"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/171 E., 2019/411 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında düzenlenen 16.04.2008 tarihli sözleşme ile sosyal tesis inşaatı yapımının kararlaştırıldığını, davalının işin devamı sırasında sözleşmeyi haksız şekilde feshettiğini, hak edişlerin büyük kısmının ödenmediğini ileri sürerek, feshin haksızlığının tespitine ve 10.000,00 TL bakiye iş bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili 19.04.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 221.625,11 TL artırmıştır.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının yersiz olduğunu, hak edişlerin zamanında ödendiğini, işin tamamlanmadığını, bu nedenle feshin haklı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 25.10.2011 tarihli, 2009/319 Esas, 2011/469 Karar sayılı kararıyla; davalının sosyal tesis yapımı işinin feshine gerekçe gösterdiği belgelerin hukuka uygun olmadığı, davacının teminat, gecikme cezası iadeleri de dahil olmak üzere toplam 231.625,51 TL kesin hak ediş alacağı olduğu, davalı tarafından 13.10.2008 tarihinde yapılan feshin geçerli olmadığının tespiti gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, 231.625,51 TL alacağın dava tarihinden itibaren senelik yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1- Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2- Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesi’nin 18.02.2013 tarihli, 2012/1471 Esas, 2013/1058 Karar sayılı kararı ile, 16.04.2008 tarihli sözleşmenin davalı iş sahibince haklı nedenle feshedildiği, bilirkişi raporunun yetersiz olduğu, mahkemece yapılacak işin davacının gerçekleştirdiği imalâtın fiziki oranını bulmak, bunu 590.000,00+KDV tutarlı sözleşmenin götürü bedeline uygulamak suretiyle yüklenicinin sözleşme kapsamında hakedişini hesaplatmak, varsa sözleşme dışı fazla imalâtın sözleşmenin 28. maddesi ve YİGŞ’in 22. maddesi uyarınca sözleşme bedelinin % 10’una kadar olanını sözleşme fiyatlarıyla, daha fazla ise 818 sayılı BK’nın 410. ve devamı maddelerince yapıldığı tarihteki piyasa fiyatlarıyla bulmak ve davacı hak edişine ilâve etmek, böylece bulunacak davacı alacağından ödemelerin mahsubuyla kalanı hüküm altına almak, cezai şart ve teminata ilişkin davanın reddine karar vermekten ibaret olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
İlk Derece Mahkemesinin 05.06.2014 tarihli, 2013/553 Esas, 2014/228 Karar sayılı kararıyla, bozma ilamı kapsamında bilirkişi raporu düzenlendiği gerekçesiyle davacının, davalı aleyhine açtığı sözleşmenin feshinin davalı tarafından haksız yapıldığının tespiti yönündeki davası ile cezai şart ve teminata ilişkin davasının reddine, alacak davasının kısmen kabulüne, 15.325,60 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1- Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresinde taraflar vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
2- Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesi’nin 29.06.2015 tarihli, 2014/5629 Esas, 2015/3757 Karar sayılı kararı ile, bozmadan sonra oluşturulan bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda hesaplamanın bozma ilamında gösterilen ilkelere uygun düşmediği, kısmen denetime elverişsiz kısmen de kendi içerisinde çelişkiler barındırdığı, bozmada belirtilen şekilde inceleme yapılmasını sağlayacak şekilde bilirkişi raporu alınması gerektiği gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozma ilamı kapsamında bilirkişi raporu düzenlendiği, tüm raporlar birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafından yapılan iş tutarı 497.586,43 TL, sözleşme bedelinin %10’nu geçmeyen sözleşme dışı ilave işler bedeli 31.132,04 TL olup, bu tutara davacının teminatından kesilen 35.400,00 TL ile KDV tutarının ilavesi ile davacının toplam alacağının 659.287,79 TL olacağı, davacıya yapılan toplam ödemelerin 551.088,00 TL olduğu, buna göre davacının toplam hak edişinden ödemenin mahsubu ile bakiye 108.199,79 TL alacağının kaldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 108.199,79 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresinde taraflar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; feshin haksız olduğunu, fesih için dayanak gösterilen belgelerin sahte olduğunu, bozma ilamlarının gereklerinin yerine getirilmediğini, hak edişlerin zamanında ödenmediğini, hak edişlerin ihtirazi kayıtla imzalandığını, ilave sürenin verilmediğini, hükme esas alınan raporun hatalı olduğunu belirterek, kararı temyiz etmiştir.
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemece ceza kesintilerinin alacağa dahil edilmesinin hatalı olduğunu, verilen kararın hukuka ve adil yargılanmaya aykırı olduğunu belirterek, kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık,eser sözleşmesinden kaynaklanan feshin haksızlığının tespiti ve alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355. ve devamı maddeleri.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 427 nci ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise, yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Mahkemenin 25.10.2011 tarihli, 2009/319 Esas, 2011/469 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine, Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesi’nin 18.02.2013 tarihli, 2012/1471 Esas, 2013/1058 Karar sayılı kararı ile, davalı iş sahibi gecikme cezası kesmekte haklı olduğu gibi, davacı yüklenicinin hak edişlere usulüne uygun ihtirazi kaydı bulunmadığından cezanın iadesine karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilmiştir. Mahkeme Yargıtay bozma kararına uymuş olduğundan bu uyma kararı ile bağlı olup, usuli kazanılmış hak ilkesi uyarınca lehine bozulan taraf yararına araştırma ve inceleme yapması zorunlu bulunduğundan 17.675,00 TL gecikme cezası bedelinin davacının bakiye iş bedelinden düşülmemesi doğru olmamıştır.
Bu nedenle kararın bozulması gerekirse de yapılan, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın geçici 3 üncü maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 438/7 nci maddesi hükmü gereğince sonucu itibarıyla doğru bulunan kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Davalı vekilinin temyiz itirazlarının “Değerlendirme” bölümünün 2. bendi uyarınca kabulü ile kararın hüküm kısmının “1” no.lu bendinin ikinci satırında yer alan “108.199,79” rakamının çıkartılmasına, yerine “90.524,79” rakamının yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.