Logo

6. Hukuk Dairesi2022/4578 E. 2022/5371 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, davadan feragat etmesine rağmen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi üzerine kararı temyiz etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın, dava dilekçesi ve tensip zaptının davalıya tebliğinden sonra davacı tarafından feragat edilmiş olması ve davalının feragat tarihinden önce dosyaya vekaletname veya cevap dilekçesi sunmamış olması gözetilerek, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu ve kararın bozulması gerektiğine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davasıdır.

Dava davacı tarafından 25/09/2014 tarihinde açılmış olup, mahkemece 29/09/2014 tarihinde tensip zaptı düzenlenmiştir. Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalı tarafa 02/10/2014 tarihinde tebliğe çıkarılmış, 02/10/2014 tarihinde davacı vekili tarafından davadan feragat dilekçesi verilmiştir. Mahkemece feragat dilekçesi göz önüne alınarak celse açılmış ve 02/10/2014 tarihli celsede davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davalı vekilinin cevap dilekçesi ise feragat tarihinden sonra 14/10/2014 tarihinde hakim havalesiyle dosyaya girmiştir.

Davacı vekili, davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi nedeniyle anılan kararı temyiz etmiştir.

Feragat 1086 sayılı HMUK'un 91. maddeleri ile yeni 6100 sayılı HMK.'nın 307 ve devamı maddelerinde açıkça düzenlenmiştir.

HMUK.'un 91. maddesi ve yeni HMK.'nın 307. maddesi “Feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” şeklinde düzenlenmiştir.

1086 sayılı HMUK'un 93. maddesinde “feragat ve kabul beyanı dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır” hükmü yer almıştır. Yeni HMK.'nın 309. maddesinde ise feragat ve kabul dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün, hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabul de feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır ''hükmü getirilmiştir.

6100 sayılı HMK.'nın 310. maddesinde de feragat ve kabulün zamanı düzenlenmiştir. Anılan maddeye göre feragat ve kabul hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.

Eski HMUK.'un 95. ve yeni HMK.'nın 311. maddesine göre de feragat ve kabulün kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı kabul edilmiştir.

Açıklanan tüm bu yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere feragat veya kabul davaya son veren taraf işlemlerinden olup maddi anlamında kesin hüküm gibi sonuç doğurmaktadır.

1086 sayılı HUMK'.un 72, 79. maddeleri ile 6100 sayılı HMK.'nın 24. maddesi göz önüne alındığında, çekişmeli yargıda kural olarak “tasarruf ilkesi” geçerlidir. Taraflar dava konusu üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabilirler. Davadan feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Davadan feragat talep eden davacı, dava dilekçesinin talep sonucu bölümünde istemiş olduğu haktan tamamen veya kısmen vazgeçer. Hiç kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi, davacı da, açmış olduğu bir davayı sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz. Bunun doğal bir sonucu olarak, davacı feragat etmek suretiyle açmış olduğu davayı sona erdirebilir.

Davadan feragat, davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı ile olur. Feragatın geçerliliği için, bunun davalı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine veya davalının muvafakat etmesine gerek yoktur. Yani, davadan feragatın tamamlanması için, davacının feragat beyanının mahkemeye ulaşması yeterlidir. Bu feragat beyanının ayrıca davalıya da ulaşması, feragatın davalı tarafından da öğrenilmesi, feragatın tamamlanması için bir koşul değildir. Çünkü davacı, davadan feragat etmekle yalnız davasını geri almakla yetinmemekte, ayrıca dava konusu yapmış olduğu haktan vazgeçmektedir. Feragatın geçerliliği için, mahkeme tarafından da kabul edilmesine gerek yoktur. Mahkeme, sadece davacının feragat beyanının gerçekten feragat olup olmadığını ve kanunun öngördüğü şekilde yapılıp yapılmadığını araştırır. Mahkeme, davacının beyanının gerçekten feragat olduğunu ve kanunun öngördüğü şekilde yapıldığını tespit ederse, davanın feragat nedeniyle reddine karar verir. Davadan feragat bir usul işlemi ise de içeriği bakımından bir maddi hukuk işlemidir. Bu maddi hukuk işlemi ile taraflar arasındaki uyuşmazlık son bulur. Davadan feragatın içeriği olan maddi hukuk işlemi ancak maddi hukuk kurallarına göre iptal ettirilebilir.

Feragat aynı zamanda tek taraflı bir usul işlemidir. Mahkemenin davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin kararı yalnız usul hukukuna dayanan bozma sebeplerinden dolayı kanun yoluna götürülebilir. Davadan feragat kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Kesin hükümden maksat şekli anlamında bir kesin hüküm olmayıp, maddi anlamda bir kesin hükümdür. Yani feragat nedeniyle reddedilen dava, aynı konuda, aynı taraflar arasında ve aynı dava sebebine dayanılarak yeniden açılamaz, açılırsa kesin hüküm nedeniyle reddedilir (Bkz.Medeni Usul Hukuku-Prof DR. Baki Kuru- Prof Dr. Ramazan Arslan- Prof Dr. Ejder Yılmaz).

Somut olayda; tapu iptal ve tescil davası 25/09/2014 tarihinde açılmıştır. Mahkemece 29/04/2014 tarihli tensip zaptı düzenlenmiştir. Dava dilekçesi davalıya 12/04/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 02/10/2014 tarihli dilekçesiyle davadan feragat etmiştir. Mahkemece de yargıda tasarruf ilkesi gereğince aynı gün davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Feragat tarihine kadar davalı vekili tarafından dosyaya bir vekaletname veya cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.

Dava dilekçesinin karşı tarafa tebliğ edilmiş olması ve mahkemece de buna rağmen duruşma günü beklenmeden celse açılarak karar verilmesi, karşı taraf lehine bir vekalet ücretine hükmedilmesi hakkını vermez.

Mahkemece yapılacak iş, feragat nedeniyle ret verilen kararda davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinden ibarettir.

Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edene iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 21.11.2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ

Davacı Yüklenici 25/09/2014 tarihinde davalı, arsa sahibi aleyhine Kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan edimini yerine getirmesine rağmen kendisine verilmeyen bağımsız bölümlerin tapu iptali ile adına tescili istemli davasını açmıştır.

Mahkemece 29/09/2014 tarihinde tensip zaptı düzenlemiş, dava dilekçesi ile tensip zaptı 02/10/2014 tarihinde tebliğe çıkarılmış aynı tarihte davacı vekili davadan feragat dilekçesi vermiş, mahkeme bu tarihte feragat nedeniyle davanın reddine karar vermiş, davadan, ön inceleme duruşmasından önce feragat edildiği ve dava değeri de dikkate alınarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 8.300,00 TL nispi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesi hükmedilmiştir.

Dava Dilekçesi ile tensip zaptı kendisine tebliğ edilen davalı, davacının davasından feragat ettiğinden haberi olmadan kendisini bir vekille temsil ettirilerek cevap dilekçesi vermiştir. Avukata vekalet vererek kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki sınırlar içerisinde vekalet ücretini hakettiğinden mahkeme kararının doğru olduğu ve onanması gerektiğinden çoğunluğun bozma görüşüne muhalifim.