"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/166 E., 2022/1704 K.
HÜKÜM : Başvurunun Esastan Reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2017/586 E., 2019/984 K.
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada kooperatif genel kurul kararının iptali isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda mahkemece asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Kararın asıl ve birleşen davalardaki davacılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleşen davalardaki davacılar vekilleri tarafından tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl davada davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatifin peşin bedelli üyesi olduğunu, davalı kooperatifin 23/04/2017 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında peşin bedelli üyelerden, genel kurul tarihine kadar çevre düzenlemesi, emlak vergisi, tapu ve vergi masraflarına istinaden 12.332'şer TL.nin iki eşit taksit halinde tahsil edilmesine oy çokluğu ile karar verildiğini, tahsil edilecek rakamın keyfi olarak belirlendiğini, sadece peşin bedelli üyelerden tahsile karar verilmesinin eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ileri sürerek 23/04/2017 tarihli kooperatif olağan genel kurulunda alınan 8 numaralı kararın yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
2. Birleşen davada davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatifin peşin ödemeli üyesi olduğunu, davalı kooperatifin 23/04/2017 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında peşin bedelli üyelerden, genel kurul tarihine kadar çevre düzenlemesi, emlak vergisi, tapu ve vergi masraflarına istinaden 12.332'şer TL.nin iki eşit taksit halinde tahsil edilmesine oy çokluğu ile karar verildiğini, tahsil edilecek rakamın keyfi olarak belirlendiğini, sadece peşin bedelli üyelerden tahsile karar verilmesinin eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ileri sürerek 23/04/2017 tarihli kooperatif olağan genel kurulunda alınan 8 numaralı kararın kanun ve iyiniyet prensiplerine aykırı olması nedeniyle iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kooperatif vekili duruşmadaki beyanında asıl dava ve birleşen davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; genel kurulda karar alınan çevre düzenlemesi, tapu, sigorta, emlak vergisi giderleri gibi masrafların peşin bedelli üyelerden istenebilecek gider kalemlerinden olduğu, anılan masrafların sadece peşin bedelli üyelerden istenilerek eşitliğe aykırı hareket edilmesinin yasa, ana sözleşme ve iyi niyet kurallarına aykırılık halleri olarak ileri sürülebilecek iptal sebeplerinden olduğu, dava konusu 8 numaralı kararın bu sebeplere dayalı olarak batıl sayılamayacağı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davada davacının iptal davasını 1 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra açtığı gerekçesiyle de hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davalardaki davacılar vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Asıl davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; istem dilekçesini tekrar ederek, davaya konu genel kurul kararının yokluğunun tespitine karar verilmesi gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
2. Birleşen davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; istem dilekçesini tekrar ederek, müvekkilinin genel kurula çağrılmadığını, haberdar edilmediğini, kanunun bu emredici hükmü uygulanmayarak müvekkilinin genel kurul toplantısından hiç bir şekilde haberdar edilmeden müvekkili aleyhine genel kurulda karar alındığını karardan da haberdar edilmediğini, müvekkilinin genel kurul toplantısına çağrılsa, haberdar edilse ve yine genel kurul kararından haberdar edilse idi müvekkilinin 1 ay içinde dava açacağının aşikar olduğunu, kararın yok hükmünde olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ilk derece mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davalarda davacılar vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davalarda davacılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Asıl davada davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek, re'sen dikkate alınacak nedenlerle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerektiğini, temyiz sebepleri olarak ileri sürmüştür.
2. Birleşen davada davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek, re'sen dikkate alınacak nedenlerle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerektiğini, temyiz sebepleri olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl dava kooperatif genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti istemine, birleşen dava kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369, 370 ve 371. maddeleri, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 53. maddesi
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre asıl davada davacı ve birleşen davada davacı vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Re'sen yapılan temyiz incelemesi sonucunda; İlk Derece Mahkemesince asıl davada, dava konusu genel kurul kararının iptal edilebilir kararlardan olduğu, ancak davacının talebinin genel kurul kararın yok hükmünde olduğunun tespiti olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Yokluğu istenen genel kurul kararı, iptal şartlarını taşıyor ise, mahkemece genel kurul kararının iptaline karar verilmesi de mümkündür. Bu nedenle mahkemenin yukarıdaki gerekçesi yerinde değildir. Somut olayda asıl dava genel kurul tarihinden itibaren 1 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra 17.08.2017 tarihinde açılmıştır. Bu durumda mahkemece re'sen gözetilmesi gereken hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle asıl davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin re’sen değiştirilerek ve düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1- Asıl davada davacı vekili ve birleşen davada davacı vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddine,
2- Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3- Re’sen sonucu itibariyle doğru olan İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.