"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/149 E., 2021/114 K.
DAVA TARİHİ : 31.05.2012
HÜKÜM/KARAR : Tazminat Talebinin Kabulüne, Diğer Taleplerin Reddine
Taraflar arasında görülen tapu iptal tescil ve alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar yüklenici ... ile arsa sahipleri ... ve ... ile aralarında 18.05.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile 1278 parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki yapmakta olduğu binada müvekkili ile davalı yüklenicinin aralarında akdetmiş oldukları 10.12.2009 tarihli sözleşmeye ve davalı ... tarafından diğer davalı ...'e verilen 21.05.2008 tarihli vekaletnameye göre, satıcı yüklenici ...'dan ve diğer davalı ...'den A Blok 1 no.lu bağımsız bölümü 120.000 TL bedelle satın aldığını, 50.000 TL'nin peşin ödendiğini tescil aşamasında bakiye satış bedelinin ödeneceğini, davalı yüklenicinin 18.06.2007 tarihinde sözleşme konusu inşaatı taşeron bir firma olan ... İnşaat A.Ş.'ne devrettiğini belirterek, 1278 parselde A Blok 1 numaralı bağımsız bölümün davalı toprak sahipleri ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı müvekkili adına tescilini, mümkün olmaz ise, ödenmiş olan 50.000,00 TL'nin ödeme günü olan 10.12.2009 tarihinden itibaren aylık %4 gecikme faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve sözleşmede belirtilen 50.000,00 TL ceza-i şartın banka reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; satış vaadine konu olan 50.000,00 TL bedelin peşinat olarak alınıp inşatta kullanıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
2.Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; kendisinin tarafı olmadığı bir sözleşme ile sorumlu olmayacağını ve ödendiği iddia edilen paranın da diğer davalı ... tarafından alınmış olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
3.Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ...’ın taşınmazdaki tüm hisselerini diğer müvekkili ...'a sattığını, ...'in pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin doğru olduğunu, davalı ...'in diğer davalı yüklenici ...'ın kalfası olduğunu, ancak bu sözleşme gereğince diğer davalı yüklenici ...'ın, sözleşmedeki edimlerini yerine getirmediğini, inşaatı yarım bıraktığını,18.05.2007 tarihli inşaat sözleşmesini devir yasağına rağmen dava dışı ... İnşaat A.Ş.'ye 18.06.2007 tarihinde devir etmiş olduğunu yeni öğrendiklerini, inşaat sözleşmesi gereğince yüklenici aleyhine 2010/825 E. sayılı dosyada gecikme tazminatı alacağının tahsili davasının derdest olduğunu, inşaatın bir kısmının imar planına, projeye aykırı ve ruhsat almadan inşa edildiğini, bu sebeple inşaatın Belediye tarafından 22.08.2009 tarihinde mühürlendiğini, müvekkilleri hakkında imar kirliliği suçundan açılan ceza davasından beraat ettiklerini, diğer davalı yüklenici ...'ın ceza aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 20.10.2016 tarihli ve 2012/457 E., 2016/355 K. sayılı kararıyla, dava konusu taşınmazda bulunan yapıların projesine ve ruhsatına aykırı imal edildiği, yapı kullanma izin belgesinin bulunmadığı, taşınmazdaki aykırılıkların giderilmesinin tadilat projesiyle dahi mümkün olmadığı, binaların kaçak durumda olduğu, bu haliyle kullanılamayacaklarının anlaşıldığı, bu nedenle yüklenicinin tescile hak kazanmadığı,davacının 50.000,00 TL'yi davalı yüklenici ...'a ödediği, davalı yüklenici ...’ın davacı tarafça ödenen 50.000 TL’den sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre sorumlu olduğu,arsa sahiplerinin bu bedelden sorumlu olmadığı, mevcut taşınmaz satış sözleşmesinin sonunda ...'in ismi bulunsa da imzasının bulunmadığı, satış bedelinin davalı ...'a ödendiği gerekçesiyle, tapu iptali ve tescil talebinin reddine, davalılar ... aleyhine açılan tazminat talebinin reddine, davalı ... aleyhine açılan tazminat davasının kabulü ile 50.000,00 TL maddi tazminatın, 10.12.2009 tarihinden itibaren, TBK'nın 88.maddesi dikkate alınarak yıllık %28,5 faizi ile davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, ceza-i şart talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 15.03.2017 tarihli ve 2017/115 E., 2017/168 K. sayılı kararıyla,davalı yüklenicinin sözleşme uyarınca kendi edimini yerine getirmediği, davacının temlik aldığı kişisel hakkı arsa sahiplerine karşı ileri sürme olanağı bulunmadığı, davalılardan ...'in vekil sıfatıyla imzaladığı sözleşmeden dolayı sorumluluğu cihetine gidilemeyeceği, bu sözleşmeden dolayı alınan 50.000,00 TL'lik satış bedelinden davacıya karşı yüklenici konumundaki ve sözleşmede vekaleten temsil edilen sözleşmenin tarafı olan ...’ın sorumlu olacağı, davacı ödediği satış bedelinin iadesini talep etmekle sözleşmeyi fesih ettiğinden feshedilen sözleşmeye dayanılarak seçimlik cezanın da ödenmesini isteyemeyeceği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (kapatılan) 14. Hukuk Dairesi’nin 13.02.2018 tarihli ve 2017/2508 E., 2018/1016 K. sayılı ilamıyla, diğer temyiz itirazları incelenmeksizin, dava konusu A-1 no.lu bağımsız bölümün davalı arsa sahibi ... adına ofis niteliğinde tapuda kayıtlı olduğu, tapu kaydında ofis vasfında olup konut veya tatil amacıyla edinilecek vasıfta olmadığından davacının "tüketici" kavramı kapsamında kabul edilemeyeceği, bu nedenle bu tür uyuşmazlıklara tüketici mahkemelerinde bakılamayacağından ve satış ticari amaçla yapılmış sayılacağından asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle, bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava konusu taşınmazda bulunan yapıların projesine ve ruhsatına aykırı imal edildiği, yapı kullanma izin belgesinin bulunmadığı, taşınmazdaki aykırılıkların giderilmesinin tadilat projesiyle dahi mümkün olmadığı, binaların kaçak durumda olduğu, bu haliyle kullanılamayacaklarının anlaşıldığı, bu nedenle yüklenicinin tescile hak kazanmadığı, davacının 50.000,00 TL'yi davalı yüklenici ...'a ödediği, davalı yüklenici ...’ın davacı tarafça ödenen 50.000 TL’den sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre sorumlu olduğu, arsa sahiplerinin bu bedelden sorumlu olmadığı, mevcut taşınmaz satış sözleşmesinin sonunda ...'in ismi bulunsa da imzasının bulunmadığı, satış bedelinin davalı ...'a ödendiği, davacı ödediği satış bedelinin iadesini talep etmekle sözleşmeyi fesih ettiğinden feshedilen sözleşmeye dayanılarak seçimlik cezanın da ödenmesini isteyemeyeceği gerekçesiyle, tapu iptali ve tescil talebinin reddine, davalılar ..., ... ve ... aleyhine açılan tazminat talebinin reddine, davalı ... aleyhine açılan tazminat davasının kabulü ile 50.000,00 TL maddi tazminatın, 10.12.2009 tarihinden itibaren, TBK'nın 88.maddesi dikkate alınarak yıllık %28,5 faizi ile davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, ceza-i şart talebinin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; tapu iptali ve tescil talebinin reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik incelemeye dayalı karar verildiğini, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, arsa sahiplerinin sorumluluklarının bulunduğunu, davalılardan ... ve ...’ın yargılamanın bir aşamasına kadar aynı vekille temsil edildiğini, her iki davalının ortak hareket ettiğini ispat etmeye yeterli olduğunu, ceza-i şartında lehlerine hükmolunması gerektiğini, tazminattan ...’in de sorumlu tutulması gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa alacak ve ceza-i şartın tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 355 ve devamı maddeleri
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut olayda, davacı ile davalı yüklenici ... arasındaki 10.12.2009 tarihli taşınmaz satış sözleşmesinde ‘Kusurlu olan satıcı ve alıcı yukarıda belirlenen şartlara aykırı davranmaları halinde herhangi bir kayıt ve şart ileri sürmeksizin 50.000 (Elli Bin Türk Lirası) cezai şartı kusursuz tarafa ödemeyi peşinen kabul ve taahhüt ederler.’ hükmünün bulunduğu görülmüştür.
Bu durumda mahkemece, cezai şartın herhangi bir şarta bağlanmadığı, kayıtsız ve şartsız edimini yerine getirmeyen taraftan talep edilebileceği, seçimlik ceza olmadığı, davalılardan yüklenici ...’ın edimini yerine getirmediğinden cezai şart bedeli olarak belirlenen 50.000,00 TL’den de sorumlu olduğu göz önünde bulundurularak cezai şart bedelinin de davalı yüklenici ...’dan tahsiline karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.