Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3882 E. 2023/3589 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tür değişikliği ile anonim şirkete dönüşen bir kooperatife ortaklığın tespiti davasında, derdestlik itirazının incelenmemesi nedeniyle kararın bozulup bozulmayacağı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazları ile ileri sürülen derdestlik iddiası nedeniyle, diğer dava dosyasının celbedilerek değerlendirme yapılması gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1152 E., 2022/852 K.

DAVA TARİHİ : 31.07.2017

HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2017/832 E., 2019/1043 K.

Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 31.10.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde davalı vekili Avukat ..ile davacı vekilleri Avukat ..., Avukat ..., Avukat Ufuk Turan'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalı kooperatif yönetim kurulunun 18.09.2015 tarihli 14 numaralı kararı ile, kooperatife ortak olduğunu, müvekkili hakkında herhangi bir çıkarma kararı bulunmadığı halde davalı tarafça haksız şekilde müvekkilinin ortaklığının sona erdiğinin duyurulduğunu ileri sürerek, davacının davalı kooperatife ortak olduğunun tespitini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sermaye payı ve aktif poliçesi bulunmayan diğer ortaklar gibi davacı şirketin de ortaklığının son bulduğunu, davacının 24.06.2016 tarihinden beri kooperatif ortağı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile poliçesi olmayanların ortaklık sıfatlarının sona erdirilmesine yönelik anasözleşme değişiklikleri ve fiili uygulamanın Müsteşarlığın isteği ve talimatları ile gerçekleştirilmiş olmasının, davacının ortaklık sıfatının sona erdirilmesini hukuka uygun hale getirmediği, zira Kooperatif yönetim kurulunun, Müsteşarlığın taleplerini hukuka uygun şekilde yerine getirmekle yükümlü iken, çıkarma işlemini usulüne uygun işletmediğinden, davacının ortaklık sıfatının sonlandırılmasına yönelik 05.08.2016 tarihli ve 25 no.lu yönetim kurulu kararının 3 no.lu maddesinin geçersiz olduğu, davacı şirketin davalı kooperatifin ortağı olduğu, tür değiştiren şirketin eskisinin devamı olmakta, yeni türe dönüşen şirketin, eski tür zamanındaki haklarında, alacak, borç ve yükümlülüklerinde hiçbir değişiklik olmadan yeni türde de devam ettiği belirtilerek, davanın kabulü ile davacı şirketin davalı kooperatif (anonim şirket) ortağı olduğunun tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; sunulan uzman görüşlerinin dikkate alınmadığını, anasözleşme değişikliğinin bakanlık izniyle yapıldığını, Hazine Müsteşarlığı talimatlarının değerlendirilmediğini, hükme esas bilirkişi raporunun eksik ve hatalı değerlendirmelere dayandığını, davacının iradesinin ortaklıktan çıkma yönünde olduğunun kabulü gerektiğini, kararın uygulanmasının fiilen ve hukuken imkansız olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıya 29.04.2016 tarihli yazıda yeniden pay alınması hususunda çağrı yapıldığı, dolayısı ile davacının ortaklığının devam ettiğinin zımmen kabul edildiği, Haziran 2016 tarihinde yapılan değişiklikle üyelere sigorta yapma zorunluluğunun getirildiği, davacının bu konudaki yükümlülüğünü yerine getirmediği, ortaklık koşullarını kaybeden ortağın hemen ortaklıktan çıkarılmayacağı, kendisine ortaklık koşullarını yerine getirmesi için makul sürenin tanınması gerektiği, davalının davacıya üyelik için gereken şartları yerine getirmek üzere ihtarda bulunmadığı, sermaye payının genel kurul kararı olmadan tek taraflı olarak zarara mahsupla sıfırlanmasının mümkün görülmediği, bir an için Hazine Bakanlığının bu yöndeki talimatı doğrultusunda bu işlemin yapılabileceği kabul edilse dahi davacıya 5.000 paylık sermaye artırımı yönünde mali yükümlülüğünü yerine getirmesi konusunda ilgili ihtarların çekilmediği, TTK'nın 180. maddesi gereğince bir şirketin hukuki şeklini değiştirebileceği, yeni türe dönüştürülen şirketin eskisinin devamı olduğu, bu durumda ticari işletmeye bağlı hukuki ilişkilerin yeni kurulan şirkette varlığını sürdüreceği belirtilerek, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçelerinde ileri sürülen sebepler ile davanın İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/735 Esas sayılı dava dosyasındaki talepler nedeniyle derdestlikten reddi gerektiği ve istinaf mahkemesi kararının gerekçesiz olduğu nedenleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kooperatif (tür değişimi neticesi A.Ş.) ortaklığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114 ve 115 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1-6100 sayılı Kanun'un "Dava Şartları" kenar başlıklı 114 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılan dava şartlarından birisi aynı davanın daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmamasıdır. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 187 inci maddesinin dördüncü fıkrasında ilk itiraz olarak düzenlenen derdestlik, 6100 sayılı Kanun'da dava şartları arasında sayılmıştır. Dava şartı, davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi için varlığı ve yokluğu gerekli olan haller olarak tanımlanır. Dava şartlarından birinin bulunmadığı anlaşılırsa dava esastan inceleme yapılmaksızın salt bu nedenle reddedilir.

Somut olay açısından derdestlik değerlendirmesi yapılabilmesi için, öncelikle eldeki davadan daha önce açılmış bir davanın olması ve bu davanın konusunun, taraflarının ve sebebinin eldeki dava ile aynı olması gerekir. Kanun'un ilgili hükmüne göre bu dava şartının mevcut olup olmadığı yargılamanın her aşamasında re'sen araştırılır.

Bu durumda mahkemece; davalı vekili tarafından temyiz itirazları ile ileri sürülen derdestlik iddiası nedeniyle, İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/735 Esas sayılı dava dosyası celbedilerek, bu itiraz bakımından değerlendirme yapılması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

2-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1-Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2-İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

3- Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekil ile temsil olunan davalıya verilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgilisine iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.