Logo

6. Hukuk Dairesi2022/4055 E. 2024/823 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi nedeniyle tapu iptali ve tescil talebiyle açılan davada, davalı yükleniciye ödenen bedelin güncellenmiş değerinin tamamının mı yoksa 1/3’ünün mü depo edilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshinde, Borçlar Kanunu'nun 163. ve 167. maddeleri uyarınca, birden fazla arsa sahibi olması halinde, davalı yüklenicinin ödediği bedelin geri alınması talebinde her bir arsa sahibinin kendi payı oranında sorumlu olduğu ve davacıların murisinin taşınmazdaki hissesinin 1/3 olması sebebiyle, sözleşmede kararlaştırılan bedelin güncellenmiş değerinin tamamı değil, sadece 1/3’ünün depo edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/254 E., 2022/137 K.

DAVALILAR : ... ve diğer 12 davalı

DAVA TARİHİ : 08.07.2011

HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı, asıl davada davalı ... vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin müşterek muris ...'nin kanuni mirasçısı olduklarını, murisin bu mirasçılar dışında ilk eşi Birsen'den olma ...(...) adlı çocuğunun bulunduğunu, murisin kronik akciğer ve kalp hastalığı nedeniyle 2005 yılından sonra değişik hastanelerde tedavi gördüğünü, 2007 yılı Nisan ayında yoğun bakımda tedavisi sürerken şuursuz halde ... 14. Noterliği'nce düzenlenen 20.04.2007 tarih ve 09626 yevmiye no.lu vekaletname ile maliki olduğu ..., ... ilçesi, ... Mah. 764 ada 39 ve 40 parsel sayılı taşınmazlardaki 1/3 hissesini davalıya 07.05.2007 tarih 10388 yevmiye no.lu işlem ile satış suretiyle devrettiğini, her iki parselin davalı tarafından 03.02.2010 tarih 1987 yevmiye no.lu işlemle tevhit olunarak 764 ada 56 parsele dönüştüğünü, davalının murisin vefat edeceği ihtimali karşısında muris ile ayrı bir sözleşme yaparak, 39 parselde fırın ve üstünde 6 daire bulunduğundan, boş olan 40 parselde kat karşılığı inşaat yapmayı, inşaa edeceği dairelerden 3 adedini murise vermeyi taahhüt ettiğini, aynı anlaşma ile 40 parselde yapılacak inşaat sonuçlanınca muris ...'nin vefatı halinde 39 parseldeki 1/3 hisseyi müvekkili ...'ye iade etmeyi kabul ettiğini, davalının inşaata başlamaması, sorumluluklarını yerine getirmemesi halinde 39 ve 40 parsellerdeki murise ait 1/3 hisselerinin iadesinin kararlaştırıldığını, murisin vefat etmesine davalının inşaatı yapmamasına rağmen, haksız olarak ele geçirdiği taşınmazları iadeye yanaşmadığını ileri sürerek, öncelikle dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mah. 764 ada eski 39 ve 40 yeni 56 parsel sayılı taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, davalıya intikali yapılan dava konusu tevhit sonucu oluşan ... Tapu Müdürlüğünün ... Mah. 764 ada 56 parseldeki murise ait 1/3 hissenin tapu kaydının iptali ile muris ... miras ortaklığı mirasçıları adlarına miras hisseleri nispetinde tescillerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 05.03.2014 tarihli ve 2011/408 Esas, 2014/112 Karar sayılı kararıyla; iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının, davacıların murisi ... ile yaptığı anlaşmada kararlaştırıldığı şekilde inşaatı yapmadığı, bu nedenle kendisine devredilen tapuları iade ile yükümlü olduğu, davacıların ise yine bu sözleşmede kapsamında, davalının davacıların murisine yaptığı ödemenin güncel karşılığını mahkemesi veznesine depo ettikleri gerekçesiyle, davanın kabulü ile 764 ada 56 parsel sayılı taşınmazda davalı adına olan tapu kaydının 1/3 oranında iptali ile iptal edilen bu hissenin ... mirasçısı olan davacılar ve müdahil adlarına hisseleri oranında tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin 05.03.2014 tarihli ve 2011/408 Esas, 2014/112 sayılı kararına karşı süresi içinde davacı arsa sahibi vekili ile davalı yüklenici vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 16.06.2020 tarihli ve 2018/762 Esas, 2020/2109 Karar sayılı ilamında; davacıların murisi ... ile davalı yüklenici arasında 2007 yılında yapıldığı anlaşılan sözleşme, adi yazılı olarak düzenlenmiş ise de, parselin o tarihteki malikleri tarafından, yükleniciye ve yüklenicinin gösterdiği üçüncü kişilere tapu devirleri yapılmış olmakla artık arsa sahipleri ile yüklenici arasında geçerli bir arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ilişkisi tesis edildiğinin kabulü gerektiği, eldeki davada ileri sürülen talep tapu iptal ve tescil talebi olmakla birlikte, bu talep aynı zamanda arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshi istemini de kapsadığından, sözleşmenin düzenlendiği tarihte arsa sahibi olan Suat Köse ve İsmail Köse'nin, varsa mirasçılarının, TMK'nın 692. maddesi uyarınca, bu davada taraf olmasının zorunlu olduğu, bu durumda, davada yer almayan arsa sahiplerinin muvafakâtını sağlamak üzere davayı açan arsa sahiplerine süre verilerek muvafakâtlerin sağlanması, muvafakat vermeyen arsa sahibinin bulunması halinde bu hissedarlar aleyhine de dava açtırılıp, davalar birleştirilmek suretiyle taraf teşkili sağlandıktan sonra, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği, öte yandan, tevhid ile oluşan dava konusu 764 ada 56 no.lu parselin 1/3 hissesi davalı ... adına kayıtlı olup, bu hisse tümüyle iptal edilerek davacılar adına tescile karar verilmesi gerekirken, hükmün infazında tereddüt oluşturacak şekilde, davalı adına olan tapu kaydının 1/3 oranında iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesinin de hatalı olduğu, bozma nedenine göre, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmediği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesi, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında davacı vekilince taşınmazın diğer hissedarlarına yönelik açılan 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/358 Esas, 2021/386 Karar sayılı dosyası iş bu dosya ile birleştiği, bir kısım mirasçıların davaya muvafakat verdikleri, davacı tarafça davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle tapu iptali ve tescil talebinde bulunduğu, bu sözleşmenin aynı zamanda sözleşmenin feshi talebini de içerdiği, tüm arsa sahiplerinin davada taraf olarak yer aldığı, yüklenici olan davalının sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediği, bununla birlikte davalının davacıya yaptığı ödemeleri hapis hakkı kapsamında iadesini talep etmiş ise de talebin hapis hakkı kapsamı niteliğinde bulunmadığı, ayrı açılacak bir alacak davasının konusu olduğu, davalının bu yöndeki savunmalarına itibar edilmediği, asıl ve birleşen davanın kabulü ile dava konusu ... ili, ... ilçesi, Yeni ... Mah. 764 ada 39 ve 40 parsel itibari ile tevhit olunarak oluşan aynı yer 764 ada 56 parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına olan tapu kayıtlı olan 1/3 payın iptali ile iptal edilen 1/3 hissenin tamamının davacılar ve müdahil olan ... mirasçıları adına ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/2396 E., 2009/2215 K. sayılı veraset ilamlarındaki hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline, dosyamız üzerinden depo edilen 76.085,00-TL'nin bu aşamada davalı adına dosya üzerinden Vakıfbank Uluyol Şubesi'nde açılacak 1'er aylık vadeli hesaba aktarılarak karar kesinleştiğinde depo edilen paranın neması ile birlikte davalıya ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davalı yüklenici vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1-Taraf teşkili açısından taşınmazın tüm malikleri davaya dahil edilmeden sözleşmenin iptaline karar verilemeyeceği gibi, sözleşmedeki tutarın tamamının denkleştirici adalet ilkeleri doğrultusunda güncel değeri hesaplanıp, davalıya iade edilmedikçe davacılar adına tescile karar verilemeyeceğini,

2-Davalı tarafın taşınmazın tapu kaydındaki borç yükleyen tüm takyidatları ödeyerek ayıpsız hale getirmiş olduğunu, sözleşmede imzası olan tanık İhsan ... dinlenmesini istediklerini ancak dinlenmediğini, tedavüllü tapu kayıtlarını celp etmeden yazılı şekilde karar verdiğini, sözleşmede kararlaştırılan bedel tam olarak iade edilinceye kadar mülkiyet hakkı üzerinde hapis hakları olduğunu, defi olarak ileri sürdüklerini, defi olarak hapis hakkı olduğundan tescile karar verilmeden önce 137.000,00 TL'nin güncel değerinin Haziran 2007’den Mart 2022 arası hesap edilip davacılar tarafından ödenmeden tescil kararı verilemeyeceğini,

3-Davacıların isticvabı talep edildiğini, yerel mahkemece dikkate alınmadığını, hükmün bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun m. 427- 437

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı yüklenici vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davalı yüklenicinin dava konusu sözleşmeden doğan edimlerini ifa etmediği, bu nedenle sözleşmenin geriye etkili feshinin gerektiği açıktır. Eser sözleşmelerinde sona erme üzerine, her iki tarafın da talep edebileceği tasfiyenin dayanağı, TBK’nın 125/III. maddesidir. Bu maddeye göre sözleşmeden dönme halinde taraflar karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulur ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Sözleşmenin fesih ya da dönme suretiyle sona ermesi halinde geriye etkili sonuç doğuracağı yani, sözleşme hiç yapılmamış gibi başa dönüleceğinden, taraflar sözleşme ile üstlendikleri borçlarını ifa etme yükümlülüğünden kurtulacakları gibi, daha önce ifa ettikleri edimleri, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyebileceklerdir.

3. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 163. maddesine göre alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir. Ayrıca 167. maddeye göre aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumlu olup, kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı olduğu, bu durumda borçlunun her bir borçluya ancak payı oranında rücu edebileceği hükmü getirilmiştir.

4. Diğer taraftan davacılar murisi ... ile davalı ... arasında imzalanan adi yazılı sözleşmenin "hususi şartlar" başlıklı kısmının 2. maddesinde "H. İbrahim ... bu 3 adet daireye karşılık yapılıp bedeli hesaplandıktan sonra düşülmek üzere 137.000,00 YTL ..., , varislerinin borçlarına istinaden ödeme yapmıştır" 5. maddesinde "... yüklenici ....inşaata başlamaz veya sorumluluklarını yerine getirmez ise ... veya verasetçileri diğer hissedarlardan da eşit oranda alarak....'ın borçlara karşılık daha önce ödediği toplam 137.000,00 YTL'yi ödeyerek 39-40 parseldeki tapuyu iade alacaklardır" denmektedir. Davalı yüklenici ödemesi yapılan 137.000,00 TL'nin tamamının depo edilmesini istemektedir.

5. Açıklanan kanun maddeleri ve sözleşme hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi neticesinde; her ne kadar mahkemece 137.000,00 TL'nin güncellenmiş değerinin hesaplanması yerinde olmuş ise de, Kanunun az yukarıda bahsedilen maddeleri uyarınca sözleşmede iadesi gereken 137.000,00 TL’nin güncellenmiş değerinin tamamının depo edilmesi, bunun üzerine tescil kararı verilmesi gerekirken güncellenen değerin 1/3’ünün depo edilmesi suretiyle tapu iptal ve tescile karar verilmesi yerinde olmamış, bu sebeple hüküm bozulmuştur.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Yukarıda (1) numaralı paragrafta açıklanan davalı yüklenici vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. 2, 3, 4, 5 no.lu paragraflarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde asıl davada davalı ...'a iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

03.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.