Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3867 E. 2023/3122 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kooperatif üyeliğine dayalı olarak, kooperatife ait taşınmazların yönetim kurulu üyelerine devrinin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla tapu iptal ve tescil talebiyle açılan davanın reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazların devrinin yapıldığı tarihte devralan kişilerin kooperatif yönetim kurulunda görev yapmadıkları ve devir işlemlerinin genel kurul kararıyla gerçekleştirildiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1028 E., 2022/1283 K.

DAVA TARİHİ : 01.08.2013

HÜKÜM/KARAR : Başvurunun Esastan Reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sinop 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahk.Sıf.)

SAYISI : 2013/392 E., 2022/57 K.

Taraflar arasındaki kooperatif ortaklığına dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde bedel iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, davalı kooperatife karşı kendi üzerine düşen edimlerini yerine getirmesine ve ödemelerini yapmış olmasına rağmen davalı kooperatifçe arsanın verilmediğini, tapudan öğrendiğine göre davalı kooperatife ait olan ve üyelerin paralarıyla satın alınan taşınmazlardan 780 parselde kayıtlı taşınmazın ve 779 parselde kayıtlı taşınmazın yönetim kurulu kararlarıyla satıldığını, 779 Parsel sayılı taşınmazın davalı ...'e daha sonra ise davalı ...'e satıldığını, 780 Parsel Sayılı taşınmazın ise davalı ...'a satıldığını, bu tasarrufların danışıklı ve hileli olduğunu, satışı yapılan bu kişilerin dönemin yönetim kurulu üye ve başkanları olduğunu, kooperatif başkan ve yönetim kurulu üyeleriyle akrabalığı veya organik bağı bulunan kişilerle yapılan sözleşmelerin de yasa gereğince mutlak olarak geçersiz olduğunu ileri sürerek davalılar adına kayıtlı dava konusu 7719 ve 780 Parsel Sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile kooperatif adına tesciline, daha sonra müvekkilinin kooperatifteki hissesi yönünden müvekkili adına tesciline, olmadığı taktirde davacının hissesi oranında bedelin davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili; davanın hukuka uygun olmayıp reddi gerektiğini,780 no.lu parselin halen kooperatif adına kayıtlı olduğunu, iddiaların samimi olmadığını, davada zaman aşımının da geçtiğini, kooperatifin tasfiyesine karar verildiğini, tasfiye kurulu kararı doğrultusunda 10 kişiye eşit biçimde kooperatif adına kayıtlı bulunan 783 ve 784 parseller üzerinde hisse tesis olunarak ıslahının istenmesi halinde itirazlarının olmayacağını, diğer davalı kooperatif de davanın usul ve esastan reddine karar verilmesi gerektiğini, taraf sıfatının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Kooperatif tasfiye kurulu üyeleri; taraf sıfatları olmadığını savunarak haksız olan davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazların kooperatif tarafından ... ve Ahmet Sadık Dilmen'e devirlerinin yapıldığı tarihlerde bu kişilerin yönetim kurulunda olmadıkları bu nedenle dava konusu devirlerin 1163 sayılı Kanunun 59/6.maddesindeki yasak kapsamına girmediği, ayrıca dava konusu devirlerin genel kurul kararı ile yapıldığı, söz konusu genel kurullarda yönetim kuruluna satış için yetki verildiği, bu kararlara karşı iptal davasının açılmadığı, dolayısıyla dava konusu devirlerin geçerli olduğu, davacının dava konusu devirlerin devir işleminin tarafı olan kişiler ile muvazaalı olarak yapıldığı iddiasına itibar edilemeyeceği gerekçesiyle davacının taşınmazların kooperatif adına tescili talebinin reddine, davacının diğer taleplerine gelince ise kooperatifin aynı durumdaki ortaklarına eşit işlem yapmak durumunda olduğu, davacı her ne kadar üyelik aidatlarının tamamını ödemiş ve kooperatife borcu bulunmuyor ise de davalı kooperatifin hiçbir ortağa pay devri yapmadığı, paylarına karşılık bedel de ödemediği, taşınmazların halen kooperatif adına kayıtlı bulunduğu, kooperatifin tasfiyesinin devam ettiği, davacının talebinin kabul edilerek pay devrinin yapılması veya bedel iadesine hükmedilmesinin eşitlik ilkesine aykırı olacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ret gerekçesinin her iki parseli devralan kişilerin devir tarihlerinde yönetim kurulu üyesi veya kooperatif personeli olmadıkları gerekçesi olduğunu, bu tespit ve gerekçenin hatalı olduğunu, devir tarihi olan 30.06.1989 tarihinde ....’in kooperatif üyesi ve yönetim kurulu başkanı olduğunu, parsellerin devrine ilişkin iptal davası açılmamış olmasının iş bu davayı açmaya engel olmadığını, davalı kooperatifin teknik olarak hiç kimseye pay vermediğini ve bedel de ödemediğini, bunda bir sorun olmadığını, ancak, bir bölümü kıyı kenar çizgisi sınırları dışında kalan iki taşınmazı kooperatif başkanı ile ikinci başkanına bedelsiz olarak devredildiğini, hukuka aykırı bu devirler nedeni ile kooperatif dolayısı ile üyeler zarara uğradığını, 2006 yılından beri tasfiye halinde olmasına rağmen hiçbir tasfiye işlemi yapılmadığını, bina yapılması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, ancak yaklaşık 40 yıldır parselasyon işlemleri yapılmadığını, üyesi olduğu bir kooperatife hiçbir aidat borcu olmayan davacının hakka, adalete ve hakkaniyete uygun taleplerinin eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesi ile reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu,istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerektiğini, temyiz sebepleri olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kooperatif üyeliğine dayalı tapu iptal tescil istemi ile olmadığı takdirde bedel iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu 23 ve 59/6. maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.