"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/324 E., 2022/196 K.
DAVA TARİHİ : 30.06.2016
HÜKÜM/KARAR : Ret
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı yüklenici vekili dava dilekçesinde özetle; 14.11.2014 tarihli sözleşme ile ... Organize Sanayi Bölgesi 3. ilave alan 161 ada 1 parselin doğu sınırı boyunca taş duvar yapılması işini üstlendiğini,
07.12.2015 tarihinde işin tamamlanarak teslim edildiğini, duvarın bir kısmının dava dışı firmaların verdikleri zararlar sonucu yıkıldığını, duvarın yıkılmasında davacının kusuru olmadığını, geçici kabul onaylanmadığı için sözleşme gereğince hakedişlerden kesilen %10 teminat kesintisinin yarısı olan 129.844,97 TL'nin ödenmediğini belirterek davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı iş sahibi vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmeye konu duvarın ayıplı yapılması nedeniyle duvarda çökmeler meydana geldiğini ve bu nedenle geçici kabulün yapılmadığını, sözleşmenin 11. maddesi gereğince kesin kabule kadar her türlü ayıptan yüklenicinin sorumlu olduğunu, ancak ayıpların giderilmediğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.06.2018 tarih ve 2016/955 Esas, 2018/346 Karar tarihli kararı ile özetle; davacı tarafından yapılan duvarın ayıplı olduğu bilirkişilerce tespit edilmesine rağmen duvarda meydana gelen çökmenin sebebinin teknik bilirkişilerce tam olarak tespit edilemediği, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının davayı ispat edememesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararını süresi içinde davacı vekili istinaf etmiştir.
B. Gerekçe ve Sonuç
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2018/474 Esas, 2018/468 Karar ve 12.06.2018 tarihli kararıyla özetle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararını süresi içinde davacı vekili temyiz etmiştir.
2. Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 2019/137 Esas, 2020/744 Karar ve 25.02.2020 tarihli kararı ile özetle; davaya konu sanayi bölgesi çevre duvarındaki yıkılmanın yapım ve malzemedeki bir eksiklikten mi kaynaklandığı, yoksa dava dışı firmaların duvara bitişik alanda inşaat faaliyetlerinden mi kaynaklandığının açıkça tespit edilmesi, bilirkişilerce delil tespiti raporu ve diğer görüşlerin değerlendirilerek çelişkinin giderilmesi, ayrıca duvardaki yıkılmanın yapım ve malzemeden kaynaklanmadığı tespit edilse dahi, sözleşme ve eki şartnameye göre yapımı kararlaştırılan barbakan delikleri veya başkaca bir eksikliğin bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise ayıplı ifa kapsamında iş bedelinde tenzilat gerekip gerekmeyeceği ve miktarı hususlarında yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulundan rapor alınarak sonucuna uygun karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulduğu anlaşılmıştır.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/324 Esas, 2022/196 Karar ve 15.03.2022 tarihli kararı ile özetle; davacının yaptığı duvar arkasında ne drenaj sistemi ne de duvar üzerinde barbakan olmadığı, istinat duvarlarının arkasındaki suyun drenajının istinat duvarları için hayati öneme sahip olduğu, uygulamada istinat duvarlarındaki hasarların en yaygın nedeninin barbakan yapılmaması, yeterli barbakan yapılmaması ya da barbakan yapılmayacaksa duvar arkası, drenaj boruları ile duvar arkasındaki suyun drene edilmemesi olduğu, davacı, barbakanlardan drene edilecek suyun sahaya girmesi istenmediğinden, yüzey drenajı düşünüldüğünü iddia etmiş olsa da yüzey drenajının barbakanların alternatifi olmadığı, duvar önüne yapıldığı iddia edilen kazı ile duvara gelen pasif toprak basıncı ortadan kaldırılmış olacağından duvarın yıkılmasında bir etken olabileceği, ancak tek başına bu kazının duvarın yıkılmasının gerekçesi olamayacağı, çünkü gövde inşaatında kullanılan malzeme ve inşaat tekniği uygun olsaydı, bu kazıdan dolayı duvarın çökme veya göçme tarzında değil de devrilme veya kayma tarzında yıkılması gerekeceği, şartname gereği konulması gereken barbakanları koymayan, duvarın yıkılma gerekçesi olarak duvar önüne yapıldığı iddia edilen kazıya müdahale edip durdurmayan ve idareye ihbar etmeyen, duvarın yıkılma şeklinden sadece iddia edilen kazının değil gövde inşaatında kullanılan malzeme ve inşaat tekniğinin uygunsuzluğundan dolayı davacı yüklenicinin sorumlu olduğu, ayıbı gidermeyen veya duvarın yıkılmasında sorumlu olmadığını ispat edemeyen davacının kabul yapılmadan hakedişlerinden kesilen nakdi teminatı talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararını süresi içinde davacı vekili temyiz etmiştir.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; duvarda kullanılan kayaların barbakan ve başka bir su tahliyesi olmasa dahi su nedeniyle şişmeyeceği ve duvarın yıkılmasına sebep olmayacağına dair ... ve ... Malzemeleri Kalite Kontrol Laboratuvarı tarafından düzenlenen raporun göz ardı edildiğini, davalı kurum tarafından dosyaya sunulan onaylı bir proje olmadığını, davalının isteği doğrultusunda barbakan yapılmadığını belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hakedişlerden kesilen nakdi teminatın yarısının iadesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
TBK 470 vd maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen ilk derece mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve özellikle uyuşmazlığın mahiyetini kavrayıcı ve denetime açık hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporundan, ...Laboratuvarı tarafından düzenlenen sonuç raporundan, duvar yapımında kullanıldığı iddia edilen malzemenin nereden, ne şartlarda ve nasıl alındığının belli olmadığı, davacı tarafından muhtemelen bir numunenin laboratuvara götürüldüğü, götürenin beyanına göre numunenin alındığı adresin belirtildiği ve bu numune değerlendirilerek raporun düzenlendiği, bu şekilde düzenlenen raporun sağlıklı olamayacağı, ayrıca davacı vekili barbakan yapılmamasını davalının istediğini iddia etmiş ise de buna dair iddiasını somut delillerle ispat edemediğinden davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın
ONANMASINA,
Aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
03.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.