinin mümkün olmadığını, dava konusu alacağın geri ödeme şeklinde veya defaten ödenmesinin mümkün olmadığını, dava konusu alacağa ticari faiz uygulanamayacağını beyanla hükmü istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; husumet yönünden; davalı ... tarafından yapılması gereken dava konusu tesisler davacı tarafından masraf olunmak suretiyle inşa olunmuş ve davalıya devredilmiş, bedeli de ödenmemiş olmakla davalının sebepsiz şekilde zenginleştiğinin kabulü gerekeceği, davalı her ne kadar dava konusu tesisin mülkiyet hakkının dava dışı ...'a ait olduğunu beyanla husumet itirazında bulunmuş ise de, dava dışı ... ile davalı ... arasında düzenlenen 24/07/2006 tarih işletme devir hakkı sözleşmesinin 7.5 maddesinde; dağıtım faaliyetinin şirket tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyet kapsamında gerçekleştirilen her türlü ... ve işlemlerin bütün sorumluluğunun ...'a ait olduğu düzenlendiğinden davalı ...'ın pasif husumet sıfatına ilişkin itiraz yerinde görülmediğini, zamanaşımı def'i ile ilgili olarak; ödeme talebinin reddedildiği 07/11/2018 tarihinden ... bu davanın açıldığı 27/12/2018 tarihine kadar sebepsiz zenginleşmeye ilişkin 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçirilmediği, bağlantı anlaşması ile ilgili olarak; davacının anlaşma şartları dahilinde masraf sarf ederek söz konusu projenin ... ihtiyacını sağlayacak tesisi inşa ettiği, davalıya devrettiği, geçici kabulün de yapıldığı, tesisin davalı tarafın dağıtım sistemine dahil edilerek işletmeye alındığı, davalının bu şekilde dava dışı abonelerinden kazanç sağladığı hususu gözetildiğinde, bu aşamada artık bağlantı anlaşmasının bulunmadığı yönündeki davalı savunmasına itibar edilemeyeceği, elektrik mühendisi bilirkişinin katılımı ile hazırlanan bilirkişi raporunun mevzuat hükümlerine uygun inceleme ve değerlendirme yapıldığı, ...'nın "ödemenin hak sahibi olan kat maliklerine ayrı ayrı yapılması gerektiği" yönündeki kararından dönmesi karşısında davalı şirketin bu bedellerin kat maliklerine ödeneceği gerekçesiyle ,davacıya ödeme yapmaktan imtina etmesinin sebebi ortadan kalktığı, davaya konu edilen tesisin geçici kabul tutanağında keşif bedelinin 450.000,00 TL + KDV olduğu, dava konusu 99-100-11 nolu TM binası inşaatının davalı tarafça tasdiklenmiş projesine uygun olarak yapıldığı, geçici kabulün 24/06/2009 tarihinde yapıldığı, geçici kabul tutanaklarının 29/06/2009 tarihinde 1894 sayı ile onaylandığı, tesiste herhangi bir kusur ve eksikliğin bulunmadığı, ... Denetim Dairesi Başkanlığı'nın Söz konusu dağıtım tesisinin dağıtım lisans sahibi tüzel kişi tarafından geçici kabulünün yapıldığı ayı takip eden aydan itibaren geri ödemenin yapılacağı ilk taksit tarihine kadar geri ödemesi yapılmamış tutar tüketici fiyat endeksi oranında güncelleneceği bilirkişi kurulundan güncelleme raporu alınarak neticeten güncellenmiş değerin 1.983.000,00 TL olduğu anlaşıldığı, davacı tarafın talebi bulunmadığı halde talebi aşkın şekilde "davacının kullanacağı ... dağıtım tarafından mahsubuna" karar verilmesi HMK'nın 26. ve 297/c md ne aykırı bulunmuş olup bu cümle hüküm fıkrasından çıkarılması gerektiği, faiz ile ilgili olarak; davacı taraf dava dilekçesinde "yasal faiz" talep etmiş ve ıslah dilekçesi ile talep ettiği faiz türünü "avans faizi" olarak değiştirdiği anlaşılmakla mahkemece hüküm altına alınan alacağa avans faizi uygulanmasına karar verilmiş ise de, yönetmeliğin 38. maddesinin b-3 fıkrasındaki yasal düzenlemede yasal faiz uygulanacağı öngörülmüş olmakla mahkemenin faize ilişkin hükmü düzeltilerek kararın kabulüne ilişkin yeniden hüküm kurulmuş, mahkemenin kararı kaldırılmıştır.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faiz uygulanmasının hatalı olduğundan ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin davaya konu edilen bedellerin defaaten tahsiline ilişkin kararının mevzuata aykırı olduğu, yargılama giderlerinde bakiye karar harcının mahsup edilmediği, diğer istinaf nedenleri ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, davacı tarafça yaptırılan dağıtım varlıklarının bedelinin davalıdan tahsili talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

... Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 4. maddesi, ... ve ... arasındaki işletme devir hakkı sözleşmesinin 7-5. maddesi, ... Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 38-6. maddesi, ... Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliğinin 21. madde ve 38. maddeleri

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.