"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
HÜKÜM/KARAR : Hüküm Kurulmasına Yer Olmadığına- Kısmen Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 23.( Kapatılan) Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı/karşı davalılar tarafından açılan davanın kesinleşmiş olması sebebiyle yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davalı/karşı davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacılar/karşı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl dava davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin murisi ...'a ait taşınmaz üzerinde inşaat yapımı konusunda davalı ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, davalı yüklenicinin bağımsız bölümleri sözleşmede belirlenen teslim süresinden 7 ay sonra teslim ettiğini, müvekkillerine ait dairelerde eksik ve sözleşmeye aykırı imalatlar bulunduğunu buna ilişkin ... 5. Sulh Hukuk Mahkemesinde yapılan tespitte sözleşmeye aykırı ve eksik imalat bedelinin 18.900 TL olduğunun tespit edildiğini, ... kullanma izin belgesinin alınmadığını, iskan ruhsatı alınması için gerekli harç ve masrafların 35.000 TL olduğunu ileri sürerek, iskan rusatı alamı için gerekili olan harç ve ücretler toplamı 35.000 TL’den şimdilik 10.000 TL’nin, hatalı imalat ve eksik ... bedeli olan 18.900 TL’den şimdilik 8.000 TL’nin, geç teslim nedeniyle ödenmesi gereken 42.000 TL kira bedelinden şimdilik 1.000 TL’nin, faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş olup 30.01.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile eksik ve hatalı imalat bedeli olarak 14.100,00 TL, kira tazminatı olarak 5.866,67 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, teslimde gecikme olmadığını, iskan ruhsatının 09.04.2010 tarihinde alındığını, bu itibarla iskan ruhsatı yönünden davanın konusunun kalmadığını, ... 5. Sulh Hukuk Mahkemesinde yapılan tespite itiraz ettiklerini savunarak asıl davanın reddini istemiş, karşı davasında ise; davacıların murisine ait taşınmazın emlak vergisi borcunun müvekkili tarafından ödendiğini, sözleşme dışı uydu anteni takıldığını, sözleşme harici işler yapıldığını ileri sürerek, toplam 31.140,42 TL'nin davacılardan tahsilini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 13/02/2014 tarihli ve 2010/129 Esas, 2014/48 Karar sayılı kararıyla; asıl davada eksik işler bedelinin 14.100,00 TL olduğu, inşaatın 22.05.2008 tarihinde teslim edilmesi gerekirken fiili teslim tarihinin 24.06.2008 olması nedeniyle 5.866,67 TL kira tazminatı bulunduğu, karşı davada ise; yüklenicinin sözleşme dışı işler yaptığı, sözleşme öncesine ait emlak vergisinin yüklenici tarafından ödendiği gerekçesiyle davacılar/karşı davalılar tarafından açılan davanın ıslah talebi doğrultusunda kabulü ile, 19.966,67 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı/karşı davacıdan tahsili ile davacılar/karşı davalılara ödenmesine, karşı davanın kısmen kabulü ile 7.374,42 TL'nin davacılar/karşı davalılardan tahsili ile davalı/karşı davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 23.( Kapatılan) Hukuk Dairesinin 25.01.2016 tarih ve 2014/8848E., 2016/334 K sayılı ilamı ile asıl dava yönünden taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddine, karşı dava yönünden karşı davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile mahkemece; mahallinde yeniden inceleme yapılarak sözleşme dışı yapılan imalatın yüklenicinin bağımsız bölümlerine de yapılmış olduğunun tespiti halinde bu bedellerin istenemeyeceği kabul edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı bilirkişi raporuna dayanarak yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahallinde yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu sonucunda tüm daireler tarafından kullanılacak olan uydu anten bedeli arsa sahiplerinden istenmeyeceğinden 625,00-TL bedelin listeden çıkarılması gerektiği, arsa malikinin emlak vergi borcu konusunun teknik bir inceleme olmayıp ( kredi kartı ile ödendiği) 3.849,42 TL olduğu, fazla imalat bedeli ile birlikte toplam yüklenicinin alacağının 6.749,42 TL olduğu, asıl dava yönünden verilen kararın Yargıtayca onandığı, gerekçesiyle davacı/karşı davalılar tarafından açılan davanın kesinleşmiş olması sebebiyle yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davalı/karşı davacının davasının kısmen kabulü ile, 6.749,42-TL'nin davacı/karşı davalılardan tahsili ile davalı/karşı davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar/karşı davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar/karşı davalılar vekili temyiz dilekçesinde; ilk derece mahkemesi tarafından hükme esas alınan 28.09.2020 tarihli bilirkişi raporunda yer alan tespit ve hesaplamaların gerçek durumu yansıtmadığını, hükme esas alınan raporun eksik inceleme ürünü olduğunu, bozma sonrasında üç defa bilirkişi raporu düzenlendiğini, 27.09.2019 tarihli ilk bilirkişi raporunda; yükleniciye düşen bağımsız bölümlerle arsa sahiplerine düşen bağımsız bölümlerde aynı imalatların yapıldığını, müvekkillere düşen gayrimenkullerde fazladan imalat yapılmadığının tespit edildiğini, yapılan tespit ve değerlendirmeler doğrultusunda davalı/karşı davacının davasının bütünüyle reddine karar verilmesi gerekirken davalı- karşı davacının itirazları doğrultusunda dosyanın ek rapor için yeniden bilirkişiye tevdii edilmesinin hatalı olduğunu, 28.01.2020 tarihli bilirkişi raporunda; tutulan tutanağın ve raporda yer alan açıklamaların gerçeği yansıtmadığını, 6100 sayılı HMK 'nın 291. Maddesi gereğince dava dışı 3. kişinin hüküm ve tasarrufundaki bir mahalde keşif yapılabilmesi için keşfin 3. kişi için uygun olan zamanda yapılması ve 3. kişiye bildirilmesi gerektiğini, bildirime rağmen dava dışı 3. kişinin keşfe karşı koyması halinde ise mahkeme tarafından 3. kişi hakkında disiplin para cezası uygulanabilecek ve gerekiyorsa zor kullanılarak keşif yapılabileceğini bilirkişilerin uyuşmazlık konusu gayrimenkulü incelemedikleri halde rapor tanzim etmelerinin usule ve yasaya aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesi tarafından yapılması lazım gelen şeyin davalı/karşı davacı hissesine düşen dairelerin tek tek gezilerek aynı imalatların bu dairelerde yapılıp yapılmadığının tespitinden ibaret olduğu halde bu yükümlülüğün yerine getirilmediğini, 27.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda da açıkça belirtildiği üzere yüklenicinin hatalı şekilde yüksek şap dökmesi nedeniyle doğan ayıbı gidermek amacıyla müvekkiline ait dairelerin Fransız balkon kapılarını sürgülü olarak yaptığını, yine arsa sahibine ait eski 2 numaralı yani yeni bir numaralı meskende mutfak imalatında bir fazlalık olmadığını, müvekkillerden ...’ın keşfe konu dairede komple tadilat yaptırdığı, bu tadilat sırasında mutfak dolabı, boya ve kartonpiyerler, seramik işlerini yeniden yaptırdığını, çatı izolasyonunu yaptırarak su sızıntısını engellediği, demir korkuluk yapımı ile ilgili olarak daire korkuluklarının yapan demir ustasının yeminli olarak alınan beyanında demir korkulukların yapılmasına ilişkin olarak arsa sahibine düşen bedellerin yine arsa sahiplerinden tahsil edildiğini, davalı/karşı davacının 750 liradan feragat ettiğini ifade ettiği, yüklenicinin feragat beyanın hiçbir şekilde dikkate alınmadığını, emlak vergisinin arsa sahibi müvekkil tarafından ödenmesi gerektiğine ilişkin tespitin de hatalı olduğunu taraflar arasında imzalanan ve dava konusu sözleşmeye göre tüm vergilerin yüklenicinin sorumluluğunda olduğunu, yüklenicinin oğlunun şahsi kredi kartıyla ödediği bu tutarın dava konusu eser sözleşmesi ile bağı da bulunmadığından emlak vergi borcunun müvekkiller tarafından ödenmesi gerektiğine ilişkin hüküm kurulmasının da hukuka aykırı olduğunu, yüklenicinin eser sözleşmesi uyarınca üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, bu hususun ... 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/427 d.... sayılı dosyası ile de sabit olduğunu, 28.09.2020 tarihli maddi gerçeğe aykırı ve hatalı şekilde tanzim edilen bilirkişi raporuna itibar edilerek verilen kararın bozulması gerektiğini temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı geç teslim kira bedeli, eksik imalat bedeli ve sözleşme dışı fazla imalat bedeli istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri,
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 428 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle ;
Davacılar/karşı davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı harcın temyiz edenlerden alınmasına,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
08.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.