"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleşen davada davalı .... Ve ... Üretim San. Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.ASIL DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında düzenlenen 07.09.2011 tarihli "Satış Destek Hizmetleri Sözleşmesi" kapsamında, 01/04/2011-01/04/2012 tarihleri arasında müvekkilinin davalıya hizmet verdiğini, sözleşme süresinin sona ermesinden sonra ek protokol ile sözleşmenin 31/10/2012 tarihine uzatıldığını, 31/10/2012 tarihinden sonra da müvekkilinin davalıya hizmet verdiğini ve tarafların sözleşmenin devamı konusunda yeni bir ek protokol yapılması hususunda anlaştıklarını, ancak davalının ek protokolü imzadan imtina ederek 28/05/2013 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi 30/06/2013 tarihi itibarıyla feshettiğini, bunun üzerine müvekkilinin de hizmetin ifası için oluşturduğu çalışanların ... akitlerini feshetmek zorunda kaldığını, davalının sözleşmeyi tek taraflı feshi nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmenin 10.3 ve 7. maddeleri uyarınca, müvekkilinin ... akdini sona erdirdiği çalışanların kıdem ve ihbar tazminatları ile işçilik alacaklarından davalının sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 123.454,50 TL'nin 06.08.2013 tarihinden işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
2.BİRLEŞEN DAVA
Davacı vekili birleşen davasında, 246.745,69 TL tutarındaki işçilik alacaklarının tamamının işçilerle yapılan protokollere uygun olarak ödendiğini belirterek asıl davada talep edilmeyen 123.291,72 TL'nin 06/08/2013 tarihinden işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili asıl ve birleşen cevap dilekçelerinde; davacının alacak iddiasına dayanak sözleşme hükümlerinin, sözleşmenin süresinden önce müvekkilinin tek taraflı feshi hali için düzenlendiğini, oysa ek protokolün 3.a maddesine göre sözleşmenin 31.10.2012 tarihinde kendiliğinden sona erdiğini ve bundan sonra taraflar arasındaki ilişkinin belirsiz süreli sözleşme ilişkisine dönüştüğünü, kendiliğinden sona eren sözleşme hükümlerinin bu davada uygulanma imkanı bulunmadığını, müvekkilinin belirsiz süreli akdi de BK hükümlerine uygun şekilde makul süre vererek 30/06/2013 tarihi itibarıyla feshettiğini, sözleşme 31.10.2012 tarihinde kendiliğinden sona erdiğinden davacının anılan sözleşmeye dayanarak alacak talep edemeyeceğini, işçilerle yapılan protokol ve ödemeleri de kabul etmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamına alınan son bilirkişi raporunda davacının asıl davada 123.454,50 TL, birleşen davada 101.606,66 TL alacağının mevcut olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile 123.454,50 TL'nin, birleşen davanın kısmen kabulü ile 101.606,66 TL'nin 06/08/2013 tarihinden işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; kararın gerekçesiz olduğunu, rapora itirazlarının mahkeme ara kararına rağmen bilirkişi heyeti tarafından değerlendirilmediğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 31.10.2012 tarihinde kendiliğinden sona ermesi nedeniyle bu sözleşmeye dayanarak alacak talep edilemeyeceğini, 31.10.2012 tarihinden sonra taraflar arasında yazılı olmayan belirsiz süreli sözleşme ilişkisi olup, bu sözleşmenin de BK hükümlerine uygun şekilde makul süre verilerek feshettiklerini, davacının işten çıkardığı işçileri sadece davaya konu hizmet alımı için almadığını, işçilerin çoğunun taraflar arasındaki sözleşmeden önce de davacı şirkette çalışmaya başladığını, raporlardaki hesaplamalarda fahiş bir fark bulunduğunu, müvekkilinin 28.05.2013 tarihli ihtarname ile makul süre vererek 30.06.2013 tarihi itibarıyla sözleşmeyi feshettiğini, tanınan süreye göre davacının ihbar süresi kullandırma imkanı varken işçilere ihbar süresi vermeden ... sözleşmelerini feshettiğini ve kendi kusuru ile zarara neden olduğunu, davacının aynı işçileri çalıştırma imkanı varken 547 yeni işçi alarak dürüstlük kuralına uygun davranmadığını, davacının yaptığı ödemeleri ispatlayamadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında düzenlenen ek protokolle 30.10.2012 tarihine kadar uzatılan sözleşmenin süresi sona ermesine rağmen tarafların uzunca bir süre karşılıklı olarak önceki sözleşme hükümleri kapsamında edimlerini ifa ettikleri, davalının 30.06.2013 tarihi itibarıyla sözleşmeyi feshettiği, buna göre sözleşmenin belirsiz süreli olarak aynı hükümlerle devam ettiğinin kabul edilmesi gerektiği, sözleşmenin 7.2.4 maddesi uyarınca, davalının sözleşmeyi tek taraflı feshi nedeniyle, davacının hizmetin ifası kapsamında çalıştırdığı işçilerin ... akitlerini sona erdirerek ödemek zorunda kaldığı işçilik alacaklarından davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava ve birleşen dava, hizmet alımı sözleşmesi kapsamında alacak talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı TBK 470-486. maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Ek protokolle 30/10/2012 tarihine kadar uzatılan sözleşmenin süresi sona ermesine rağmen tarafların karşılıklı olarak önceki sözleşme hükümleri kapsamında edimlerini ifa ettikleri, davalının 30/06/2013 tarihi itibarıyla sözleşmeyi feshettiği görülmektedir. Bu konuda tarafların sözleşme hükümlerinin aynı koşullarda belirsiz bir süreyle devam etmesi hususunda anlaştıkları kabul edilmelidir.
Söz konusu sözleşmenin 7.2 maddesinde belirtilen hallerde davacının talep etmesi ile davacının yaptığı ödemeleri davalıya fatura edebileceği belirtilmiştir. Bu durumlardan biri sözleşmenin 7.2.4 maddesinde; " Kraft tarafından Sözleşmenin 7.5 madde hükmü saklı kalmak kaydıyla, tek taraflı feshi sebebi ile ... çalışanlarının ... akdini sona erdirerek ödemek zorunda kaldığı kıdem ve ihbar tazminatları ve diğer işçi alacakları;.." olarak düzenlenmiştir. Mahkemece taraflar arasındaki yukarıda açıklanan sözleşme hükmü gözetilerek asıl ve birleşen davada bilirkişi raporu alınmış, son bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın yerinde olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı harcın temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.