"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/234 E., 2023/186 K.
HÜKÜM : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ: Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/716 E., 2022/8 K.
1- İlk derece mahkemesince, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshinin ve teminat mektuplarının nakte çevrilmesinin haksız olduğunun tespiti, haksız fesih sebebiyle uğranılan zararların tahsili davasında, tarafların eşit kusurlu oldukları, işin tasfiye edilmesi gerektiği, kesin hesap hakedişine ait geçerli bir belge ve yapılmış bir tespit bulunmadığından davacının alacak talebinin yerinde olmadığı, davacı şirketin davalı kuruma sözleşme konusu işin yüklenicisi olarak vermiş olduğu teminat mektuplarının davacı şirkete iadesinin gerektiği, davalı kurumun sözleşmenin tasfiyesi durumuna gitmeyerek sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih etmekte ve davacı şirket tarafından sözleşme gereğince verilen teminat mektuplarını irat kaydederek nakde çevirmek hususunda haksız olduğu gerekçeleriyle davanın kabulü ile 1.150.000,00 TL alacağın 10.000,00 TL kısmına dava tarihinden, 1.140.000,00 TL kısmına ıslah tarihi olan 09/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
2- İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31.Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
3- Bu karara karşı süresinde davalı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Kamu düzenine aykırılık hallerinin re'sen gözetildiği, istinaf nedenleriyle sınırlı ve usulüne uygun olarak istinaf inceleme ve denetiminin yapıldığı; dosya içeriği, kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, özellikle davalı iş sahibinin davacı yüklenici tarafa gönderdiği ihtaratlı yazı tarihlerinde dahi kamulaştırma işlemlerinin başlamadığı dosya kapsamıyla sabit olduğundan davalı vekilinin davacının iş programının gerisinde kaldığını, iş başında teknik personel bulundurmadığı ve ticari faize hükmedilmesinin hatalı olduğu yönündeki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davalı vekilinin tüm temyiz istemlerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan kararın ONANMASINA, davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 03.10.2024 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.