Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3513 E. 2024/57 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında davalının sözleşmenin tarafı olup olmadığı ve husumetin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasında akdi ilişki kurulduğuna dair bir delil bulunmaması ve davalının sözleşmenin tarafı olmadığı gözetilerek, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı yüklenici ile müvekkiline ait taşınmaz üzerinde 227.000,00 TL bedel karşılığında dubleks prefabrik ev yapılması konusunda sözleşme yapıldığını, davacının yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak davalının prefabrik yapıyı sözleşmeye uygun olarak yapıp teslim etmediğini, müvekkilinin zarara uğradığını, davalı ile görüşülmesine rağmen müvekkilinin zararlarının karşılanmadığını, bu nedenlerle tüm menfi zararların davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın kendisi ile ilgisi bulunmadığını, sözleşmede kendisinin taraf sıfatı olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulü ile; eksik işlerin tamamlanma bedeli olarak 102.150,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; faizin başlangıç tarihi davalın temerrüde düştüğü tarih olması gerektiğini, faiz başlangıç tarihleri ve faiz oranları da mahkemelerce re'sen gözetilecek hususlar arasında olduğunu, müvekkilinin davalının borcunu ifa etmemesi nedeniyle uğradığı zararların tazmini talebini içerir ... bu davanın tüm talepleri ile birlikte kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya konu edilen sözleşmenin davacı ile dava dışı...- ... arasında imzalandığını, ...'in ise sahibi ve yetkilisinin müvekkili değil, ... olduğunu, yerel mahkemece husumet itirazlarını değerlendirmeksizin bir karar verilmiş olmasının açıkça bir bozma nedeni olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu işe ilişkin sözleşmenin taraflarının... ve davacı olduğu, sözleşmede firma sahibi ve yetkilisinin dava dışı ... olarak belirtildiği, davalının sözleşmenin tarafı olmadığı, taraflarca inkar edilmeyen resmi yazılı sözleşme karşısında tanık beyanlarındaki anlatımlar ve sözleşme kapsamındaki yapılan bir kısım ödemeler sebebiyle sözleşmeden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, bu nedenle davalı hakkındaki davanın taraf sıfatı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekçesiyle davacının istinaf talebinin esastan reddine, davalının istinaf talebinin kabulü ile ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi' nin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 25/11/2021 tarih ve 2020/151 E, 2021/275 K. kararının HMK'nın 353/1.b.2 gereğince kararın düzeltilerek esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına ve davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; ... isimli firmanın, davalı ... ..., ... ve ... ... tarafından beraber yürütüldüğünü, davalı ve dava dışı bu kişilerin, hem prefabrik ... işini hem de müvekkile ait yapıyı ... ... adlı başkaca firma adı altında takip de ettiklerini, ödemelerin davalı ... ...’e yapıldığını, davalıların söz konusu inşaatın eksik ve hatalı yapılması sonucunda borçtan ve zarardan kurtulma niyetiyle hareket ettiğini, söz konusu sözleşmeden de anlaşılacağı üzere, ... adı altında yapılan sözleşmede ...’in satış temsilcisi olarak gözüktüğünü, davalı vekili tarafından sunulmuş olan beyan ve cevap dilekçeleri incelendiğinde davalının ... ...’nın sahibi olduğunun beyan edildiğini, müvekkile ait prefabrik yapının reklamı ise yine ... ... ve ... ... tarafından yapıldığını, davaya konu prefabrik yapının bir aile işi yapan karı-koca ve kardeş ile birlikte her aşamasının beraber yürütüldüğü sabit olmakla yüklenicinin ... ... olduğunu beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı TBK 470-486. maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Davacı ... sahibi, davalı ile müvekkiline ait taşınmaz üzerinde prefabrik ev yapılması konusunda anlaşma yapıldığını beyan ederek, tüm menfi zararlarının karşılanması için ... bu davayı açmıştır. Oysa davacı ile davalı arasında akdi ilişkinin varlığı kanıtlanamamıştır. Sözleşmenin nispiliği prensibi uyarınca sözleşme hükümleri ancak tarafları bağlar. Davacı ile davalı arasında akdi ilişki olmadığı gibi davalının borcu üstlendiğine dair Borçlar Kanununun 110. maddesi anlamında bir taahhüdü de bulunmamaktadır. Bu durumda davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi kararı doğru olmuştur.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.