"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/437 E., 2022/561 K.
DAVA TARİHİ : 08.09.2016
HÜKÜM/KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/162 E., 2021/864 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin müvekkili şirketten aldığı fiyat teklifi neticesinde 06/08/2015 tarihinde müvekkili şirkete göndermiş olduğu sipariş emri ile mobilya ürünlerinin üretimi, tedariki ve teslimi hususunda talepte bulunulduğunu, sipariş olunan mal bedellerinin %15'inin peşin, kalan bedelin ise 30-60-90 gün vadeli çekler ile ödeneceği belirlenmiş olmasına karşın peşinatın davalı şirket tarafından ödenmediğini, dava konusu ürünler sipariş formunda belirlenen 20 iş günü içerisinde hazırlanarak teslime hazır hale getirdiğini ancak davalı şirketçe teslim alınmadığından, fazlaya ilişkin istemleri saklı kalmak kaydıyla müvekkil şirketin uğramış olduğu zararın tespiti ile birlikte şimdilik 20.000,00 TL zarar bedelinin ihtar tarihi olan 15/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu malların müvekkili şirket tarafından kabul edilmediğini ve davacının bu mallarla ilgili düzenlediği faturanın da 14/01/2016 tarihli ihtarname ile davacı şirkete iade edildiğini, müvekkilince kabul edilmeyen ve kendisine teslim de edilmemiş olan malların bedelinin ödenmesinin söz konusu olamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; sipariş formunda teslimatın siparişten itibaren 20 iş gününde tamamlanması gerektiğinin kararlaştırıldığı ancak yüklenicinin siparişin tamamlanarak ürünlerin teslim alınması gerektiğini yaklaşık dört ay sonra davalıya bildirdiği, davacı vekili siparişe konu ürünlerin içinde bulunduğu depo ile birlikte Ankara Büyükşehir Belediyesince yıktırıldığını, keşif icrasının mümkün olmadığını bildirdiğinden, mahkemece yapılan araştırmada, davacı vekilince ürünlerin bulunduğu adres olarak bildirilen yerde herhangi bir yıkım faaliyetinin olmadığının anlaşıldığı, davacı yüklenici ürünlerin bulunduğu adrese ilişkin olarak mahkemeye sağlıklı bir aktarımda da bulunmadığından, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taleplerinin sözleşmenin ifa edilmemesinden kaynaklı zarara ilişkin olup sipariş konusu malları teslime hazır hale getirdiklerini, alacaklının haklı sebep göstermeden malları teslim almaktan kaçındığını, bilirkişilerin sorumluluğunu yerine getirmemelerinden dolayı 2017 yılında tespit yapılamadığını, kiracı olarak kullandıkları deponun Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yıkıldığını ve malzemelerin telef olduğunu, mail yazışmalarının da malların teslime hazır olduğunu gösterdiğini, davalının temerrüde düştüğünü, davacı edimini ifa ettiğinden zararlarının hesaplanmasının gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı yüklenici vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan davalı iş sahibinin temerrüdüne bağlı tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 470 ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. 06.08.2015 tarihli sipariş formunda; teslimatın, siparişten itibaren 20 iş gününde tamamlanması gerektiği kararlaştırılmış olup anlaşma uyarınca siparişin, en geç 03.09.2015 tarihi itibariyle tamamlanmış olması gerekir. Ancak yüklenici, siparişin tamamlanarak ürünlerin teslim alınması gerektiğini 15.01.2016 tarihli ihtarla davalıya bildirmiştir.
3. Mahkemece 11.06.2021 tarihli duruşmada; davacı vekiline; dava konusu ürünlerin hali hazırda mevcut olup olmadığı, mevcut ise bulunduğu mahalli bildirmek, mevcut değilse keşif hususunda beyanlarını ibraz etmek üzere süre verilmiş, davacı vekili 07.07.2021 tarihli beyan dilekçesi ile; sözleşme konusu ürünlerin bulunduğu deponun, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından içindeki malzemelerle birlikte yıktırıldığını, keşif icrasının mümkün olmadığını bildirmiş, 11.10.2021 tarihli dilekçesi ile de depo adresinin Atakan Cad. No:8 İskitler Ankara olduğunu belirtmiştir.
Mahkemece davacı vekilinin beyanı doğrultusunda depo hakkında yıkım kararı olup olmadığı, yıkım kararı var ise yıkımın içindeki ürünlerle birlikte yapılıp yapılmadığı belediyeye yazılan müzekkere ile sorulmuş, herhangi bir yıkım işleminin yapılmadığı belirtilmiştir.
4.Davacı yanca 15.01.2016 tarihli ihtarla ürünler hazır olduğundan teslim alınması gerektiği davacıya bildirmiş ise de, davacının sunduğu delillerden sipariş konusu ürünlerin taraflarca belirlendiği şekilde ve süresinde davalıya teslime hazır hale getirildiği ispatlanamamış, keşif icrası da gerçekleştirilemediğinden, temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.