Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3817 E. 2024/1536 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacak, geç teslim tazminatı, eksik ve ayıplı işler ile imar artışından kaynaklanan hak iddialarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın önceki bozma kararında belirtilen hususlara aykırı olarak, abonelik kayıtlarını tek başına inşaat teslimi için yeterli sayarak geç teslim tazminatını reddetmesi ve eksik/ayıplı iş bedellerini hesaplamada hataya düşmesi usuli kazanılmış hak ihlali oluşturduğundan karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/53 E., 2022/89 K.

ASIL VE BİRLEŞEN 2011/405 E. SAYILI DAVALARDA DAVACI-BİRLEŞEN 2010/594 E.

ASIL VE BİRLEŞEN 2010/458 E. SAYILI DAVADA

ASIL VE BİRLEŞEN 2010/458-2011/371-2011/405 ESAS SAYILI DAVALARDA

DAVALI-BİRLEŞEN 2010/594-2010/595 ESAS SAYILI DAVADA

BİRLEŞEN 2010/458-2011/371 ESAS SAYILI DAVADA DAVACI BİRLEŞEN 2010/595

HÜKÜM/KARAR : Asıl Davanın Kısmen Kabulüne, Birleşen Davanın Reddine, Birleşen 2010/5947 Karar Verilmesine Yer Olmadığına

Taraflar arasında görülen alacak ve tapu iptal tescil mümkün olmadığı takdirde bedel davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen Ümraniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/458 Esas sayılı dosyası birleşen Ümraniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/371 Esas sayılı dosyası ve birleşen Ümraniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/405 Esas sayılı dosyadaki davanın reddine, birleşen Ümraniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/594 Esas ve 2010/595 Karar sayılı dosyalarında davanın reddine dair karar kesinleşmiş olduğundan bu dosyalar hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı asıl davada davalılar vekili ile asıl davada davacı, birleşen Ümraniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/458 E. sayılı dosyada davacı, birleşen Ümraniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/ 371-405 E sayılı dosyada davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl davada davacı arsa sahibi ... vekili, birleşen 2010/458 Esas sayılı davada davacı arsa sahibi ... vekili dava dilekçesinde; davalılarla aralarında 13.05.2005 tarihli Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığını, davalı yüklenicilerin, sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirmediğini inşaatın süresinde teslim edilmediğini, eksik ve ayıplı imalatlar bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 212.375,00 TL'nin davalılardan dairelerin teslim tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle tahsilini talep etmiştir.

Birleşen 2010/594 ve 2010/ 595 E. sayılı davalarda davacı yüklenici şirket vekili dava dilekçesinde özetle; binaların iç ve dışında, sözleşmelerde yer almayan bazı ek işler yaptığını, sözleşmeye göre daha kaliteli malzemeler kullandığını belirterek yapmış olduğu fazla iş ve kaliteli malzeme sebebiyle şimdilik 10.000,00 TL alacağın en yüksek faizi ile birleşen 2010/594 E. sayılı davada arsa sahibi davalı ...'den, birleşen 2010/595 E. sayılı davada arsa sahibi davalı ...'den tahsilini talep etmiştir.

Birleşen 2011/371 Esas sayılı davada davacı ... vekili, birleşen 2011/405 E. sayılı davada davacı ... vekili, davalı yüklenici şirketin sözleşmenin imzalanmasından sonra gerçekleşen imar artışından faydalanarak kat artırımına gittiğini, ilave katları adına tapuya tescil ettirdiğini, imar artışından faydalanılarak elde edilen ilave yerlerden, sözleşmedeki paylaşma oranına göre müvekkillerine düşecek kısmın tesciline ya da bedeli karşılığında şimdilik 150.000,00 TL'nin en yüksek faiziyle davalı yüklenici şirketten tahsilini talep ve dava etmişlerdir.

II. CEVAP

Asıl davada ve birleşen 2010/458 E sayılı davada davalılar ... ve ... İnşaat Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.

Birleşen 2010/594 ve 2010/595 E sayılı davalarda davalı vekilleri cevap dilekçesinde; davanın reddini talep etmiştir.

Birleşen 2011/371 E sayılı davada ve Birleşen 2011/405 E sayılı davada davalı vekili, imar artışının inşaatın tesliminden 2 yıl sonra gerçekleştiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 27.02.2015 tarihli ve 2010/258 E., 2015/80 K. sayılı kararı ile asıl davada davacının kira tazminatı talebi bakımından davacının daire teslim tutanağı imzalayarak daireleri zamanında eksiksiz ve kusursuz aldığına ilişkin beyanda bulunduğu, bu nedenle geç teslim kira tazminatı talep edemeyeceği, eksik ve ayıplı imalatlar bakımından ibranamenin sadece açık ayıpları kapsadığı, eksik iş ve gizli ayıpları talep edebileceği, 71.000 TL gizli ayıp ve eksik iş bulunduğu, dairelerin küçük yapılması nedeniyle nefaset farkı bakımından ise sözleşmede dairelerin m²'lerine ilişkin hüküm bulunmadığı, yüklenicinin proje ve imar kuralları ile bağlı olduğu, bu nedenle arsa sahiplerini bu talep nedeniyle alacağının bulunmadığı, birleşen 2010/458 E. sayılı davada davacının kira tazminatı bakımından daire teslim tutanağı bulunmadığı, belediyenin iş teslim tutanağına göre davacının kendisine ait daireleri 27.03.2009 da teslim aldığı, davacının geç teslim nedeniyle 28.200 TL kira alacağı doğduğu, eksik ve ayıplı imalatlar bakımından açık ayıplar bakımından süresi içinde ihbar yapılmadığı bu nedenle eksik iş ve gizli ayıpları talep edebileceği, 79.250 TL gizli ayıp ve eksik iş bulunduğu, dairelerin küçük yapılması nedeniyle nefaset farkı bakımından yüklenicinin proje ve imar kuralları ile bağlı olduğu, bu nedenle arsa sahiplerini bu talep nedeniyle alacağının bulunmadığı, birleşen davalar 2010/594 ve 2010/ 595 E sayılı dosyalarda davacı yüklenicinin kendi dairelerine yaptığı imalatların, arsa sahiplerinin dairelerine yansıması halinde fazla imalat talebinde bulunamayacağı, birleşen davalar 2011/371 E ve 2011/405 E sayılı dosyalarda davacı arsa sahiplerinin talepleri bakımından imar artışının dairelerin arsa sahiplerine tesliminden sonra gerçekleştiği, ilave katların teslimden sonra inşa edildiği, sözleşme ile kararlaştırılan işin tamamlanması ve tasfiyesinden sonra gelen imar artışından birleşen davalar davacısı arsa sahiplerinin yararlanamayacağı, bu nedenlerle ; asıl davanın kısmen kabulü ile; 71.000,00 TL ayıplı ve eksik iş bedelinin dava tarihi olan 02.06.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalılardan alınarak davacı ...'e verilmesine; fazlaya dair taleplerin reddine, birleşen 2010/458 E. sayılı davanın kısmen kabulü ile 28.200,00 TL gecikme tazminatıyla, 79.250,00 TL ayıplı ve eksik iş bedelinin toplamı 107.450,00 TL'nin dava tarihi olan 21.09.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalılardan alınarak davacı ...'ye verilmesine fazlaya dair taleplerin reddine, Birleşen 2010/594 E, 2010/595 E, 2011/371, 2011/405 E. sayılı davaların reddine, karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen 2010/458 E sayılı davada taraf vekilleri, birleşen 2010/371 Esas ve 2011/405 Esas sayılı davalarda davacılar vekilleri, birleşen 2010/594 Esas 2010/595 Esas sayılı davada davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 15.11.2018 tarihli ve 2017/763 Esas, 2018/5311 Karar sayılı kararıyla;taraflar arasındaki sözleşmeye göre A Blok'ta yükleniciye ait bağımsız bölümlerin bulunduğu, gizli ayıp olarak tespit edilen kalemlerin bina ortak alanlarına ilişkin olduğu anlaşılmakla, her paydaşın ortak alanlarda payı bulunduğundan, bu yerler üzerindeki eksik ve ayıplı işler bedelinden en fazla sözleşmedeki paylaşım oranına isabet eden miktar kadar talepte bulunabileceği bu itibarla, mahkemece arsa sahiplerine ait dairelerin bulunduğu A Blok'ta yükleniciye ait dairelerin de bulunduğu gözetilerek binanın ortak alanlarındaki eksik ve ayıplı işlerin bilirkişi raporunda belirlenen giderim bedelinden, sözleşmede kararlaştırılan paylaşım oranında hesaplanan kısmının tahsiline hükmedilmesi gerektiği, birleşen 2010/458 E. sayılı davada davalı vekilinin temyizi bakımından arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibine ait bağımsız bölümlerin teslim edildiğinin ispat külfetinin yüklenicide olduğu, davalı yüklenicinin, işi daha önce teslim ettiğini savunarak gecikme tazminatı talep edilen bağımsız bölümlerin elektrik, su, doğalgaz abonelik kayıtlarına dayandığı mahkemece, bu savunma doğrultusunda, ilgili kurumlardan sorularak, bağımsız bölümlerin elektrik ve su aboneliklerinin kuruluş tarihleri talep edildiği 21.06.2011 tarihli bilirkişi raporunda abonelik kayıtlarına ve belediye iş bitirme tutanağına göre geç teslim kira tazminatı ayrı ayrı hesaplanmış olduğu, mahkemece yüklenicinin daha evvel teslimi ispat edemediği gerekçesiyle belediye iş bitirme tutanağının esas alındığını belirtilmiş ise de abonelik kayıtları teslime karine olduğuna göre yanılgılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, birleşen 2010/371 E. ve 2011/405 E. sayılı davalarda davacılar Adem ve Hasan vekillerinin temyizi bakımından da davacılardan Hasan'ın dosyada ibanamesi bulunmakta ise de bu ibranın imar artışından önce olduğu nazara alındığında davaya konu talepleri ileri sürülebileceği, davacı arsa sahiplerinin imar artışının tamamının yüklenicinin kendi bloğuna kullanıp kullanmadığı, bu artışta arsa sahiplerinin de hak sahibi olup olmadıkları sözleşme uyarınca imar artırımından kaynaklı varsa davacıların talepte bulunabileceği miktarın belirlenmesi gerektiği belirtilerek, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davada dava konusu taşınmazda A Blokta yükleniciye ait dairelerin de bulunduğu, binanın ortak alanlarındaki eksik ve ayıplı işlerin bilirkişi raporunda belirlenen giderim bedelinden, sözleşmede kararlaştırılan paylaşım oranına göre davacı ...'in talep edebileceği miktarın 24.488,00TL olduğu ve bu miktardan sorumlu olacağı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile toplam 24.488,00TL'nin asıl dosya dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.

Birleşen Ümraniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/458 Esas sayılı dosyasında 21.06.2011 tarihli bilirkişi raporunda abonelik kayıtlarına ve belediye iş bitirme tutanağına göre geç teslim kira tazminatı ayrı ayrı hesaplanmış ise de, Yargıtay bozma gerekçesinde de belirtildiği üzere abonelik kayıtları teslime karine olduğundan aksinin davacı tarafça ispat edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Birleşen Ümraniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/371Esas ve 2011/405 Karar sayılı dosyalarda ise alınan ve benimsenen 10.01.2022 tarihli bilirkişiler raporunda da açıklandığı üzere; genel olarak blokların ruhsat ve eklerine uygun yapıldıkları, yükleniciye ait olan blokta oturum alanı, toplam inşaat alanı ve bağımsız bölüm sayısının değişmediği, B blok'ta davalının bir yarar sağladığına dair somut verinin bulunmadığı, keza her iki bloktaki bağımsız bölüm sayılarına göre davalı yüklenici lehine herhangi bir artışın olmadığı, imar artışından kaynaklı olarak davalı yükleniciye kalan B Blok'ta ilave bağımsız bölüm veya bölümlerin üretilmediği anlaşıldığından birleşen bu dosyaların da ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

Birleşen Ümraniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/594Esas ve 2010/595Karar sayılı dosyalarında davanın reddine dair verilen kararlar kesinleştiğinden bu dosyalar hakkında yeniden bir karar verilmemiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl dava davalıları vekili ile asıl dava davacısı, birleşen Ümraniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/458 E. sayılı dosya davacısı, birleşen Ümraniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/371-405 E. sayılı dosya davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Asıl davada davalılar vekili temyiz dilekçesinde; süresinde ihbar yükümlülüğüne uyulmadığından eksik ayıplı iş bedelleri yönünden taleplerin zamanaşımı nedeni ile reddi gerektiğini belirtilerek asıl dava yönünden verilen kısmen kabul kararının bozulmasını istemiştir.

Asıl dava davacısı, birleşen Ümraniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/458 E. sayılı dosya davacısı, birleşen Ümraniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/ 371ve 2011/405 E sayılı dosya davacıları vekili temyiz dilekçesinde; asıl davada, 10.01.2022 tarihli bilirkişi raporunda ... yönünden, 4.150,00 TL kira tazminatı olarak alabileceği belirtilmiş olmasına rağmen yerel mahkeme kararında hiç bir gerekçe göstermeden kira tazminatının red edildiğini, eksik inşaat bedeli tespit eden ancak dağılımını yapmayan eksik bilirkişi raporuna dayanarak hüküm kurulduğunu, birleşen Ümraniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/458 E. sayılı dosyasında mahkemece ... yönünden hiç bir gerekçe göstermeksizin, gizli ayıplar için ihtarname göndermesine rağmen ve bilirkişi raporunda açıkca alacağı tazminat miktarı 24.488,00 TL. eksik ayıplı işler bedeli 4.150,00 TL. kira tazminatı olmak üzere toplam 28.638,00 TL. tazminat alacağı tespit edilmiş olmasına rağmen hiç bir gerekçe göstermeksizin ... yönünden davayı ret etmesinin hukuka aykırı olduğu, eksik inşaat bedeli tespit eden ancak dağılımını yapmayan eksik bilirkişi raporuna dayanarak hüküm kurulduğunu, Birleşen Ümraniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/ 371-405 esas sayılı dosyalarında mahkemece Yargıtay bozma ilamı ve Çekmeköy Belediyesinden gelen cevabı yazılar doğrultusunda bilirkişilerce 304 m² brüt alanın sözleşme kapsamına göre müvekkillerine düşecek kaç m² olduğu ve bu daire bedelinin kaç lira olduğunun tespit edilip hesaplanmadan davacıların B Blok'ta imar artışından faydalanamayacağına dair raporlarına itiraz edilmiş olmasına rağmen kapsamlı rapor alınmadan ve hiç bir gerekçe gösterilmeksizin davanın reddine karar verilmiş olmasının bozma ilamına aykırı olduğunu beyanla kararın bozulmasını istemişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık asıl ve birleşen davada arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacak, hisselerine düşecek oranda tapu iptal tescil mümkün değilse bedel istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 nci maddesi, 438 nci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrası, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 355 ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, bilirkişi raporu ile her iki bloktaki bağımsız bölüm sayılarına göre davalı yüklenici lehine herhangi bir artışın olmadığı, imar artışından kaynaklı olarak davalı yükleniciye kalan B Blok'ta ilave bağımsız bölüm veya bölümlerin üretilmediği anlaşılmakla; asıl dava davalıları vekilinin, asıl dava davacısı, birleşen Ümraniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/371-405 E. sayılı dosya davacıları vekilinin tüm temyiz itirazlarının, birleşen Ümraniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/458 E. sayılı dosya davacısı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.1. Öncelikle daha önce bozma kararı verilen dosyada usuli kazanılmış hak kavramı ile bozmanın kapsamı üzerinde durulması gerekmektedir.

2.2.Usuli kazanılmış hak, 1086 sayılı HUMK'un yürürlükte olduğu dönemde çıkarılan 09.05.1960 tarih, 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında tanımlanmış olup, içtihadı birleştirme kararında; Yargıtay bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına usulî kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için de zorunluluk doğacağı, usulî kazanılmış hakka ilişkin açık kanun hükmü olmasa da temyiz sonucu verilecek bozma kararının hukuka ve usule uygun karar verilmesini sağlamaktan ibaret olan amacı ve muhakeme usulünün hakka varma ve hakkı bulma maksadıyla kabul edilmiş olması yanında hukuki alanda istikrar amacıyla kabul edilmiş bulunması bakımından usulî kazanılmış hak müessesesi usul hukukunun dayandığı ana esaslardan olup, kamu düzeniyle de ilgili olduğu belirtilmiştir.

2.3.Yargıtayın içtihatları ile benimsenen bu ilke HMK’nın 177/2. maddesine 22.07.2020 tarih ve 7251 sayılı Kanunun 18. maddesi ile yapılan yeni düzenlemede açıkca yasada yer almıştır. Bu yeni düzenleme ile “Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya İlk Derece Mahkemesine gönderildiğinde, İlk Derece Mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması hâlinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz” maddesi ile HMK’da hüküm altına alınmış olup usuli kazanılmış hakların korunacağı bu şekilde hükme bağlanmıştır.

2.4.Usuli kazanılmış hak kamu düzeni ile ilgili olması nedeniyle Yargıtayca da re'sen dikkate alınır. Yargıtayın bozma kararı nedeniyle doğan hak iki çeşit olup, (1) mahkemenin Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına kazanılmış hak, (2) bazı konuların bozma kararının kapsamı dışında kalması ile doğan usuli kazanılmış haklardır.Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları (konuları) kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme, (bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle) kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Yani kesinleşmiş olan bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak teşkil eder. Bu nedenle usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeni düşüncesiyle kabul edilmiş bir ilkedir. Mahkemelerin, bu ilkeyi gözetmesi gerekmektedir.

3. Somut olayda Mahkemece her ne kadar bozma ilamına uyularak karar verildiği belirtilmiş ise de; birleşen Ümraniye 2. Asliye Hukuk 2010/458 E. sayılı dosyasında 21.06.2011 tarihli bilirkişi raporunda abonelik kayıtlarına ve belediye iş bitirme tutanağına göre geç teslim kira tazminatı hesaplanmasına rağmen, abonelik kayıtlarının teslime karine olduğu, aksinin davacı tarafça ispat edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa ki abonelik kayıtları teslime karine olmakla birlikte inşaatın teslimi gereken 03.09.2007 tarihi ile aboneliklerin yapıldığı belirlenen 26.11.2007 tarihi arasında arsa sahibi ... kendisine düşen daireler için geç teslim nedeniyle kira tazminatı isteyebilir. Bu sebeple bilirkişi tarafından hesaplanan 4.150,00 TL kira tazminatı talebinin kabulü gerekir. Ayrıca hükmüne uyulan Yargıtay (kapatılan) 23. Hukuk Dairesi'nin 15.11.2018 tarihli ve 2017/763 E., 2018/5311 K. sayılı kararıyla mahkemece arsa sahiplerine ait dairelerin bulunduğu A Blok'ta yükleniciye ait dairelerin de bulunduğu gözetilerek binanın ortak alanlarındaki eksik ve ayıplı işlerin bilirkişi raporunda belirlenen giderim bedelinden, sözleşmede kararlaştırılan paylaşım oranında hesaplanan kısmının tahsiline hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi ile belirlenen sözleşmede kararlaştırılan paylaşım oranına göre davacı ...’nin talep edebileceği 24.488,00 TL. eksik ve ayıplı işler bedelinin 4.150,00TL kira tazminatıyla birlikte dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesi gerekirken, davanın tamamen reddedilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

1.Yukarıda (1) numaralı paragrafta açıklanan sebeplerle, asıl davada davalılar vekilinin, asıl davada davacı, birleşen Ümraniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/ 371-405 E sayılı dosya davacıları vekilinin tüm temyiz itirazlarının, birleşen Ümraniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/458 E. sayılı dosya davacısı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2.Yukarıda (3) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle, birleşen Ümraniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/458 E. sayılı dosya davacısı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde birleşen Ümraniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/458 E. sayılı dosya davacısına iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

15.05.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.