"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/582 E., 2022/586 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz, davalı vekilince de duruşmasız olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 06.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın, davalı kuruma ait ..., ... Caddesi, ... Etimesgut Yerleşkesinde Bulunan ..., ..., Çatır Üretim Tesisi, 19,20,21,22,23,24,25 nolu Depoların Tadilat ve Onarımı, Personel Yaşam Alanı İnşaatı ve Alt Yapı İşlerini 11.06.2012 tarihli sözleşme ile taahhüt ettiğini, taahhüt edilen işlerin tamamlandığını, tamamlanan işlere ait geçici kabullerin yapıldığını, kesin kabul için gerekli olan 1 yıllık sürenin 23.10.2013 tarihi itibari ile dolmasına rağmen, kesin kabul işleminin yapılmadığını, bakiye iş bedelinin ödenmediğini, haksız olarak ceza kesildiğini ve teminat mektuplarının iade edilmediğini belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile iş ve imalatlara ilişkin olarak 120.000,00 TL alacak ile haksız tahsil edilen 67.500,00 TL'lik cezanın doğduğu tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline ve 225.000,00 TL bedelli teminat mektubunun iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacı ıslah dilekçesinde; iş ve imalat bedeline yönelik taleplerini 798.977,17 TL'ye ıslah ettiklerini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 798.977,17 TL alacağın doğum tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hakedişin 116.598,63 TL olduğu ve bu bedelin de kesin hesap işlemlerinin tamamlanarak firma yetkililerince imzalanmasını müteakip ödeneceğinin bildirildiğini, davacının sözleşmenin 33. maddesi hükümlerine uygun olarak kesin hesap çalışmalarına katılmadığından ve kesin hesap ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirmediğinden muaccel bir alacağın da bulunmadığını, sözleşmenin eki olan özel idari şartnamenin 3. m maddesinde "..., nakliye, kalıp ve demir imalat sökümü için herhangi bir ödeme yapılmayacaktır" ibaresi yer almasına rağmen davacının bu bedelleri kesin hesap işlemlerine yansıttığını, 41.248.08 TL gecikme cezası ve 17.650.00 TL geçici kabul nefaset kesintisi yapılmasının zorunlu olduğunu, kesin hesaplar onaylandıktan sonra SGK'dan ilişiksiz belgesi getirmesi halinde kesin teminatın tamamının yükleniciye iade edileceğinin düzenlendiğini, prosedürün henüz tamamlanmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 01.06.2016 tarihli ve 2014/361 Esas, 2016/342 Karar sayılı kararı ile bilirkişi raporlarının hükme esas alınması gerektiği, buna göre davacı yüklenicinin davalı idareden alacaklı olduğu bedelin 798.977,17 TL olduğu, davacının 67.000,00 TL teknik elemanın cezasının iadesi ile ilgili itirazının yerinde olmadığı, dava konusu işe ait kesin hesabın çıkarılmış olması yüklenicinin davalı idareye bir borcunun bulunmaması ve mahallinde yapılan incelemede kesin kabule mani bir eksik ve kusurun bulunmaması nedeniyle SGK'dan ilişiksiz belgesinin getirilmesinden sonra davacı yükleniciye ait tüm kesin teminat mektuplarının davacıya iadesi gerektiği belirtilerek davanın kısmen kabulü ile; 798.977,17 TL hakediş alacağının temerrüt tarihi olan 03.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının diğer taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 07.12.2017 tarihli ve 2016/4932 Esas, 2017/4328 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasında 11.06.2012 tarihli ... Etimesgut Yerleşkesi İçerisinde Bulunan ..., ..., ..., 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25 no.lu Depoların Tadilat ve Onarımı, Personel Yaşam Alanı İnşaatı ve Alt Yapı İşleri konulu sözleşmenin imzalandığı, sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların sözleşme ve eklerine göre çözümlenmesi gerektiği, sözleşmenin 41. maddesinde sözleşmenin eklerinin neler olduğunun 8 bent halinde sayıldığı, Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi'nin ve Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nin sözleşmenin eki olmadığı, mahkemece aldırılan raporun, sözleşme ve eklerini yeterince incelemediği, savunmada ileri sürülen hususları araştırıp karşılamadığı, Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi, Bayındırlık İşleri Genel Teknik Şartnamesi gibi sözleşme ekleri arasında sayılmayan esaslar dikkate alınarak hazırlandığı, metraj ve birim fiyatlar yönünden yapılan hesaplamanın Yargıtay denetimine elverişli olmadığının anlaşıldığı, mahkemece yapılacak işin; HMK'nın 281/3. maddesine göre talimat yolu ile yeniden oluşturulacak konusunda uzman bilirkişi kurulu marifeti ile keşif yaptırılıp tarafların iddia ve savunmaları ve sözleşme ve ekleri dikkate alınarak davalının bilirkişi raporuna yaptığı teknik içerikli itirazlar da incelenip değerlendirilmek sureti ile gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesinden ibaret olduğu belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
3.Mahkemenin bozma ilamına uyarak verdiği 11.02.2020 tarih ve 2018/119 Esas, 2020/108 Karar sayılı kararı ile uyuşmazlığın bozma ilamında da belirtildiği üzere, hafriyat nakil, ... ve kalıp bedelinin ödenip ödenmeyeceği, davalının altyapı kazısını hesaplarken asfalt dökümü nedeni ile düşen kotu göz önünde bulundurup bulundurmadığı, aynı metrajın hem kazı hem de asfalt söküm imalâtında mükerrer olarak yer alıp almadığı ve bunun sonucu olarak metrajların farklı hesaplanıp hesaplanmadığı, ... poz numaralı imalâtın birim fiyatlarının ... Bankası fiyatlarına göre hesaplanıp hesaplanamayacağı, ... no.lu pozda ise boru sürme marinası ile çelik borular kullanılarak imalât yapılması gerekirken koruge boru kullanıp kullanılmadığı ve alt yapı kazısı esnasında asfalt sökümünün ekskavatör ile yapılmasına rağmen davacının verdiği hakedişte belirtilen ... no.lu pozun analizinde asfalt sökümünde işçi kullanılır açıklaması olup olmadığı ve bu nedenle birim fiyatlarda farklılıklar oluşup oluşmadığı hususlarından kaynaklandığı, Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi, Bayındırlık İşleri Genel Teknik Şartnamesi esas alınarak ve eser sözleşmesi hükümleri esas alınarak rapor hazırlandığı, raporun denetime elverişli ve yeterli olduğu kanaatiyle, eser sözleşmesi hükümlerine göre hesaplanması gereken hafriyat bedeli ile ... bedelinin hak edişe dahil edilerek hesaplanan bakiye alacağın 578.125,92 TL olduğu anlaşılmakla, bozma öncesi yapılan ıslah miktarı da dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile 578.125,92 TL hak ediş alacağının 03.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
4.Mahkemenin 11.02.2020, 2018/119 Esas, 2020/108 Karar sayılı kararına karşı süresinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5.Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 04.03.2021 tarihli ve 2020/2243 Esas, 2021/644 Karar sayılı kararıyla, dairemizin 07.12.2017 tarihli, 2016/4932 Esas, 2017/4328 Karar sayılı bozma ilâmında; mahkemece aldırılan raporda sözleşme ve eklerinin yeterince incelenmediği, savunmada ileri sürülen hususların araştırıp karşılanmadığı, Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi, Bayındırlık İşleri Genel Teknik Şartnamesi gibi sözleşme ekleri arasında sayılmayan esasların dikkate alınarak raporun hazırlandığı, metraj ve birim fiyatlar yönünden yapılan hesaplamanın Yargıtay denetimine elverişli olmadığı belirtilerek HMK'nın 281/3. maddesine göre talimat yolu ile yeniden oluşturulacak konusunda uzman bilirkişi kurulu marifeti ile keşif yaptırılıp tarafların iddia ve savunmaları ile sözleşme ve ekleri dikkate alınarak davalının bilirkişi raporuna yaptığı teknik içerikli itirazlar da incelenip değerlendirilmek sureti ile gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile hükmün bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen, inşaat mühendisi, mali müşavir ve hukukçudan oluşan bilirkişi kurulundan rapor alındığı, savunmada ileri sürülen hususların araştırılıp Yargıtay denetimine elverişli olarak karşılanmadığı, sözleşmenin ekleri arasında sayılmayan Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin hakedişe itiraz hükümleri dikkate alınarak raporun hazırlandığı, metraj ve birim fiyatlar yönünden yapılan hesaplamanın Yargıtay denetimine elverişli olmadığı, açıklanan nedenlerle rapor ve ek raporların hükme esas alınmasının doğru olmadığı, ayrıca, bozma ilamında açıkça Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi ve Bayındırlık İşleri Genel Teknik Şartnamesi’nin sözleşme eki olmadığı ve bu şartnamelere göre hazırlanan raporun hükme esas alınmasının hatalı olduğu açıklanmasına rağmen mahkemece gerekçede, raporun Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi ve Bayındırlık İşleri Genel Teknik Şartnamesi hükümlerine göre hazırlanması nedeni ile hükme esas alındığının belirtilmesinin usuli kazılmış hakka aykırı olduğu, bununla birlikte; raporda hafriyat nakil bedeli ile ... bedelinin sözleşmenin eki olan özel idari şartnamenin 3/m,n maddesi uyarınca ödenmemesi gerektiği bildirilerek bu hususun mahkemenin taktirinde olduğu gerekçesi ile ikili hesaplama yapıldığı, bu durumda, mahkemece gerekçeli kararda raporun denetime elverişli ve yeterli olduğu açıklandıktan sonra hiçbir gerekçe gösterilmeden rapordan farklı olarak ... ve nakliye bedelinin ödenmesine dair hüküm kurulmasının da usul ve yasaya aykırı olduğu, mahkemece yapılacak işin; 6100 sayılı HMK'nın 281. maddesi hükmünce gerçeğin ortaya çıkması için konusunda uzman teknik bilirkişi kurulu oluşturularak gerekirse talimat yolu ile mahallinde keşif de yapılmak suretiyle, tarafların iddia ve savunmaları ve sözleşme ve ekleri dikkate alınarak davalının bilirkişi raporuna yaptığı teknik içerikli itirazlar da incelenip değerlendirilmek ve gerekçeleri ile açıklanıp giderilmek sureti ile gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesinden ibaret olduğu belirtilerek kararın ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki sözleşmenin eki olan özel idari şartnamenin 3/m,n maddesinde "fiskele, nakliye kalıp ve demir İmalat soku mü için herhangi bir ödeme yapılmayacağı, inşaat, peyzaj, mekanik, tesisat veya elektrik tesisat ve imalatları için herhangi bir nam veya isim altında nakliye bedeli veya nakliye fiyat farkı ödenmeyecektir" ifadesinin yer aldığı, davalı kurum tarafından 432.476,31 TL hafriyat nakil bedeli ile 75.582,50 TL ... ve kalıp bedelinin ödenmemesine karar verildiği, davalı kurum tarafından Çevre ve Şehircilik Bakanlığına sorulan görüş neticesinde 28.12.2012 tarihli 2012/62 sayılı yazıda yapılan imalatlarla ilgili olarak birim fiyatlarının dışında ayrıca yükleme, boşaltma, yatay-düşey taşıma ve nakliye bedeli adı altında ayrıca bir bedelin ödenmesinin uygun olmadığı, sözleşme ekinde yer alan ... ve ... poz, numaralı imalatların poz tarifelerine uygun olarak yapılmasının gerektiği ve bu tarifelere uygun olarak yapılan imalatlar için bir birim fiyat düzenlenmesinin sözleşmeye uygun düşmeyeceği belirtildiği için olduğu, davalı kurum tarafından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yüksek Fen Kurulu görüşü ve taraflar arasındaki sözleşmenin eki olan özel İdari şartnamenin 3/m,n maddesi doğrultusunda ödeme yapmamasının yerinde olduğu, fakat davalı ... olup dernek statüsünde bulunduğu, bu durumda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yüksek Fen Kurulu görüşünün alınması ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yüksek Fen Kurulunun görüş belirtmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle davalı derneğin Yüksek Fen Kurulu'ndan görüş alınarak buna dair ödeme yapılmadığına yönelik savunmasının isabetsiz bulunduğu, bozma sonrası yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli olup dosya muhtevasında yer alan bilgi, belge ve tespitlere göre, davalı iş sahibi tarafından düzenlenen 4 ve kesin hakediş raporunda yer alan hesaplamaların yerinde olduğu ve davacının üstte yer alan nakliye bedeli haricinde 116.589,63 TL alacaklı olduğu, davacı tarafından kesilen ceza bedeli ve teminat mektuplarının iadesine ilişkin talepler mahkeme tarafından reddedilmiş olup, buna ilişkin kısım Yargıtay denetiminden geçtiğinden ceza bedeli ve teminat bedelinin iadesine yönelik talebin reddine, nakliye bedeli ve diğer alacak kalemlerine yönelik talebin ise kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek davanın kısmen kabulü ile 369.448,56 TL nakliye bedeli ile 116.589,63 TL hakediş alacağının 03.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ceza bedeli ve teminat bedelinin iadesine yönelik talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak kabul edilmesinin hatalı olduğu, bu nedenle ıslah talebinin de reddinin gerektiği, kabul edilmemekle birlikte ıslah edilen kısma ıslah tarihinden davada talep edilen kısma da dava tarihinden faiz işletilmemesinin hatalı olduğu, taraflar arasında imzalanmış olan sözleşme ve eki olan özel idari şartnamenin 3/m.n maddesinde “a)..., nakliye, kalıp ve demir imalat sökümü için herhangi bir ödeme yapılmayacağı, b)İnşaat, peyzaj, mekanik, tesisat veya elektrik tesisatı ve imalatları için her hangi bir nam veya isim altında nakliye bedeli veya nakliye fiyat farkı ödenmeyecektir” ifadeleri olduğu, sözleşmenin eki olan “İnşaat İmalatları Yapılacak İşler Listesi” nde bulunan Genel Notlar başlığı altında 11. maddesi “ kazı imalatı şevli ve/veya iksalı olarak yapılacak kazıdan çıkan malzemeler belediyece gösterilecek yere nakledilecektir.” ifadesi ile hafriyatın da nakledileceğinin anlaşıldığı, ayrıca sözleşmenin 2. maddesinde “...Resmi Kurumların birim fiyatlarında olmayan imalatların birim fiyatı Sözleşmenin 19. maddesine göre tespit edilecektir. Her bir imalat iş kalemi için bulunacak bu birim fiyat; malzeme ve zayiatları, işçilik, alet edevat giderleri ve sigorta, yükleme-boşaltma, nakliye, ara depo, trafik taşıma zorluğu katsayısı, su zammı, ..., yatay-düşer taşıma, elektrik, su, vergi, resim, harç, fon vb. genel giderler ile müteahhitlik karı dâhil, KDV hariç birim fiyatıdır” düzenlemeleri bulunduğu, bu hükümlere rağmen nakliye bedeline hükmedilmesinin hatalı olduğu, sadece Yüksek Fen Kurulu'nun kararı doğrultusunda bir karar verilmediği, nakliyeye ilişkin ilave bir ödemenin yapılmaması gerektiğine davacı tarafından sözleşme ve ekleri uyarınca karar verildiği, bu nedenle müvekkilin dernek statüsünde olduğu ve Yüksek Fen Kurulundan görüş alamayacağı gerekçesi ile davacı talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının hatalı olduğu, kesin hesap çalışmaları yapılırken davacı tarafından kesin hesap tutanakları imzalanmadığı için onaya sunulamamış olması dikkate alındığında davanın açılmasında davacının kusurunun olmadığı belirtilerek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin ve haksız olarak kesilen cezanın tahsili ile teminat mektubunun iadesi istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 470 vd. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı ve özellikle davacı tarafından açılan davanın belirsiz alacak davası olmayıp, kısmi dava olduğu ve davacının Ankara 47. Noterliği'nin 30.12.2013 tarih ve 46253 yevmiye no.lu ihtarnamesi ile davalıyı dava tarihinden önce temerrüde düşürmesi nedeni ile faiz başlangıcının temerrüt tarihi olarak belirlenmesinde hata bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2.Davalının diğer temyiz itirazının incelenmesine gelince;
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, sözleşmenin eki olan Özel İdari Şartnamenin 3/m ve n maddeleri doğrultusunda davalı tarafından nakliye için ödeme yapılmamasının doğru olduğu belirtilmesine rağmen davalının Yüksek Fen Kurulu'ndan görüş alarak ödeme yapılmadığı savunmasının isabetiz olduğu gerekçesi ile nakliye bedelinin davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Mahkemece uyulmasına karar verilen Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesi’nin 04.03.2021 tarih, 2020/2243 Esas, 2021/644 Karar sayılı kararında; usuli kazanılmış hak gereği sözleşme ve ekleri dikkate alınarak karar verilmesi gerektiği bildirilmiş olup sözleşmenin türü ve bedeli başlıklı 4. maddesindeki; "Kızılay sözleşme konusu işin dilediği orandaki azı veya çoğunu; ayrıca sözleşme eki ve proje, detayları ve şartnamesinde olmayıp İdarece ek olarak yaptırılacak işleri aynı sözleşme şartları dahilinde yükleniciye yaptırmaya yetkilidir. Yüklenici bu durumda hiçbir itiraz ve hak iddia edemeyeceği gibi, sözleşme şartları dahilinde yapacaktır.", hükümler arasında çelişme başlıklı 37. maddesindeki; "Teklif Alma Şartnamesi, Özel Teknik Şartname, Sözleşme ve ekleri ile diğer belgelerdeki hükümler arasında çelişme olması halinde, Kızılay lehine olan hükümler geçerlidir" sözleşmenin eki olan Özel İdari Şartnamenin 3/m maddesindeki; "..., nakliye, kalıp ve demir imalat sökümü için herhangi bir ödeme yapılmayacaktır." ve 3/n maddesindeki; "İnşaat, peyzaj, mekanik tesisat veya elektrik tesisatı vs imalatları için herhangi bir nam veya isim altında nakliye bedeli veya nakliye fiyat farkı ödenmeyecektir" düzenlemeleri birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında karşılıklı irade beyanlarının uyuşması ile imzalanan sözleşme gereği nakliye bedelinin ödenmeyeceği kararlaştırıldığından nakliye bedeline yönelik talebin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; davanın kısmen kabulü ile 116.589,63 TL hakediş alacağının 03.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nakliye ve ceza bedelinin tahsili ile teminat mektuplarının iadesine yönelik taleplerin reddine karar verilmesinden ibarettir.
Açıklanan nedenlerle hatalı değerlendirme ile karar verilmesi doğru olmamış, kararın temyiz eden davalı lehine bozulmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Bent uyarınca davalının temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA,
17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
22.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.