"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2018/1946 E., 2022/879 K.
DAVA TARİHİ : 07.10.2016
HÜKÜM/KARAR : Başvurunun Esastan Reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2016/690 E., 2018/398 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, inşa edilecek 5 katlı binanın yasal düzenleme gereği denetimi işini davalı şirketin üstlendiğini, müvekkilinin ise söz konusu bina inşaatı taahhüdünü üstlenen ve binayı tamamlayarak teslim eden müteahhit olduğunu, müvekkili tarafından ilk inşaat ruhsatının alınmasının hemen akabinde inşaata başlandığını ve tamamlandığını, ancak binanın yapı denetimini üstlenen davalı şirketin başka bir inşaat sebebi ile Bakanlık tarafından cezalandırılması ve faaliyetlerinin durdurulmasından dolayı inşaatın son aşamasını tamamlayarak iskân ruhsatı alamadığını ve büyük mağduriyet yaşadığını, davalı şirketin sebep olduğu mağduriyet nedeni ile belediye başkanlığı tarafından müvekkiline yeni inşaat ruhsatı verildiğini, davalı şirketin cezası sebebi ile müvekkilinin aylarca belediye nezdinde işlemlerini yürütemediğini ve inşaata devam edemediğini, taahhütlerini yerine getiremediğinden müvekkiline pek çok dava yöneltildiğini, haciz başlatıldığını, tazminatlar ödediğini, müvekkilinin bu sebeplerle yaptığı fazladan ödemelerden kaynaklı müspet zararı bulunduğunu, davalı şirketin sebebiyet verdiği gecikme ve mağduriyetten dolayı müvekkili hakkında açılan davaların, uygulanan hacizlerin müvekkilinin ticari itibarını ve gelecekteki portföyünü derinden sarstığını, kendine kusur yükletilmesi mümkün olmayan bir işlemden dolayı uğradığı yasal işlemlerin telafisi imkânsız manevi zararlara sebebiyet verdiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00-TL maddi ve 50.000,00-TL manevi tazminatın avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, müvekkili şirket ile davacı arasında hiçbir sözleşme olmadığını, müvekkilinin dava konusu inşaatta yalnız arsa sahibi adına yapı denetim hizmetlerini yürüttüğünü, iddia edilen hususların asılsız ve zaman aşımına uğradığını, bahsi geçen yapı denetim sözleşmesinin imza edilmesinden ve yine iddia edilen müvekkili şirketin cezalı duruma düşmesi üzerinden de çok uzun bir süre geçtiğini, davacının bu bölgede birçok inşaat yaptığını ve neredeyse hiçbir inşaatını süresi içerisinde başlayıp bitiremediğini, davacının arsa sahibi ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını, arsa sahibinin de müvekkili şirket ile davacı müteahhidin denetlenmesi hususunda bir yapı denetim hizmet sözleşmesi imzaladığını, müvekkili şirketin bu sözleşme ile belediyece üst kontrolü yapılan inşaat faaliyetlerinin tüm aşamalarını arsa sahibi adına ve yasal prosedürler çerçevesinde denetlemekle yükümlü olduğunu, davacının tek muhatabı olan arsa sahibi yerine doğrudan müvekkili şirketi hasım göstermesinin mümkün olamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının inşasını üstlendiği binanın yapı denetimi işlemleri sırasında, davalının kusurunun bulunduğunun davacı tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporuna karşı yaptıkları itirazlar karşılanmadan hüküm kurulduğunu, mağdur edildiğini, ortada haksız bir eylem bulunduğunu, müvekkilinin aldığı ilk ruhsatın iptal edilmesi ve iskan ruhsatı için gerekli olmasından dolayı bina inşaatında ölçüm yaptırılıp yeni ruhsat alınmasının sebebinin davalı firmanın cezalandırılma işlemi olduğunun iki inşaat ruhsatı ile sabit olduğunu, istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesindeki hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili ; istinaf dilekçesinde ileri sürülen ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerektiğini, temyiz sebepleri olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yapı denetim işinin geciktirilmesi iddiasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.