Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3314 E. 2023/3905 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yapı kooperatifinin genel kurul kararlarının iptali ve arsa değerlerinin aidat olarak kabulü istemiyle açılan davada, davacılardan birinin kooperatif üyesi olup olmadığı ve bu durumun dava ehliyetine etkisinin belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının arsasını kooperatife devrettiği sabit olup, her ne kadar kooperatifin onaysız defterlerinde ortaklık kaydı bulunmasa da davacının ihraç kararının iptali istemiyle açtığı davanın reddinin, yetkili organlarca ihraç kararı bulunmadığı gerekçesiyle yapılmış ve kooperatifçe temyiz edilmemiş olması gözetilerek, davacının kooperatif ortağı olduğunun kabulüyle işin esasına girilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/953 E., 2022/79 K.

DAVA TARİHİ : 26.05.2014

İLK DERECE MAHKEMESİ : Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2021/953 E., 2022/79 K.

Taraflar arasında genel kurul kararlarının iptali ve tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davacı ... tarafından açılan davanın açılmamış sayılmasına, davacılardan ... ve ... tarafından açılan davaların aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine, davacılar ..., ... Yakın mirasçıları, ... yönünden; 26/04/2014 tarihli kooperatif genel kurul toplantısında alınan tüm kararların batıl olması nedeniyle iptaline, arsaların değerlerinin tespit edilerek aidat ödemesi olarak kabulü talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar ... mirasçıları, ... Yakın mirasçıları, ..., ... vekilleri, davacı ... vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinafa gelen davacılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle kararın kaldırılmasına, davacı ... tarafından açılan davanın açılmamış sayılmasına, davacılardan ... ve ... tarafından açılan davaların aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine, davacılar ..., ... Yakın mirasçıları, ... yönünden; arsaların değerlerinin tespit edilerek aidat ödemesi olarak kabulü talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar ... mirasçıları, ... Yakın mirasçıları, ..., ... vekilleri ile davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin 1999, 2000, 2001, 2011 yılı genel kurullarında taşınmazların alımı ve satımı ile ilgili kararların yok hükmünde olduğunun tespiti ile davacıların ayni sermaye olarak koyduğu arsaların değerinin tespiti ve aidat ödemeleri dahil edilmesi, davalı kooperatifin 2006 ile 2013 yılları arasındaki tüm defter ve kayıtları incelenerek kasa mevcudunun saptanması, giderlerin usulüne uygun yapılıp yapılmadığının karar defterleri de incelerek tespit edilmesi, 26.04.2014 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan yönetim kurulunun ibrası ve yeni yönetim kurulu seçimi, ek ödeme niteliğinde davacılara yüklenen aylık 200,00 TL aidat ve 40.000,00 TL ek ödeme ve 1086 sayılı parseldeki satış ve ihale ile ilgili genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğundan iptaline karar verilmesini talep edilmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın 1 aylık sürede açılmadığını, davacı üyelere 11.03.2014 ve 21.03.2014 tarihlerinde olmak üzere iki defa genel kurul çağrısı yapıldığını, yönetim kurulu üyesinin almış olduğu mahkumiyet kararı olmadığını, tasfiye davasının ve tapu iptali ve tescil davasının reddedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ... tarafından açılan davanın açılmamış sayılmasına, davacılardan ... ve ... tarafından davalı kooperatif hakkında açılan davaların aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle ayrı ayrı reddine, davacılar ..., ... Yakın mirasçıları, ... tarafından davalı kooperatif hakkında 1999, 2000, 2001 ve 2011 yıllarının genel kurullarınca alınmış olan dava konusu arsaların alım satımı ile ilgili kararların yok hükmünde olduklarının tespiti talebinin reddine, adı geçen davacıların ayni sermaye olarak koydukları arsaların değerlerinin tespit edilerek aidat ödemesi olarak kabulü talebi ile ilgili olarak harçlandırılmış ve usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına, 2006 ilâ 2013 yıllarını kapsayan döneme ait tüm defter ve kayıtların incelenmesi suretiyle kasada bulunan para miktarının belirlenmesi talebinin reddine, karar defterinin incelenmesi suretiyle gelir ve giderlerin usulüne uygun olup olmadıklarının belirlenmesi talebinin reddine, 26/04/2014 tarihli kooperatif genel kurul toplantısında alınan tüm kararların batıl olması nedeniyle iptaline

karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ... mirasçıları, ... Yakın mirasçıları, ..., ... vekilleri, davacı ... vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılamanın hiçbir aşamasında eksik harç bulunduğunun mahkeme heyeti tarafından dile getirilmediğini, harcın tamamlatılması için müvekkiline süre verilmediğini, kooperatifin bilançoları üzerinde inceleme yapılmadan, somut belge ve deliller incelenmeden bilirkişi raporu düzenlendiğini, müvekkili ... ile diğer davacı ...'in SİT olan arsalarını, 2863 sayılı Kanun gereğince davalı kooperatife devrederek Hazineden SİT olmayan arsa takasını yapmasını talep ettiklerini, davalı kooperatifin ise müvekkili ...'ı sahibi bulunduğu arsayı üyelik karşılığı kooperatife devretmesine rağmen üye kaydını ortaklar defterine yazmadığını, davacı ...'i ise kooperatif genel kurullarında alınmayan yüklü aidat borçları ile korkutarak istifaya zorladığını, Karşıyaka 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2017/193 E. sayılı dosyasında bulunan bilirkişi raporunda davalı koperatif yönetim kurulunun müvekkillerinin arsalarını hukuka aykırı olarak ele geçirmeye çalıştıkları ve Genel Kurul Kararlarının batıl olduğu yönünde bir çok tespit bulunduğunu, kooperatifin bugüne kadar davacıların arsalarını iade etmediğini, hal böyleyken bu kişilerin kooperatif üyesi olmadığından bahisle husumet ehliyetlerinin olmadığından bahsedilemeyeceğini, kooperatifin tutmakla yükümlü olduğu birçok defteri TTK'nın ilgili hükümlerine göre tutmadığını ve saklamadığını, bilirkişi heyetine incelenmek üzere sunmadığını, HMK'ya aykırı olarak bu defterlerin davalı kooperatif yararına hukuka uygun delil sayıldığını, kooperatif yönetim kurulu üyelerinin güveni ve görevi kötüye kullanma suçunu işlediklerine dair ceza davalarının görmezden gelindiğini, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'na göre yönetim kurulu üyesi olamayacak kişilerin yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmasının görmezden gelindiğini, bilirkişi raporunun eksik inceleme ile hazırlandığını, taraflı ve davanın esasını aydınlatmaktan uzak olduğunu, Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/20147 Esas sayılı dosyasında bilirkişi tarafından sunulan raporun bu dosyaya sunulduğunu, aynı kooperatif için aynı belgeleri inceleyen rapordaki tespitlerin davanın esasını aydınlattığını, mahkeme kararında bahsedilmediğini, 2006 - 2013 yılları arasında davalı kooperatifin bilançoları bilirkişi heyetince incelenmediğini, dava dilekçesindeki “Davalı kooperatifin 2006-2013 yılları arasındaki tüm defter ve kayıtlarının incelenerek kooperatif kasasında, banka ve PTT de bulunan hesaplarında ne kadar paranın var olduğunu, mevcut paraların usulüne uygun harcanıp harcanmadığının tespit edilmesi yönündeki” taleplerinin görmezden gelindiğini, davalı kooperatifin ortaklar listesinin incelenmediğini, .... ve ...'un karı koca olduklarını, bu kişilerin her ikisinin de kooperatif üyesi olduğunu ve aynı dönemde yönetim ve denetim kurulu üyeliği yaptıklarını, birbirlerinin aklandığı genel kurul toplantılarında birbirleri lehine oy kullandıklarını, 2014 yılı genel kuruluna 11 ortağın katıldığını, ..., ..., ... Yakın mirasçıları ..., ..., ..., ...'ın davet edilmediğini, kooperatifin genel kurul toplantısını yapan yönetim kurulu üyelerinin hükümet komiserini yanıltarak gerçek dışı beyanlarını tutanağa gerçekmiş gibi yazdırdıkların ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davacılar ... mirasçıları, ... Yakın mirasçıları, ..., ... vekilleri istinaf dilekçesinde özetle; müvekkillerinden ... ve ... için açılmış bir dava bulunduğunu, başvuru harcının 3 üye için yatırıldığını, bu üyelerin ..., ... Yakın ve ... olduğunu, ... ve ... tarafından açılan kooperatif üyeliğinin ihracı davasının, eldeki davanın açıldığı tarihte derdest olması nedeniyle adı davacı olarak yazıldığını, fakat başvuru ve maktu karar harcı yatırılmadığını, davanın esası hakkında karar verilmesi ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmalarının usul ve yasaya aykırı olduğunu, aksi düşünülse bile davacılardan ... ve ...'ın SİT olan arsalarını, 2863 sayılı Kanunun zorlaması neticesinde davalı kooperatife devrederek Hazineden SİT olmayan arsa takasını yapmasını talep ettiklerini, davalı kooperatifin ise ...'ı ortaklar defterine yazmadığını, ...'i ise kooperatif genel kurullarında alınmayan yüklü aidat borçları ile korkutarak istifaya zorladığını, Karşıyaka 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/193 E. sayılı dosyasında bulunan bilirkişi raporunda davalı koperatif yönetim kurulunun müvekkillerinin arsalarını hukuka aykırı olarak ele geçirmeye çalıştıkları ve genel kurul kararlarının batıl olduğu yönünde bir çok tespit bulunduğunu, kooperatifin bugüne kadar davacıların arsalarını iade etmediğini, hal böyleyken bu kişilerin kooperatif üyesi olmadığından bahisle husumet ehliyetlerinin olmadığından bahsedilemeyeceğini, mahkemenin ... ve ...'in haklarını davanın esasına girmeden reddetmesinin 1163 sayılı Kanununa ve TMK'nın 2. maddesine aykırı olduğunu, 2006-2013 yılları arasında alınan genel kurul kararlarının kooperatifin üye olmak için saptadığı kriterleri taşımayan kişilerin usulsüz olarak üye yapılması sureti ile yapıldığını, asıl üyelerin ise usulüne uygun davet edilmediğini, kararların asıl üyelere tebliğ edilmediğini ve hiç bir ödeme yapmayan daha sonra bu nedenle ihraç edilen naylon üyelerin aldığı kararların yok hükmünde olduğunu ispatladığını, tespit talepleri hakkında mahkemece ayırma kararı vermeden ve eksik harcın tamamlanması istenmeden davaların reddedilmesinin ve yargılama giderine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, mahkemece alınan bilirkişi raporunun davalı kooperatifin yasal belge ve defterleri üzerinde inceleme yapılmadan düzenlendiğini, davalı kooperatifin tutmakla yükümlü olduğu bir çok defteri TTK hükümlerine göre tutmadığını, davalı kooperatif yönetim ve denetim kurulu üyeleri hakkında Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptıkları şikayet üzerine açılan 2015/20147 soruşturma dosyasına bilirkişi .... tarafından sunulan bilirkişi raporunun mahkemece dikkate alınmadığını, kooperatif yönetim kurulu üyelerinin güveni ve görevi kötüye kullanma suçunu işlediklerine dair ceza davalarının görmezden gelindiğini, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa göre yönetim kurulu üyesi olamayacak kişilerin yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmasının görmezden gelindiğini, Karşıyaka 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2012/292 E. - 2012/1026 K. sayılı dosyasında icrai davranışlarla görevi kötüye kullanma suçundan mahkum olan Mehmet Nur, Ali Onur ve Seher Aydın'ın uzun süre davalı kooperatifte yasaya açıkça aykırı olarak Yönetim Kurulu üyeliği yaptığını, bilirkişi raporunun eksik inceleme ile hazırlandığını, taraflı ve davanın esasını aydınlatmaktan uzak olduğunu, Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2015/20147 Esas sayılı dosyasında bilirkişi tarafından sunulan raporun bu dosyaya sunulduğunu, aynı kooperatif için aynı belgeleri inceleyen rapordaki tespitlerin davanın esasını aydınlattığını, mahkeme kararında bahsedilmediğini, 2006 - 2013 yılları arasında davalı kooperatifin bilançoları bilirkişi heyetince incelenmediğini, dava dilekçesindeki “Davalı kooperatifin 2006-2013 yılları arasındaki tüm defter ve kayıtlarının incelenerek kooperatif kasasında, banka ve PTT de bulunan hesaplarında ne kadar paranın var olduğunu, mevcut paraların usulüne uygun harcanıp harcanmadığının tespit edilmesi yönündeki” taleplerinin görmezden gelindiğini, davalı kooperatifin ortaklar listesinin incelenmediğini, .... ve ...'un karı koca olduklarını, bu kişilerin her ikisinin de kooperatif üyesi olduğunu ve aynı dönemde yönetim ve denetim kurulu üyeliği yaptıklarını, birbirlerinin aklandığı genel kurul toplantılarında birbirleri lehine oy kullandıklarını, 2014 yılı genel kuruluna 11 ortağın katıldığını, ..., ..., ... Yakın mirasçıları ..., ..., ..., ...'ın davet edilmediğini, kooperatifin genel kurul toplantısını yapan yönetim kurulu üyelerinin hükümet komiserini yanıltarak gerçek dışı beyanlarını tutanağa gerçekmiş gibi yazdırdıklarını, aleyhe olan hükümlerin kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

3. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 01.06.2020 tarihli 2017/1502 E. 2020/576 K. sayılı kararının esastan bir kaldırma kararı olmadığını, ilk kararda olan 4. gündem maddesi yerine, tüm genel kurulun iptalinin, istinaf kararına ve usule aykırı olduğunu, istinaf kaldırma kararında sadece gerekçedeki çelişkinin düzeltilmesi gerektiğinin belirtildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinafa gelen davacılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle kararın kaldırılmasına, davacı ... tarafından açılan davanın açılmamış sayılmasına, davacılardan ... ve ... tarafından açılan davaların aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine, davacılar ..., ... Yakın mirasçıları, ... yönünden; 1999, 2000, 2001 ve 2011 yıllarına ait genel kurul toplantılarında alınmış olan, dava konusu arsaların alım satımı ile ilgili kararların yok hükmünde olduklarının tespiti talebinin reddine, ayni sermaye olarak koydukları arsaların değerleri tespit edilerek, aidat ödemesi olarak kabulü talebi ile ilgili olarak harçlandırılmış ve usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına, 2006 ile 2013 yılları arasındaki tüm defter ve kayıtlar incelenerek kasa mevcudunun saptanması, giderlerin usulüne uygun yapılıp yapılmadığının tespiti talebinin reddine, 26.04.2014 tarihli kooperatif genel kurul toplantısında alınan, yönetim kurulunun ibrası ve yeni yönetim kurulu seçimi, ek ödeme niteliğinde davacılara yüklenen aylık 200,00 TL aidat, 40.000,00 TL ek ödeme ve 1086 sayılı parseldeki satış ve ihale ile ilgili genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğundan iptali isteminin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ... mirasçıları, ... Yakın mirasçıları, ..., ... vekilleri, davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar ... mirasçıları, ... Yakın mirasçıları, ..., ... vekilleri ve davacı ... vekili temyiz dilekçelerinde, istinaf dilekçelerinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, davalı kooperatifin 1999, 2000, 2001 ve 2011 yılı genel kurullarında arsa alım satımı ile ilgili kararların yok hükmünde olduğunun tespiti, 26.04.2014 tarihli genel kurul kararlarının iptali, davacıların ayni sermaye olarak koydukları arsaların değerlerinin tespit edilerek aidat ödemesi olarak kabulü, kooperatife ait 2006 yılı ile 2013 yılı arasındaki tüm defter ve kayıtlar incelenerek kasa mevcudunun saptanması, giderlerin usulüne uygun yapılıp yapılmadığının karar defterleri de incelenerek tespit edilmesi istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 nci maddeleri, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 53 ncü maddesi,

3. Değerlendirme

1.Yapı kooperatiflerinin amacı ortaklarının konut ihtiyaçlarını karşılamaktır. Bu amaçla bir araya gelen ortaklar emeklerini ve birikimlerini birleştirerek amaçlarını gerçekleştirirler. Dosyada bulunan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere dava konusu 1086 parsel ile diğer 1087 ve 1088 parselden hisse alanların ana taşınmazın SİT kapsamına alınması üzerine sahibi oldukları hisseleri Hazine arazileri ile takas etmek veya takasta kullanılan sertifikayı alabilmek için kooperatif çatısı altında bir araya geldikleri anlaşılmaktadır.

2. Davacılar kooperatif üyesi oldukları belirtilerek dava konusu genel kurul kararlarının iptali için dava açmış olup gelinen aşamada davacılardan ...'ın 1087 parseldeki payının 27.04.2001 tarihinde kooperatife devredildiği ancak kooperatife ait üye defterlerinde ortaklık kaydına rastlanmadığından davacının kooperatif üyesi olmadığı kabulüyle ... tarafından açılan davanın aktif dava ehliyet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

3. Davacı ...'ın aynı kooperatife karşı ihraç kararının iptali istemiyle açtığı dava sonucu Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/240 Esas, 2013/380 Karar sayılı kararıyla davacı hakkında yetkili organlarca verilmiş ihraç kararı bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiş ve karar temyiz edilmemesi üzerine kesinleşmiştir.

4. Yukarıda yapılan açıklamalar değerlendirildiğinde her ne kadar mahkemece davacı ...'ın açtığı dava kooperatif üyesi olmadığı kabulüyle aktif dava ehliyet yokluğundan reddine karar verilmiş ise de davacının sahibi olduğu arsasını kooperatife devrettiği sabittir. Davacının ihraç kararının iptali için açtığı davanın ret gerekçesi ve bu gerekçenin kooperatifçe temyiz edilmediği dikkate alındığında kooperatifin onaysız defterlerinde ortaklık kaydı bulunmaması diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde davacı aleyhine yorumlanamayacaktır. Bu halde yapılacak iş adı geçen davacının kooperatif ortağı olduğunun kabulüyle işin esasına girilerek nisap durumu da bu davacının ortak olduğu gözetilerek değerlendirilmesi yönünden kararın bozulması gerekmiştir.

5. Açıklanan sebeplerle temyize gelen davacı ... vekilinin diğer temyiz itirazları ile bir kısım davacılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.