"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1467 E., 2022/1694 K.
DAVA TARİHİ: 30.03.2022
HÜKÜM/KARAR: Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/226 E., 2022/613 K.
Taraflar arasındaki konkordato davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacılar vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararın niteliğinin duruşma istenebilecek davalardan olmadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacılar vekilinin duruşma isteğinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin yaşanan pandemi nedeniyle maddi zarara uğradığını, borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyecek duruma geldiğini, krizin de etkisi ile alacaklarını tahsil edemediğini, bu nedenle borçlarını ödeyemez hale geldiğini, şirketin tüm borçlarını ödemek istediğini, ancak malvarlığı ile borçlarını vadesinde ödeme imkânı bulunmadığından bahisle İİK 287. maddesi gereğince geçici mühlet talebinin kabulü ile müvekkili şirketin mal varlığının korunması için gerekli muhafaza tedbirlerinin alınmasını, devamında İİK'nın 286. vd. maddeleri gereğince konkordato kesin mühlet talebinin kabulü ile neticede İİK. 305 ve devamı maddeleri gereğince her iki davacı yönünden konkordatonun tasdikini talep etmiştir.
II. CEVAP
Müdahil vekilleri davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı şirketin mali kayıtlarının usulüne uygun olmadığı, konkordatoya başvurmadan önceki üç aylık süre içinde altı taşınmazından beşini ve on dört taşıt aracından altısını sattığı; 1.074.372,86 TL değerindeki taşınmazı satın alan ...'in istemci şirketin çalışanı olduğu, yine istemci gerçek kişinin akrabası ... ...'e taşınmaz satışı yapıldığı, taşınmaz ve araç satışı yapılan ... Yatay Sondaj Ltd. Şti. tarafından gönderilen 890.000,00 TL'nin daha sonra yine bu şirkete gönderildiği, satıştan elde edilen 2.000.000 TL'nin de diğer istemci-şirket ortağı ...'e ödendiği davacı vekilinin taşınmaz ve araç satışlarından elde edilen gelirin borçların ödenmesinde kullanıldığı yönünde beyanı bulunmakla birlikte bu yolla şirketin varlıklarının azaltıldığı ve borçların ödendiği hususunun da ispatlanamadığı, böyle olsa bile öncelikle ödenen alacaklılar lehine eşitlik ilkesinin ihlal edildiği, davacının üç taşınmaz ve dört araç sattığı ... Yatay Sondaj Ltd. Şti. ile gerçek bir ticari ilişki bulunmamasına rağmen aralarında sürekli bir çek alış verişi olduğu, her ne kadar komiserler kurulu raporunda projenin başarıya ulaşma ihtimalinin bulunduğu belirtilmiş kaynak olarak gösterilen diğer işler konusunda bir sözleşmenin dahi imzalanmadığı, projenin uygulanabilir olmadığı ve başarıya ulaşmasının mümkün olmadığı davacı gerçek kişi ...’in diğer davacı şirketin ortağı ve yöneticisi olduğu, projesinin başarıya ulaşma olasılığının şirketin yapacağı işlere ve borçlarını ödemesine bağlı olduğu, kişisel mal varlığının borçlarını ödemeye yetmediği ve projesinin başarıya ulaşma olanağının bulunmadığı gerekçesi ile davacı ... yönünden davanın reddine, davacı şirket yönünden davanın reddi ile davacı şirketin iflasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; komiserler kurulu raporunun olumlu olduğunu ve kesin mühlet verilmesi yönünde görüş bildirdiğini, mahkemenin aksi yöndeki gerekçelerinin hukuka uygun sayılamayacağını, Enerjisa ile ve alt taşeron olarak daha önce çalıştığı şirketlerle yeni sözleşmelerin imzalandığını, komiserler tarafından Revize Ön Proje kapsamında yapılan incelemede birçok eksikliğin söz konusu olduğunu, bunların giderilmesi için mali müşavir komisere başvurulmuş ise de gereğinin yapılmadığını, yeni sözleşmelerin dikkate alınmadığını, müvekkilinin kendi borcu olmadığı halde dava dışı ... Elektrik AŞ.'nin iflası sonrasında bu şirkete ait olan çekleri cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldıklarını, bu hususta hukuki ve cezai süreçlerin başlatıldığını ve buna ilişkin başvuru belgelerinin rapora eklenmesi talepleri karşısında bir açıklama yapılmadığını, müvekkilinin müvekkilin aktif olarak ticari ilişkide bulunduğu Arsalan Yatay Sondaj işletmesi ile yapmış olduğu iş anlaşmalarına ilişkin belge ve mali dökümlere raporda yer verilmediğini, müvekkilin çek borçları kapsamında bazı mallarını alacaklılara devretmek zorunda kaldığı hususunun ticari defter kayıtları ile ispat edilmesine rağmen mali müşavir komiserin bu davranışı mal kaçırma olarak rapora yansıttığını, raporun alelade düzenlendiğini, hukukçu komiserin duruşmaya katılmadığını, elektrik mühendisi komiserin sözlü görüşünün dahi alınmadığını, ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararında dayanılan çek borçlarının tamamının müvekkilinin ticari kayıtlarında olduğunu, çek borçlarına istinaden üzerindeki bazı malların çek alacaklılarına devredildiğini, bunun "Mal Kaçırma" olarak değerlendirilmesinin hakkaniyete uymadığını, ...’in çok kısa süreliğine müvekkil firmada sigortalı olarak çalıştığını ve adı geçenin kendi iş yerinin bulunduğunu, müvekkili ile işçi - işveren ilişkisinin olmadığını; taşınmaz satın alacak mali gücünün de bulunduğunu, müvekkilinin akrabası ile arasındaki alım satımın da hukuka uygun olduğunu, akrabalar arası satış yapılmayacağına ilişkin mevzuatta aksine bir hükmün yer almadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve tedbir kararı verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Gerekçeleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedenleri ve ek olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesiz olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmiştir
C. Gerekçe
1-Uyuşmazlık
Konkordatonun tasdiki istemine ilişkindir.
2- İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 252/1-c ile İcra ve İflas Kanunu’nun 286 vd., 302/4, 308/c-3 maddeleri, 305. maddesi,
3-Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Konkordato talep eden davacılar tarafından dava açılmadan önce yapılan işlemlerin muvazaalı olduğu ve tüm dosya kapsamından davacıların iyi niyetli olmadıklarının anlaşıldığı dikkate alınarak temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.