Logo

6. Hukuk Dairesi2022/5388 E. 2024/1771 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan götürü bedelli bir sözleşme kapsamında yüklenici tarafından yapılan işin bedeli ve iş sahibinin ödediği avansın iadesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Yapılan işin kabul edilebilir fiziki oranının tespitinde bilirkişi raporları arasında fahiş fark bulunması ve yüklenicinin sözleşme kapsamındaki taşınmaz hissedarlarından birinden ayrıca tahsil ettiği bedelin davacı alacağından mahsup edilmemesi nedeniyle bozmaya uyulmakla birlikte gereğinin yerine getirilmemiş olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/300 E., 2022/330 K.

HÜKÜM/KARAR : Asıl Davanın Kısmen Kabulüne, Karşı Davanın Red

Taraflar arasında görülen asıl ve karşı alacak davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davalı karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde; müvekkil şirketin İzmir ili, ... ilçesi, ... beldesi, 165 ada, 1,2,3,4,5,6,7,8,9,10,12,13,15,16,17,18,19 parseller ile, 166 ada, 1,2,3,4,5,6,7,9 parsellerin bulunduğu toplam 130 hektar alanın harita plan, proje, imar uygulaması işlemlerini 450.000,00 TL bedel karşılığında yapılması için 04/11/2008 tarihinde sözleşme imzalandığını, 50.000,00-TL tutarındaki çekin müvekkili şirketçe alındığını, sözleşme konusu işlemlerin planının yapımı ve tapu sicil müdürlüğüne tescillerinin yapılması kısmı hariç tamamlandığını, davalının 29/06/2009 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini, daha sonra müvekkil şirketçe sözleşmeden kaynaklanan 330.000,00 TL'nin talep edildiğini, parselasyon planının hazırlanarak belediyeye sunulduğunu ancak yapılan itirazlar nedeni ile planın belediyece iptal edildiğini, ancak şirketin bütün edimlerini tamamladığını belirterek sözleşmeden kaynaklanan 330.000,00 TL'nin 02/02/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacının olayların üzerinden beş yıl geçmesinden sonra bu davayı açması nedeniyle samimi olmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının dava dilekçesinde olayları eksik anlatarak mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, sözleşme konusu işlerin büyük bir kısmının taraflar arasında yapılan sözleşmeden çok önce başka şirketler tarafından üstlenildiğini ve gerçekleştirildiğini, yine davalı şirketin aynı yerde ... Beldesi ile sözleşme yaptığını, taraflar arasındaki 04/11/2008 tarihli sözleşmenin ön şarta bağlı bir sözleşme olup ön şart gereği imar uygulamasının tapu siciline tescil edilmesi gerektiğini, belirtilen nedenlerle daha önce verilen 50.000,00 TL avansın 17/11/2008 tarihinden itibaren faizi ile birlikte davacı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. .

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 13/11/2014 tarihli ve 2013/392 Esas 2014/549 Karar sayılı kararı ile asıl davanın reddine , karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 29/02/2016 tarihli, 2015/6135 Esas 2016/1293 Karar sayılı kararıyla; davalı-karşı davacı iş sahibinin, sözleşme ile kararlaştırılan iş bedelini bizzat ödemeyi taahhüt ettiği anlaşıldığından sözleşme ile kararlaştırılan iş bedelinden hissesi oranında değil tamamından sorumlu olduğu, işin tamamlanmadığı gerekçesi ile sözleşmenin iş sahibi tarafından feshedildiği anlaşıldığından, yüklenicinin fesih anına kadar yapılan iş bedeline hak kazandığı, mahkemece, Mühendisler Odası ücret çizelgesi esas alınarak ve davalı-karşı davacının sözleşme bedelinin tamamından sorumlu olduğu halde, hissesi oranında hesaplama yapan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, o halde mahkemece, sözleşmede götürü bedel üzerinden 450.000,00 TL olarak kararlaştırıldığından BK'nın 365. maddesinin götürü bedelli işlerde uygulanması gereken yönteme göre, yapılan işin kabul edilebilir fiziki oranını uzman bilirkişiye hesaplattırması ve bu oranın toplam 450.000,00 TL bedele uygulanması böylece yüklenicinin hakettiği iş bedelinin hesaplanması, bundan ihtilâfsız ödeme tutarı 50.000,00 TL'nin mahsubuyla asıl dava ve karşı dava yönünden sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile karar bozulmuştur.

3. Bozma kararına karşı, davalı karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuş, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 16.06.2017 tarih 2017/901 Esas, 2017/2596 Karar nolu kararı ile karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilamına uyulmakla, davacı ile davalı arasında 450.000 TL götürü bedelli sözleşme imzalandığı, yapılan iş oranında iş üstlenenin ücrete hak kazanacağı Yargıtay bozma ilamıyla da sabit olmakla, fiziki kabul edilir oranın %75,82 TL olduğu bu oranın bedel karşılığının 341.190,00 TL olduğu, davalı tarafça da 50.000,00 TL bedelli 3 adet çekin verildiği, avanstan mahsup edildiğinde davacının bitirdiği iş oranınca 291.190,00 TL alacağı olduğunun tespit edildiğinden davacının davasının bu bedel üzerinden kabulüne, davalı karşı davacının verdiği 50.000,00 TL avansın iadesi talebinin ise, davacı tarafın hak ettiği alacaktan mahsup edilmesi nedeniyle ve davacının yüklendiği işi belli oranda tamamladığı ücrete hak kazandığı gerekçesi ile asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı karşı davacı vekili temyizinde; işin kabul edilebilir fiziki oranının 27/05/2019 tarihli ilk bilirkişi raporunda %40.00, 15/01/2020 tarihli ikinci bilirkişi raporunda ise %75.82 olarak belirlendiğini ancak bilirkişi raporları arasındaki fahiş fark giderilmeden karar verildiği, davacı tarafa bu iş için taşınmaz hissedarlarından ... tarafından 10.000,00 TL ödeme yapıldığı, ... tarafından yapılan bu ödemenin bilirkişi raporunda alacak hesabından mahsup edilmediği, mahkemece bu konudaki itirazların dikkate alınmadığı, aynı konuda davacı ile Gaziemir Belediyesi arasında da sözleşme olup bu sözleşmenin fesih olması nedeniyle müvekkili ile davacı karşı davalı arasında yapılan sözleşme konusunun da İmar Kanunu18. Madde uygulamasının belediyece yapılacak olması nedeniyle imkansız hale geldiği, bu nedenle müvekkili tarafından yapılan ödemenin iadesinin gerektiği gerekçesi ile kararın bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındaki sözleşme nedeniyle alacakların tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 nci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrası

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı karşı davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir

2. Mahkemece bozma ilamına uyularak BK'nın 365. maddesinin götürü bedelli işlerde uygulanması gereken yönteme göre, yapılan işin kabul edilebilir fiziki oranının hesaplanması için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Ancak, 27.05.2019 tarihli ilk raporda %40 ve 15.01.2020 tarihli ikinci raporda %75,82 olarak tespit yapılmakla ve ikinci raporu düzenleyen heyetten çelişkinin giderilmesi için ek rapor alınmakla birlikte, raporlardaki işin tamamlanmış kısımları açısından fiziki kabul edilebilir oranları arasındaki %40 ve %75,82 olarak tespit edilen fahiş farka dair çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru olmamıştır.

Diğer yandan taraflar arasındaki sözleşme dava konusu taşınmazdaki tüm hissedarlar adına davalı karşı davacı tarafından götürü bedel olarak yapılmış olmakla birlikte, Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2009/161 E sayılı dosyasında, ilgili dosya davacısı ... tarafından dava konusu sözleşmede kararlaştırılan götürü bedelden, ...'in sözleşme konusu taşınmazlardaki hissesine tekabül eden tutara karşılık ödenen 10.000,00 TL'nin iadesi için açılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasında, davanın reddine karar verilerek kararın Yargıtay 15. HD. 2013/372E 2013/5840 K sayılı ilamı ile kesinleşmiş olması nedeniyle, davacının sözleşme alacağına mahsuben 10.000,00 TL'yi de sözleşme kapsamındaki taşınmaz hissedarı ...den tahsil ettiği anlaşıldığından, 10.000,00 TL 'nin davacı karşı davalı alacağından mahsup edilmesi gerekmesine rağmen tenzil edilmemesinin hatalı olması hususları gözetildiğinde bozmaya uyulmakla birlikte gereğinin yerine getirilmemiş olduğu anlaşıldığından kararın bozulması gerekmiştir.

V. KARAR

1.Yukarıda değerlendirme bölümünün 1 numaralı bendinde açıklanan nedenlerle, davalı karşı davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2.Değerlendirme bölümünün 2 nolu bendinde yer alan nedenlerle davalı karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı karşı davacı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

27.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.