Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3859 E. 2023/3125 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İflas masasına kayıt talebinde bulunan alacaklının, açtığı kayıt kabul davasında iflas masasına yaptığı başvuruda belirttiğinden farklı tutarda alacak talep edip edemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının iflas masasına yaptığı başvuruda alacak miktarını açıkça belirtmediği ve itirazın iptali davasına konu asıl alacağın ferileri ile birlikte masaya kaydını talep ettiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/959 E., 2022/808 K.

DAVA TARİHİ : 06.11.2014

HÜKÜM/KARAR : Başvuruların ayrı ayrı esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2014/1388 E., 2018/1054 K.

Taraflar arasındaki kayıt kabul davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin itirazın iptali davasında kesinleşen alacaklarının masaya yazılması için iflas masasına başvurduklarını, alacaklarının 271.838,88 TL sinin kabul edilerek bakiye alacağın reddedildiğini, itirazın iptali davasında hükmedilen asıl alacak, icra tazminatı, yargılama gideri ve vekalet ücretinin başvuru tarihi olan 19/09/2014 itibariyle faiziyle birlikte alacak toplamının 1.518.680,27 TL olduğunu ileri sürerek 1.518.680,27 TL alacağın masaya kaydını talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı müflis şirketi iflas idaresi vekili; bir tespit davası olan itirazın iptali davası kabul edilse bile sıra cetveline itiraz davasında gerçek alacak tutarının belirlenmesi gerektiğini, kayıt kabul davasında ispat yükü alacaklıda olup alacaklının borcun doğumu ve varlığını ispat etmesi gerektiğini, ayrıca masanın red kararında belirtildiği üzere yapılan ödemelerin düşülmediğini ve usulsüz ve fahiş faiz talep edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kayıt kabul davasında mahkemenin kesin hüküm ile bağlı olduğu, iflas tarihi itibariyle davacının asıl alacağının faiziyle birlikte 1.108.998,11 TL olduğu, bu alacağın 271.838,88 TL lik kısmının iflas masası tarafından kabul edildiği, davacının bakiye 837.159,23 TL alacağının bulunduğu, ayrıca davacının itirazın iptali davasında hükmedilen 196.468,62 TL inkar tazminatı, 7.487,20 TL yargılama gideri ve 28.346,86 TL vekalet ücreti alacağı da bulunduğu, böylece davacının 1.069.461,91 TL alacağının da masaya kaydı gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 1.069.461,91 TL davacı alacağının iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili ; itirazın iptali davasında hükmedilen icra inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderine karar tarihinden itibaren faiz uygulanması gerektiğini, ancak bu alacak kalemleri yönünden faiz hesaplanmadığını, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili; davacının iflas masasına 687.640,19 TL alacağın kaydı için başvurduğunu, iflas masasının 27.838,88 TL alacağın masaya kaydına, kalan 415.801,31 TL alacağın masaya kaydı talebinin ise reddine karar verdiğini, ancak davacının dava dilekçesinde reddedilen miktarın değil, 1.518.680,27 TL nin masaya kaydına karar verilmesini talep ettiğini, davacının iflas masasındaki talebinden daha fazla alacağın masaya kaydı talebinin usulüeuygun olmadığını, kayıt kabul davasında alacağın tespit edilmesi gerekirken mahkemenin kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle alacağı araştırmadığını, kök raporda davacının alacağı 1.341.300,13 TL olarak hesaplanmış iken, ek raporda davacının alacağının 371.469,22 TL olarak hesaplandığını, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının iflas masasına kayıt talebinde alacak miktarını açıkça belirtmediği ve itirazın iptali davasına konu asıl alacağın ferileri ile birlikte masaya kaydını talep ettiği, bu nedenle davalının, kayıt kabul davasında, iflas masasına kayıt talebindeki istemin gözetilmediği yönündeki itirazı somut olaya uygun düşmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, bilirkişi kök raporunda, itirazın iptali davasında hükmedilen icra inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderine iflas tarihine kadar faiz işletilmediği, rapora da davacının süresinde itiraz etmediği gerekçesiyle davacının başvurusunun da esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerektiğini, temyiz sebepleri olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan kayıt kabul davasıdır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununun 235. maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz kapsam ve nedenlerine göre temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.