Logo

6. Hukuk Dairesi2022/4994 E. 2023/3389 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İcra takibinde düzenlenen sıra cetvelinde alacaklı sırasının hatalı olduğu iddiasıyla yapılan şikayetin reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Üçüncü kişiye gönderilen haciz ihbarnamesinin ulaştığı tarihte borçlunun üçüncü kişi nezdinde alacağının bulunmamasının haciz ihbarnamesinin geçersizliği sonucunu doğurmayacağı, borçlunun daha sonra doğan alacağının ilk haciz ihbarnamesi ile haczedilmiş sayılacağı ve paranın icra dosyasına istenmesi talebinin de bu durumda gerekli olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/462 E., 2022/1532 K.

DAVA TARİHİ : 22.05.2017

HÜKÜM/KARAR : Esastan Red

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 6. İcra Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/228 E., 2021/844 K.

Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.

Kararın şikayetçi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir

Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Şikayetçi vekili şikayet dilekçesinde; borçlunun Kars İl Özel İdaresinde bulunan alacaklılarının İİK 89 haciz ihbarnameleri ile haczedildiğini, düzenlenen sıra cetvelinde ilk yedi sırada yer verilen alacaklıların hepsi tarafından gönderilen İİK 89 haciz ihbarnameleri 3. kişi Kars İl Özel İdaresine ulaştığı tarihte borçlunun ilgili kurumda bir alacağının bulunmadığını, dolayısıyla İİK 89 ihbarnamesi ile haciz konulmasının hukuka aykırı olduğunu, ilk yedi sırada yer verilen alacaklılarca haciz tarihinden itibaren 6 ay içerisinde paranın icra dosyasına gönderilmesinin talep edilmediğini, hacizlerinin düştüğünü, müvekkilinin haczinin 23.6.2016 tarihinde olduğunu, süresi içinde paranın icra dosyasına gönderilmesinin talep edildiğini ileri sürerek, sıra cetvelinde müvekkilinin alacaklı olduğu icra dosyasının birinci sıraya alınmasına talep etmiştir.

II. CEVAP

Şikayet olunan vekili cevap dilekçesinde; şikayetin süresinde olmadığını, sıra cetvelinin kesinleştiğini ve ödemenin kasaya girdiğini, borçlunun takibe itiraz ettiğini, itirazın iptali davası açıldığını, bu dava kesinleşmeden paranın ödenmesinin mümkün olmadığını, haczin düşmediğini, kendisine haciz ihbarnamesi tebliğ edilen 3. kişinin dosya borcunu 1. haciz ihbarnamesi ile ödeyebileceğini, dosyaya ödenen ve kasaya giren paraya karşı ayrıca haciz talebine gerek olmadığını, müvekkilince gönderilen haciz ihbarnamesi tarihinin şikayetçinin gönderdiği haciz ihbarnamesi tarihinden önce olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bilirkişi incelemesi sonucunda şikayetçi alacaklının 23.06.2016 tarihli haczinin şikayet olunanın haczinden sonraki tarihli olduğu, şikayetçinin, şikayet olunanın haczine 100 madde şartları ile iştirak hakkının da bulunmadığı, itiraza konu sıra cetvelinin şikayetçi ve şikayet olunan yönünden doğru yapılmış olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Şikayetçi vekili istinaf dilekçesinde; şikayet dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarına göre 89/1 ihbarnamesinin üçüncü kişiye ulaştığı anda üçüncü kişide doğmuş alacağa haciz konulabileceği, 89/1 ihbarnamesinin ulaşmasından sonra doğan alacağa bu ihbarname ile haciz konulamayacağını, şikayet olunanın alacaklı olduğu icra dosyasında gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesine Kars İl Özel İdaresince borçlunun idare nezdinde alacağı bulunmadığını, ileride doğması halinde kesileceği cevabının verildiğini, aksi düşünce ile haciz konulduğu kabul edilse bile, paranın haciz tarihinden itibaren altı ay içinde dosyaya istenmemiş olduğu için ilk yedi sırada olan hacizlerin düştüğünü, Kars İl özel idaresince oluşturulmuş olan not listesinin haciz sıra cetveli olamayacağını, haciz koymaya yetkili makamın icra dairesi olduğunu, ilk yedi sırada bulunan alacakların her biri için gönderilmiş olan 89/1 ihbarnamesinin 3. kişi Kars İl Özel İdaresine ulaşmış olduğu tarihlerde borçlu şirketin 3. kişiden bir alacağı doğmadığını, sıra cetvelinde ilk yedi sıraya alınmış olan alacakların bu cetvelde olmaması gerektiğini, müvekkilinin alacaklı olduğu icra dosyasında borçlunun 3. kişiden alacağı doğduktan sonra İİK 89 ve 85 maddeleri uyarınca haciz konulduğunu, yine 23.01.2017 tarihinde paranın icra dosyasına celbinin istendiğini, sıra cetvelinin hatalı olduğunu istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayet olunan tarafından borçlu aleyhine alınan ihtiyati haciz kararına dayalı olarak, kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibine başlandığı, alacaklı vekilinin talebi üzerine üçüncü kişi Kars İl Özel İdaresine İİK'nın 89/1. maddesi uyarınca birinci haciz ihbarnamesi gönderildiği, borçlunun ödeme emri tebliğ tarihine yönelik şikayetinin İcra Hakimliğince reddedilmesi ile icra takibinin kesinleştiği, Kars İl Özel İdaresi tarafından, borçlu şirketin şimdilik İdarede alacağı bulunmadığı, ileride alacağının doğması halinde kesileceğinin bildirildiği, bu cevabın İİK'nın 89/2. maddesinde tanımlanan, borçlu olmadığına yönelik bir itiraz niteliğinde olmadığı, tam aksine doğmuş bir alacağı bulunmadığına, doğacak alacağın ise doğduğunda gönderileceğine ilişkin olduğu, borçlunun hak edişi doğduğunda paranın ilk haczin konulduğu icra dosyasına gönderildiği, haczin İİK'nın 88. maddesi uyarınca yapılmış, yani, üçüncü kişinin elindeki paranın haczine yönelik olmadığı, bu nedenle İİK'nın 110. maddesindeki satış talebinin (paranın icra dosyasına istenmesi) söz konusu olmadığı, İlk derece Mahkemesinin kabulünün de bu yönde olduğu, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle şikayetçi vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Şikayetçi vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerini temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sıra cetveline şikayet istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 nci maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 89/1, 140 ve devamı maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup şikayetçi vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.