Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3316 E. 2023/4320 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Harici satış sözleşmesine dayanarak, tamamlanmamış bir inşaat projesindeki bağımsız bölümün bedelinin arsa sahibinden tahsil edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Arsa sahibinin, önceki yargılama aşamasında dava konusu bağımsız bölümün tescilini kabul etmesinin, bedelin ödenmesini de kapsadığı ve bu kabulün davalı yüklenici ile birlikte müteselsil sorumluluk doğurduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davalı arsa sahibi aleyhine verdiği kısmi kabul kararının onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2020/327 E., 2022/100 K.

DAVA TARİHİ : 27.05.2014

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan ... ile diğer davalı Abdurrahman Keser arasındaki Antalya 3. Noterliğinin 23/02/2010 tarih ve 3075 yevmiye nolu kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre davalı müteahhitin Antalya ili Muratpaşa ilçesi Zeytinköy mah. 7694 ada 2 parselde inşaat yapım işini üstlenmiş bulunduğunu, bu sözleşmeye istinaden bir kısım bağımsız bölümleri davacıların aldığını ve ödemeleri yaptıklarını, satın alınan kısımların tapularını alabilmeleri için sözleşmeye göre inşaatın tamamlanması belli kısımlarda belli taşınmazların hak edişleri karşılığı müteahhite dolayısıyla davacılara verilmesi gerektiğini ileri sürerek, davaya konu Antalya ili, Muratpaşa İlçesi, Kızılarık Mah. 7694 ada 2 parsel 3 no.lu bağımsız bölümün karar en yakın tarihteki inşaat ve arsa payı değerinin belirlenerek belirlenecek bedele dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ...'a ödenmesine, aksi halde davacı tarafından ödenen toplam 45.000,00-TL bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre güncellenmiş değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamışlardır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 16/02/2016 tarihli ve 2014/909 Esas, 2016/386 Karar sayılı kararı ile Davacılar Asim Yıldırım ,Mehmet Fırat, Mustafa Fırat, ... Tarafınadan Açılan Tapu İptal Tescil Davasının reddine, davacı Ayhan Fırat tarafından açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılardan ..., Asım Yıldırım, Mehmet Fırat ve Mustafa Fırat vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 01.04.2019 tarihli ve 2016/8554 Esas, 2019/2939 Karar sayılı kararında "dosya içerisinde bulunan tarihsiz "Satım Sözleşmesi ve Ödeme Protokolü" başlıklı harici satım sözleşmesinde, davacılardan Ayhan Fırat'ın sözleşmenin tarafı olmadığı anlaşıldığından mahkemece, adı geçen davacı yönünden 6100 Sayılı HMK'nin 51. maddesinde düzenlenen aktif dava ehliyeti yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi isabetlidir. Öte yandan dosya içerisinde bulunan 30.11.2015 havale tarihli bilirkişi ek raporunda inşaat seviyesi % 45 olarak saptanmışsa da yargılama esnasında arsa sahibi ... vekili vasıtasıyla 11.12.2014 tarihli celsede, "açılan davaya bir diyeceğinin olmadığını ve davayı kabul ettiğine" ilişkin beyanının gözardı edilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

O halde mahkemece yapılması gereken iş, davacılar tarafından satıldığı iddia edilen 2, 5, 6 ve 8 numaralı bağımsız bölümlerin güncel tapu kayıtlarını ilgili tapu müdürlüğünden getirtmek, tapu kayıtlarının incelenmesinde bağımsız bölümlerin hala davalı arsa maliki ...'ın üzerinde kayıtlı olduğunun anlaşılması durumunda adı geçen bağımsız bölümler yönünden davanın kabulü ile tapu iptali ve tescile karar vermek, bağımsız bölümlerin üçüncü kişilere devredilmiş olması halinde ise bu kişileri davaya dahil etmek ve davacıların muvazaa iddialarının olması halinde buna ilişkin delilleri toplayarak davanın esası hakkında hüküm kurmak olmalıdır." gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma sonrası Davacı ... ıslah dilekçesi ile talebinin bedele yönelik olduğunu belirttiğinden Mahkemece diğer davacıların davasından ...'ın davası tefrik edilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Davacı vekili tarafından mahkememizin 2019/515 Esas sayılı dosyasında verilen 01/07/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; davaya konu Antalya ili, Muratpaşa İlçesi, Kızılarık Mah. 7694 ada 2 parsel 3 nolu bağımsız bölümün karar en yakın tarihteki inşaat ve arsa payı değerinin belirlenerek belirlenecek bedele dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ...'a ödenmesine, aksi halde davacı tarafından ödenen toplam 45.000,00-TL bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre güncellenmiş değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ettiği, tüm dosya kapsamıyla; davalı yüklenici ile arsa maliki arasında yapılan 23/02/2010 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden Antalya ili, Muratpaşa ilçesi, Kızılarık mahallesi, 7694 ada, 2 parsel sayılı taşınmazda yükleniciye ek sözleşme ile 1, 2, 3, 6, 8 ve10 nolu bağımsız bölümler olmak üzere 6 adet bağımsız bölümün verilmesi ve inşaatın yapım seviyesine göre bu bağımsız bölümlerin tapularının kademeli olarak verilmesi ve inşaatın ek sözleşme tarihinden itibaren 6 ay içerisinde tamamlanmasının davalılar tarafından kabul edildiği, davalı yüklenicinin yapımını üstlendiği binadaki bağımsız bölümlerden 3 nolu bağımsız bölümü ...'a harici satım sözleşmesi ve ödeme protokolü isimli sözleşme ile temlik ettiği, 40.000,00-TL'sinin peşin olarak ödendiği, yüklenicinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve ek sözleşme ile yapımını üstlendiği binayı sözleşme ve projesine uygun olarak tamamlayıp, genel iskan alınmış şekilde 14.11.2011 ek sözleşme tarihinden itibaren 6 ay içerisinde teslim etmeyi taahhüt ettiği halde binayı tamamlamadığı, mahkememizin 2019/515 Esas sayılı dosyada yargılama esnasında arsa maliki ... vekilinin 11/11/2014 tarihli celsede, açılan davayı kabul ettiğini beyan ettiği, celp edilen tapu kayıtlarına istinaden Antalya ili, ..... ilçesi, .... mahallesi, 7694 ada, 2 parsel sayılı taşınmazda kayıtlı 3 nolu bağımsız bölümün 06/06/2011 tarihinde Fatma Uzun adına satış yoluyla tescil edildiği, davalının belirtilen tarihte edimin tam ve eksiksiz yerine getirerek bağımsız bölümü davacıya teslim etmeyerek temerrüde düşmüş olduğu, bağımsız bölümün iyiniyetli 3. Kişiye 06/06/2011 tarihinde satılmış olması nedeni ile sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiği, davalının fiili imkansızlık sebebiyle edimini yerine getiremeyeceğinin sabit olması nedeni ile, tüketici davacının sözleşmeyi fesh ederek sebepsiz zenginleşen davalıdan ödemiş olduğu parayı, oluşmuş zararını karşılayacak şekilde denkleştirici adalet ilkeleri gereğince iadesini istemekte haklı olduğu kanaatine varılmış, uzman bilirkişiden mahallinde keşif yapılmak suretiyle alınan rapora göre, davacının ödemiş olduğu 40.000,00-TL'nin Usd, Euro, Cumhuriyet Altını, Külçe altın, Kanuni faiz, Tüfe, Üfe, Asgari Ücret ve Memur maaş artışı ortalamalarına göre denkleştirici adelet ilkeleri gereğince 53.617,60-TL olduğu, her ne kadar davacı tarafından dava konusu Antalya ili, Muratpaşa İlçesi, Kızılarık Mahallesi, 7694 ada 2 parsel 3 nolu bağımsız bölümün mevcut halinin karara en yakın tarihteki inşaat ve arsa payı değerinin tahsili talep edilmiş ise de, taşınmazın 1. Katta yer alan 65/614 arsa paylı mesken olduğu, keşif tarihinde yapının tamamlanmadığı, %40 seviyesinde olduğu, karara yakın tarihteki dava konusu taşınmazın bulunduğu konumda yer alan, bitmiş bir dairenin değeri ile bağdaştırılamayacağı, bu nedenle bu talebin reddine karar verilmesi gerektiği, hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi denkleştirici adalet ilkesi kapsamında dava tarihi itibariyle ulaşacağı 53.617,60-TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kendisinin arsa sahibi olduğunu ve davacı ile yüklenici arasında satış sözleşmesinin gerçekleştiğini kendisinin taraf olmadığını ve bağımsız bölümün bedelinin yükleniciye ödendiğini, kendisinin bedelden sorumlu olmayacağını, her ne kadar duruşmada kabul beyanında bulunulmuş ise de; kabulun ıslahtan önceki tapu iptal tescil talebine yönelik olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, harici satış sözleşmesinden kaynaklanan bağımsız bölümün bedeline ilişkin alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428 nci maddesi, 438 nci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrası.

Mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun 162 ve devamı maddeleri ile 355 ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 428 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı ... vekilinin duruşmada tescili kabul ettiği, tescili kabul beyanının bedeli de kapsadığı, çoğun içerisinde az da vardır ilkesi gereği diğer davalı ile birlikte sorumlu tutulmasında hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

19/12/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi