Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3908 E. 2023/3809 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kooperatif hissesi devri sözleşmesi kapsamında davacının, davalıların murisine ait diğer bağımsız bölümler ve şirket hisseleri üzerinde de hak iddia etmesiyle oluşan tapu iptal tescil davasıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalıların murisi arasında yapılan sözleşmenin kooperatif hissesinin yarısının devrini kapsadığı, davacının sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirdiği ve bu kapsamda murisin kooperatif ortaklığına bağlı olarak elde ettiği diğer menfaatlerin yarısına da davacının hak sahibi olduğu gözetilerek yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2020/51 E., 2022/353 K.

DAVA TARİHİ : 25.02.2008

HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasında görülen tapu iptal tescil-tespit davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalıların murisi arasında 28.09.1976 tarihinde murisin kooperatif hissesini 1/2 oranında üye olmak koşuluyla satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye uygun olarak aidat ve kooperatif alacaklarının her iki tarafça eşit olarak ödendiğini, murisin 17098 ada, 1 parsel 26 no.lu bağımsız bölüm tapusunun 1/2’sini 20.10.1991’de davalıya devrettiğini, sonradan yapılan inşaatlardan murise düşen 4 adet dükkan payları ile bunlar haricinde taksimi mümkün bulunmayan arsa ve payların satılarak oluşan fon ile kurulan 3 şirketten hisseler bulunduğunu, davacının bunlarda da haklarının bulunduğunu ileri sürerek, sözleşme gereğince davalılar adına tahsis edilen hisselerin 1/2’lik kısmının davacıya ait olduğunun tespiti ile tapuların hisse payını dikkate alarak çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiş; 01.12.2008 tarihli ıslah işlemi ile 17098 ada 14 parseldeki dükkan hakkındaki talepleri konusuz kaldığından vazgeçtiklerini, 42736 ada 1 parsel 13, 42733 ada 1 parsel 30 no.lu dükkandaki hisselerin tamamından ve 42721 ada 1 parsel A blok 7 no.lu dükkanın 247/1290 hissesinden ½ hisselerini talep ettiklerini, 05.10.2011 tarihli duruşmadaki beyanında da Ostim Endüstriyel Yatırımlar ve İşletme A.Ş. dışındaki diğer iki şirket hakkındaki taleplerinden feragat ettiklerini beyan etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle taraflar arasındaki sözleşmenin İsmail Hakkı Aydemir’e düşecek bir dükkanın ½ hissesi için imzalandığını, bir bütün halinde kooperatif hissesini kapsamadığını ve davacının kooperatife yaptığı ödemeleri ispatlayamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 28.06.2013 tarih ve 2008/108 Esas 2013/352 Karar sayılı kararı ile davacı ile davalıların murisi arasındaki sözleşme gereğince davacının tüm kooperatif hissesi ile ilgili yapılan ödemelerin yarısını ödemek koşuluyla hissenin yarısını devraldığı, sözleşme sırasında ödenen bedel dışında davacının hisseye ilişkin başkaca ödeme yaptığını kanıtlayamadığı, ödenen ilk bedele karşılık davalıların 17098 ada, 14 parseldeki bağımsız bölümün ½ hissesinin davacıya devredildiği, diğer talepleri açısından da davacının ödeme yükümlülüklerini yerine getirdiğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 23.12.2013 tarih 2013/6358 E. 2013/8267 K. sayılı ilamı ile davacı ile davalılar murisi İsmail Hakkı Aydemir arasında akdedilen 28.09.1976 tarihli sözleşme ile üyelik hissesinin 1/2’sinin davacıya devredildiği, 17098 ada 14 parseldeki dükkan ile ilgili yapılan masrafların paylaşılması işlemi sonucu burasıyla ilgili ferdileşmeye geçilerek murise intikal ettiği, sonrasında tapudaki tam hissenin 1/2’sinin 18.10.1991’de davacıya devredildiği, ödeme konusunda her hangi bir bağımsız bölümle ilgili uyuşmazlığın kalmadığı ve edimlerin yerine getirildiği, bu durumda, talebe konu diğer bağımsız bölümlerle ilgili hususların davacı ile muris arasında imzalanan sözleşme uyarınca iç ilişkiye dayalı olarak ve sözleşme hükümleri ile birlikte değerlendirilerek, uygun sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 30.11.2015 tarih ve 2014/128 Esas 2015/738 Karar sayılı kararı ile muris ile yapılan sözleşme neticesinde dükkanın tam hissesinin 1/2‘sinin intikalinin yapıldığı, diğer bağımsız bölümlerin taraflar arasında imzalanan sözleşme konusu olmaması nedeniyle dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 27.11.2018 tarih 2016/2712 E., 2018/5512 K. Sayılı ilamı ile mahkeme tarafından bozma kararına uyulmuş ise de bozmaya yanlış mana verilerek değişik bir sonuca gidildiği, davacı ortaklığın yarısını devralmış olması nedeniyle kooperatif ortaklığına bağlı ve bağımsız bölüm dışında davalı murise verilen hakların, yarı hissesini talep ettiği, davacı murisinin sözleşme uyarınca edimlerini yerine getirdiği mahkemenin ve dairemizin kabulünde olduğu, bu nedenle devredilen taşınmaz hissesi dışında kooperatif hissesine bağlı murisin sağladığı menfaatlerin yarısına davacının malik olacağı ancak taşınmaz hissesi dışında kooperatif ortaklığına bağlı hakların ne olduğu mahkemece yeterince araştırılmadığı, mahkemece yapılacak işin; murisin davacıya yarı hissesi devredilen gayrimenkul dışında bu ortaklığa bağlı olarak elde ettiği başkaca menfaat olup olmadığının tespiti ile davacının sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiği gözetilerek, murise ait hakların yarı hissesinin davacıya verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı ile davalı gerçek kişilerin murisleri arasında imzalanan sözleşme ile davalı gerçek kişilerin murisine ait olan ve halen Ankara İli Yenimahalle İlçesi Yuva Mahallesi 42736 Ada 1 Parsel sayılı ana taşınmaz üzerindeki davalı Sınırlı Sorumlu Ostim Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi adına kayıtlı alt zemin 13 no.lu bağımsız bölümün, Yenimahalle İlçesi Yuva Mahallesi 42733 Ada 1 Parsel sayılı ana taşınmaz üzerindeki davalı Sınırlı Sorumlu Ostim Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi adına kayıtlı 1.kat 30 no.lu bağımsız bölümün ve Yenimahalle İlçesi Yuva Mahallesi 42721 Ada 1 Parsel sayılı ana taşınmaz üzerindeki davalı Sınırlı Sorumlu Ostim Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi adına kayıtlı A Blok Zemin + 1.kat 7 no.lu bağımsız bölümün 1/2 paylarının tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerektiği, 20.09.2021 tarihli ek raporunda da belirtildiği gibi, davacının sahip olması gereken Ostim Endüstriyel Yatırımlar ve İşletme A.Ş. deki payların 1/2 sine karşılık gelen bedelin 5.175,00 TL olduğu, bu miktarın davalı gerçek kişilerden tahsili gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin İsmail Hakkı Aydemir’e düşecek bir dükkanın ½ hissesi için imzalandığını, bir bütün halinde kooperatif hissesini kapsamadığını, çünkü bu sözleşmenin yapıldığı tarihlerde başka bir dükkan olacağının belli olmadığı, ayrıca açık ve net olarak belirtildiği gibi sadece mevcut olan iş yerinin ½ oranına ortak olduğu beyan ve kabul edildiği, ostim paylarından davacıya isabet edecek bir pay olmadığı, bu nedenle davacıya Ostim paylarının tüm tutarının ½ payı oranındaki pay bedelinin tahsisini veya bedel ödenerek paraya çevrilmesini kabul etmediklerini, tapu iptal ve tesciline hükmedilen bağımsız bölümlerin malikinin kooperatif değil anonim şirket olduğunu, dava konusu taşınmazlarda müvekkillerin değil, şirketin hak sahibi olduğunu şirketin 120 ortağı olduğunu, sadece dava konusu taşınmazlardan aldığı kiradan genel giderler çıkarıldıktan sonra temettü olarak dağıttığını, mahkemenin sanki bu üç taşınmaz, yani dükkanların tümü müvekkillere aitmiş gibi ½ oranında ...'ya tapu tesciline karar vermesinin hukuken mümkün olmadığını belirterek mahkeme kararının bozularak davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapu iptal tescil ve davalılara ait hisse senetlerinin yarısının müvekkiline ait olduğunun tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427 ncı ve devamı maddeleri

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin 2 nci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 427 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin 2 nci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının ilgilisinden alınmasına,

Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine,

13.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.