"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/51 E., 2022/154 K.
BİRLEŞEN 2019/600 ESAS SAYILI DAVADA
Asıl ve birleşen dava eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup; mahkemece yapılan yargılama sonunda asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 166. maddesinin birinci fıkrasında; "Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar diğer mahkemeyi bağlar" hükmüne yer verilmiştir.
Dosyaların birleşmesi halinde, dosya Yargıtay incelemesinden geçtikten sonra henüz kanun yolları aşamasına gelmemiş yeni bir dosyanın bu dosya ile birleşmesi halinde, birleşen dosyanın istinaf yoluna tabi olacağı açıktır. Zira davalar birleşmekle bağımsızlıklarını korur, ayrı dosya olma özelliğini devam ettirirler.
Eldeki davada, birleşen dava dosyasının Dairenin bozma kararından sonra, asıl dava ile birleştirildiği anlaşılmaktadır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesinin 1. fıkrasında bölge adliye mahkemelerinin Resmi Gazetede ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanun'un temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin, yine aynı maddenin 2. fıkrasında ise bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine istinaf yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun'un 427 ile 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı, yani bu kararlara ilişkin dosyaların bölge adliye mahkemelerine gönderilemeyeceği belirtilmiştir. Bu durumda 20 Temmuz 2016 tarihinden önce verilen kararlar, kanun yoluna başvurma tarihi ne olursa olsun, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427. ve 454. maddelerindeki temyize ilişkin hükümlere tabi olup, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Başkanlığına gönderilmesi gerekmektedir.
Buna karşılık, 20 Temmuz 2016 tarihinde ve sonrasında verilen temyiz incelemesinden geçmeyen kararlara karşı yasa yoluna gidilmesi halinde ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341-360. maddesindeki istinafa ilişkin hükümlerin uygulanması için bölge adliye mahkemesine gönderilmesi zorunludur.
Hemen belirtilmelidir ki, daha önce Yargıtay denetiminden geçen asıl dosyanın “İstinaf” kanun yoluna tabi olmadığı açıktır.
Ne var ki, asıl dosya yönünden karar tarihi 22.04.2022 olup, bu karar ile ilgili daha önce Yargıtay’ın bir denetimi de söz konusu olmadığından, anılan kararın ''İstinaf'' kanun yoluna tabi olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davaların birleştirilmesiyle bağımsız dava olma özelliğini kaybetmedikleri gözetilip, birleşen dava dosyasının tefrik edilerek "İstinaf'' kanun yoluna tabi olduğu anlaşılan asıl dava dosyasının istinaf incelemesi yapılmak üzere ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi gerekirken, asıl dava dosyasının birleşen dava dosyası ile birlikte temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a gönderilmesi doğru olmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş birleşen dava dosyasının tefrik edilerek asıl dava dosyasının istinaf incelemesi yapılmak üzere ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi, asıl dava dosyası ile ilgili verilen istinaf mahkemesi kararının temyizi halinde asıl ve birleşen dava dosyasının temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi, asıl dava dosyası ile ilgili verilen istinaf mahkemesi kararının temyiz edilmemesi halinde ise, birleşen dava dosyasının temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesinden ibarettir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Belirtilen işlemlerin yerine getirilmesi için dosyanın hükmü veren İlk Derece Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.