"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/46 E., 2022/310 K.
DAVA TARİHİ : 10.08.2010
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul-Ret
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 24.10.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde davalı-karşı davacı vekili Avukat Işıl Ulusoy ile davacı-karşı davalı vekili Avukat ... ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 2 reklam filmi senaryosunun hazırlanması ve kararlaştırılan işin fiyatlandırılması üzerinde mutabakata varıldığını, yönetmen ve prodüksiyon şirketleri ile yapılan görüşmeler ile 2 farklı film senaryosunun tamamlanarak davalı şirket yetkililerine iletildiğini, davalı ile mutabık kalınan senaryo doğrultusunda reklam filmlerinin çekimleri için prodüksiyon şirketi DKFY ile anlaşıldığı ve davalı şirketin film çekimleri için üretim maliyeti olan 150.000,00 TL + KDV ödemeyi kabul ettiğini, prodüksiyon ve çekime başlanması için 75.000,00 TL avansın ödendiğini, verilen onay doğrultusunda DKFY şirketinin çekimleri gerçekleştirdiği ve tamamlanan filmlerin davalı şirkete gönderildiğini, çekimlerin yapılan tüketici araştırmasında çok beğenildiği, ancak davalının bir beyanda bulunmayarak çekim için kalan 75.000,00 TL’yi ödemediğini, davalı şirket ile yapılan Reklam Ajansı Sözleşmesi’nin haksız olarak davalı tarafından fesih edilmesi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zarara ilişkin tüm tazminat hakları saklı kalmak koşuluyla haklı davalarının kabulü ile davalıya verilen hizmet nedeniyle ödenmeyen 75.000,00 TL alacak ile (150.000,000 TL’ye ilişkin) 27.500,00 TL tutarında KDV alacağı ile yine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL Ajans Hizmet Bedelinin avans faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP VE KARŞI DAVA
Davalı-karşı davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında ramazanda yayınlanacak televizyon reklamlarının üretilmesi için yapılan mutabakat sonucu müvekkili şirkete 27.05.2010 tarihli Reklam Ajansı Sözleşmesi gönderildiğini, müvekkili şirketin bu sözleşmeyi imzalamadığını, ancak verilen fiyat teklifi uygun bulunduğundan reklam filminin çektirilmesi için davacı karşı davalıya 75.000,00 TL avans ödemesi yapıldığını, işin ayıplı olarak yapıldığını, davacı-karşı davalı tarafından ayıplar giderilmediğinden ve yazın son ayına girildiği sezonun sonuna gelindiği dikkate alınarak işin kabulü müvekkilinden beklenemeyeceğinden Beşiktaş 8. Noterliğinden gönderilen 30 Temmuz 2010 tarihinde gönderilen 12953 yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmenin haklı nedenle fesih edildiği ve 75.000,00 TL avans ödemesinin iadesinin talep edildiğini, taraflar arasında yazılı bir sözleşme yapılmadığını, davacı-karşı davalının reklam filmlerini ayıpsız şekilde öngörülen sürede teslim etmediğini, davacının %6 ajans hizmet bedelini kabul etmediklerini, davacının KDV talebinin de yerinde olmadığını belirterek asıl davanın reddine, müvekkili şirket tarafından davacı karşı davalıya yapılan 75.000,00 TL avans ödemesinin 10.08.2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 07.11.2013 tarihli ve 2010/515 Esas, 2013/254 Karar sayılı kararı ile taraflar arasında sözlü anlaşmaya varıldığı, davacı tarafından belirlenen süre içinde filmlerin tamamlandığı, bilirkişiler tarafından düzenlenen rapora göre davacı tarafından edimin ifa edildiği, reklam filminde yayına engel bir ayıp olmadığı, bu nedenle feshinin haklı olmadığı, davacının sözleşme bedelinin tamamını talep hakkı bulunduğu, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığından ve davacı tarafından davalı adına fatura kesilmediğinden sözleşme bedelinin KDV dahil 150.000,00 TL olduğu, davalı tarafından 75.000,00 TL ödeme yapıldığı, davacının %6 ajans ücretinin 9.000,00 TL olduğu anlaşılmakla 84.000,00 TL üzerinden dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte asıl davanın kısmen kabulüne, davacı tarafından edimi yerine getirildiğinden davalının ödediği 75.000,00 TL'yi talep hakkı bulunmadığı kanaatine varılarak karşı davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 20.04.2015 tarihli ve 2014/3645 Esas, 2015/2041 Karar sayılı kararıyla davalı-karşı davacı iş sahibinin hazırlanan reklam filmlerinin eksik ve ayıplı olup, bedele hak kazanılmadığını savunduğu, 30.07.2010 tarih 12953 yevmiye no.lu ihtarnamesinin 3. maddesinde çekilen reklam filmindeki eksik ve kusurların neler olduğunu açıkça belirttiği, mahkemece sektör bilirkişisinden çekilen reklam filmi üzerinde inceleme yapılarak 15.09.2012 tarihli rapor, aynı sektör uzmanı bilirkişinin de dahil olduğu mali müşavir ve hukukçu öğretim üyesinden oluşan ikinci kuruldan 22.10.2012 tarihli rapor ile itiraz üzerine 18.02.2013 tarihli ek rapor alınmış ise de, davalı-karşı davacı iş sahibinin belirttiği eksik ve ayıpların bulunup bulunmadığı açıkça irdelenmediği belirtilerek gerçeğin ortaya çıkması için yeniden seçilecek reklam filmi ve sözleşmeler konusunda uzman bilirkişiler marifetiyle davacı-karşı davalı yüklenicinin hazırladığı ve mahkeme kasasında bulunan reklam filmleri üzerinde gerekli inceleme yaptırılarak söz konusu filmlerin taraflar arasında icap-kabul yoluyla gerçekleşen sözleşme hükümleri ile tarafların onaylayıp mutabık kaldıkları senaryo ve çizimler de gözönünde tutularak eksik ve ayıplı olup olmadığı, varsa bunların nelerden ibaret olduğu, eksiklerin giderim bedeli ile ayıpların niteliği, kabule icbar edilemeyecek derecede olup olmadığı, bedel tenzilini gerektirip gerektirmediği, düzeltme yapılarak giderilmesinin mümkün olup olmadığı ve bunların bedeli konusunda davalı-karşı davacı iş sahibinin cevap dilekçesi, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ve az yukarıda tarih ve yevmiye numarası belirtilen ihtarnamesindeki eksik ve kusurlarla ilgili itirazlarını karşılamak suretiyle gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp sözleşme bedelinin 150.000,00 TL + KDV olduğu ve KDV'nin talep edilebilmesi için fatura düzenlenmesine gerek olmadığı gözönünde tutularak hak edilen sözleşme kapsamındaki iş bedelinin hesaplattırılması, hesaplanacak bu iş bedelinin %6'sı ajans ücretinin de bu miktara karşı yüklenicinin temyizi olmaması sebebiyle 9.000,00 TL'yi aşmamak üzere hesaplanacak iş bedeline ilave edilerek ödendiği ihtilafsız 75.000,00 TL mahsup edildikten sonra sonucuna uygun bir karar vermek gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
3.Mahkemenin 02.10.2018 tarihli ve 2016/414 Esas, 2018/681 Karar sayılı kararıyla bilirkişi raporu dikkate alındığında; davacı-karşı davalının sözleşme gereği edimlerini yerine getirmediği, Haziran 2010 ayında başlaması gereken kampanyanın bu nedenle başlayamadığı, her ne kadar bir reklam filmi çekilmiş olsa dahi davalı-karşı davacının sözleşmeye uygun olmaması, eksik ve ayıplı olması ve süresinde teslim edilmemesi nedeniyle bunu kullanamadığı anlaşıldığından; davacı karşı davalının davalı karşı davacıdan herhangi bir alacağının olmadığı, buna karşılık davalı karşı davacının sözleşmeyi açıklanan nedenle haklı olarak fesh ettiği ve verdiği avans ödemesini geri alması gerektiği anlaşıldığından davanın reddi, karşı davanın kabulü ile 75.000 TL'nin 30.07.2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
4.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5.Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 18.11.2020 tarihli ve 2020/220 Esas, 2020/3023 Karar sayılı kararıyla mahkemece bozma ilamından önce alınan bilirkişi kurulu raporu ile bozma ilamı sonrası oluşturulan bilirkişi kurulunun raporu arasında eserin tamamlanıp tamamlanmadığı ve bedele hak kazanılıp kazanılmadığı konusunda çelişki bulunduğu, bozma ilamından sonra alınan bilirkişi raporunda çelişkinin sebebi belirtilmediği gibi, mahkemece de sözü edilen raporun çelişkiye rağmen üstün tutulması ve hükme esas alınmasının makûl dayanağı gösterilmediği açıklanan nedenle yeniden oluşturulacak uyuşmazlık konusunda uzman ve içinde meslek bilirkişisinin de olacağı bilirkişi kurulundan 20.04.2015 gün 2014/3645 Esas, 2015/2041 Karar sayılı bozma ilamında belirtilen hususlarda gerekçeli, denetime elverişli ve raporlar arasındaki farklılığı ortadan kaldıracak şekilde rapor alınıp değerlendirilmek suretiyle davanın sonuçlandırılması gerekçesi ile kararın ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile alınan rapor ile davaya konu eserlerin tamamlanmış olduğunun anlaşıldığı, eserlerin davalı-karşı davacı tarafından kabulünü engelleyecek nitelikte bir ayıbı bulunmadığı, bu nedenle davacının hükümde gösterilen bakiye alacak, KDV ve ajans hizmet bedeline hak kazanacağı gözetilerek asıl davanın kısmen kabulü ile, 75.000,00 TL bakiye alacak, 27.000,00 TL KDV, 9.000,00 TL ajans hizmet bedeli olmak üzere toplam 111.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma ilamına uygun şekilde raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediği, raporda önceki raporlar arası çelişkilerin giderilmesi gerekirken; "Teknik anlamda raporlar arasındaki çelişki, ilk bozma öncesindeki raporlarda senaryoya uygun şekilde filmin tamamlandığı görüşüne karşın, ilk bozma sonrası alınan raporda davalı-karşı davacı tarafından iddia edilen eksikliklerin eserde mevcut olması ve bu nedenle uygun bir film üretiminin olmadığı görüşünden kaynaklanmaktadır" denilmek suretiyle sadece çelişki durumundan bahsedildiği, mal ve hizmetten beklenen olağan faydanın bulunmaması ayıp olduğu gibi tarafların olağan beklenen haricinde aralarında kararlaştırdıkları ve mal/hizmet sağlayıcı tarafından taahhüt edilen niteliklerin bulunmaması da ayıp olarak kabul edildiği, reklam filminin onaylı senaryoya aykırı ve ayıplı olduğu, hükme esas alınan raporda, ayıpların reklamı olumsuz etkilemediği şeklinde yorum yapılmışsa da raporda tespiti gereken husus ayıp olup olmadığı, reklam filmi işinin, muhakkak surette işsahibinin mutabık kaldığı senaryoya uygun olması gerektiği belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili, karşı dava ise işin sözleşme ve eklerine uygun ve ayıpsız olarak yerine getirilmemesi sebebiyle yapılan avans ödemesinin istirdadı istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası,
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 470 vd. maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı ve özellikle son alınan raporda raporlar arasındaki farkın "Teknik anlamda raporlar arasındaki çelişki, ilk bozma öncesindeki raporlarda senaryoya uygun şekilde filmin tamamlandığı görüşüne karşın, ilk bozma sonrası alınan raporda davalı-karşı davacı tarafından iddia edilen eksikliklerin eserde mevcut olması ve bu nedenle uygun bir film üretiminin olmadığı görüşünden kaynaklanmaktadır" şeklinde açıklanarak dava konusu reklam filmlerinin amacına aykırı ve iş sahibi tarafından kullanılamayacak veya kabul edilemeyecek düzeyde eksik ve ayıplı olmadığı sonucuna ulaşıldığı ve raporun bozma ilamına uygun olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Davalı-karşı davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
17.100,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacı-karşı davalıya verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden ilgiliden alınmasına,
Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine,
24.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.