Logo

6. Hukuk Dairesi2023/1436 E. 2023/1605 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kooperatif ortağının, kooperatife karşı yükümlülüklerini yerine getirdiğini ileri sürerek açtığı tapu iptal ve tescil davasının reddine ilişkin temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, tarafların iddia ve savunmalarına, delillerin değerlendirilmesine ve bozma kararına uygun olarak hüküm kurduğu, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/56 E., 2022/125 K.

DAVALILAR : 1-...

vekili Avukat ... 2-... vekili Avukat ... 3- ... 4-... 5- ... 6-... 7-... 8-...

DAVA TARİHİ : 26.01.2009

HÜKÜM/KARAR : Davanın Reddi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen tapu iptal ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı kooperatif üyesi olan müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, genel kurulda alınan kararlar uyarınca ödeme yapan ortaklara tapu devri yapılacağı yönünde karar alındığını, bu kararın müvekkili gibi şartlı ortakların kazanılmış haklarını ihlâl ettiğinden iptaline karar verildiğini, kat irtifaklarının davalı arsa malikleri adına kurulduğunu ve tapu devrinin yönetimin keyfine bırakıldığını ileri sürerek tapularının davalı arsa malikleri adına olan kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı kooperatif vekili, tapu maliki olmadıklarından kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... vekili, dava dışı S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi ile 14.07.1994 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, karşı tarafın sözleşmeden doğan haklarını 12.09.2004 tarihinde davalı kooperatife devrettiğini, sözleşmede teslim tarihinin 01.10.1997 olarak kararlaştırıldığını, ek süreler tanınmasına rağmen işin tamamlanamadığını, açılan davalarda tazminat kazandıklarını, sözleşmenin feshine karar verildiğini ve müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 20/03/2014 tarih ve 2009/55 Esas, 2014/208 Karar sayılı kararıyla; davacının davalı kooperatifin peşin bedelli ortağı olduğu, dava konusu bağımsız bölümün arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında davalı kooperatife özgülendiği, davacının kendisine verilecek bağımsız bölümü fiilen kullandığı, davacının kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan yönetim ve alt yapı giderlerinden sorumlu olduğu, ancak yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde de davacının kooperatife yönetim ve alt yapı gideri borcu bulunmadığı belirtildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin 20/03/2014 tarih ve 2009/55 Esas, 2014/208 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay Kapatılan 23. Hukuk Dairesinin 30.11.2015 tarih ve 2014/7829 Esas, 2015/7716 Karar sayılı kararıyla; davacı ortağın kooperatifte, peşin bedelli ortak olduğu ve davanın kabulü kararını kooperatif temyiz etmediğinden genel giderler yönünden kooperatife borcu olup olmadığının araştırılmasına gerek olmadığı gözetilerek, davacı tarafından tapusu istenilen dairenin kooperatife bırakılacak dairelerden olup olmadığı, kooperatifin istemi üzerine arsa sahiplerince tapuda devir yapılması yönünde bir uygulamanın benimsenip benimsenmediği, böyle bir uygulamanın benimsenmiş olması halinde devirlerde tasfiye protokolüne uyulup uyulmadığı hususlarında, genel kurul ve yönetim kurulu kararları, kooperatif defter kayıt ve belgeleri üzerinde, kooperatif uygulamaları ve mali konularda uzman bir bilirkişi veya bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılıp rapor alınarak, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kooperatif üyesi davacının, kooperatiften bağımsız bölüm talep edebilmesi için kendi edimlerini yerine getirmesi gerekeceği, davalı kooperatif aynı zamanda arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olduğundan, bu durumda üyenin bağımsız bölüm tapusunu arsa sahiplerinden talep edebilmesi için kooperatifin arsa sahiplerine karşı edimlerini yerine getirmiş olmasının gerekeceği, bu konuda bozma ilamı doğrultunda yapılan inceleme ve araştırma sonucu dava konusu bağımsız bölümün yüklenici kooperatife verilecek dairelerden olmadığı gibi kooperatifin protokol gereklerini yerine getirmediği, bu nedenle davanın hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; yeterli incelemenin yapılmadığını, çok sayıda bilirkişi raporunda kooperatifin edimlerini yerine getirdiğinin sabit olduğunu, tasfiye protokolünün kooperatif tarafından yerine getirildiğini, müvekkili ile birlikte dava açan diğer şartlı ortaklara yetecek karar dairenin bulunduğunu, ilk kararı temyiz etmeyen arsa sahipleri hakkında verilen davanın kabulü hükmünün kesinleştiğini, davanın reddinin hatalı olduğunu temyiz sebepleri olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kooperatife karşı yükümlülüklerine yerine getirdiğini ileri süren kooperatif ortağının tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427 ncı ve devamı maddeleri, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 10., 23. maddeleri,

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 427 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Alınması gereken temyiz harcı peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

03.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.