Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3349 E. 2023/3210 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında davacının, sözleşme gereği kendisine ait olduğunu iddia ettiği bağımsız bölümün tescili ile binanın iskanının alınması için davalıların yetki verilmiş sayılması talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin, sözleşmede kendisine ait olduğu iddia edilen bağımsız bölümün trampa yoluyla elde edildiği iddiasını ispatlayamaması ve davalıların sadece yapı kullanma izin belgesi alınmasına ilişkin vekaletname verilmesi talebine karşı çıkmadıkları, taşınmaz satım ve devrini içeren geniş kapsamlı vekaletname verilmesi talebine ise haklı olarak karşı çıktıkları gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/333 E., 2022/358 K.

DAVA TARİHİ : 09.12.2014

HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/369 E., 2021/7 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 10.10.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalılardan ... vd. vekili Avukat Yavuz Tunca geldiler. Tebligata rağmen başka gelen olmadığı anlaşılmakla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile müteveffa İsmihan Kaynartaş arasında 17/02/1994 tarih ve 10873 yevmiye numaralı Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi akdedildiğini, aradan geçen zamanda binanın kararlaştırılandan daha büyük yapıldığını ve sözleşme gereği arsa sahibine düşen pay oranının da artırıldığını ancak daha sonra taraflarca mutabakata varılarak ve davalıların da kabulü ile 3 no.lu dairenin müvekkiline ait olduğunu, İsmihan Kaynartaş'ın vefat etmesi üzerine iskan alımı için mirasçıların da ayrıca vekalet vermeleri gerektiğini mirasçılara bildirmesine rağmen mirasçılardan ... ve ...'ın haksız ve hukuksuz olarak iskan alımı için yetki vermediklerini, davalılara çekilen ihtarname sonucu ..., ..., ...'ın vekaletname verdiğini, davalıların bu tutumunun kendi zararlarının yanında binada oturma izninin de komple alınamaması sonucunu doğurduğunu, bu durumda vekalet veren diğer maliklerin de haklarının gasp edildiğini ve davalıların bu tutumlarının müvekkilinin sözleşme gereği maliki olduğu 3 no.lu taşınmazın da müvekkile devrini engellediklerini ileri sürerek, dava konusu binanın iskan alımı için davalıların yetki verilmiş sayılmasına, bu hususta tedbir kararı verilerek iskan başvurusu için kendilerine yetki verilmesine ve 3 nolu bağımsız bölümün müvekkili adına tesciline karar karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; davaya bakmakta görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunu, davacının üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini, murisin davacıya her türlü yetkiyi verdiğini, davacının da inşaatı murisi ölmeden tamamlayıp iskanı alması gerektiğini, sözleşmeye göre 3 no.lu bağımsız bölümün kendilerine ait olduğunu, davacının vekaletnamede çok geniş yetkiler istediğini, cevabi ihtarname ile iskan için yetki vermeyi müvekkillerinin kabul ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; yalnızca iskan ruhsatı alması için düzenlenen vekaletnameyi kabul etmeyerek sözleşmede bulunan yetkilerini değiştiren ve genişleten yetkileri içeren bir vekaletname verilmesi talebinde bulunan davacı tarafın kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddini talep istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu sözleşmeye konu yapının iskanının alınması için davacıya/vekiline davalılar adına yetki verildiği ve yetki belgesi düzenlendiği, ancak verilen yetkiye istinaden taşınmazın iskanının tesis edilmediği, nitekim davacının talebine konu olan 3 numaralı bağımsız bölümün arsa sahipleri veya mirasçılarınca tarafına bırakıldığının ispat edilemediği ve sözleşmede bu hususta bir hüküm bulunmadığı, aksine sözleşmede 3 numaralı bağımsız bölümün muris İsmihan Kaynartaş'a bırakıldığı, davanın sübut bulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; talepleri arasında davalıların iskan ve proje değişikliğine izin vermemeleri nedeni ile iskan için izin verilmesi talebi de olduğunu, yargılama sırasında mahkemece iskan giderlerinin depo ettirildiğini ancak gerekçeli kararda bu hususta bir karar verilmediğini, mahkemenin birleştirilen dosya davalısı ...'ın vefatı üzerine mirasçısı ...'a bir tebligat göndermeden yargılamaya devam etmesinin de yanlış olduğunu, davalılardan ... ve ...'ın davayı kabul ettiklerini iskan alınmasına muvafakatte verdiklerini, 3 numaralı dairenin davacı ...'in dairesi olduğunu da bildirdiklerini, davalı ...'ın da öncesinde 3 numaralı dairenin 5 numaralı daire ile değiştirilerek, 5 numaralı dairenin davacı adına tesciline yönelik vekalet verdiğini ancak, sonradan fikir değiştirdiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle davacı vekilinin 3 ve 5 numaralı dairelerin trampa edildiği iddiasını yasal deliller ile ispatlayamadığı, davalıların sadece yapı kullanma izin belgesi alınmasına ilişkin davacı tarafa vekaletname verilmesi talebine bir direnimlerinin olmadığı, taşınmaz satım ve devrini de içeren geniş kapsamlı vekaletname verilmesi talebine karşı çıktıkları gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davalılar ... ve ...’ın davayı kabul ettiklerini, mirasçılar olarak bölüşüm yaptıklarını 3 no.lu bağımsız bölümün müvekkile ait olması gerektiğini ifade ettiklerini, kabul beyanının mahkemeyi bağlayacağını, müvekkilinin yapı kullanma izin belgesi ya da satış ve devir içeren satış vekaletnamesi talep etmediğini, İstinaf yorumunun anlaşılamadığını, mevcut mimari projeye aykırılıklar olduğundan proje değişikliğine muvafakat istendiğini, davalı ...’ın vekaletname ile 3 no.lu dairenin aslında müvekkiline ait olduğunu kabul ettiğini, sonra fikir değiştirdiğini, çelişki üzerinde durulmadığını belirterek kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ve iskan alınmasına izin talebine istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtaydaki duruşmada vekille temsil olunan davalılara verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.