Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3462 E. 2023/4216 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, imara aykırı yapının, bozma kararına uyularak verilen süre içerisinde yasal hale getirilmemesi nedeniyle, önceki bozma kararları da gözetilerek davanın reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/103 E., 2021/514 K.

DAVA TARİHİ : 21.06.2012

HÜKÜM/KARAR : Red

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya 26.500,00 TL ödünç para verdiğini, davalının 11.500,00 TL'sini ödediğini, 15.000,00 TL'yi ödememesi nedeniyle alacağın tahsili için Denizli 7. İcra Müdürlüğü'nün 2011/4317 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu, bu nedenle haksız itirazın iptâli, takibin devamı, %40'tan aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında takibe dayanak olan belgenin davalı yararına yaptığı imalâttan kaynaklandığını açıklamıştır.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının üstlendiği inşaat edimini yerine getirmediğini, ayıplı işler yaptığını, imara aykırılık nedeni ile kendisine idari para cezası kesildiğini, açılan davanın haksız olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 24.10.2014 tarihli ve 2012/278 Esas, 2014/411 Karar sayılı kararı ile; davalının savunmasında davacının üstlendiği inşaat edimini yerine getirmediğini, imara aykırılık nedeni ile kendisine idari para cezası kesildiğini, açılan davanın haksız olduğunu savunmuş ise de savunması ile ilgili dava açmadığı, cevap dilekçesi ile birlikte karşı dava açmadığı, anlaşma ile ilgili belgeye itiraz etmediği gerekçesi ile dava kısmen kabul edilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 15.Hukuk Dairesinin 13.10.2015 tarihli ve 2015/537 Esas, 2015/4979 Karar sayılı kararıyla, yüklenicinin iş bedeline hak kazanabilmesi için yapmış olduğu imalâtın imar mevzuatına uygun olması, diğer bir değişle kaçak olmaması gerektiği belirtilmiş olup, yapılan imalatın ruhsatlı hale getirilebilmesi mümkün ise ispat külfeti üzerine düşen davacı-yükleniciye bu hususta süre verilmesi ve işin yasal hale getirilmesi mümkün ise ve davacı yüklenici tarafından da yasal hale getirilmişse ödenmeyen bakiye imalât bedeli yönünden karar verilmesi gerektiği hususunda ilk derece mahkemesinin kararı bozulmuştur.

3. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada yapı kayıt belgesi alındığı dikkate alınarak, davanın kısmen kabulü ile davalının icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 11.074,30TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istem ile icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

4. Yargıtay (Kapatılan) 15.Hukuk Dairesinin17.02.2021 tarihli ve 2020/1426 Esas, 2021/320 Karar sayılı kararıyla, davalı işsahibi tarafından yapı kayıt belgesi alınmışsa da yapı kayıt belgesi binayı imara uygun hale getirmeyeceğinden belediye yazı cevabı doğrultusunda, davacı yükleniciye kaçak imalata ilişkin yetki ve kesin süre verilerek, işin verilen kesin sürede yasal hale getirilmesi halinde davacının alacağının hesaplanıp bakiye alacağı varsa buna hükmedilmesi, kesin süre sonunda yasal hale getirilmemesi halinde ise davacının davasının reddine karar verilmesi hususunda karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma hükmüne uyularak inşaatın yasal hale getirilmesi için verilen iki aylık kesin süre içerisinde işin yasal hale getirilmediğinin belirlendiğinden, bozma ilamı doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı yüklenici vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; mahkemece verilen kesin süre içerisinde ruhsatlandırma işlemleri için belediyeye başvurduğunu, Kadastro Müdürlüğü tarafından yola terk işlemi yetkisi olmadığından başvuruyu reddettiğini buna ilişkin Encümen kararının dosyada mevcut olduğunu ileri sürerek, kararın Bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsiline yönelik başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunun geçici 3/2. maddesinin atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 427 nci madde hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Bozma kararına uyulmakla, kararın lehine bozulduğu taraf için usulü kazanılmış hak doğar. Bozma ilamına uyulması ile oluşan bu usule ilişkin kazanılmış hak, yalnızca yerel mahkemeyi bağlayıcı bir olgu değildir. Aynı zamanda önceki kararda "bozma" görüşü bildirmiş Yargıtay dairesini de bağlayıcı niteliktedir. Bu kapsamda, mahkemece bozma ilamına uygun şekilde verilen süre ve yetkiye rağmen imara aykırılık giderilmediğinden davanın reddine dair verilen kararda isabetsizlik görülmemiştir.

3.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

Aşağıda yazılı harcın temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.