Logo

6. Hukuk Dairesi2022/4580 E. 2024/1652 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yargıtay'ın bozma kararı üzerine dosyanın hangi mahkemede (ilk derece mahkemesi mi yoksa bölge adliye mahkemesi mi) görülmesi gerektiği hususunda görev uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın bozma kararının bölge adliye mahkemesi kararına yönelik olması ve HMK m. 373/2 gereğince dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmesi gerekirken sehven ilk derece mahkemesine gönderilmesi ve ilk derece mahkemesince karar verilmesi nedeniyle, ilk derece mahkemesinin kararı yok hükmünde sayılarak kaldırılmış ve dosya bölge adliye mahkemesine gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine iade edilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/175 E., 2022/199 K.

HÜKÜM/KARAR : Asıl Davanın Kısmen Kabulüne, Karşı Davanın Reddine

Taraflar arasındaki asıl davada arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, tapu iptâli ve tescil, kabul edilmezse bağımsız bölüm tapularının iptâl ve tescili, gecikme tazminatı ve kamu ortaklık payı olarak ayrılan parsellerin tapu iptâli ve tescili; karşı davada ise cezâ-i şart ve maddi tazminat istemleri hakkında Mahkemece bozma gereğince yapılan yargılama sonunda asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin maliki bulunduğu 79 parsel hakkında taraflar arasında 27/10/1995 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, taşınmazın 21/11/1995 tarihinde davalıya bedelsiz olarak devredildiğini, sözleşmenin karşılıklı feshi üzerine 30/12/2002 tarihli sözleşme imzalandığını, daha sonra ... 3. Noterliği'nin 25/12/2003 tarihli ek protokol ve 01/10/2004 tarihli ek son protokol imzalandığını, 79 numaralı parselin bir kısmının imar sonucu 44932 ada 1 parsel halini aldığını, bu parselde inşaata başlandığını, imar dışında kalan kısımda inşaata başlanmadığını, sözleşmenin 5. maddesi uyarınca imar dışı kalan kısımda yapılacak inşaatın imar konusunun çözüme kavuşturularak proje sunum aşamasına gelinmesi şartına bağlandığını, imar dışı kalan kısmın da 60678 ada 2 parsel halini aldığını, imar sorunu çözüldüğü halde davalının bu parselde inşaata başlamaması nedeniyle sözleşmenin feshiyle, bedelsiz olarak davalıya devredilen 60678 ada 2 parselin tapusunun iptali ile müvekkileri adına tescili için ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/23 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, bu davanın ... 23. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/384 Esas sayılı davasıyla birleştirildiğini, yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiğini, davalının temyizi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesi'nin 2013/1452 Esas sayılı kararı ile inşaatın ek sürelerle beraber süresinde tamamlanmasının mümkün olduğu gerekçesiyle bozulduğunu, Yargıtay bozma kararına göre teslim tarihi 16/03/2014 tarihine göre, inşaatın tamamlanma oranı dikkate alındığında geriye feshin mümkün olduğu iddiasına dayalı, 60678 ada 2 parsele ilişkin kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshinin tespitine, geriye fesih sebebiyle sözleşmeye konu olan ve davalıya devredilen 60678 ada 2 parselin üzerinde oluşturulan kat irtifakıyla birlikte ayrıca KOP payı olarak ayrılan 44558 ada 1 parsel ve 44928 ada 1 parseldeki davalı paylarının tapularının iptali ile müvekkilleri adına tescili, geriye etkili fesih talebinin kabul görmemesi halinde 60678 ada 2 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı kooperatif adına oluşturulan kat irtifakı tapularının her birinde 1/3 payın iptali ile müvekkilleri adına tescili, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca bağımsız bölümlerin teslim edilmesi gereken 16/03/2013 tarihinden dava tarihine kadar geçen cezalı süre ve devamı için şimdilik 20.000,00 TL rayiç kira bedelinin ihtarname tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte tahsilini, 79 numaralı parselin imar görmesi sonucu kamu ortaklık payları olarak oluşturulan 44558 ada 1 parsel ile 44928 ada 1 parseldeki kooperatif tapularının iptali ile müvekkilleri adına tescilini, olmadığı takdirde bedelinden şimdilik 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 24/05/2016 tarihli dilekçesi ile kira tazminatını 280.800,00 TL'ye yükseltmiş, taşınmaz bedelleri üzerinden harcı tamamlamıştır.

II. CEVAP ve KARŞI DAVA

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ... 23. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/271 Esas sayılı dosyası ile sözleşmenin fesih ve tapu iptal davası açıldığını ve bu iddiaların tamamının bu dosyada ileri sürüldüğünü, mahkemece davanın kabulü ile akdin feshi ve tapunun davacılara iadesine karar verildiğini, kendileri tarafından yapılan temyiz sonucunda Yargıtay'ca bozularak davanın reddi gerektiğine karar verildiğini, huzurdaki davanın derdestlikten reddini, davacıların davasını 50.000,00 TL üzerinden açtığından öncelikle eksik harcı tamamlamaları gerektiğini, müvekkilinin taraflar arasında akdedilen sözleşmelere uygun olarak inşaatları zamanında tamamladığını, 20/02/2014 tardihinde iskana müracaat ettiğini ve daireleri teslime hazır hale getirdiğini, davacılara 17/03/2014 tarihli ihtarname göndererek dairelerin tamamlandığı, anahtarların teslim alınabileceğini, dairelerin tapularının hazır olduğunu ve davacıların ipoteğin fekki ve vekaletin verilmesini takiben müvekkilinin sözleşme kapsamında davacılara ait dairelerin tapu devirlerini resmi şekilde yapmaya hazır olduğunun ihtar edildiğini, müvekkilinin davacıların dava dilekçesinde teslimini istedikleri daireler ile KOP (Kamu Ortaklık Payı) olarak ayrılan iki adet taşınmaza yönelik isteklerinin sözleşme kapsamında teslime hazır olduğunu savunarak, davanın reddini istemiş, karşı dava dilekçesinde özetle, taşınmaz üzerinde davacılar lehine 150.000,00 TL faizsiz teminat ipoteği tesis edildiğini, 01/10/2004 tarihli protokolün 2.2.b ve c maddelerinde ipoteğin kaldırılmasının düzenlendiğini, sözleşmedeki koşulların gerçekleştiği halde ipotekler kaldırılmadığı gibi, haksız tedbir uygulandığını, davalıların 01/10/2004 tarihli sözleşmenin 2.4 maddesi kapsamında vekaletnameleri müvekkili kooperatife teslim etmeleri gerekirken teslim etmediklerinden aynı maddede öngörülen ceza-i şart olan 450.000,00 TL'yi ödemeleri gerektiğini ileri sürerek, taşınmaz üzerinde bulunan 150.000,00 TL'lik teminat ipoteğinin kaldırılmasını, 01/10/2004 tarihli sözleşmenin 2.4 maddesi gereğince 450.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, davalıların haksız tedbir uygulaması, ipotekleri kaldırmaktan imtina etmeleri nedeniyle şimdilik 1.000 TL zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 29.11.2018 tarihli ve 2014/180 Esas, 2017/155 Karar sayılı kararında ve gerekçede belirtilen nedenlerle asıl davanın kısmen kabulü ile davaya konu (13) adet bağımsız bölüm yönünden dava konusuz kaldığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına, 44558 ada 1 parselde davalı adına tescilli 2377,94 m² ile 44928 ada 1 parselde 3787 m² lik hisselerin davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tesciline, 280.000,00 TL kira tazminatının davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, 189.000,00 TL'ye 14/02/2014 tarihinden itibaren, 91.000,00 TL'sine dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi yürütülmesine, fazla istemin reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile, 01/10/2004 tarihli Ek ve Son Protokolün 2.2.b maddesinde öngörülen teminat ipoteğinin kaldırılmasına, fazla istemin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi'nin 30.10.2018 tarihli ve 2017/926 Esas, 2018/1113 Karar sayılı kararı ile; taraf vekillerinin sair istinaf nedenlerinin reddine ve kararda belirtilen gerekçelerle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, asıl davanın kısmen kabulüne, davaya konu (13) adet bağımsız bölüm yönünden dava konusuz kaldığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına 44558 ada 1 parselde davalı kooperatif adına tescilli, 237794/5563200 hissenin 1/3'ü olan 237794/16689600 hissesinin davalı adına olan kaydının iptali ile davacılar adına tesciline, kalan 475588/16689600 hissenin davalı kooperatif üzerinde bırakılmasına; davaya konu aynı yer 44928 ada 1 parselde davalı kooperatif adına kayıtlı 3787/40093 hissenin 1/3'ü olan 3787/120279 hissesinin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline, kalan 7574/120279 hissenin davalı kooperatif üzerinde bırakılmasına, 280.000,00 TL kira tazminatının davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, bu miktarın 189.000,00 TL'sine 14/02/2014 tarihinden itibaren, 91.000,00 TL'sine dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi yürütülmesine, fazla istemin reddine, karşı davanın reddine, ihtiyati tedbirlerin devamına karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 16.01.2020 tarihli ve 2019/3643 Esas, 2020/110 Karar sayılı kararı ile; taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine ve kararda belirtilen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi hükmünün taraflar yararına bozulmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 24.05.2022 tarihli ve 2020/175 Esas, 2022/199 Karar sayılı kararı ile bozma kararı doğrultusunda ve gerekçede belirtilen nedenlerle; asıl davanın kısmen kabulü ile C 1 Blok 1 nolu dairenin tapu kaydının iptali ile, davacılar adına hisseleri oranında tesciline, davacıların gecikme tazminatı talebinin reddine, davacıların davaya konu edilen 13 tane bağımsız bölüm ile ilgili taleplerinin konusuz kalması nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davaya konu 44558 ada, 1 parselinde davalı kooperatif adına tescilli 2377,94/5563200 hissesinin 1/3 ü olan 2377,94/16689600 hissesinin davalı adına olan kaydın iptali ile davacılar adına tesciline, kalan 4755,88/16689600 hissenin davalı kooperatif üzerinde bırakılmasına, sair hususlar kesinleştiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, karşı davanın reddine, (ceza-i şartın uygulanması ve maddi tazminat yönünden), sair hususlar kesinleştiğinden karar vermeye yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacılar-karşı davalılar vekili temyiz dilekçesinde belirtilen nedenlerle hükmün bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı vekili temyiz dilekçesinde belirtilen nedenlerle karşı davada hükmün bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Yargıtayın bozma kararı sonrasında dosyaya bakmakla İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerinden hangisinin görevli olduğuna ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 ve devamındaki ilgili maddeleri.

3. Değerlendirme

1. 6100 sayılı Kanunun 371 ve devamı maddelerinde temyiz incelemesi neticesinde bozma sebebi yapılacak hususlar ve bozma kararı üzerine yapılacak işlemler düzenlenmiştir.

2. 6100 sayılı Kanunun 373 ncü maddesinin ikinci fıkrasına göre Yargıtayın bozma kararı, bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararı kaldırıp düzelterek verdiği bir karar veya ilk derece mahkemesi kararını kaldırıp davanın esası hakkında yeniden verdiği bir karara ilişkin ise dosya, kararı vermiş olan bölge adliye mahkemesine veya uygun görülen başka bir bölge adliye mahkemesine gönderilir. Zira artık burada ilk derece mahkemesinin bir kararı mevcut olmadığından bozulan karar bölge adliye mahkemesinin kararıdır ve bu nedenle dosya kararı bozulan mahkemeye gönderilmektedir.

3. Yukarıda yapılan açıklamalar karşısında somut olayda, Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 16.01.2020 tarihli ve 2019/3643 Esas, 2020/110 Karar sayılı kararı ile bozulan karar, ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi'nin 30/10/2018 tarihli ve 2017/926 Esas, 2018/11138 Karar sayılı kararıdır. Bu durumda 6100 sayılı Kanun'un 373 ncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince bozma sonrasında dosyanın hükmü veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesine gönderilmesi gerekirken, dosya sehven İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir. İlk Derece Mahkemesince de bozmaya uyularak temyize konu 24.05.2022 tarihli ve 2020/175 Esas, 2022/199 sayılı kararı verilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin bu kararı yok hükmünde olduğundan kaldırılmasına; Dosyanın Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 16.01.2020 tarihli ve 2019/3643 Esas, 2020/110 Karar sayılı bozma ilâmı doğrultusunda gerekli incelemenin yapılarak usulünce bir karar verilebilmesi için ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.Dosyanın ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesine gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,

22.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.