Logo

6. Hukuk Dairesi2023/1517 E. 2023/2271 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Eser sözleşmesi kapsamında davacı yüklenici tarafından imal edilen pantolonların ayıplı olduğu iddiasıyla davalı iş sahibinin sözleşmeden dönmesi ve davacı tarafından açılan itirazın iptali davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı yüklenicinin imal ettiği pantolonlardaki ayıpların, davalı iş sahibinin sözleşmeden dönme hakkını kullanabileceği derecede ağır olmadığı ve davacının iş bedelini talep edebileceği, ancak ayıpların sözleşme bedeline etkisinin tespiti için bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/76 E., 2022/434 K.

DAVA TARİHİ : 04.03.2016

HÜKÜM : Kısmen Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2016/220 E., 2019/697 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile takibin 74.520,00 TL asıl alacak ve işleyecek avans faizi ile birlikte devamına, davacının fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf talebinin kısmen kabulü ile kararın kaldırılması suretiyle davanın kısmen kabulüne, takibin 3.879,51 TL asıl alacak ve işleyecek avans faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine kesin olmak üzere karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince 10.02.2023 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.

Ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Temyiz istemi, öncelikle temyiz konusu miktar veya değerin kesinlik sınırının altında olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine yönelik Bölge Adliye Mahkemesinin 28.02.2023 tarihli ek kararına ilişkindir.

Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre takip talebinde 126.159,57 TL asıl alacak ve 6.496,35 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 132.655,92 TL alacak talep edildiği, itirazın iptali davasında dava değeri olarak 132.655,92 TL gösterildiği, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararla itirazın 3.879,51 TL asıl alacak bakımından kısmen iptaline karar verildiği ve 128.776,41 TL miktar yönünden davacı talebinin reddine karar verildiği, reddedilen ve temyize konu edilen tutarın Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi 2022 yılı için öngörülen kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'yi aştığı ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu anlaşıldığından Bölge Adliye Mahkemesince verilen 10.02.2023 tarihli ek karar anılan gerekçe ile kaldırılarak, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.

Ek karar kaldırıldıktan sonra esas incelemesine geçildiğinde; Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı yüklenici tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı yüklenici vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında gerçekleşen üretim ticari ilişkisi kapsamında müvekkilinin davalıdan 126.159,57-TL tutarında anapara alacağının oluştuğunu, davalının borcunu ödememesi üzerine, müvekkilince alacağın tahsili amacıyla öncelikle Bakırköy 40. Noterliğinin 07.05.2015 tarihli ihtarının davalıya gönderildiğini, ihtarnameye rağmen ödeme yapılmaması üzerine Bakırköy 3. İcra Müdürlüğünün 2015/15996 E. sayılı dosyasıyla davalı şirket aleyhine icra takibine başlatıldığını, davalı şirketin haksız şekilde itiraz etmesi üzerine icra takibinin durdurulduğunu belirterek, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı iş sahibi vekili cevap dilekçesinde; süregelen fason üretim ilişkisi kapsamında, 27.02.2015 ve 07.03.2015 tarihli iki ayrı sipariş evrakı ile müvekkilinin kendi müşterilerinden aldığı siparişler doğrultusunda, 2.000 Paul Grant marka, çeşitli beden ve renklerde pantolonların imalatı hususunda davacıdan talepte bulunulduğunu, daha sonra sipariş edilen ürün adedinin 2.400 olarak düzenlendiğini, sipariş edilen ürünlerin hangi boy ve standartlarda imal edileceği hususunda davacı ile anlaşıldığını, anlaşma doğrultusunda, üretim için gerekli düğmeler, kemer içi astarları vs emtia ile birlikte üretilecek ürünlerin nitelikleri ve kalite standartlarına ilişkin bilgiler ile ürünlere ilişkin ölçülerin hem yazılı olarak hem de sözlü olarak davacı şirkete bildirildiğini, denetleme yapılmak üzere davacı çalışanı huzurunda yapılan kontrollerde, dikilen ürünlerin dikişleri ile ilgili hatalar olduğunun, bu hataların kabul edilebilir nitelik ve sayıda olmadığının, bu hataların düzeltilmesinin zorunlu olduğunun bildirildiğini, bildirilen hataların yanında, ütü konusunda da başkaca hataların olduğunu ve sipariş edilen beden boylarından farklı ürünlerin imal edildiğinin tespit edildiğini, ürünler üzerindeki hataların giderilmesinin mümkün olup olmadığının ütü yapılarak denendiğini ancak hataların giderilemediğinin görüldüğünü, davacı tarafından Gaziosmanpaşa 6. Noterliği'nin 29.06.2015 tarihli ihtarnamesiyle işle ilgili düzenlenen faturanın gönderildiğini, faturaya Beyoğlu 8. Noterliği’nin 09.07.2015 tarihli ihtarnamesiyle itiraz edildiğini belirterek, davanın reddine ve kötü niyetli davacı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında pantolon imaline ilişkin eser sözleşmesinin mevcut olduğu, eser sözleşmesine göre davacı yüklenicinin iş bedeline hak kazanması için imalatları iş sahibine teslim etmesi gerektiği, olayda iş sahibinin sözleşmeyi feshettiği, imalatlardaki ayıpların eserin kabulüne engel olarak görülmeyeceğinin hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edildiği bu sebeple davalının sözleşmeyi fesihte haklı olmadığı, davacının imalat bedelini TBK 112. Madde gereği talep edebileceği, hükme esas alınan 07.08.2017 ve 18.04.2019 alınan bilirkişi raporunda davacının zararının 74.520,00 TL olduğunun belirtildiği nazara alınarak davacının davalıdan 74.520 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının Bakırköy 3. İcra Müdürlüğünün 2015/15996 E. Sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 74.520,00 TL asıl alacak, asıl alacağa yıllık %10,50 ve değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte devamına alacak miktarının davalı tarafından bilinmesinin mümkün olmadığı ve likit olmadığı nazara alınarak icra inkar tazminatı talebinin ve fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı yüklenici vekili istinaf başvurusunda; davalı iddialarının bilirkişi raporunda çürütüldüğünü, ihtilaf konusu 15.06.2015 tarihli 122.279,67-TL bedelli fatura içeriğindeki ürünlerde herhangi bir ayıp bulunmadığından, müvekkilinin elinde bulunan ve davalının elinde bulunan mallar için bir hesaplama yapılmasının ve fatura bedelinden düşülmesinin mümkün olmadığını, malların davalı tarafından teslim alınmadığını, müvekkili şirketin uğramış olduğu zarar miktarının, uyuşmazlığa konu fatura miktarı kadar olduğunu, imal edilen ürünler, hem davalı şirketin özel siparişine göre üretildiğinden ve hem de davalı şirketin belirttiği markayı taşıdığından başka bir şekilde değerlendirmesine olanak bulunmadığını, ürünlerin müvekkili şirket açısından ekonomik bir değeri bulunmadığını, bilirkişilerin belirlediği rapora dayanarak belirlenen değere göre karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bilirkişice takip tarihi itibari ile markasız, logosuz bir pantolona 20 TL bedel biçilmesinin oldukça fahiş olduğunu, bilirkişinin hesapladığı bu miktarın fatura bedelinden düşülmesinin mümkün olmadığını, icra inkâr tazminatına hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını, davanın kabulü ile haksız itirazından dolayı %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.

2. Davalı iş sahibi vekili istinaf başvurusunda; raporda, eser sözleşmesinde davacı durumunda olan alacaklının sözleşmenin ifasından kaynaklanan zararların tazminini talep edilebileceğinin açık bir şekilde ifade edildiğini, istinafa konu davanın eser sözleşmesinin ifasından kaynaklanan alacaklarının tahsiline yönelik olarak açılması, bu aşamada davacının alacak sebebini ve davaya konu icra takibine dayanak yaptığı faturaya ilişkin taleplerini değiştiremeyeceği hukuki gerçeği karşısında davanın reddi gerektiğini, bilirkişi raporunun teknik değerlendirme bölümünde yapılan, sözleşme konusu ürünlerde bulunan hataların piyasaya hakim ilkelere göre kabul edilebilir hatalar olduğu görüş ve kanaatini kabul etmediklerini, üretilen ürünler, bütün bedenleri kapsayacak şekilde müşteriye arz edilmekte olup, bu bedenlerden herhangi birisinin olmaması ve/veya eksik olması, ürünlerin eksiksiz ve standartlara uygun olarak hazırlanmadığı sonucunu doğuracağını, bu nedenlerle yapılacak incelemede her bir bedene ait ürünün tek tek sayılması ve her bir bedene ait ürünlerin tek tek kontrol edilerek standartlara uygun olarak üretilip üretilmediğinin tespit edilmesinin gerekli olduğunu, üretilen ürünleri standartlara uygun olarak üretilmemesi nedeniyle kabul edilebilir olmaktan çıkaracağını, mahkemeden malların bir kısmının değil tamamının kontrol edilmesi talep edildiği halde bu taleplerinin dikkate alınmadığını, bilirkişi raporunda da açıkça yazılı olduğu üzere, ürünler üzerinde yapılan incelemenin, koliler halinde yığılan mallardan rastgele seçme yolu ile yapıldığını, yapılan bu değerlendirmenin ürünlerdeki eksik beden ve sair kusur hususunun tespitine mani olduğunu, beden sayısındaki eksiğin dahi tek başına ürünlerin kabul edilebilir nitelikte olmasını ortadan kaldıracağını, kötü niyet tazminatı taleplerine ilişkin hiç bir değerlendirme yapılmadığını ve bir karar verilmediğini belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu icra takibinde davacı yüklenici tarafından, taraflar arasındaki "pantolon imalatına" ilişkin eser sözleşmesi kapsamındaki 07.05.2015 tarihli 126.159,57 TL cari hesap alacağına dayalı olarak talepte bulunulduğu, mahkemece alınan kök ve ek bilirkişi heyeti raporlarından anlaşılacağı üzere bu cari hesap alacağının;197,65 TL'sinin 01.01.2015 tarihli açılış fişine, 3.682,25 TL'sinin 20.02.2015 tarih ve 941070 nolu faturaya, 122.279,67 TL'sinin 15.06.2015 tarih ve 941182 nolu faturaya ilişkin olduğu, bunlardan 197,65 TL ile 3682,25 TL'nin 3.681,86 TL'lik kısmının davalının ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, 122.279,67 TL'lik faturanın ise kayıtlı olmadığı, davalı tarafça dilekçelerinde, kendi defter kayıtlarında yer alan bu iki kayıt bakımından ayrıca bir itirazda bulunulmayıp, sadece cari hesap alacağına dahil olan 27.02.2015 ve 07.03.2015 tarihli iki ayrı siparişe "15.06.2015 tarihli 941182 numaralı "2400 adet paul grant model pantolon açıklamalı" 40.476 Euro "122.279,67 TL bedelli faturaya" konu pantolonların imalatının sözleşmeye aykırı ve ayıplı yapıldığı ve söz konusu ayıpların ifayı kabule zorlanamayacak derecede ağır olduğu iddiasıyla itirazda bulunulduğu, buna göre, davalı tarafın ticari defter kayıtları ile sabit olduğu ve bunlar yönünde ayrıca bir savunmada bulunulmadığı üzere, takibe konu alacağın davalı defterlerinde kayıtlı olan 197,65 TL + 3.681,86 TL toplamı 3.879,51 TL'lik kısmı bakımından davacının davalıdan alacaklı olduğunun sübuta ermiş olduğu, ancak, her ne kadar mahkemece alınan kök bilirkişi heyeti raporunda, iş sahibinin sözleşmeyi feshetmesi halinde tarafların karşılıklı olarak edimlerini iade etmeleri gerektiğinin, davacının ancak fesih nedeniyle doğacak müspet zararlarını talep edebileceğinin belirtilmesi üzerine, davacı vekilince sunulan rapora karşı beyan dilekçesinde ve sonraki dilekçelerde takibe dayanak cari hesaba dahil olan 15.06.2015 tarihli 941182 numaralı 40.476 Euro (122.279,67 TL) bedelli faturanın müvekkili şirketin fesih nedeniyle uğramış olduğu zarar miktarına ilişkin olduğu belirtilerek, devam eden süreçte bu kapsamda talepte bulunulmuş ise de, davaya konu takip talebinde cari hesap alacağına dayalı olarak talepte bulunulduğu, ihtilaf konusu 15.06.2015 tarihlî 941182 numaralı "2400 adet paul grant model pantolon açıklamalı" 40.476 Euro bedelli faturada açık şekilde iş bedelinin talep edilmiş olduğu hususları göz önünde bulundurulduğunda, davaya konu takipte ve sonrasında açılan davada talep edilen alacağın iş bedeli alacağına ilişkin olduğu hususunda bir tereddüt bulunmadığı, HMK'nın 141/1. Maddesindeki iddianın ve savunmanın genişletilmesi yasağına ilişkin emredici düzenleme göz önünde bulundurulduğunda, davacı vekilince bilirkişi raporu alınması sonrasında takibe ve davaya konu alacak sebebinin bu şekilde değiştirilemeyeceği, davacı vekilinin itirazın iptali davasını (alacak sebebini de değiştirerek) alacak davasına dönüştürdüğüne dair sunulan usulüne uygun açık bir ıslah beyanının da bulunmadığı, davaya ve takibe konu 15.06.2015 tarihli 941182 numaralı 40.476 Euro (122.279,67 TL) bedelli faturanın iş bedeli alacağına ilişkin olduğu göz önünde bulundurulduğunda ise, taraflar arasındaki bu faturaya ilişkin eser sözleşmesi henüz ifa ile sonuçlanmadan davalı iş sahibi tarafından sözleşmeden dönüldüğü için ve dönme halinde sona erme geriye etkili sonuç doğuracağından tarafların sözleşmenin ifası kapsamında birbirlerinden hiç bir şey talep edemeyecekleri gibi, aldıklarını da sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karşı tarafa iade etmekle yükümlü oldukları, buna göre davacı yüklenicinin davaya bu faturaya ilişkin eser sözleşmesi ilişkisi kapsamında davalı iş sahibinden bir iş bedeli talebinde bulunamayacağı, mahkemece bu faturaya dayalı talep bakımından itirazın iptali talebinin tümden reddi gerekirken, kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı bulunduğu belirtilerek, davacı ve davalı vekillerinin istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile, mahkeme kararı kaldırılarak, davalı tarafça davaya konu takibe yapılan itirazın sadece 3.879,51 TL asıl alacak bakımından kısmen iptaline, fazlaya ilişkin itirazın iptali talebinin reddine, davalı defterleri ile sabit olan alacak likit kabul edilmesi gerektiğinden kabul edilen miktar bakımından davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, reddedilen miktar bakımından davacının takip başlatmakta kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalının kötüniyet tazminatı talebin reddine dair karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı yüklenici vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı yüklenici vekili temyiz başvurusunda; davalı iddialarının bilirkişi raporunda çürütüldüğünü, ihtilaf konusu 15.06.2015 tarihli 122.279,67-TL bedelli fatura içeriğindeki ürünlerde herhangi bir ayıp bulunmadığından, müvekkilinin elinde bulunan ve davalının elinde bulunan mallar için bir hesaplama yapılmasının ve fatura bedelinden düşülmesinin mümkün olmadığını, malların davalı tarafından teslim alınmadığını, müvekkili şirketin uğramış olduğu zarar miktarının, uyuşmazlığa konu fatura miktarı kadar olduğunu, imal edilen ürünler, hem davalı şirketin özel siparişine göre üretildiğinden ve hem de davalı şirketin belirttiği markayı taşıdığından başka bir şekilde değerlendirmesine olanak bulunmadığını, ürünlerin müvekkili şirket açısından ekonomik bir değeri bulunmadığını, bilirkişilerin belirlediği rapora dayanarak belirlenen değere göre karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, olayda iş sahibinin sözleşmeyi feshettiği ve imalatlardaki ayıpların eserin kabulüne engel olarak görülmeyeceği ilk derece mahkemesince yapılan bilirkişi raporları ile tespit edildiğini, davalı şirketin haksız şekilde taraflar arasındaki sözleşmeyi feshettiğini, dava konusu malların üretiminde bir kısım hataların olduğu kabul edilse dahi bu hataların sözleşmenin tamamlanmasına engel teşkil etmediğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an İstinaf gerekçesi haklı görülse bile bu durumda müvekkilimin zararlarının hakkaniyet ve denkleştirici adalet ilkesine göre karşılanması gerektiğini ileri sürerek davanın kabulünü talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, eser sözleşmesi kapsamınd hesap alacağının davalıdan tahsili için girişilen ilamsız icra takbine vaki itirazın iptali istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 nci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 125 nci maddesi ile 470 ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Dava, taraflar arasındaki "pantolon imalatına" ilişkin eser sözleşmesi kapsamında 126.159,57 TL cari hesap alacağı ve 6.496,35 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 132.655,92 TL'nin davalıdan tahsili için girişilen ilamsız icra takbine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.

2.Davacı, süregelen ticari ilişki kapsamında davalının siparişine ve isteğine uygun pantolonlar imal ettiğini ve teslime hazır hale getirdiğini ancak davalı iş sahibinin haksız şekilde teslim almaktan imtina ettiğini ve sözleşmeyi feshettiğini, müvekkilinin davalı şirketten 126.159,57-TL tutarında anapara alacağının ve işlemiş faiz alacağının bulunduğunu, davalı şirketin borcunu ödememesi üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğunu belirterek, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

3.Davalı ise, davacının, cari hesap alacağına dahil olan 27.02.2015 ve 07.03.2015 tarihli iki ayrı siparişe (15.06.2015 tarihli 941182 numaralı "2400 adet paul grant model pantolon açıklamalı" 40.476 Euro (122.279,67 TL) bedelli faturaya) konu pantolonların imalatını sözleşmeye aykırı ve ayıplı yaptığı, ayıpların davalının ayıplı ifayı kabule zorlanamayacağı derecede ağır olduğu, giderilmelerinin mümkün olmadığı, davacının herhangibir iş bedeli talebinde bulunamayacağı savunmuştur.

4.İlk derece mahkemesince, yukarıda III-C bölümünde yer verildiği üzere davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, tarafların istinaf istemi üzerine bölge adliye mahkemesince de IV-C bölümünde yer verildiği üzere mahkeme kararı kaldırılarak yeninden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

5.Kararın davacı yüklenici vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce yapılan inceleme neticesinde; ilk derece mahkemesince tekstil mühendisi bilirkişiden aldırılan bilirkişi raporuna göre dava konusu pantolonlar üzerinde yapılan incelemede iş yeri deposunda bulunan bedenleri, renkleri, miktarları ve koli beden dağılımları ayrıntılı olarak belirtilen toplamda 2400 adet olan pantolonların %98 pamuk ve %2 elastan oranında karışımlı ipliklerle çift örgü sistemi ile dokuma makinalarında üretilmiş gabardin cinsi kumaşlar ile erkek pantolon model dikili konfeksiyon işçilik İşlemi yapılmış sonrada parça boyama prosesi görmüş dokuma ve karton etiketlerinde "..." markası yazan dikili konfeksiyon ürünleri üzerinde bulunduğu mukavva koliler açılarak dava dosyası kapsamındaki bilgi ve belgeler dikkate alınarak yapılan inceleme sonucunda, İşbu dava konusu pantolonların halihazır durumları itibari ile siparişi veren davalı ... Ltd. Şti.'nin iddia ettiği dikim kusurlarının bulunmadığı piyasa kusur kabul standart oranlarını aşmayan ufak tefek üretim hataları olsa dahi gerek dikim ölçüleri yönünden ve gerekse imalat kalitesi açısından piyasa ihracat standartlarına uygun olduğu tespit edilmiştir.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 475 inci maddesinin 1. fıkrasının 1. bendinde "Eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hâllerde işsahibi, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme.

" hakkını kullanabileceği düzenlendiğinden somut olayda mevcut bilirkişi raporu karşısında iş sahibinin dönme seçimlik hakkını kullanabilmesinin mümkün olmadığı, davacının üstlendiği edimi yerine getirdiği ancak piyasa kusur kabul standart oranlarını aşmayan ufak tefek üretim hatalarının bulunduğu belirtildiğinden ve mahkemece de iş sahibi tarafından sözleşmeden dönülmesinin haksız olduğu isabetli şekilde tespit edildiğinden, davacı yüklenicinin ifa ettiği edime konu pantolonlardaki ayıbın taraflarca kararlaştırılan sözleşme bedeline etkisi hususunda bilirkişiden ek rapor alınarak, yapılacak inceleme neticesinde ürün bedeli tespit edilmek suretiyle davacı yüklenicinin işbedeli alacağı hesaplanarak, sözleşmeye konu ürünlerin de tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerdeki karşı edim olarak iş sahibine teslim edilmesi gerektiği gözetilerek, yeniden yapılacak araştırma ve inceleme neticesinde varılacak sonuca uygun şekikde karar vermek üzere hükmün davacıya yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple ;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08/06/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.