"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/233 E., 2022/303 K.
DAVA TARİHİ : 28.09.2011
HÜKÜM/KARAR : Kabul
1- İlk Derece Mahkemesince, menfi tespit davasında, 10.12.2007 tarihli belgeye göre davacının tüm borcunu ödediği anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
2- İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay (kapatılan) 23. Hukuk Dairesi'nin 03.10.2012 tarih, 2012/3994 Esas, 2012/5672 Karar sayılı ilamıyla yeterli araştırma yapılmadan, taraf delilleri toplanmadan karar verildiği, kooperatif defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak ipotek ile takip konusu kredi borç senedi arasında bağlantı olup olmadığı, kooperatif ile davacı arasında başka kredi ilişkisi bulunup bulunmadığı, davacının kooperatife yaptığı ödemeler hususunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3- İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyarak yaptığı inceleme neticesinde davanın reddine dair verilen karar hakkında davacı vekili temyiz isteminde bulunmuş, Dairemiz (kapatılan 23. Hukuk Dairesi) 07.09.2015 tarih, 2014/10138 Esas, 2015/5660 Karar sayılı kararı ile verilen karar ile dosyadaki delillerin uyum içinde olmadığı, 10.12.2007 tarihli davalı kooperatif yetkililerince imzalanan "davacının tüm borçlarını ödediğine" ilişkin yazının aksini bunu iddia eden davalıya ait olduğu, dosyada bu meyanda bir delil bulunmadığı, davalı çalışanının görevini kötüye kullanmasının sonucunun davacıya yükletilemeyeceği, davacının dava devam ederken ihtirazi kayıtla borcu ödemesinin de kabul anlamına gelmeyeceği, mahkemece tüm bu hususlar nazara alınarak bir karar verilmesi gerekirken davalı kayıtlarında davacının borcunun bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin doğru görülmediği belirtilerek, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
4- İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak davanın kabulüne, davacının borçlu olmadığına karar verilmiş, taraflar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur. Dairemiz 04.10.2021 tarihli, 2021/828 Esas, 2021/565 Karar sayılı ilamı ile davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, davacının 25.04.2013 tarihinde toplam 20.629,92 TL ödediği ve kooperatif kayıtlarında herhangi bir borcunun kalmadığının anlaşıldığı, bu durumda menfi tespit talepli olarak açılan davanın İİK'nın 72/VI. maddesi gereğince kendiliğinden istirdat davasına dönüştüğü, ödenen bedelin istirdadına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde menfi tespit hükmü kurulmasının doğru olmadığı belirtilerek, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
5- İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak davanın kabulüne, davacının borçlu olmadığının tespitine, 20.629,92 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş olup, davalı vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Kamu düzenine aykırılık halleri ile uyulan bozma ilamının içeriği ve usuli kazanılmış hak ilkesinin re'sen gözetildiği; kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, yine; bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapıldığı, bozma kapsamı dışında kalan hususların kesinleşerek lehine olan taraf hakkında usuli kazanılmış hak oluşturduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin davalı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 06.06.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.