"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/28 E., 2023/24 K.
ASIL DAVADA
Vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 28.04.2009
BİRLEŞEN 2012/190 E. SAYILI
Vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 20/03/2012
BİRLEŞEN 2007/345., 2009/296., 2014/134E. SAYILI
DAVALARDA DAVACI : ... Vekili Avukat ...
Vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 22/03/2007
BİRLEŞEN 2009/291 E. SAYILI
DAVADA DAVACI : ... Vekili Avukat ...
Vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 08/05/2009
HÜKÜM : Birl. 2012/190 E. Sayıl davanın reddine, birleşen 2014/134 Birl. 2007/345 kısmen kabulüne diğer davaların kabulüne
Taraflar arasında görülen ihraç kararlarının iptali ve tapu iptal tescil davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; ihraç kararlarının iptaline, tapu iptal tescil taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraflar vekilince tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleşen davalarda davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatif tarafından aidat borçlarının bulunması gerekçe gösterilerek üyelikten ihraç kararları verildiği, ihraç kararlarının hukuka uygun olmadığını ayrıca kendilerine verilmesi gereken bağımsız bölümlerin tapularının verilmediğini belirterek 164,165,166,143 ve 2013/3 sayılı ihraç kararlarının iptaline, ... yönünden 25.360,00 TL yönünden borçlu olmadığının tespitini ve A1, A3 ve A5 Bloklardaki ayrı ayrı 5 numaralı bağımsız bölümlerin tapularının iptalini ve kendi üzerilerine tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1Asıl ve birleşen davalarda davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların peşin bedelli üye olmadıklarını, genel kurulda kabul edilen aidat borçlarını ödemedikleri için haklarında ihraç kararı verildiğini, ihraç kararlarının usul ve yasaya uygun olduğunu, kooperatife karşı aidat borçları bulunduğundan tapu iptal ve tescil şartlarının oluşmadığını savunarak, davaların reddini istemiştir.
III.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 12/03/2014 tarihli ve 2014/134 Esas, 2014/101 Karar sayılı kararıyla; davacıların peşin ve sabit bedelli üye oldukları kabul edilerek, aidat borçlarının bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A.İlk Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay(Kapatılan)23.Hukuk Dairesi 20.02.2017 tarih 2016/6897 Esas ve 2017/480 karar sayılı ilamında "davacıların peşin ve sabit bedelli üye olduklarına dair herhangi bir genel kurul kararı olmadığı gibi zımni bir benimseme durumu da bulunmamakta olup mahkemenin gerekçesinde yer verdiği hususlar, davacıların peşin ve sabit bedelli üye olmalarını gerektiren nitelikte değildir. 27.12.2013 tarihli bilirkişi raporu ile de davacıların peşin ve sabit bedelli üye olmadıklarının belirtilmesine rağmen, mahkemece, değişik ve yerinde olmayan gerekçeler ile davacıların peşin ve sabit bedelli üye kabul edilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda mahkemece, davacıların peşin bedelli üye olmadıkları kabul edilerek, davacıların üyelikten ihraç kararları ile dayanak belgeleri ve tebliğ evrakları getirtilerek, ihraç kararlarının usulüne uygun olup olmadığının belirlenmesi, ihraç kararlarının yerinde olmadığının ve davacıların borçlarının olmadığının anlaşılması halinde, tapu iptal ve tescil yönünde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ve yanılgılı gerekçeyle karar verilmesi doğru görülmemiştir." gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B.İkinci Bozma Kararı
1.İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde 02/12/2020 tarih 2017/574 Esas ve 2020/192 karar sayılı kararında asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekilince süresi içinde temyiz isteminde bulunulmuştur.
2.Dairemiz 02.11.2021 tarih 2021/4636 Esas ve 2021/1144 karar sayılı ilamında "Her ne kadar mahkemece bozma ilamına uyularak yargılama yapılmış ise de; bozma gereği yerine getirilmemiştir.
Davacıların ihraç kararlarının iptali talepleri yönünden alınan bilirkişi raporundaki borç miktarları ile ihtarlarda davacılar için gösterilen borç miktarları birbirini tutmamakta olup, mahkemece davacıların borç miktarları net olarak belirlenememiştir.
Yine davacıların aidat borçlarına işletilen faiz yönünden yapılan incelemede; 6101 sayılı Kanun'un 7. maddesine göre, görülmekte olan davalarda da uygulanması gereken 6098 sayılı TBK'nın 120. maddesine göre taraflar arasında serbestçe kararlaştırılan temerrüt faizi, yasal faizin %100'ünü aşamaz. Bu kural emredici nitelikte ve kamu düzenine ilişkindir. Davacılara gönderilen ihtarnamelerde aylık %4 gecikme faizi uygulanmış olup bu oran TBK 120’de öngörülen sınırı aştığından emredici kurala aykırı olması nedeniyle mutlak butlanla batıl bir karardır.
Birleşen 2014/134 sayılı dosyanın davacısı ...’ın üyelikten çıkarılmasına ilişkin yapılan 2.ihtarda 10 gün süre verilmiş olup, bu sürenin de yasaya uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
Diğer yandan davacılardan ...’nın menfi tespit istemi bulunmakta olup, buna ilişkin ihtarda istenen bedelin kooperatifin diğer ortaklarının ödemesi gereken bedel ve eşitlik ilkesi dikkate alındığında yerinde bulunmadığı anlaşılmıştır." gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 13/01/2023 tarih 2022/28 Esas 2023/24 Karar sayılı kararı ile bozmaya uyularak, ihraç kararlarının iptaline, ...'nın açmış olduğu menfi tespit davasının kısmen kabulüne, tapu iptal ve tescil davalarının ise reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; ihraç kararlarının hukuka aykırı olduğunun belirlendiği ve sabit olmasına rağmen tapu iptal ve tescil taleplerinin reddedilmese karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın bu yönüyle bozulmasını talep etmişlerdir.
2.Davalı .... vekili temyiz dilekçesinde özetle; ihraç kararlarının hukuka aykırı olmadığını uygulanan faiz oranlarının ve verilen ihtarnamede verilen gün sayısının da hukuka uygun olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ihraç kararlarının iptali ve tapu iptal ve tescil istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428 nci maddesi, 438 nci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrası,
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 16 ve 27 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 428 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, her ne kadar davacılar ihraç kararlarının hukuka aykırı olduğunun belirlenmesine rağmen tapu iptal tescil taleplerinin de kabul edilmesi gerektiğini beyan etmiş ise de; ilk bozma ilamında da belirtildiği gibi davacıların aidat borçlarının bulunmaması halinde tapu iptal tescil taleplerinin kabul edilebileceği belirtilmiş olup, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarında davacıların kooperatife üye aidat borçlarının bulunduğunun tespit edildiği, tapu iptal ve tescil taleplerinin reddedilmesinin hukuka uygun olduğu, davalıların temyiz dilekçesinde belirttiği hususların bozma ilamı ile kesinleşmiş olduğu anlaşılmakla, taraf vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraflar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
02/05/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.