"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
EK KARAR TARİHİ : 31.05.2022
SAYISI : 2019/978 E., 2022/775 K.
DAVA TARİHİ : 19.12.2017
HÜKÜM/KARAR : Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2017/1132 E., 2019/93 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın ek karar ve gerekçeli karar yönünden davacı karşı davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 16.10.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde davalı karşı davacı vekili Avukat ... geldi. Tebligata rağmen gelen yok. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında animasyon çizgi film yapımı hususunda anlaşma sağlandığını, yapılan ilk bölümün bedelinin davalı tarafça ödendiğini, daha sonra yapılan bölümün onay için TRT’ye gönderildiğini, devam eden süreçte davalının talimatları ile sekiz bölüm daha hazırlandığını,ancak daha sonra davalının TRT’nin projeye onay vermediği gerekçesi ile bilgisi dahilinde olan diğer bölümlerin bedelini ödemeyi reddettiğini, bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine haksız itirazın iptali ile alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; takibe konu edilen alacak miktarının dava dilekçesindekinden daha az olduğunu, taraflar arasında sadece ilk bölüme ilişkin bir anlaşma sağlandığını ve ödemesinin yapıldığını, kalan bölümlerin ise TRT’nin onay vermesi halinde hayata geçeceğini, ancak TRT’nin projeye onay vermediğini, dolayısı ile müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında yapılan bölümler için bir bedel ödeme borcu bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
KARŞI DAVA
I. DAVA
Karşı davada davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında anlaşmazlık konusu olmayan ilk bölüme ilişkin bedelin, karşı davalıya ödenmiş olmasına karşın onay makamı olan TRT’nin revizyon istemesi neticesinde karşı davalının, revizyon ve düzeltmeleri ücretsiz yapması gerekirken müvekkilinden 7.000,00 TL tahsil ettiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile haksız ödenen 7.000,00TL’nin karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Karşı davada davalı vekili cevap dilekçesinde; alınan bedelin verilen hizmet ve emeğin karşılığı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dava yönünden; bedeli talep edilen takip ve dava konusu 7 bölümlük çizgi filmin (eserin) yapımına ilişkin davalı tarafın siparişinin (sözleşmenin), davacı alacaklı tarafça HMK'nın 200.maddesi gereği yasal kanıtlarla kanıtlanamadığı, davalı tarafça bu konudaki sözleşme ilişkisinin inkar edildiği, dinlenilmesi istenen tanık anlatımıyla davalının açık rızasının olmaması ve uyuşmazlığın niteliği gereği akdi ilişkinin kanıtlanamayacağı, davacı tarafın yemin deliline de dayanmadığı, karşı dava yönünden ise; talep edilen alacağın, daha önce taraflar arasında yapımı kararlaştırılıp karşı davalı tarafça yapımı sağlanan bölümün revize edilen senaryosu için ödendiği, dolayısı ile karşılıksız olmadığının her iki tarafın iddia ve savunmalarından anlaşıldığı gerekçesiyle, asıl dava yönünden; davanın reddine, koşulları oluşmadığından asıl dava yönünden davalı tarafın tazminat isteminin reddine, karşı dava yönünden; karşı davanın reddine, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı vekili ve davalı karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-karşı davalı vekili istinafında, somut olayda yazılı sözleşme bulunmamakla birlikte müvekkili ve davalı-karşı davacı arasındaki ilişkinin “Eser Sözleşmesi” olduğunu, Yerel Mahkemenin yüklenici'nin edimi (borcu) olan eserin teslimi olgusunun yazılı delille ispatı gerektiği hususundaki görüşünün hatalı olduğunu, delil sözleşmesinin olmadığı durumda; yüklenicinin, eseri teslim edip etmediği vakıasını her türlü kanıtla bu arada tanıkla ispat edebileceğini, dava konusu, bedeli ödenmemiş 7 adet bölümün davalı-karşı davacıya teslimi hususunda tanık dinletmek istedikleri halde, bu taleplerinin yazılı delille ispatı gerekir şeklinde değerlendirilerek reddedildiğini, nihai ürünün müvekkili tarafından davalı-karşı davacıya hem e-posta/web transfer yoluyla hem de taşeron Stüdyo tarafından iletildiğini, yani teslim edildiğini, müvekkilinin taşeronu olan “Yıkanmak İstemenler Stüdyosu” tarafından bölümlerin kurgusu tamamlanıp nihai ürünün (bölümlerin) CD formatında davalı-karşı davacıya gönderildiğini, Stüdyo'nun sahibi Bülent Özdemir'nin Noter vasıtasıyla göndermiş olduğu ihbarın ekte olduğunu, ancak ödeme alınamadığından Modeller ve diğer alt yapı unsurlarının kendilerine verilmediğini, ödeme yapılması halinde bunların da derhal kendilerine iletileceğini, mahkemenin akdi ilişkinin diğer kesin delillerle ispatlanamadığı yönündeki tespit ve kanaatinin de yanlış olduğunu, taraflar arasındaki akdi ilişkiyi gösteren gerek whats up, gerekse e-posta yazışmalarının mevcut olduğunu, dava dilekçesi ekinde sunulan bu delillere davalı yanca itiraz edilmediği gibi kendisinin de bu yazışmalara dayandığını, söz konusu yazışmaların Mahkemece delil olarak kabul edilmesi gerektiğini, müvekkilinin davalı-karşı davacıdan gelen talep üzerine 2015 yılının aralık ayında animasyon üretimine başladığını ve bir ay içinde ilk bölümü kendilerine teslim ettiğini, sonrasında davalı-karşı davacı tarafından projeye TRT tarafından onay verildiğinden bahisle dizinin üretimine başlanması talimatının iletilmesi üzerine Projenin senaristi olan Kuzey Yıldız adlı kişiden e-posta vasıtasıyla senaryoların gelmeye başladığını, müvekkili ile Senarist arasında senaryolar üzerinde gerçekleşen tartışmalarla tam anlamıyla bir üretim süreci yaşandığını, bu yazışmaların davalı şirket sahibi Nazlı Çığa'ya da (cc edilmek suretiyle) yönlendirildiğini, bilahare üretilen 2-6 bölümlerin davalıya 09.03.2016 tarihinde topluca gönderildiğini, müvekkili ile davalı-karşı davacı ve Senarist arasındaki yazışmalar irdelendiğinde davalı-karşı davacının demo da dahil olmak üzere toplam 8 bölümün üretiminden haberdar olduğunu, sürece hiç bir şekilde müdahale etmediğini, tüm yazışmaları birebir takip ettiğini, üretim süreci bilgisi dahilinde sürerken aralarında bir anlaşma bulunmadığından bahisle; üretime ne sebeple devam ettiğini sormadığını, üretimi durdurma konusunda uyarmadığını, davalı tarafından TRT Çocuk kanalına gönderilen birinci bölümün jeneriğinde üretimi gerçekleştirilen toplam sekiz bölüme ait görüntülerin mevcut olduğunu, hatta süreçte davalının iki yeğeni ile birlikte müvekkilinin stüdyosuna gelerek bu sekiz bölümü yeğenlerine seyrettirdiğini, tüm bunların taraflar arasında 2-8 bölüm için de animasyon üretimine ilişkin bir mutabakat bulunduğunu açıkça gösterdiğini, davalı- karşı davacı tarafın iddia ettiği şekilde bir sözleşme ilişkisinin bulunduğunun kendisi tarafından ispatlanması gerektiğini, ancak bu iddianın kanıtlaması adına dosyaya delil sunulamadığını, Senarist Kuzey Yıldız'ın davalı-karşı davacı yanın elemanı/taşeronu olduğunu, dolayısıyla senariste senaryoları yazarak yükleniciye iletmesi talimatını verenin davalı-karşı davacı olduğunu, dava değerine ilişkin maddi hata düzeltme beyanlarının dikkate alınmadığını, davaya konu icra takibi 311.402,00 TL.lik bedel ile başlatılmış olmasına rağmen dava dilekçesinde dava değerinin hataen 367.454,36 TL olarak belirtildiğini, bu maddi hatanın 19.03.2018 tarihli dilekçeleri ile 311.402,00 TL olarak düzeltilmiş olmasına rağmen Mahkemenin harç ve vekalet ücret hesabını 367.454,36 TL üzerinden yaptığını, icra takibine konu toplam 7 bölümlük ücretin (KDV dahil) 1. Bölüm (demo) için ödenen ücret esas almarak hesaplandığını, ilk derece mahkemesinin bu ücreti uygun bulmaması halinde her bir bölüm için rayiç bedelin tespiti bakımından bir uzman bilirkişi incelemesi yaptırması gerektiğini belirterek, kararın kaldırılarak, istinaf incelemesi kapsamında dinlenmemiş olan tanıklarının dinlenmesine, müvekkilinin hak ettiği alacağın bilirkişi marifetiyle tespitine, itirazın iptaline, davanın istinaf mahkemesinde yeniden görülmesi mümkün değilse, kararın bozularak ilk derece Mahkemesince tanıklarının dinlenerek ve gerekli görülürse bir bilirkişi incelemesi yaptırılarak karar tesisi için yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili istinafında, karşı dava yönünden; karşı dava dilekçesindeki anlatım ve iddialarını tekrar ederek, taraflar arasında TRT Çocuk Kanalına satılması planlanan fikriyatı müvekkiline ait Galaksi Ailesi isimli Çizgi Film Projesine ilişkin olarak DEMO (pilot) bölüm hazırlanmasına ilişkin sözlü eser sözleşmesi bulunduğunu, demo bölüm için anlaşılan bedelin davacı-karşı davalının kesmiş olduğu fatura kapsamında kendisine ödendiğini, demo bölümün TRT Çocuk Kanalına teslim etmesinden sonra ilgili komisyon bölümde bazı revizyonların yapılmasının istendiğini, müvekkilinin de TRT”nin bu isteğini davacı-karşı davalıya bildirdiğini, davacı-karşı davalının bu revizyon ve düzeltmeleri ücretsiz olarak yapması gerekirken bu düzeltmeleri yapmak için 7.000,00.-TL ücret talep ettiğini ve bu parayı aldıktan sonra Demo Bölümle ilgili düzeltme ve revizyonları yaptığını, T.B.K.’nın eser sözleşmesine ilişkin hükümleri uyarınca, yüklendiği bir işi alan yüklenicinin almış olduğu işi istenilen nitelikte tamamlayarak iş sahibine teslim etmesi gerektiğini, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği itibariyle işin istenilen niteliklere uygun olarak tamamlanıp tamamlamadığı hususunun tayin ve tespitinin projenin sunulduğu TRT Kanalının yapacağı değerlendirmeye bağlı olduğunu, revizyon ve değişikliklerin müvekkilinin talebi ve keyfi isteklerinden kaynaklı olmayıp TRT Çocuk Kanalı tarafından istenildiğini, bu isteğin davacı-karşı davalı tarafından işin istenilen niteliklere uygun olarak teslim edilmediğini, T.B.K.'nun eser sözleşmeleri kapsamında edimlerini yerine getirmediğini ortaya koyduğunu, bu nedenle davacı-karşı davalının böyle bir parayı isteme hakkı bulunmadığını, esas dava yönünden; mahkemece asıl dava reddedilmiş olmakla davacı-karşı davalının müvekkili aleyhine yaptığı icra takibi ile işbu takibe karşı yapılan itiraza yönelik ikame ettiği itirazın iptali davasının haksız ve hukuka aykırı olduğuna karar vermiş olduğunu, bu durumda talepleri doğrultusunda davacı-karşı davalının dava değerinin %20'sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi gerekirken herhangi bir gerekçe belirtmeden "koşulları bulunmadığı" hükmü ile bu taleplerinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak, karşı davalarının kabulüne, asıl dava da ise ret kararının korunarak kötü niyet tazminatı taleplerinin de kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davaya konu 7 bölüme ilişkin olarak taraflar arasında bir akdi ilişkinin olduğu ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine karar verilmiş ise de, dosya içinde mevcut yazışmalar, özellikle davalı şirket yetkilisi Nazlı Çığa'nın 14/09/2017 tarihli e-posta yazışması göz önünde bulundurulduğunda, asıl davaya konu 7 bölüme ilişkin olarak taraflar arasında TRT'nin vereceği onaya, yani şarta bağlı bir sözlü akdi ilişkinin kurulmuş olduğu, dosya içinde mevcut bulunan TRT'nin 07/12/2017 tarihli yazısına göre, davaya konu çizgi filmin demo bölümünün incelenmesi sonrasında yapımın devamı uygun bulunmamış olduğunu, bu durumda taraflar arasındaki sözleşmede öngörülen "TRT'nin onay vermesi" şartı gerçekleşmemiş olduğundan sözleşme kurulmamış sayılır ve bu sözleşmeye dayalı olarak da davacı-karşı davalı yüklenici tarafından davalı-karşı davacı iş sahibinden asıl davaya konu 7 bölüme ilişkin bir ücret talebinde bulunulamayacağını, ilk derece mahkemesince asıl davanın bu gerekçe doğrultusunda reddedilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde farklı gerekçeyle reddedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, karşı dava bakımından ise, davacı-karşı davalının TBK'daki eser sözleşmesi hükümleri uyarınca yüklenici olarak demo bölümünü işin niteliğine uygun bir biçimde hazırlaması gerekirken, TRT'nin revizyon ve değişiklik talebinden de anlaşılacağı üzere buna uygun hazırlamadığı, söz konusu revizyon ve değişikliklerin TRT'nin isteği üzerine yapılmış olduğu, buna göre davacı-karşı davalının bu kapsamda yapmış olduğu tadilat bedelini davalı- karşı davacı iş sahibinden talep edemeyeceği, TRT'deki onay sürecinin tamamlanması zorunluluğundan dolayı o aşamada davalı-karşı davacıdan tahsil edilen 7.000,00 TL'lik tadilat bedelinin hukuki dayanağı bulunmadığı, bu nedenle söz konusu bedelin davacı-karşı davalıdan tahsiline ilişkin olan karşı davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olan gerekçe ile reddine karar verilmiş olmasının da usul ve yasaya aykırı olduğu, dava dilekçesinde dava değeri 367.454,36 TL olarak gösterilmiş ve peşin nispi harç da bu miktar üzerinden alınmış ise de, görülmekte olan dava itirazın iptali davası olup dava değeri takipte talep edilen toplam miktarı aşamayacağından, takip talebinde yazılı olan toplam alacak da sadece 311.402,00 TL asıl alacaktan ibaret olduğundan, davacı vekilinin 19/03/2018 tarihli dilekçesindeki düzeltme beyanı da göz önünde bulundurularak dava değeri 311.402,00 TL olarak kabul edilmiş, davacı-karşı davalı vekilinin bu yöne ve vekalet ücreti hesabının bu miktar üzerinden yapılması gerektiğine ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmüş, açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf taleplerinin kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK'nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak, asıl dava yönünden kararın gerekçesini yukarıda açıklandığı şekilde düzeltilerek davanın reddine dair, karşı dava yönünden ise yukarıdaki gerekçe doğrultusunda davanın kabulüne dair yeniden esas hakkında karar verilmiş, asıl davaya konu takibin başlatılmasında davacı-karşı davalının kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden davalı-karşı davacı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmemiş, reddedilen asıl dava yönünden sadece davacı-karşı davalı vekilinin dava değerine ve vekalet ücretine yönelik istinafı haklı görülüp, davacı vekilinin diğer, davalı vekilinin ise sadece kötü niyet tazminatına yönelik olan istinafları yerinde görülmeyip, bu istinaflar davanın ret gerekçesi bakımından usulen kabul edilip yine davanın reddine karar verilmiş olduğundan, asıl davanın reddine ilişkin olarak davalı-karşı davacı lehine ilk derece mahkemesinin ret kararı itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre (davacı-karşı davalı tarafın daha lehine olduğundan) belirlenen 24.634,12 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi’nin 31/05/2022 tarihli ek kararı ile dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, asıl dava bakımından 6100 sayılı HMK'nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay'da temyiz yolu açık, karşı dava bakımından HMK'nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere olmak üzere karar verildiğini, davacı karşı davalı vekili 26/05/2022 tarihli temyiz dilekçesi ile asıl ve karşı dava için hükmün bozulmasına karar verilmesini istediğini, ...nun 362/1-a maddesi gereğince miktar veya değeri 107.090,00 Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından, 15/04/2022 tarih ve 2019/978 Esas, 2022/775 sayılı kararın karşı dava yönünden HMK 362/1-a maddesi gereğince miktar yönünden kesin olmakla davacı karşı davalı vekilinin karşı davaya yönelik temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına ve 31/05/2022 tarihli ek kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı karşı davalı vekili; taraflar arasında şarta bağlı bir sözleşme bulunmadığını, bu bakımdan Bölge Adliye Mahkemesi tespitinin hatalı olduğunu, taraflar arasında şarta bağlı bir sözleşme bulunduğunun hiçbir yazılı belgede bulunmadığını, davalı karşı davacının 14/09/2017 tarihli elektronik postasına atıfta bulunulmuş ise de taraflar arasındaki hukuki ilişkinin, davalı karşı davacının tek taraflı irade beyanı ile nitelendirilebilecek bir husus olmadığını, şirket yetkililerinin arkadaş olmaları nedeni ile ilk bölüm ve revizyon için ücret alınmış iken diğer 7 bölümün ücretinin alınmadığını, taraflar arasındaki elektronik posta yazışmalarına göre şarta bağlı bir sözleşme değil ödenmeyen borcun söz konusu olduğunu, davalı karşı davacının kendi senaristine yazdırdığı senaryoları müvekkiline ilettirdiğini ve senaryoya uygun animasyonların ücret karşılığı yapıldığını, bu üretim sürecinin taraflar arasındaki sözleşmenin şarta bağlı olmadığını gösterdiğini, Bölge Adliye Mahkemesinde tanık dinletme taleplerinin karşılıksız kaldığını, karşı dava bakımından ise revizyonun müvekkilinin hatasından değil senaryodan kaynaklandığını ve yapılan 6-7 dakikalık ek üretimin karşılığı bedelin talep edilmesinde hukuka aykırı bir yan bulunmamasına karşın bu bedelin müvekkilinden tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğunu, karşı dava değerinin miktar bakımından temyize tabi olmamakla asıl dava açısından verilecek karar ile karşı dava için verilmiş olan karar arasında çelişki oluşacağından karşı dava için verilen kararın da bozulmasını talep etmiştir.
Davacı karşı davalı ek karara karşı temyiz dilekçesinde; karşı davaya ilişkin kararın akıbetinin esas davaya ilişkin verilecek olan karar bağlı olduğunu, esas davada lehlerine verilecek olan kararın karşı davayı dayanaksız bırakacak iken karşı davanın kesinleşmesinin hatalı olduğunu, bu nedenle 31/05/2022 tarihli ek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl davada eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatının tahsili, karşı davada alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamakla birlikte, Galaksi Ailesi adlı animasyon çizgi filminin bir bölümünün yapımına ilişkin ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, davalı karşı davacının senaristi ile davacı karşı davalı arasındaki mail yazışmaları ile ilk bölümün onay sürecinde yapılan 7 bölümlük kısma ilişkindir.
2.1. Tarafların kabulünde olan ilk bölümün TRT onayına gönderildiği, TRT Televizyon Dairesi Başkanlığı TRT Çocuk Kanal Koordinatörlüğü, 07/12/2017 tarihli yazısı ile muhatap davalı karşı davacıya Galaksi Ailesi adlı projenin 13/10/2015 tarihinde komisyonda görüşüldüğünü ve 56.550 TL + KDV bütçe ile 1 bölüm x 13 dakika süreli pilot bölüm istenmiş olup, 25/10/2017 tarihinde toplanan komisyonca teslim edilen pilot bölüm izlenmiş ve yapımın devamının uygun bulunmadığı belirtilmiştir.
2.2. Bu hali ile davacı karşı davalının, davalı karşı davacının senaristi ile arasındaki yazışmalara göre bilgisi ve talimatı ile kalan bölümleri yaptığına ilişkin iddianın, somut olayda davalı karşı davacıyı temsile haiz olmayan senarist ile yapıldığı, ihtilafsız olan ilk bölümün ise yukarıda belirtildiği üzere TRT onayında geçmediği, davacı karşı davalının onay sürecinde yaptığı 7 bölüme ilişkin iş bedeline hak kazanmadığı anlaşılmıştır.
2.3. Karşı davada dava konusu edilen alacak miktarının 7000,00 TL olduğu, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihinin 15/04/2022 ve 2022 yılı için temyiz sınırının 107.090,00 TL olduğu dikkate alındığında, karşı dava bakımından verilen kararın kesin olduğu, davacı karşı davalının, karşı dava bakımından ileri sürdüğü temyiz isteminin 31/05/2022 tarihli karar ile reddedilmesinde de hukuka aykırı bir yan bulunmamıştır.
3. Temyizen incelenen karar ve 31/05/2022 tarihli ek karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı karşı davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ve 31/05/2022 tarihli ek kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının ek karar ve gerekçeli karar yönünden davacı karşı davalıdan alınmasına,
Dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesin’ne gönderilmesine,
17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacı karşı davalıdan alınarak, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı karşı davacıya verilmesine,
16/10/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.