Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3868 E. 2023/3129 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İcra takibinde düzenlenen sıra cetveline itiraz davasında, davanın borçluya karşı açılmasından dolayı pasif husumet yokluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Sıra cetveline itiraz davalarında İİK m. 142 gereğince husumetin, davacıya göre sıra cetvelinde öncelikli veya aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara yöneltilmesi gerektiği, bu nedenle borçlunun pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/610 E., 2022/791 K.

DAVA TARİHİ : 01.06.2021

HÜKÜM/KARAR : Başvurunun Esastan Reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 27. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/169 E., 2022/39 K.

Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin alacağının 24.05.2021 tarihli sıra cetvelinde hukuka aykırı olarak ikinci sırada gösterildiğini, ilk sırada yer alan ipotek alacaklısı Hacı Reşit Küçük’ün alacağına tanınan ipoteğin 2 yıl süreli olduğunu, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatmadığını, bu sebeple ipoteğin geçerliliğini yitirdiğini, ayrıca ipotek alacaklısının alacağının gerçek bir alacak olmadığını, protokolün 9. maddesinde yer alan cezai şartın teminatı olduğunu,sıra cetvelinde sıralarının yanlış gösterildiğini, birinci sırada yer verilmesi gerekirken 06.04.2017 tarihinde iki yıl süreli ipotek tesis edilen Hacı Reşit Küçük ‘ün alacağına yer verildiğini, bu nedenle sıra cetvelinde hem kendi sıralarına, hem de birinci sıradaki alacaklı sırasına ve alacağın esasına itiraz ettiklerini ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; iddiaların hiçbirinin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davada müvekkilinin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, İİK m.142 göre alakadarlar aleyhine dava açılması gerektiğini, diğer alacaklıların ifade edildiğini, bu hususun Yargıtay tarafından bir çok kararda açıkça ifade edildiğini,itiraz davalarında ispat yükünün davalı alacaklı üzerinde olduğunu, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; sıra cetveline itiraz davasında İİK nın 142|1 hükmüne göre, kural olarak davacıya göre sıra cetvelinde öncelikli olan ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara yöneltilmesi gerektiği, bu nedenle davalının pasif husumetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya ayrıca HMK 119/2 ye de açık bir şekilde aykırı olduğunu, dava dilekçesinde hangi hususların bulunacağının düzenlendiğini, eksiklik halinde davacıya eksiklik için bir haftalık kesin süre verileceğini ve bu süre içinde eksikliğin giderilmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağını,Yargıtay kararları gereğince eksik ya da yanlış kişiye husumet yöneltilmesinin talebin reddini gerektirmeyeceğini, mahkemece taraflarına HMK 119/2. maddesi gereğince süre verilmesi gerektiğini, istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın İcra ve İflas Kanunun 142. maddesi kapsamında açılan alacağın esas ve sırasına itiraz davası olması ile mahkemece husumetin yanlış yöneltilmiş olması nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 119/2. fıkrası gereğince husumetin tamamlanması için davacıya süre verilmesinin düşünülemeyeceği, bu nedenle borçluya karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle red kararında bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerektiğini, temyiz sebepleri olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, İİK 142. maddesi gereğince sıra cetveline karşı itiraz davasıdır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369. ve 119/2. maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 142. maddesi,

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.