Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3632 E. 2023/3530 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kooperatifin üyesi iken üyelikten ihraç edilen davacının, ihraç kararının iptali ve kooperatife borçlu olmadığının tespiti istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2018/2471 E., 2022/852 K.

Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin Birleşen 2013/40 Esas 2013/51 Karar Sayılı Dava Dosyası

DAVA TARİHİ : 11.02.2013

HÜKÜM/KARAR : Esastan Red

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2014/1015 E., 2018/75 K.

Taraflar arasındaki üyelik tespiti ve menfi tespit davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın asıl ve birl. davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birl. davada davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1-Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ....Yavuzkent Konut Yapı Kooperatifi'nin önceki dönem başkanı olan Rafet Can 'ın 38 numaralı üyeliğini devralmış olduğunu, kooperatif ile yapılan sözleşme gereği üyelik bedelinin tamamını ödemiş olduğunu, yani müvekkilinin davalı kooperatife herhangi bir edim borcu bulunmadığını, davalı kooperatifin 2007 yılında müvekkiline 6. kat 11 numaralı daireyi teslim etmiş olduğunu, hatta müvekkilinin davalı kooperatife hiçbir borcu kalmadığına dair kooperatif yetkililerince belge dahi verilmiş olduğunu, her ne kadar müvekkiline üyelik borcu bulunmadığı söylenmiş olsa da üyelik borcu bulunduğundan bahisle ihtarname gönderilmeye başlandığını, müvekkili tarafından Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/77 Esas , 2011/257 Karar sayılı dosyası ile ihraç kararının iptali için dava açılmış ve mahkemece ihraç kararının iptali yönünde karar verilmiş olmakla davalı kooperatif tarafından yeni bir ihraç prosedürü başlatılarak müvekkilinin haksız ve hukuka aykırı bir şekilde Kayseri 1.Noterliği'nin 11.05.2012 tarih 10757 yevmiye numaralı ihtarı ile ihraç edilmiş olduğu, her ne kadar ihtarın içeriğinde kooperatif yönetim kurulunun 30/.04.2012 tarih ve 330 nolu kararı ile üyelikten ihraç edildiği belirtilmiş ise de bahse konu kararın müvekkiline tebliğ edilmemiş olduğunu ileri sürerek, müvekkili hakkında verilen ihraç kararının iptali ile müvekkilinin üyeliğinin tespitini talep etmiştir.

2-Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatifin önceki dönem olan Rafet Can'ın 0038 numaralı üyeliğini 06.10.1999 tarihinde devraldığını, devre ilişkin sözleşmeye muhasip üye Emrullah Yılmaz, ikinci başkan Duran Kayhan ile müvekkili ...'nın imza attığını, 10.10.1999 tarihli yönetim kurulu kararı ile yapılan devrin kabul edildiğini, bu üyelik devri karşılığında müvekkilinin Mersin Tece'de bulunan evini verdiğini, ancak evin tapuda devrinin yapılmadığını, Rafet Can'ın paraya ihtiyacı olduğu gerekçesiyle henüz evin devrini almadan ... Güneş ismine devrettiğini, evin devir bedelinin tamanını kooperatif üyeliği karşılığında Rafet Can'ın aldığını, müvekkilinin davaya konu kooperatif üyeliğine karşılık 5.000 TL de kooperatif başkanı olan Rafet Can'a elden verdiğini, yapılan sözleşme gereğince ödemeler yapılmış, 2007 yılında müvekkiline 6. kat 11 numaralı dairenin teslim edildiğini, kooperatiften müvekkiline borcu kalmadığına ilişkin belge de verildiğini ancak davalı kooperatif tarafından müvekkiline borcu olduğuna dair ihtarnameler gönderildiğini, daha sonra da davalı kooperatifin ihraç kararı verdiğini, bununla ilgili Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/77 Esas ve 2011/257 Karar sayılı dosyası ile ihraç kararının iptaline karar verildiğini, bu kez de davalı kooperatifin ihraç prosedürü başlatarak müvekkilinin 30.06.2011 tarihi itibariyle 43.900 TL birikmiş aidat borcu olduğunu, buna bağlı olarak 30.06.2011 tarihi itibariyle de 19.963,50 TL de işlemiş faiz borcu olmak üzere toplam 63.863,50 TL borcu olduğunu belirttiğini, Kayseri 1. Noterliğinin 11.05.2012 tarih ve 10750 yevmiye nolu ihtarı ile de ihraç edilmiş olduğunu bildirdiğini, bununla ilgili de Kayseri 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/48 Esas sayılı dosyası ile ihraç kararının iptali davası açtığını savunarak müvekkilinin davalı kooperatife borcu olmadığının tespitini talep etmiştir.

II. CEVAP

Asıl ve birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacıya yapılan ihraç işlemine karşı Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/257 Esas sayılı dosyası ile ihraç kararının iptali hususunda dava açılmış olduğunu, 3.317,00 TL kooperatife toplam ödemesinin olduğuna karar verilmiş olduğunu ve ihraç kararının iptal edilmiş olduğunu, davacı ödeme yapmayınca haklı olarak davacının üyelikten ihraç edildiğini ve kendisine Kayseri 1.Noterliği 11.05.2012 tarih 10757 yevmiye numaralı üyelikten ihraç bildirimi gönderildiğini ve ekine de 30.04.2012 tarih ve 330 yevmiye nolu yönetim kurulu kararı eklendiğini ve ihraç bildiriminin 17.05.2012 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu, davacının borcunun tamamını ödeyerek borcunun bittiği iddiasının da yersiz olduğunu, davanın haksız ve yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı kooperatif tarafından davacı üyesi hakkında gönderilmiş ve yukarıda ayrıntılı bilgileri yazılı olan 1.ve 2. İhtarnamelerinin gerek şeklen gerekse içerik olarak Kooperatifler Yasasına, ana sözleşme hükümlerine, hukuka uygun ve geçerli yani haklı ihtarnameler oldukları, bu ihtarnamelerin davacı tarafa usulüne uygun olarak tebliğine ve verilen sürelere rağmen davacılar tarafından üyelikten kaynaklı arsa edim borcunu ya da aidat ödemelerine ilişkin edim borçlarını yerine getirmedikleri, davacının davalı kooperatife üyeliğinden dolayı dava tarihi itibariyle 43.900,00 TL'si aidat, 19.963,50 TL'si de faiz borcunun bulunduğu, bilirkişilerin bu raporu bilimsel, denetime ve hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu, Koopratif Kanunu'nun 35. maddesi gereğince üyeliği devir alan ortağın devredenin tüm borçlarından da sorumlu olmasına rağmen, devir eden ortağın arsa edim borcunu yerine getirmediği, getirmesinin de gelinen aşama itibariyle mümkün olmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili, bilirkişi raporunun hükme esas alınacak nitelikte olmadığını, müvekkilinin kooperatif üyeliği için kooperatif başkanı Rafet Can'a Mersin Tece'deki evinin devir bedelinin tamanını verdiği ayrıca 5.000,00 TL 'de elden ödediğini, bu nedenle 2007 yılında müvekkiline 6.kat 11 numaralı dairenin teslim edildiğini ve müvekkilinin kooperatife hiçbir borcu kalmadığına dair kooperatif mührü ve yetkilisinin imzasını içeren belge verildiğini, müvekkilinin üyelik başlangıcı 06.10.1999 tarihi ile 30.06.2011 tarihleri arasında 12 yıl olduğunu, 12 yıl boyunca hiçbir aidat talep edilmediğini, bu durumun davacının tam olarak edimlerini yerine getirdiğini gösterdiğini, dinlenen tanık beyanlarından davacının yaptığı ödemlerin kooperatif yetkililerince kooperatif kayıtlarına işlenmediğinin anlaşıldığını, hükme esas alınan raporda faiz hesabı ile ilgili olarak da eşitlik ilkesinin gözetilmediğini, davacının üyelik bedelini ev ve nakit para olarak ödediğini, edimini peşin olarak yerine getirdiğinin sabit olduğunu, en kötü ihtimalle yapmış olduğu ödeme kadar kooperatife borcunun olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re'sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birl. davada davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı kooperatifin üyesi iken üyelikten ihracı nedeniyle ihraç kararının iptali ve davalı kooperatife borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 nci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.