"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
K A R A R
Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi ile tapu iptali ve tescil; birleşen dava ilamsız icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Mahkemece bozmaya uyularak asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Anılan karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dairemizin 19.04.2022 tarih, 2021/1441 Esas ve 2022/2243 Karar sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Bu kez Dairemiz kararına karşı, asıl ve birleşen davacı vekilince asıl dava yönünden karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre asıl ve birleşen davacı vekilinin HUMK’un 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uymayan ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Asıl ve birleşen davacı vekilinin asıl davaya yönelik diğer karar düzeltme itirazlarının incelenmesinde;
Asıl ve birleşen davacı arsa sahibi, asıl ve birleşen davalı yüklenicidir.
Karar tarihi olan 20.01.2021 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesi uyarınca, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7'nci maddenin ikinci fıkrası, 9'uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10'uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12'nci maddenin birinci fıkrası, 16'ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.
Asıl dava; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi ile davalı adına kayıtlı taşınmazın ½ hissesinin davalı adına olan tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın reddi ile davalı yararına hükmedilen “220.562,00 TL” nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmişse de, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına, taşınmazın dava konusu edilen ½ hisse değeri olan “6.596.850,00 TL” üzerinden hesaplanan “154.593,50 TL” nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, taşınmazın tam hisse değeri olan “13.193.700,00 TL” üzerinden hesaplanan “220.562,00 TL” nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmediğinden hükmün bu sebeple bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, asıl ve birleşen davacı vekilinin karar düzeltme talebinin bu sebeple kabulü ile HUMK’un 438/7 maddesi uyarınca hükmün asıl davada vekalet ücretine ilişkin kısmının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davacı vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile Dairemizin 19.04.2022 tarih, 2021/1441 Esas ve 2022/2243 Karar sayılı onama ilamının asıl ve birleşen davacı yönünden kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının A) Asıl davada kısmının, 3 numaralı paragrafında yer alan “220.562,00 TL” ibaresi çıkarılarak, yerine “154.593,50 TL” ibaresinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz peşin harç ile karar düzeltme harcının istek halinde asıl ve birleşen davada davacıya iadesine, 20.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.