"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/144 E., 2022/585 K.
DAVA TARİHİ : 05.08.2016
HÜKÜM/KARAR : Red-Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2018/1305 E., 2019/1049 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacının açtığı davanın pasif husumet nedeniyle reddine, asli müdahilin açtığı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 24.10.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde davalı vekili Avukat ... ile asli müdahil vekili Avukat Sinan Taşkesen gelmiş tebligata rağmen başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında davalı şirket tarafından inşa edilecek 2 blok'lu yapıya ait mimari projelerin hazırlanması için sözlü olarak anlaşıldığını, bunun üzerine müvekkili tarafından mimari avan projelerinin hazırlandığını, ilgili mevzuat ve standartlara göre tatbikat projesi hazırlanmak suretiyle belediyeye başvuru yapıldığını, davacı tarafından ifa yükümlülüğünün yerine getirildiğini, ancak davalı tarafından sözleşme konusu işin bedelinin ödenmediğini ileri sürerek 20.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Asli müdahil vekili dava dilekçesinde; davacının müvekkili şirketin çalışanı olduğunu, proje bedelinin alacaklısının müvekkili olduğunu ileri sürerek 20.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 10.01.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 172.986,70 TL’ye çıkarmıştır.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; asli müdahil şirket tarafından hazırlandığı iddia edilen projenin, dava dışı ... tarafından hazırlandığını, daha sonra bu kişi tarafından davacı ve asli müdahil şirket ortağı ...’ün eşi Gökçen Güngör’e projenin iç tasarımını kontrol etmesi için gönderildiğini, ancak ...’ün eşine mail ile gelen mimari projeyi amacı dışında kullanarak projede değişiklikler yaptığını, değiştirdiği projeyi Demir Yapı Denetim Şirketine götürdüğünü, yapı denetim firmasına davalının durumdan haberdar olduğunu beyan ettiğini, yapı denetim firması yetkililerinin de davalı şirket yetkilisinin davacıyı davalı şirketin iç mimarı olarak tanıştırmasından dolayı mimari projeyi Seyhan Belediyesine sunduklarını, daha sonra davalı şirketin yapı denetim firması aracılığıyla projeyi belediyeden geri çektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 05.12.2019 tarihli ve 2018/1305 Esas, 2019/1049 Karar sayılı kararıyla; davacı ve asli müdahil şirket ile davalı şirket arasında mimari proje hazırlanması için sözlü olarak anlaşıldığının davacı ve asli müdahil tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın ve asli müdahil tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir.
IV.İSTİNAF
A.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asli müdahil vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 24.09.2019 tarihli ve 2020/771 Esas, 2020/556 Karar sayılı kararıyla; davacı ile davalı arasındaki sözleşme ilişkisinin usulünce kanıtlanamadığı, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiği gerekçesiyle, asli müdahil vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm tesisine, davacı ve asli müdahilin açtığı davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
V.BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A.Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asli müdahil vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 16.11.2021 tarihli ve 2021/1088 Esas, 2021/1544 Karar sayılı ilâmı ile, asli müdahil ile davalı arasında sözlü olarak akdi ilişkinin kurulduğu, işin esası incelenerek davadaki talep yönünden 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 20. maddesi de dikkate alınarak işin yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçleri uyarınca konusunda uzman bilirkişi kuruluna hesaplama yaptırılıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B.Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, bozma öncesinde alınan bilirkişi raporunda proje bedelinin işin yapıldığı yıl itibariyle mahalli proje rayiçlerine göre 172.986,70 TL olduğunun belirlendiği, raporun yeterli ve denetime elverişli olduğu gerekçesiyle davacının açtığı davanın pasif husumet nedeniyle reddine, asli müdahilin açtığı davanın kabulü ile, 172.986,70 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
VI.TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B.Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde: hükme esas alınan bilirkişi raporunda bedelin mimarlar odasının birim fiyat tarifesine göre belirlendiğini, bozma kararında ilgili raporun yeterli olduğu görülmüş olsaydı mahalli piyasa rayiçlerine göre yeniden bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiği hususuna özellikle dikkat çekmek suretiyle kararın bozulmayacağını, mimarlar odası tarafından belirlenen tarifeye göre yapılan hesaplama ile mahalli piyasa rayiçlerine göre yapılan hesaplama arasında ciddi bir farkın olduğunu, taraflar arasında ne yazılı ne de sözlü bir akit kurulmadığını, taraflar arasında dava konusu taşınmazın mimari projesinin yapılmasına dair bir eser sözleşmesinin bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, çizilen mimari proje bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2.İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373 ncü maddesi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 20 nci maddesi
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyulmuş ise de, bozmanın gerekleri yerine getirilmemiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda proje bedeli birim fiyat tarifesine göre belirlenmiştir. Bu durumda yapılacak iş, bozma ilamında belirtildiği üzere mimari proje bedelinin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun ‘ücret isteme hakkı’ başlıklı 20. maddesi de göz önünde bulundurarak işin yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçleri uyarınca konusunda uzman bilirkişi kuruluna hesaplama yaptırılıp oluşacak sonuca göre karar verilmesinden ibarettir. Belirtilen hususlar üzerinde durulmadan ve bozma ilamının gerekleri yerine getirilmeden karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA,
Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı yararına takdir olunan 17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
24.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.