Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3709 E. 2023/3391 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın muvazaalı olduğu iddiasıyla sıra cetvelinin iptali ve davacıya ödenmesi talebine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, davalının alacağının davacının alacağından önce doğduğu ve davalı ile borçlu arasında ticari ilişki bulunduğu gerekçesiyle davayı reddeden kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

EK KARAR TARİHİ : 30.09.2019

SAYISI : 2022/179 E., 2022/476 K.

DAVA TARİHİ : 14.06.2016

HÜKÜM/KARAR : Red

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/298 E., 2018/180 K.

Taraflar arasında görülen sıra cetveline itiraz davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, dava dışı borçluya ait taşınmazın satılarak paraya çevrildiğini, paylaşıma konu bedel üzerinde sıra cetveli düzenlendiğini, davalıya sıra cetvelinin 2,3 ve 4. sıralarında davacı alacaklıya ise 5. sırada pay ayrıldığını, ancak davalının alacaklarının gerçek bir hukuki ilişkiye dayanmadığını, muvazaalı olduğunu öne sürerek sıra cetvelinin iptali ile davalıya ayrılan payın müvekkili dosyasına ödenmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, davalı müvekkilinin alacağının çeke dayalı olduğunu öne sürerek davanın reddini istemiştir.

II. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 03.05.2018 tarih 2016/298 Esas 2018/180 Karar sayılı kararı ile; davalı ile dava dışı borçlu arasında ticari ilişki bulunduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.

B.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 05.07.2019 tarihli ve 2018/1921 Esas, 2019/1379 Karar sayılı kararı ile davalının dayandığı delillerin alacağın varlığını ispata yeterli olmadığından bahisle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına; davacının sıra cetveline itirazının kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemiz 29.11.2021 tarih ve 2018/562 Esas, 2019/3112 Karar sayılı ilamında; hükümle gerekçe arasında çelişki bulunduğu ve hükmünün infazının kabil olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının alacağının, davacının alacağından önce doğduğu, davalı ile dava dışı borçlu şirket arasında ticari ilişki bulunduğundan bahisle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesi kararıyla usuli müktesep hakkının ve aleyhe hüküm verme yasağının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muvazaa iddasına dayalı sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369. maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371. maddeleri, ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 142 inci maddesinin birinci fıkrası

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.